Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 253. maddesinin 3. fıkrasının 2. cümlesi; "Uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte aynı mağdura karşı işlenmiş olması hâlinde de uzlaşma hükümleri uygulanmaz." hükmünü ihtiva etmektedir. Kanunda böyle bir düzenlemenin yer alma nedeni ise uyuşmazlığın bir bütün halinde değerlendirilmesinin sağlanması olduğu düşünülmektedir. Zira aksi durumda aynı olaya ilişkin kanun kapsamına giren suçta uzlaştırma hükümleri uygulanacak, kanun kapsamına girmeyen suçlar ise tefrik edilecek be taraflar arasında birden fazla dosya ortaya çıkacaktır. Bu da uyuşmazlığın bir bütün olarak değerlendirilip doğru sonuca ulaşılmasına engel olabilecektir.

Ne var ki CMK’nın 253/3 maddesinde mağdurun aynı kişi olup olmadığına bakılıp bakılmayacağına ve “bir başka suçla birlikte” ifadesine ilişkin bir düzenleme söz konusu değildir. Bu durum da uygulamada kafa karışıklığına yol açabilmektedir. Ancak madde hükmün lafzından anlaşılan uzlaştırmaya tabi olan suç ile uzlaştırmaya tabi olmayan suçun aynı zamanda ve aynı kişiye karşı işlenmesi gerekmektedir. Suçların farklı kişilere karşı işlenmesi durumunda bu madde uygulama alanı bulamayacaktır. (Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin 05.05.2016 tarihli, 2016/938 Esas ve 2016/11546 Karar sayılı ilamı) Nitekim farklı zamanlarda işlenen suçlarda da bu hüküm uygulama alanı bulamayacaktır.

2013 yılında CMK’nın 253/3 maddesinin 2. cümlesindeki düzenlemenin Anayasa’nın 10. maddesine aykırı olduğu iddiasıyla, maddenin iptali istemiyle, Anayasa Mahkemesine başvurulmuş ancak Anayasa Mahkemesi tarafından itiraz konusu kuralın Anayasanın 2. ve 10. maddelerine aykırı olmadığına karar verilmiştir. Bu nedenle CMK m. 253/3-2. cümle değişikliğe uğramadan kanunda yerini korumaktadır.

Yargıtay 4. Ceza Dairesi bir kararında; farklı zaman diliminde işlenen suçların, aynı kişiye karşı işlenmiş olması halinde dahi, uzlaştırma hükümlerinin her bir suç bakımından ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiğine hükmetmiştir. Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 30.10.2018 tarihli, 2018/7046 Esas ve 2018/18346 Karar sayılı ilamında; "...TCK'nın 106/1-1. cümlesi kapsamındaki tehdit suçunun, incelemeye konu hükümden sonra uzlaştırma kapsamına alındığında ve müstakilen işlenmesi durumunda uzlaştırma kapsamında olduğunda şüphe bulunmamaktadır...Çözüme kavuşturulması gereken sorun, CMK'nın 253. maddesinin üçüncü fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan "Uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmiş olması halinde uzlaştırma hükümleri uygulanmaz" şeklindeki düzenleme karşısında, sanık ...'in TCK'nın 106/1-1. cümlesi kapsamında düzenlenen ve müstakil işlendiğinde uzlaştırma kapsamında bulunan tehdit suçunun, uzlaştırma kapsamında bulunmayan diğer suçlarla birlikte işlenip işlenmediğidir. Suçların birlikte işlenip işlenmediği hususunun, suçlar arasında bağlantı bulunup bulunmadığı hususundan farklı olduğu kuşkusuzdur...Somut olayda...sanığa isnat edilen suçların suç tarihlerinin farklı olduğu olduğu görülmektedir. Sanığın eylemlerin arasında bağlantı bulunduğu kabul edilebilir ise de, eylemlerin birlikte gerçekleştirilmediği anlaşılmaktadır. CMK'nın 253. maddesinin üçüncü fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan "Uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmiş olması halinde uzlaştırma hükümleri uygulanmaz" şeklindeki yasal düzenlemenin somut olayda uygulanma olanağı bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle Cumhuriyet savcısının 6763 sayılı Yasanın yürürlüğe girmesi nedeniyle tehdit suçundan hükmolunan ceza yönünden talebinin kabulüyle dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, yasal olmayan gerekçeyle talebin reddine dair ....Ağır Ceza Mahkemesinin 08/12/2016 tarihli ve 2016/1189 Değişik İş sayılı kararında ve bu karara karşı yapılan itirazın reddine dair merci...2. Ağır Ceza Mahkemesinin 09/02/2017 tarihli ve 2017/104 Değişik İş sayılı kararında isabet bulunmamaktadır..." ifadelerine yer verilmiştir. Yargıtay ilamında; sanığa isnat edilen suçların tarihlerinin farklı olması durumunda eylemlerin CMK 253/3 kapsamında birlikte gerçekleştirmediği belirlenmiş ve dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilmesi gerektiğine karar verilmiştir.

Sonuç itibariyle; her ne kadar açıklamalarımızda emsal nitelikte bir kısım yüksek mahkeme kararlarına yer verilmişse de CMK’nın 253/3. maddesinde yer alan “bir başka suçla birlikte” ifadesine ilişkin pratikte farklı uygulamalar görülmektedir. Hükmün Yargıtay Ceza Daireleri’nin önüne gelmesi, anılan yönlerden değerlendirilmesi ve içtihat birliğinin sağlanması durumunda uygulama birliği de oluşabilecektir.

Av. Rahmi Furkan ÖZTÜRK

KAYNAKÇA

Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin 05.05.2016 tarihli, 2016/938 Esas ve 2016/11546 Karar sayılı ilamı

Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 30.10.2018 tarihli, 2018/7046 Esas ve 2018/18346 Karar sayılı ilamı

Apaydın C., 2017. Ceza hukukunda uzlaşma ve uzlaştırmacılar için ceza hukuku. İstanbul: Acar Yayıncılık.

Çakır, Kerim. Haziran 2018. Uzlaştırmanın Kapsamı ve Şartları. Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Araştırmaları Dergisi. 24(1). 446-452. http://dergipark.gov.tr/download/article-file/509572

Şenol, Filiz. Ceza Muhakemesinde Uzlaştırma. Yüksek Lisans Tezi. Bahçeşehir Üniversitesi. 2018

Mahir, Yıldırım. Ceza Muhakemesi Kanunu’nda Uzlaştırma. Yüksek Lisans Tezi. Altınbaş Üniversitesi. 2018