\'Türk olmak için, ana ya da babanın Türk olması yeterli\'
Anayasa Mahkemesi, Türk anadan doğanların, bu konuda herhangi başvuruya gerek bulunmaksızın doğumla Türk vatandaşlığını kazandığını, ayrıca kuralın uygulanmasına ilişkin zaman sınırlaması da bulunmadığından 2009 tarihli Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun yürürlüğe girmesinden önce doğan Türk ananın çocuklarının da doğdukları andan itibaren Türk vatandaşlığını kazanmış kabul edileceklerini bildirdi.
Anayasa Mahkemesi, Türk anadan doğanların, bu konuda herhangi başvuruya gerek bulunmaksızın doğumla Türk vatandaşlığını kazandığını, ayrıca kuralın uygulanmasına ilişkin zaman sınırlaması da bulunmadığından 2009 tarihli Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun yürürlüğe girmesinden önce doğan Türk ananın çocuklarının da doğdukları andan itibaren Türk vatandaşlığını kazanmış kabul edileceklerini bildirdi.
Anayasa Mahkemesi’nin, Türk anne ve yabancı babadan evlilik birliği içinde 1969 yılında doğan davacının Türk vatandaşı olduğunun tespiti için yaptığı başvurunun reddi işlemine karşı açtığı davada, itiraz konusu kuralın Anayasa’ya aykırı olduğu savını ciddi bulan Mahkeme’nin iptal başvurusuna ilişkin kararı Resmi Gazete’de yayınlandı.
Anayasa Mahkemesi kararında, itiraza konu olan 11.2.1964 günlü, 403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’na 2383 sayılı Yasa ile eklenen Ek Geçici Madde 2’nin ikinci fıkrasında yer alan “3 yıl içinde” ibaresinin, Anayasa’nın 10., 11. ve 66. maddelerine aykırılığı savıyla iptali istemine ilişkin, “konusu kalmayan istem hakkında karar verilmesine yer olmadığına” oy çokluğuyla karar verdi. Gerekçeli kararda şöyle denildi:
“İtiraz konusu kuralla, 403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun yürürlük tarihi olan 22.5.1964’ten 2383 sayılı Yasa’nın yürürlük tarihi olan 17.2.1981’e kadarki dönemde Türk anadan doğmasına rağmen Türk vatandaşlığını kazanamayan küçüklerin; ana, baba ya da yasal temsilcileri başvurmadıkları takdirde, ergin olmalarından başlamak üzere üç yıllık süre içinde müracaat etmeleri durumunda, seçme yoluyla Türk vatandaşlığını kazanabilecekleri düzenlenmiştir. Kuralın yer aldığı 403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu, 29.5.2009 günlü, 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun 47. maddesinin birinci fıkrası ile yürürlükten kaldırılmış olup söz konusu Yasa 12.6.2009 günlü ve 27256 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. 5901 sayılı Yasa’nın ‘Doğumla kazanılan vatandaşlık’ kenar başlıklı 6. maddesinde, doğumla kazanılan Türk vatandaşlığının, soy bağı veya doğum yeri esasına göre kendiliğinden kazanılacağı ve doğum anından itibaren hüküm ifade edeceği, ‘Soybağı’ kenar başlıklı 7. maddesinin (1) numaralı fıkrasında ise Türkiye içinde veya dışında Türk vatandaşı ana veya babadan evlilik birliği içinde doğan çocuğun Türk vatandaşı olduğu kuralı yer almaktadır. Bu kurallar gereğince evlilik birliği içinde Türk anadan doğanlar, bu konuda herhangi başvuruya gerek bulunmaksızın doğumla Türk vatandaşlığını kazanmaktadırlar. Ayrıca kuralın uygulanmasına ilişkin zaman sınırlaması da bulunmadığından Yasa yürürlüğe girmeden önce doğmuş olan Türk ananın çocukları da doğdukları andan itibaren Türk vatandaşlığını kazanmış kabul edileceklerdir. Buna göre itiraz konusu kuralın davada uygulanma niteliği bulunmadığından, konusu kalmayan istem hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekir.”
Söz konusu gerekçe doğrultusunda, Anayasa Mahkemesi, “… 3 yıl içinde …” ibaresine ilişkin, “konusu kalmayan istem hakkında karar verilmesine yer olmadığına” oy çokluğu ile karar verdi.
-ÜÇ ÜYE KARŞI OY KULLANDI-
Anayasa Mahkemesi Üyelerinden, Serdar Özgüldür, Şevket Apalak ile Serruh Kaleli ise karara ilişkin karşı oy kullandı. Üyeler karşı oy gerekçelerinde, “davanın somutunda, itiraz mahkemesinin önündeki kural yönünden geçmişe yürürlü bir yasa değişikliği yapılmadığı gibi, böyle bir değişiklik yapılması halinde dahi yargılama harçları vb. usul konularının tam anlamıyla çözüme kavuşturulması söz konusu olamayacağından”, davanın esasının hükme bağlanması kanısında vardıklarını, “istem hakkında karar verilmesine yer olmadığına katılmadıklarını” belirttiler.(ANKA)
Yorumlar
Trend Haberler
CEZA DAVASINDA HAKSIZ TAHRİK İNDİRİMİ UYGULANMIŞSA TAZMİNAT DAVASINDA DA MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT BELİRLENİRKEN İNDİRİM YAPILMALIDIR
Adliyede bağlantıları olduğunu söyleyip tahliye veya beraat vaadiyle dolandıran çeteye operasyon
Fatma Duygu'yu 4'üncü kattan atan avukat gülüp müzik açmış!
Avukat Ahmet Özmen vefat etti
Yargıtay Başkanlığı seçiminde 28'inci tur oylamada da sonuç yok
Yargıtay, Selçuk Kozağaçlı ve Barkın Timtik’in cezalarını onadı