Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (hürriyeti tahdit) suçu, Türk Ceza Kanunu 109. maddesinde açıklanmış olup hürriyete karşı suçlar arasında yer almaktadır. Buna göre; bir kimseyi hukuka aykırı olarak bir yere gitmek veya bir yerde kalmak hürriyetinden yoksun bırakan kişiye, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir.

Yasa gerekçesine göre bu suç ile korunan hukuki değerin, kişilerin kendi arzusu ve iradesi çerçevesinde hareket edebilme hürriyeti olduğu belirtilmiştir. Kişiler, bir yerde kalma ve bir yere gitme konusunda tercihte bulunma özgürlüğüne sahiptir. Bu suçun işlenmesi halinde kişinin bir yerde kalma ve bir yere gitme hürriyeti ihlal edilmiş olmaktadır.

Kişinin bir yere gitmesinin ya da bir yerde kalmasının engellenmesi ile suç oluşur. Madde metninde “hukuka aykırı olarak” ifadesi yer almaktadır. Bu nedenle hukuka uygun bir şekilde kişinin bir yere gitmesinin engellenmesi halinde suç oluşmaz.

Örneğin suç işlenmesine ilişkin bir soruşturma kapsamında suç şüphesi altında bulunan kişinin ceza muhakemesi hukukunun gereklerine uygun olarak tutulması, gözaltına alınması veya tutuklanması halinde, fiil hukuka uygundur ve bu suç oluşmaz.

Kişinin kendi serbest iradesi ile bir yere gitmesinin engellenmesi halinde suçun oluştuğu kabul edilmektedir. Burada korunan hukuki yarar ise kişinin bir yere gitme veya bir yerde kalma özgürlüğüdür. Değişik görüşler bulunmasına rağmen genel görüş suçun faili ya da mağdurunun herkes olabileceği yönündedir.

Suçun Nitelikli Halleri ve Cezası

Türk Ceza Yasası 109 maddesinin ikinci fıkrasında bu suçun nitelikli hallerine yer verilmiştir. Buna göre;

Kişinin, fiili işlemek amacı ile veya işlediği sırada cebir, tehdit veya hile kullanması durumunda iki yıldan yedi yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Ayrıca suçun;

a) Silahla işlenmesi, (Silah kapsamına hangi materyallerin girdiği TCK Md. 6/1-f maddesinde açıklanmıştır)

b) Birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi,

c) Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle işlenmesi,

d) Kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle işlenmesi,

e) Üst soy, alt soy veya eşe karşı işlenmesi,

f) Çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı işlenmesi halinde verilecek ceza bir kat artırılır.  Suçun, mağdurun ekonomik bakımdan önemli bir kaybına neden olması hali, ayrıca bin güne kadar adli para cezasına hükmedilmesi sebebidir.

Suçun cinsel amaçla işlenmesi halinde ise, verilecek cezaların yarı oranında artırılacağı öngörülmüştür. Ayrıca suçun işlenmesi amacı ile veya sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hallerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.

Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma (Hürriyeti Tahdit) Suçunda Etkin Pişmanlık

Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (hürriyeti tahdit) suçunda etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanılması mümkündür.

TCK 110. maddesinde bu duruma açıkça yer verilmiştir. Buna göre; suçu işleyen kişinin, bu suç nedeniyle soruşturmaya başlanmadan önce mağdurun şahsına zararı dokunmaksızın, kendiliğinden güvenli bir yerde serbest bırakması durumunda cezanın üçte ikisine kadarı indirilir.

Yasa gerekçesinde etkin pişmanlık için, suç tamamlandıktan sonra, mağdurun güvenli bir yerde serbest bırakılması gerektiği belirtilmiştir. Bunun, kendiliğinden olması, yani herhangi bir zorlama olmadan gerçekleşmesi gerekir.

Ayrıca, etkin pişmanlığın, bu suç nedeniyle soruşturmaya başlanmadan önce gerçekleşmesi gerekir. Soruşturma makamlarının işe el koymasından sonra serbest bırakma durumunda, etkin pişmanlık hükmünden faydalanılamaz.

Etkin pişmanlıktan yararlanılabilmesi için, hürriyetinden yoksun kılınan mağdurun şahsına zarar verilmemelidir. Bununla birlikte suçun tamamlandığı ana kadar TCK 36. maddesinde belirtilen gönüllü vazgeçmeden faydalanılabilir.

Fail, suçun icra hareketlerinden gönüllü vazgeçer veya kendi çabalarıyla suçun tamamlanmasını veya neticenin gerçekleşmesini önlerse, teşebbüsten dolayı cezalandırılmaz. Ancak tamamlanan kısım esasen bir suç oluşturduğu takdirde, sadece o suça ait ceza ile cezalandırılır.

Şikayet Süresi, Zamanaşımı, Uzlaşma ve Görevli Mahkeme

Kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçu, şikayete bağlı suçlar arasında yer almadığından savcılık tarafından resen soruşturulur, bu suçlara dair herhangi bir şikayet süresi yoktur. Şikayetten vazgeçme ceza davasının düşmesi sonucunu doğurmaz.

Hürriyeti tahdit suçu, TCK md.66’da düzenlenen dava zamanaşımı süresi içinde soruşturulabilir. Bu suçun kanunda düzenlenen temel şeklinin dava zamanaşımı süresi 8 yıldır. Yani, suçun işlenmesinden ve failinin öğrenilmesinden itibaren 8 yıl geçtikten sonra müşteki şikayet hakkını kullanamaz ve bu suça ilişkin soruşturma yapılamaz. Suçun nitelikli hallerinde dava zamanaşımı süresi 15 yıldır.

Uzlaşma, suç isnadı altındaki şahıs ile suçun mağduru olan şahsın bir uzlaştırmacı aracılığıyla iletişim kurarak anlaşmasıdır. Kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçu, uzlaşma kapsamında olan suçlardan değildir.

Kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçu nedeniyle yapılan yargılamalar asliye ceza mahkemesi tarafından yerine getirilir.

Adli Para Cezasına Çevirme, Erteleme ve Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması

Adli para cezası, işlenen bir suça karşılık hapis cezasıyla birlikte veya tek başına uygulanabilen bir yaptırım türüdür. Kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçunun temel hali nedeniyle alt sınırdan verilen hapis cezası adli para cezasına çevrilebilir.

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması sanık hakkında hükmolunan cezanın belli bir denetim süresi içerisinde sonuç doğurmaması, denetim süresi içerisinde belli koşullar yerine getirildiğinde ceza kararının hiçbir sonuç doğurmayacak şekilde ortadan kaldırılması davanın düşmesine neden olan bir ceza muhakemesi kurumudur. Kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçu nedeniyle verilen cezanın 2 yıl ve altında olduğu hallerde hapis cezası hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması (hagb) kararı verilmesi mümkündür.

Erteleme, mahkeme tarafından belirlenen cezanın cezaevinde infaz edilmesinden şartlı olarak vazgeçilmesidir. Kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçu nedeniyle verilen cezanın 2 yıl ve altında olduğu hallerde hükmedilen hapis cezasının ertelenmesi de mümkündür.

Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçunun Cinsel Saldırı Suçu ile Birlikte İşlenmesi

Katılan ile uzun süredir arkadaşlık yapan, gerçek ismi ve medeni durumuyla ilgili katılana yalan beyanlarda bulunan sanığın olay tarihinde katılanı ailesiyle tanıştıracağını söyleyerek arkadaşının evine götürdüğü, katılan evde kimsenin olmadığını fark edince dışarı çıkmaya çalıştığı, sanığın kapıyı kilitleyerek katılanın çıkmasına engel olup ağzını bağlayarak zorla cinsel saldırıda bulunduğu olayda, sanığın aşamalarda birbiriyle çelişen beyanlarda bulunması, katılanın istikrarlı olarak sanığın evin kapısını kilitleyerek ve zor kullanarak evden çıkmasına engel olduğunu beyan etmesi karşısında, sanığın katılanın hareket özgürlüğünü kısıtlayarak üzerine atılı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu işlediğinin kabulü gerekmektedir.

Öte yandan Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun gerçekleştirildiği zaman aralığının bir bölümünde sanığın katılana karşı ayrıca cinsel saldırı suçu da işlemiş olması, bu suçun oluşumuna engel olmayacaktır.

Nitekim öğretide de, “Failin cinsel saldırı fiilini işlediği süre dışında da mağdurun özgürlüğünü kısıtlaması halinde faile ayrıca kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan ceza verilecektir.” “Bu suçla birlikte kişi özgürlüğünden yoksun bırakma da söz konusu ise failin ayrıca bu suçtan dolayı da cezalandırılması ve suçun cinsel amaçla işlenmesi nedeniyle de cezanın artırılması gerekir.” şeklindeki görüşlere yer verilmek suretiyle, cinsel saldırı suçunu işleyen sanığın unsurlarının bulunması halinde ayrıca kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan da cezalandırılması gerektiği kabul edilmiştir (Yargıtay CGK - Karar: 2015/158)

Kübra Nur GÖGERÇİN

Hukuk Fakültesi Öğrencisi