ELDH Genel Sekreteri Thomas Schmidt, ELDH Yürütme Kurulu Üyesi Fabio Marcelli, IADL'nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Micol Savia, ELDH Üyeleri Dimitris Sarafianosve Nicolas Rochat, IADL Üyeleri Suzanne Adely ve Lamia Mobada, AED Üyesi Hans Gaasbeek ile ÇHD Üyelerinin Baromuza gerçekleştirdikleri ziyarette, Başkan Kocasakal, ÇHD'ye yönelik baskın ve aramalar ile gözaltı ve tutuklamalar konusunda sürece ilişkin bilgiler aktardı. Bu süreçte alınan tutuklama kararlarının somut gerekçeler içermediğini belirten Kocasakal, yargının siyasi iktidarın kontrolü altına girmesinden sonra sıranın ayakta kalan ve direnen tek güç olan savunmaya geldiğini, bu gücü ortadan kaldırmak için sistematik bir çaba içinde olunduğunu, ÇHD'ye yönelik aramalarda ve tutuklamalarda ise meslektaşlara işkence ile mücadeledeki kararlılıklarının bedelinin ödetilmeye çalışıldığını belirtti. İstanbul Barosu olarak sürecin başından itibaren takipçisi olduklarını, sürecin sorumluları hakkında baro olarak suç duyurusunda bulunacaklarını ifade eden Kocasakal, Türkiye'de İstanbul Barosu Başkanı dahil hiç kimsenin hukuk güvenliğinin olmadığını belirterek, içinde bulunulan durumun "ileri demokrasi" değil, "ileri faşizm" olduğunun altını çizdi. <br /> <br /> Kocasakal, daha sonra, İstanbul Barosu'na yönelik saldırılar konusunda heyete bilgi verdi. İstanbul Barosu hakkında açılan kamu davasına giden sürece değinen Kocasakal, saldırılara karşı güç ve kararlılıklarının ilk adımının 17 Mart 2013 tarihinde gerçekleştirilecek Olağanüstü Genel Kurul olduğunu ifade ederek hukuksuzluklara karşı verdikleri mücadelede baro olarak her türlü bedeli ödemeye hazır olduklarını, saldırılara karşı örgütlü direniş göstereceklerini belirtti. Bu anlamda, 17 Mayıs 2013 tarihindeki duruşmanın da bir "meydan okuma" olacağının altını çizen Kocasakal, "Başımızı giyotine uzatmamızı beklemesinler, güçleri var ise bizi oraya getirsinler," şeklinde konuştu. <br /> <br /> Başkan Kocasakal, Genel Kurul'a Avrupa'daki baroları ve hukuk birliklerini de davet ettiklerini belirtti. Türkiye'de yargının siyasi iktidarın kontrolü altına girmesi ile gelinen bu noktada, Avrupa Birliği'nin Türkiye'deki iktidarın uygulamalarını desteklemesinin de dolaylı etkisi olduğunu, bu yolla "faşizmin taşlarının döşendiğini" sözlerine ekleyen Kocasakal, AB'nin bu yaşananlar ile durumu görmüş olduğunu umut ettiğini belirtti. <br /> <br /> <br /> <a href="http://www.hukukihaber.net">hukukihaber.net</a><br /> <br />