İki gün sürecek Genel Kurul toplantısının açılışında konuşan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. R. Erinç Sağkan, TÜBAKKOM tarafından yapılan basın açıklamasına da iştirak etti.

Basın açıklamasını 15. Dönem Sözcüsü Av. Ilgaz Lale Kocakundakçı okudu:

TÜBAKKOM: MEDENİ HAKLARIMIZDAN VE ÖZGÜRLÜKLERİMİZDEN VAZGEÇMEYECEĞİZ

Bilindiği üzere 9. Yargı Paketi Kanun Teklifi Taslağı kamuoyunun gündemine girmiş bulunmaktadır. Türkiye Barolar Birliği’nin, baroların, kadın hakları alanında çalışan hiçbir sivil toplum kuruluşunun görüşü alınmadan sessiz sedasız bir şekilde torba yasanın içine sıkıştırılan, kadınlar için hak kaybı anlamına gelen düzenlemeleri kabul etmiyoruz. Asırları bulan mücadeleyle elde ettiğimiz hakların, bir torbanın içine sıkıştırılıp saklanarak elimizden alınmasına müsaade etmeyeceğiz.

TC. Anayasası’nı ve Anayasa Mahkemesi kararlarını tanımamayı alışkanlık ve gelenek haline getiren siyasal iktidar, Anayasa Mahkemesi’nin “Kadın evlenmekle kocasının soyadını alır” şeklindeki Türk Medeni Kanunu’nun 187. maddesini iptalinin ardından da aynı tavrını sürdürmeye devam etmektedir. Bu tavra alışacağımızı sananlar, büyük bir yanılgı içerisindedirler. İptal hükmü yürürlüğe girene kadar geçen 9 aylık sürede hiçbir düzenleme yapılmadığı gibi, bekarlık soyadını tek başına kullanmak isteyen kadınların başvuruları da görmezden gelinmiş, işleme alınmamıştır. İptal hükmüne rağmen yeni evlenen kadınlara kanundaki ifadesiyle “kocalarının” soyadı verilmeye devam edilmiştir. İptal edilen hükümdeki birkaç kelimeyi değiştirerek 9. Yargı Paketi Kanun Teklifi Taslağı içerisine sokmak eşitlikçi bir düzenleme yapmak değil, Anayasa’yı ve hukuku ayaklar altına almaktır.

Görünen odur ki, siyasal iktidar, kadınları şiddetten koruyan ve güçlendiren İstanbul Sözleşmesi’nden bir gecede çekildiği gibi, temel haklarımızdan da bir günde vazgeçmemizi beklemektedir. Kadınları şiddetten koruyan 6284 Sayılı Kanun’u İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmenin bahanesi olarak gösterenler, bugün bu taslak ile bu kanunu da kadük hale getirmenin gayreti içerisindedirler. Şiddet uygulayanın tedbir kararını ihlal etmesi durumunda hükmedilen tazyik hapsi kararlarını itiraza açık hale getirmek, yasayı işlevsiz hale getirirken şiddet mağduru kadınları da savunmasız bırakacaktır.

Yargı paketi taslağı içerisinde yer alan ve mükerrer suçluların cezalarında indirim öngören düzenleme ise suçların tekrar işlenmesini teşvik eden, af anlamına gelecek bir düzenlemedir. Kadına yönelik şiddet konusundaki cezasızlık politikası ülkemiz açısından yakıcı bir sorun olmaya devam ederken, işlediği suçun cezası tam olarak infaz edilmemiş, ıslah olmamış suçluların topluma yeniden karışması, kadın cinayetleri ve kadına yönelik her türlü şiddetin katlanarak artmasına neden olacaktır.

Türkiye Barolar Birliği Kadın Hukuku Komisyonu olarak, kadınların asırlar süren mücadeleleri sonucunda elde ettikleri kadın hak ve kazanımlarından bizi bir adım dahi geriye götürecek her türlü düzenleme, girişim, eylem ve karanlık zihniyetin karşısında olacağımızı bir kez daha vurguluyor, kadınların hayatın her alanında erkeklerle eşit konumda ve özgür bireyler olarak var olduğu, cinsiyeti nedeniyle ayrımcılığa uğramadığı, şiddetin son bulduğu bir dünya için mücadeleye devam edeceğimizi ve dayanışmamızı büyüterek sürdüreceğimizi kamu oyu ile paylaşıyoruz.

Saygılarımızla.

TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ KADIN HUKUKU KOMİSYONU (TÜBAKKOM)