<strong><span style="font-size: 16px;">T.C.</span></strong> <div><strong><span style="font-size: 16px;">YARGITAY</span></strong></div> <div><strong><span style="font-size: 16px;">4. CEZA DAİRESİ</span></strong></div> <div><strong><span style="font-size: 16px;">ESAS NO:2015/7543</span></strong></div> <div><strong><span style="font-size: 16px;">KARAR NO:2015/30018</span></strong></div> <div><strong><span style="font-size: 16px;">KARAR TARİHİ:28/05/2015 </span></strong></div> <div><span style="font-size: 16px;"><br /> </span></div> <div><span style="font-size: 16px;">Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: </span></div> <div><span style="font-size: 16px;">Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.</span></div> <div><span style="font-size: 16px;">Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;</span></div> <div><span style="font-size: 16px;">Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. </span></div> <div><span style="font-size: 16px;"><br /> </span></div> <div><span style="font-size: 16px;">Ancak;</span></div> <div><span style="font-size: 16px;">Sanığın, müşteki ......... ile görüşmesinden sonra, müştekinin gıyabında, orada bulunan tanık .............'a, müştekiyi kastederek "ben onun kalemini kırdım, daha onu bırada yaşatmayacağım, benim ona borcum yok" demesi şeklindeki tehdit eyleminde, sanığın bu sözleri müştekiye iletme kastının bulunmadığı; iletme kastı mevcut olsaydı müştekinin yüzüne karşı da söyleyebilecek olduğu gözetilmeden, beraati yerine, mahkumiyetine karar verilmesi,</span></div> <div><span style="font-size: 16px;">Kanuna aykırı ve sanık .............'nin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 28/05/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.</span></div> <div><span style="font-size: 16px;"><br /> </span></div> <div><strong><span style="font-size: 16px;"><br /> </span></strong></div> <div><strong><span style="font-size: 16px;">T.C</span></strong></div> <div><strong><span style="font-size: 16px;">YARGITAY</span></strong></div> <div><strong><span style="font-size: 16px;">CEZA GENEL KURULU</span></strong></div> <div><strong><span style="font-size: 16px;">ESAS NO:2013/4-792</span></strong></div> <div><strong><span style="font-size: 16px;">KARAR NO:2014/17</span></strong></div> <div><strong><span style="font-size: 16px;">KARAR TARİHİ:21.01.2014 </span></strong></div> <div><span style="font-size: 16px;"><br /> </span></div> <br> <div><span style="font-size: 16px;">“… Sanık ile katılan Ramazan arasında tarla meselesi yüzünden husumet olduğu, bu tarla sorunu ile ilgili olarak aralarında hukuk mahkemesinde davalarının bulunduğu ve hukuk davasını katılan tarafın kazandığı, sanığın hukuk davasını kaybetmesine karşın bu taşınmazı katılan Ramazan’a vermek istemediği ve bu sebeple katılanı korkutmak ve gözdağı vermek amacı ile, katılanın uzaktan akrabası olan tanık Ömer’e hitaben ‘Ramazan’a söyle 9 kurşunum var, onu karnına boşaltacağım’ diyerek tehditte bulunduğu, tanık Ömer’in de bu sözleri katılana aynen aktardığı anlaşılmakla; sanığın üzerine atılı ‘tehdit’ suçu subuta ermiştir. Sanık, yargılamadaki beyanlarında tanık Ömer ile aralarında önceye dayalı herhangi bir husumetin bulunmadığını belirtmiştir. Tanık Ömer’in sanığa iftira etmesini gerektirir herhangi bir sebep bulunmamaktadır. </span></div> <div><span style="font-size: 16px;">Mahkeme gerekçeli kararında tanık Ömer’in katılanların akrabası olduğundan bahisle bu tanığın beyanlarına itibar etmediğini belirtmiş ise de; sanık bu sözlerin katılanlara aktarılmasını istediği için akrabalarına söylemiştir. Bu tanığın beyanlarına üstünlük tanınmaması için sanık lehine olan daha üstün ve kuvvetli bir delile dayanılması gerekir. Oysa dava konusu olayda tanık Ömer’in beyanından başka delil bulunmamaktadır. Bu bağlamda; sanığın üzerine atılı ‘tehdit’ suçunu işlediği sübuta erdiğinden üzerine atılı suçtan cezalandırılması yerine, yetersiz gerekçeyle sanık hakkında beraat kararı verilmesi, usul ve yasaya aykırı olduğundan hükmün bozulmasına karar verilmesi…”,</span></div> <div><span style="font-size: 16px;"><br /> </span></div> <div><span style="font-size: 16px;">Gerektiği görüşüyle itiraz kanun yoluna başvurmuştur.</span></div> <div><span style="font-size: 16px;"><br /> </span></div> <div><span style="font-size: 16px;">CMK’nun 308/1. maddesi uyarınca inceleme yapan Özel Dairece 24.10.2013 gün ve 15245 – 56509 sayı ile, itiraz nedenlerinin yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır:</span></div> <div><span style="font-size: 16px;"><br /> </span></div> <div><span style="font-size: 16px;">Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; suçun sübutuna ilişkindir.</span></div> <div><span style="font-size: 16px;"><br /> </span></div> <div><span style="font-size: 16px;">İncelenen dosya kapsamından;</span></div> <div><span style="font-size: 16px;"><br /> </span></div> <div><span style="font-size: 16px;">Müşteki Ramazan ve eşi Fatma 06.08.2007 tarihli dilekçe ile Cumhuriyet Başsavcılığına müracaat ederek sanık Şevket ve eşi Sevgül ile üç kişi hakkında miras olarak kendilerine kalan araziyi kullanmalarına engel oldukları, ölümle tehdit ettikleri iddiasıyla şikayetçi oldukları ve İ.Y., A.K., Ö.Y. ve A.K.’yı tanık olarak gösterdikleri,</span></div> <div><span style="font-size: 16px;"><br /> </span></div> <div><span style="font-size: 16px;">Yapılan soruşturma neticesinde Honaz Cumhuriyet Başsavcılığınca şüpheliler Veli, Mehmet, İbrahim ve Fatma hakkında tehdit ve hakkı olmayan yere tecavüz etme, şüpheli Şevket hakkında ise hakkı olmayan yere tecavüz etme suçlarından kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği,</span></div> <div><span style="font-size: 16px;"><br /> </span></div> <div><span style="font-size: 16px;">Sanık hakkında ise kahvehanede oturdukları sırada müştekiyi kastederek tanık Ömer’e hitaben; “Ramazan’a söyle 9 kurşunum var, onu karnına boşaltacağım” demek suretiyle tehdit ettiği iddiasıyla kamu davası açıldığı, sanık ile müşteki arasında akrabalık ilişkisi olup tarla meselesinden dolayı anlaşmazlık bulunduğu,</span></div> <div><span style="font-size: 16px;"><br /> </span></div> <div><span style="font-size: 16px;">Anlaşılmaktadır.</span></div> <div><span style="font-size: 16px;"><br /> </span></div> <div><span style="font-size: 16px;">Müşteki Cumhuriyet Savcılığında şikâyet dilekçesinin içeriğini tekrar, ederek, dilekçede isimlerine yer verdiği tanıkların yanında şüphelilerin; “onları kurşunlatacağız” diye tehdit ettiklerini, mahkemede ise önceki anlatımlarına ek olarak sanığın gıyabında tanık Ömer’in yanında iken tehdit sözlerini söylediğini beyan etmiş,</span></div> <div><span style="font-size: 16px;"><br /> </span></div> <div><span style="font-size: 16px;">Cumhuriyet Savcılığında müşteki olarak dinlenen ve dilekçede belirttikleri tanıkların yanında şüphelilerin “onları kurşunlatacağız” diye söylediğini, belirten F.B. mahkemede tanık olarak alınan beyanında, sanığın bizzat sözlerini duymadığını, ancak tanık Ömer’in yanında bu tehdit sözlerini söylediğini duyduğunu ifade etmiş,</span></div> <div><span style="font-size: 16px;"><br /> </span></div> <div><span style="font-size: 16px;">Katılanın dilekçesinde gösterdiği tanıklar Abdullah, İlmühal ve Asiye beyanlarında özetle, olaya ilişkin bilgilerinin olmadığını, herhangi bir şey duymadıklarını dile getirmiş,</span></div> <div><span style="font-size: 16px;"><br /> </span></div> <div><span style="font-size: 16px;">Tanık Ömer kollukta ve mahkemedeki beyanında, yaklaşık bir yıl önce kahvehanede oturduğu bir sırada sanığın yanına geldiğini, tarla meselesinden konu açılınca sanığın kendisine; “Ramazan’a söyle, dokuz kurşunum var, onu karnına boşaltacağım” diyerek bu sözlerini katılana iletmesini istediğini, bu sözleri söylerken yanlarında başka kimsenin olmadığını, katılanın eşinin kendi eşinin halası olduğunu, bu nedenle sık sık görüştüklerini beyan etmiş,</span></div> <div><span style="font-size: 16px;"><br /> </span></div> <div><span style="font-size: 16px;">Sanık bütün aşamalarda suçlamayı kabul etmemiştir.</span></div> <div><span style="font-size: 16px;"><br /> </span></div> <div><span style="font-size: 16px;">Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;</span></div> <div><span style="font-size: 16px;"><br /> </span></div> <div><span style="font-size: 16px;">Somut olayda sanığın katılanı gıyabında tehdit ettiğine ilişkin tek delil, katılanın şikayet dilekçesinde gösterdiği dört tanıktan biri olan Ömer’in beyanı olup, dilekçede isimleri belirtilen diğer tanıklar tehdit olayına ilişkin bilgileri olmadığını beyan etmişlerdir. Tanık Ömer’in akrabası olan katılan ile sanık arasında arazi anlaşmazlığından kaynaklanan husumet bulunmaktadır. Tanığın beyanının delil değerini belirlemek, açıklık, sözlülük, yüz yüzelik ve doğrudanlık ilkeleri çerçevesinde duruşma yaparak bunun sonucunda oluşan vicdanı kanaatine göre hüküm veren ilk derece yargılamasını yürüten hakiminin takdirindedir. Sanığın aksi ispatlanamayan savunması, katılan tarafından gösterilen diğer tanıkların tehdit olayını doğrulamaması, tanık Ömer ile katılan arasındaki akrabalık ilişkisi ve sanık ile katılan arasındaki husumet dikkate alındığında, sanığın atılı suçu işlediği şüphe boyutunda kalmaktadır.</span></div> <div><span style="font-size: 16px;"><br /> </span></div> <div><span style="font-size: 16px;">Bu nedenle, atılı suçu işlediği hususunda tam bir vicdani kanaat oluşmadığından bahisle sanığın beraatına ilişkin yerel mahkeme hükmü isabetli olup, bu kararın Özel Daire tarafından onanması yerindedir.</span></div> <div><span style="font-size: 16px;"><br /> </span></div> <div><span style="font-size: 16px;">Bu itibarla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmelidir.<br /> </span></div> <div><span style="font-size: 16px;"><br /> </span></div> <div><span style="font-size: 16px;">Açıklanan nedenlerle;</span></div> <div><span style="font-size: 16px;"><br /> </span></div> <div><span style="font-size: 16px;">1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının REDDİNE,</span></div> <div><span style="font-size: 16px;"><br /> </span></div> <div><span style="font-size: 16px;">2- Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 21.01.2014 günü yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi…”<br /> <br /> </span><br /> <br /> kararara.com</div>