Gülşen Çolakoğlu, 30 Nisan 2022'de Ataşehir'de bir konser sırasında, "İmam Hatip'te okumuş daha önce kendisi, sapıklığı oradan geliyor" şeklindeki beyanda bulundu. Bunun üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca 24 Ağustos 2022 gecesi şarkıcı Gülşen Çolakoğlu hakkında İmam Hatip Liselilere yönelik sarf ettiği sözlerinden dolayı "Halkı kin ve düşmanlığa tahrik" suçundan resen soruşturma başlattı. 25 Ağustos'ta polis tarafından gözaltına alınan şarkıcı, çıkarıldığı nöbetçi mahkemece tutuklandı. 

İTİRAZ SONUCU TAHLİYE EDİLDİ

Avukatlarının üst mahkemeye yaptığı itiraz sonucu, 29 Ağustos'ta Gülşen Çolakoğlu'nun tahliyesine ve konutu terk etmemek şartıyla adli kontrol altına alınmasına karar verildi.

Savcılıkça hazırlanan iddianamede, 702 kurum ve kişi, 'müşteki' olarak yer aldı. Müştekiler arasında Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Yazar Emine Şenlikoğlu Özkan, Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) Yönetim Kurulu Başkanı Saliha Okur Gümrükçüoğlu, KADEM, KADEM Vakfı, Gaziantep Önder İmam Hatipliler Derneği de yer aldı. İddianamede, Gülşen Çolakoğlu hakkında 'Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme' suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası istendi. 

250 BİN TL'LİK TEMİNATLA YURT DIŞI YASAĞI KALDIRILDI

Mahkemenin iddianameyi kabul edip adli kontrolleri kaldırmaması üzerine itiraz üzerine, Gülşen'e yurt dışına çıkış yasağı konulmasına ve en yakın karakola her hafta perşembe günü imza atma şartı da konuldu. 21 Ekim 2022'deki ilk duruşmada ise İstanbul 11. Asliye Ceza Mahkemesi, Gülşen hakkındaki yurt dışı yasağının devamına, ancak imza verme şartının ise kaldırılmasına hükmedildi. Avukatlarının yeniden yaptığı itiraz üzerine bu kez İstanbul 33. Ağır Ceza Mahkemesinin kararıyla, 250 bin TL'lik güvence miktarının yatırılmasından sonra Gülşen hakkındaki yurt dışı yasağı da kaldırıldı.

"İSTİNAFA BAŞVURACAĞIZ"

Hapis cezası verilen Gülşen'in avukatı Emre Emek Cumhuriyet'e konuştu.

Yargılama süreci tamamlanmadan acele bir karar verildiğini belirten Emek, "Gülşen hanım ilk günden beri TCK 216/1 bendinden yargılanıyor ancak karar 216/2 bendine göre verildi. Normal şartlarda iddianamede belirtilen maddenin yanında bir başka suç unsuru da doğabilecekse ek savunma hakkı verilir, bu da verilmedi. Çok şaşkınım, bir avukat olarak daha önce böyle bir şeye rastlamadım. 700'ü aşan müştekiden yüzde 20'sinin bile ifadesi alınmadı. Müvekkilin adli sicilinin temiz olması gibi pek çok sebepten 216/2'nin gerektirdiği 6 ay ile 1 yıl arası cezanın da alt sınırdan, 6 ay verilmesi gerekirdi. Ancak 12 ay ceza verilerek bu iyi hal ile 10 aya düşürüldü. Benim kanaatim mahkeme, bir üst mahkeme kararı bozsun diye elinden geleni yaptı. Usülde pek çok eksiklik var. Elbette istinafa başvuracağız" dedi.