Velayet Davası Nedir?

Velayet, bir çocuğun bakımını ve yetiştirilmesini üstlenen kişinin yasal hak ve sorumluluklarını ifade eder. Çocuk 18 yaşını girinceye kadar velayet altındadır. Velayet hakkı çocuğun anne ve babasına aittir. Velayet, ana ve babadan birinin ölümü halinde sağ kalana aittir. Boşanma durumunda velayet hakkı eşlerden birine verilebilir. Çocuğun anne veya babasından birinin veya her ikisinin de velayet üzerinde anlaşamadığı durumlar yaşanabilmektedir. Velayet davası, çocuğun velayetinin kimde olacağına dair bir mahkeme kararı alınmasını talep etmek anlamına gelir.

Velayet Davası Nasıl Açılır?

Velayet davası açmak için, öncelikle bir avukattan hukuki danışmanlık almanız önerilir. Avukatınız, sizin adınıza gerekli başvuruları yapacak ve dava sürecinde size rehberlik edecektir. Sizin önemsiz gördüğünüz ayrıntıları veya yaşanılan olayları delil olarak mahkemeye en uygun şekilde sunulması işini avukatınız yapacaktır.

Velayet Davası Nerede Açılır?

Velayet davası, davacının veya davalının oturduğu yer mahkemesinde açılabilir.

Velayet Davası Hangi Mahkemede Açılır?

Velayetin kaldırılması davası, velayetin değiştirilmesi yani bir eşten alınarak diğer eşe verilmesi için açılan dava veya kaldırılan velayetin geri verilmesi davaları aile mahkemesinde açılır. 

Velayet Davası İçin Gerekli Belgeler Nelerdir?

Velayet davası açarken, bazı belgelerin mahkemeye sunulması gerekebilir. Bunlar arasında çocuğun kimlik belgesi, sağlık raporu, anne ve babanın kimlik belgeleri, boşanma kararı ve nafaka belgesi yer alabilir. Avukatınız size gerekli belgeleri belirtecek ve hazırlamanız konusunda yardımcı olacaktır.

Velayet Davası Süreci Nasıl İşler?

Velayet davası süreci, davanın niteliğine, tarafların anlaşma durumuna ve çocuğun yaşı, özel durumları vb. faktörlere göre değişebilir. Davanın başlangıcında, tarafların beyanlarının alınması ve çocuğun durumuna ilişkin bilgilerin toplanması için bir inceleme yapılır. Daha sonra, tarafların anlaşmaya varamaması halinde, mahkeme tarafından bir uzman ataması yapılabilir. Uzman, tarafları dinleyerek çocuğun velayeti konusunda bir rapor hazırlar. Hakim, uzman raporu ve tarafların beyanlarını, çocuğun beyanını ve sunulan delilleri değerlendirerek oluşturduğu vicdani kanaate göre kararını verir.

Velayet Davasında Çocuğun İdrak Yaşı Nedir?

Çocuğun idrak yaşı, 8 yaş veya üstüdür. Velayet davasında mahkeme velayet konusunda karar vermeden önce çocuğu dinlemeli ve velayet konusundaki görüşünü sormalıdır. Yargıtay kararları ile en az 8 yaşında olan çocuğun idrak edebileceğini, velayet konusunda görüşünün alınmasını gerekli görmektedir. 

Velayet Davasında Hakim Neye Bakar?

Velayet davasında hakim, çocuğun üstün yararını gözetir. Çocuğun üstün yararı derken; çocuğun fiziksel, ruhsal ve ahlaki bakımdan en iyi şekilde gelişebilmesi amacıyla sosyal, ekonomik ve kültürel koşulların sağlandığı ortamın sunulmasıdır. Velayete ilişkin hükümler Türk Medeni Kanunun 335 -351 maddeleri arasında düzenlenmiştir. Bu maddeler kamu düzenine ilişkindir ve bu davalarda hakim kendiliğinden araştırma ilkesini uygulayacaktır. Hakim bu davalarda tarafların talepleri ile bağlı değildir. Çocuğun üstün yararını gözetecektir. Hakim çocuğun sağlığı, eğitimi ve genel refahı gibi faktörleri göz önünde bulundurur. Hakim, ayrıca tarafların ilişkisi, çocuğun yaşına, cinsiyetine ve gelişim düzeyine de dikkat eder.

Velayet Davasında Babanın Hakları Nelerdir?

Velayet davasında, babanın ve annenin eşit hakları vardır. Babanın, çocuğun bakımı ve yetiştirilmesine katkı sağlaması gerektiği düşünülür. Ancak, velayet davası sürecinde, babanın anneden daha az hakka sahip olduğu durumlar da olabilir. Örneğin, çocuğun annesi, çocuğun gelişimi için daha uygun bir ortam sunuyor veya babanın çocuğun bakımına ilişkin geçmişteki olumsuz davranışlarından dolayı hakim babaya velayeti vermemeyi kararlaştırabilir. Bu tür durumlar için genellemeler yapmak; velayeti alma konusunda babanın anneye göre şansı azdır demek doğru olmayacaktır. Yargıtay’ın emsal kararlarına göre, velayet hakkı evlilik birliğinin sarsılmasında daha az kusurlu olan tarafa verilmesi tercih edilir. Bununla birlikte hakim çocuğun üstün menfaatine göre eğitim ve bakımını, gelişimini en iyi yapabilecek tarafa velayet hakkını verecektir. Anne ve baba velayet hakkını taşıyamayacaklar ise hakim çocuğa vasi atanmasına karar verebilir.

Velayet Davası Sonrası Neler Olur?

Velayet davası sonrası, mahkeme tarafından verilen karar kesindir ve uygulanması zorunludur. Mahkeme, çocuğun velayetinin kimde olacağına ve velayet sahibinin yasal hak ve sorumluluklarına karar verir. Velayet davası sonrası, tarafların uzlaşmaması halinde nafaka davası gibi ek davalar açılabileceği gibi, karara itiraz etmek için süreçler de mevcuttur.

Sonuç olarak velayet davası, çocuğun bakımı ve yetiştirilmesi ile ilgili önemli bir hukuki süreçtir. Bu süreçte, bir avukatın desteği ve danışmanlığı, tarafların haklarının korunması ve çocuğun en iyi çıkarlarının gözetilmesi açısından önemlidir.

Geçici Velayet Nedir?

Boşanma davası açıldıktan sonra veya açılmadan önce eşler ayrı yaşamaya karar vermiş olabilirler. Bu süreçte müşterek çocukların velayeti konusunda taraflar anlaşmazlar ise mahkemeden geçici velayet hakkı konusunda karar vermesini isterler. Hakim geçici velayet konusunda karar vermeden önce uzman bir kişiden taraflar hakkında sosyal inceleme raporu  (SİR) düzenlemesini ister. Uzman kişi bu rapor için taraflar ile görüşür gerekli araştırmaları yapar ve raporunu mahkemeye sunar. Bu raporun işlevi hakimin doğru adaletli karar vermesine destek ve yardımcı olmasıdır. Hakim, çocuğun üstün yararı ilkesi gereğince; boşanmaya sebebiyet veren ebeveynin kusurunu, çocuğun yaşını, çocuğa sağlanacak eğitim, barınma koşullarını, çocuk 8 yaşında ise görüşünü alır, çocuğun kardeşi var ise kardeşlerin birbirinden ayrılmaması vb kriterleri bir arada değerlendirecektir.

Geçici Velayet Dilekçesi Nedir?

Boşanma sürecinde müşterek çocuklar için geçici velayetin verilmesi, bu mümkün olmadığında çocuklar ile şahsi ilişkinin tesisinin talep edildiği dilekçedir. Geçici velayet mahkeme tarafından boşanma sürecinde tedbiren verilen karardır. Boşanma davasının kesinleşmesi ile geçici velayet sona erecektir. 

Geçici Velayet Kararına İtiraz Yapılır mı?

Geçici velayet kararı itiraz edilebilecek kararlardandır. Geçici velayet kararını veren mahkemeye verilecek bir dilekçe ile itiraz edilebilir. İtiraz için delil ve dayanak sunulmalı mahkemenin itirazı ciddiye alması sağlanmalıdır.

Boşanma Olmadan Velayet Davası Açılır Mı?

Evlilik süresince çocuk ergen oluncaya kadar velayet hakkını anne ve baba birlikte kullanırlar. Anne ve baba velayet hakkını kullanırken sorumluluklarını da birlikte paylaşarak çocuk adına karar alırlar. Eşlerden biri boşanma davası açmadan önce velayeti geçici olarak tarafına verilmesi için dava açabilir. Eşlerden biri boşanma davası açacak ise velayet hakkını bu davada ister, velayet hakkını almak için ayrı bir dava açması gerekmez.

Boşanma Olmadan Geçici Velayet Davası Açılır Mı?

Eşler ayrı yaşama kararı almış olabilir. Boşanma davası açılmadan önce ayrı yaşayan eşler velayet hakkını geçici olarak tarafına verilmesini isteyebilir. Buna boşanma olmadığından (tedbiren) geçici velayet davası denilir. Eşler çocuk ile kişisel ilişkinin düzenlenmesini isteyebilir. Geçici velayet kararı, boşanma kararının kesinleşmesine kadar geçerli olacaktır. 

Aldatma Nedeniyle Boşanma Davasında Çocuğun Velayeti Kime Verilir?

Aldatma nedeni kanunda düzenlenmiş özel boşanma nedenlerindendir. Eşlerden biri aldatırsa (zina ederse ) diğer eşin boşanma hakkı vardır. Aldatılan eş aldatıldığını öğrendiği tarihten itibaren 6 ay içinde ve her halükarda aldatma olayının yaşandığı tarihten itibaren 5 yıl içinde boşanma davası açma hakkı vardır. Bu süreler geçtikten sonra açılan davada aldatılan eş bu durumu kabullenmiş olduğundan boşanma hakkı yok olmaktadır. Aldatan eş salt eşini aldattığı için velayet hakkını kaybetmez. Burada önemli olan nokta; aldatma olayının yaşanmış olması değil, çocuğun hangi ebeveynin yanında mutlu olacağı, sağlıklı gelişiminin, eğitiminin devam edeceği, daha iyi bir yaşam süreceğidir. Çocuğun üstün yararı gerekli kılıyorsa hakim velayet hakkını aldatan eşe verebilir. Aldatan eş aynı zamanda haysiyetsiz bir hayat sürmeyi tercih etmiş ise çocuğun eğitim hayatının ve ahlaki gelişiminin sekteye uğrayacağı düşünülür. Hakim, çocuğun üstün yararı gereği velayet hakkını aldatan ve haysiyetsiz hayat süren eşe vermeyecektir.

Velayetin Değiştirilmesi Davası

Velayet hakkı kendisinde olmayan eşin bu hakkı almak için açtığı davadır. Çocuğun velayetine dair verilen mahkeme kararları kesin karar niteliğinde değildir. Velayet kendisinde olmayan eş, değişen koşulları ve çocuğun üstün yararını ileri sürerek velayetin değiştirilmesi davasını açabilir. Türk Medeni Kanunun 183. Maddesinde anne veya babanın başkasıyla evlenmesi, başka bir yere gitmesi, ölmesi gibi yeni durumlar ortaya çıktığında hakimin taraflardan birinin talebi üzerine veya resen velayet konusunda gerekli önlemi alması düzenlenmiştir. Velayet hakkı sahibi anne veya babanın başka biriyle evlenmesi tek başına velayetin değiştirilmesini gerektirmeyecektir. Velayet hakkı sahibinin başka biriyle evlendikten sonra velayet görevini sürekli ihmal veya suiistimal ediyor ise velayetin değiştirilmesi davası açılabilir. Kanun koyucu velayetin değiştirilmesi nedenlerini örnek babında saymıştır. Bu nedenlerin dışında velayet hakkı sahibi bu hakkını kötüye kullanıyorsa, çocuğu diğer taraf ile görüştürmede sıkıntı çıkarıyorsa, velayet görevini ifasında ihmalleri var ise; velayet kendinde olmayan taraf velayetin değiştirilmesi için ciddi ve inandırıcı delillere dayanarak bu davayı açabilir. 

Velayetin Değiştirilmesi Davası Nasıl Açılır?

Velayetin değiştirilmesi davası açmak için, öncelikle bir avukattan hukuki danışmanlık almanız önerilir. Davanın ret olunmaması amacıyla avukatınızdan hukuki yardım almanız önemlidir. Avukatınız, davanın açılma nedenini delilleri ile birlikte mahkemeye sunacak ve dava sürecinde size rehberlik edecektir. Sizin önemsiz gördüğünüz ayrıntıları veya yaşanılan olayları delil olarak mahkemeye en uygun şekilde sunulması işini avukatınız yapacaktır.

Velayetin Değiştirilmesi Davası Nerede Açılır?

Velayet davası, davacının veya davalının oturduğu yer mahkemesinde açılabilir.

Velayetin Değiştirilmesi Davası Hangi Mahkemede Açılır?

Velayetin değiştirilmesi davası aile mahkemesinde açılır. Aile mahkemesinin olmadığı yerlerde görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir.

Velayetin Değiştirilmesi Davası İçin Gerekli Belgeler Nelerdir?

Velayetin değiştirilmesi davası açarken, bazı delilerin belge veya uygun şekilde mahkemeye sunulması gerekebilir. Velayetin değiştirilmesini gerekli kılacak durumu gösteren bilgi ve belgelerdir. Örneğin çocuğun bakım ve gözetiminde ihmal var ise bu durumunu gösteren sağlık raporu, velayet hakkı olan eş alkol veya uyuşturucu bağımlısı ise bu durumu gösteren tedavi evrakları, vb. Avukatınız size gerekli belgeleri belirtecek ve hazırlamanız konusunda yardımcı olacaktır.

Velayetin Değiştirilmesi Davası Süreci Nasıl İşler?

Velayetin değiştirilmesi davası herhangi bir süreye tabi değildir. Velayetin değiştirilmesi davası için çocuğun hayatında önemli bir değişikliğin olması ve bu durumun geçici değil süreklilik arz etmesi gerekir. Önemli ve sürekli değişiklik nedeniyle dava açılmaktadır. Boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren kısa bir süre sonra geçici durumlar için velayetin değiştirilmesi davası açıldığında, önemli değişikliğin ne olduğu ve bu değişikliğin süreklilik arz ettiği ispat edilmez ise dava ret olunacaktır. Velayetin değiştirilmesi davası basit yargılama usulüne tabidir. Velayetin değiştirilmesi davası kamu düzenine ilişkin olup, hakimin resen araştırma yapması gereken dava türlerindendir. Hakim bu davada tarafların talebi ile bağlı olmayıp resen delilleri araştırarak çocuğun üstün menfaatinin gerektirdiği tarafa velayet hakkını verecektir.

Velayetin Değiştirilmesi Davasında Hakim Neye Bakar?

Velayetin değiştirilmesi davasında hakim, velayeti değiştirmeyi gerektirecek değişiklik olup olmadığına ve bu durumun geçici mi? Sürekli mi olduğunun tespitini yapar. Hakim mevcut durumda çocuğun üstün yararını gözetmeye devam edecektir. Çocuğun üstün yararı derken; çocuğun fiziksel, ruhsal ve ahlaki bakımdan en iyi şekilde gelişebilmesi amacıyla sosyal, ekonomik ve kültürel koşulların sağlandığı ortamın sunulmasıdır.

Velayetin Değiştirilmesi Davası Sürecinde Nafakanın Durumu?

Türk Medeni Kanuna göre anne ve babanın çocuğuna bakım borcu çocuk ergen olana kadar devam etmektedir. Bu nedenle anne ve babanın boşanmış olması, çocuğun bakım borcunu sona erdirmez. Boşanma dava sürecinde çocuğun bakımı için tedbir nafakasına hükmedilir. Boşanma kararı ile birlikte bu nafakanın adı iştirak nafakası olur. Taraflar talep etmese bile hakim çocuğun korunması durumu kamu düzenine ilişkin olduğundan resen iştirak nafakasına hükmedebilir. Velayetin değiştirilmesi durumuna bağlı olarak iştirak nafakası yükümlüsü de değişmektedir. Velayet hakkı asıl talep, iştirak nafakası asıl talebe bağlı feri taleptir. Velayet hakkı verilmeyen eşin iştirak nafakası ödemesi gerekebilir.

Evlilik Dışı Doğan Çocuğun Velayeti Kimdedir?

Evlilik dışında doğan çocuğun velayeti annesindedir. Evlilik dışı doğmuş çocuk annenin başvurusu üzerine annenin soyadını alır. Evlilik dışında doğan çocuğun baba ile soy bağının kurulması sonucunda babasının soyadını alacaktır. Soy bağının kurulması; anne ve babanın evlenmesi, babanın çocuğu noterde düzenlenecek tanıma senedi ile tanıması veya babalık davası ile olabilmektedir. Babanın noterde çocuğunu tanıma senedi ile tanıyabilmesi için; çocuğun daha önce başka bir erkek tarafından tanınmamış veya soy bağının kurulmamış olması gerekir. Babanın tanıma senedini nüfusa götürerek çocuğunu nüfusuna alabilecek ve soyadını verebilecektir.  Anne ve babanın boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren üç yüz gün içinde çocuk doğarsa; bu çocuk babanın nüfusuna kayıt edilir.

Evlilik Dışı Doğan Çocuğun Anne ve Babasının Sonradan Evlenmesi Durumunda

Çocuk evlilik dışında doğmuş ise; anne ve baba evlendiği takdirde çocuk için soy bağı kurulmuş olacak ve evlilik birliği içinde doğmuş çocuk ile aynı statüde bulunacaktır.

Boşanmada Çocuğun Velayeti Kime Verilir?

Boşanma davalarında çocuğun velayetinin kime verileceği hususunda hakimin geniş bir takdir hakkı vardır. Anlaşmalı boşanma davasında veya anlaşmasız boşanma davasında anne ve baba velayet konusunda anlamış olsalar bile hakim bu anlaşmaya aykırı bir karar verebilir. Çocuğun velayeti kamu yararına dair konulardan olduğundan hakim tarafların talebi veya sunduğu deliller ile bağlı kalmadan resen araştırma ilkesi gereğince çocuğun üstün yararını araştırır. Hakim, anne ve babayı velayet hakkı için uygun görmez ise; çocuğa vasi atayabilir. Hakim, anne ve babanın menfaatlerini, taleplerini değil, çocuğun bedensel ve ruhsal gelişimini en iyi sağlayacak tarafın kim olduğunu araştırır.  Bu bağlamda çocuğun yaşı, cinsiyeti, eğitimi, fiili olarak kimin yanında kaldığı, anne ve babanın eğitimi, sağlığı, çocuğu ile ilgilenip ilgilenmediği, mesleği, ekonomik durumu, yaşadığı ortamı, sosyal durumu, toplum içindeki davranışları dikkate alınır.  Mahkeme çocuğun yaşadığı, alıştığı ortamı mümkün oldukça değiştirilmemesine, kardeşlerinden ayrılmamasına yine çocuğun üstün menfaati gereğince özen gösterir.

Kardeşlerin Velayetinin Farklı Taraflara Verilmesi

Çocuk sayısı birden fazla olduğunda velayetinin tek bir tarafa verilmesi zorunlu değildir. Örneğin, üç çocuk varsa, bu çocuklardan ikisinin velayeti anneye, diğerinin velayeti babaya verilebilir. Bu durumda kardeşlerin bir araya geleceği şekilde kişisel ilişkinin düzenlenmesi gerekir. Ancak Yargıtay emsal kararlarında çocukların kardeşlerinden ayrılmamasını çocukların paylaşım duygusunun gelişimi için gerekli görmektedir. Çocukların velayetinin bir tarafa verilmesi çocukların üstün menfaati gereğince mümkün görülmediyse örneğin üç çocuğun velayetinin anneye verildiğinde; annenin bütün çocuklara bakmaya gücü yetmeyecek ise veya üç çocuğun velayeti babaya verildiğinde babanın başka evliliğinden olan çocukları nedeniyle yeterince ilgi gösteremeyecek ise çocukların üstün menfaati gereğince tek tarafa velayet verilmeyebilir.

Boşanmada Çocuğun Velayeti Hangi Durumlarda Babaya Verilir?

Boşanma davasında veya sonradan açılan velayetin değiştirilmesi davasında çocuk babası ile birlikte yaşamak istediğini beyan etmiş ise ve babanın koşulları çocuğun üstün menfaatine uygun ise velayet babaya bırakılabilir. Çocuğun velayeti anneye bırakıldığında çocuğun sağlığı bozuluyor, eğitimi aksıyor, ruhsal durumunda tehlike oluşturuyorsa velayet babaya bırakılabilir. Velayet hakkı verilen anne çocuğu ile babasının kişisel ilişki kurmasını engelliyorsa, velayet hakkını kötüye kullanıyorsa velayet hakkı anneden alınarak babaya verilebilir. Anne ve baba birlikte çocuğun velayetinin babada kalması hususunda anlaşmışlar ve babanın koşulları çocuğun üstün menfaatini sağlamaya elverişli ise velayet babaya bırakılabilir. Öte yandan, velayet hakkı anneye verilmiş, ancak çocuk fiilen babada ise, yani anne çalıştığı için çocuğuna bakamıyor veya çalıştığı sürede evde bakacak kimsesi yoksa, çocuğun okulunun babanın evin yakın olması vb. nedenlerle çocuk hali hazırda babası ile birlikte yaşıyorsa, velayet anneden alınarak babaya verilebilir. (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 17.10.2018, 2016/24488 Esas, 2018/11293 Kararı.)

Av. Melek ACU