Avukat Ahmet Burak YALÇIN anlatıyor...

10 yılını dolduran kiracının tahliyesi yönünden bir anlam karmaşası yaşandığını görmemiz üzerine, bu içeriği düzenleme ve sizleri bilgilendirme ihtiyacı duyduk.

Öncelikle Türk Borçlar Kanunumuzun 347. maddesine göre, konut ve çatılı işyeri kiralarında kiracı, belirli süreli sözleşmelerin süresinin bitiminden en az on beş gün önce bildirimde bulunmadıkça, sözleşme aynı koşullarla bir yıl için kendiliğinden uzatılmış sayılır. Daha önce defaatle belirttiğimiz üzere, kira sözleşmesini dilediği vakit feshetme hakkı, yalnızca kiracıya tanınan bir hak olup, kiraya veren, yalnızca sözleşme süresinin bitimine dayanarak sözleşmeyi sona erdiremez. Bu hususta kiraya veren tarafından düzenletilen ihtarnamelerin de hiçbir hukuki karşılığı yoktur; bu yönüyle paranızı ve zamanınızı ziyan etmemenizi öneririz.

Ancak kiraya verenin, hiçbir hukuki gerekçe göstermeden tahliye için bir imkanı vardır; 10 Yıllık Kira Süresinin Doldurulması.

On yıllık uzama süresi sonunda kiraya veren, bu süreyi izleyen her uzama yılının bitiminden en az üç ay önce bildirimde bulunmak koşuluyla, herhangi bir sebep göstermeksizin sözleşmeye son verebilir.

Toparlayacak olursak, belirsiz süreli kira sözleşmelerinde, kiracı her zaman, kiraya veren ise belirli süreli kira sözleşmesinin sona ermesinin üzerinden on yıl geçtikten sonra, genel hükümlere göre fesih bildirimiyle kira sözleşmesini sona erdirebilirler. Burada dikkat edilmesi gereken husus, kanunun belirttiği “uzama süresi” ni doğru hesaplamaktır.