T.C.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
E. 2015/9825
K. 2015/13574
T. 7.9.2015

• ASGARİ ÜCRET İLE ÇALIŞMA YOKSULLUĞU ORTADAN KALDIRMAYACAĞI ( Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması İstemi - Günümüz Ekonomik Koşullarında Nafaka İle Geçinme Mümkün Olmadığına Göre Davalının İşe Girip Çalışması Zorunluluk Arzettiği/Kaldırma Talebi Azaltma Talebini de İçermekte Olup Mahkemece Sonucuna Uygun Karar Verileceği )

• YOKSULLUK NAFAKASININ KALDIRILMASI İSTEMİ ( Günümüz Ekonomik Koşullarında Nafaka İle Geçinme Mümkün Olmadığına Göre Davalının İşe Girip Çalışması Zorunluluk Arzettiği - Asgari Ücretin Yoksulluğu Ortadan Kaldırmayacağı/Mahkemece Kaldırma Talebi Azaltma Talebini İçerdiği Gözetilerek Karar Verileceği )

• KALDIRMA TALEBİNİN AZALTMA TALEBİNİ DE İÇERDİĞİ ( Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması İstemi - Davalının Asgari Ücret İle Çalışmaya Başlaması Yoksulluğu Ortadan Kaldırmayacağı/Mahkemece Çalışma Olgusu Nafaka Miktarının İndirilmesinde Etken Olarak Dikkate Alınacağı Değerlendirilerek Sonuca Gidileceği )

• NAFAKA İLE GEÇİNMENİN MÜMKÜN OMADIĞI ( Davalının Boşandıktan Sonra İşe Girip Çalışması Zorunluluk Arzettiği - Mahkemece Asgari Ücretin Yoksulluğu Ortadan Kaldırmayacağının Gözetileceği/Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması İstemi )

4721/m.176/3

ÖZET : Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir. Somut olayda, davalı kadın boşanma sırasında bir işte çalışmamaktadır. Kendisine aylık 300 TL yoksulluk nafakası bağlanmıştır. Davalının çalışmaya başladığı iş, her an için sona erdirilebilecek bir iş olup, sabit ve güvenceli bir iş değildir. Geçici işlerde çalışmak yoksulluk nafakasının kaldırılmasını gerektirmez. Boşanmadan sonra SGK'lı işe girmiştir.Günümüz ekonomik koşullarında aldığı nafaka ile geçinmesi mümkün olmadığına göre; işe girip çalışması zorunluluk arzetmektedir. O halde;mahkemece, asgari ücretin yoksulluğu ortadan kaldırmayacağı, kaldırma talebi azaltma talebini içermekte olup, bu durumun nafaka miktarının indirilmesinde etken olarak dikkate alınacağı da değerlendirilerek, sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

KARAR : Davacı, dava dilekçesinde; davalı ile boşandığını, davalı yararına 300 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, boşanma davası sırasında Adana Valiliğinde 4 C statüsünde işçi olarak çalıştığını, 15/01/2014 tarihinde emekli olduğunu, ancak nafaka kesintisinden dolayı kendisine 115,69 TL ödendiğini, herhangi bir malı mülkü veya gelirinin olmadığını, emekli maaşı ile geçinmeye çalıştığını, davalının 2012 yılı Ekim ayından bu yana sigortalı olarak çalıştığını, bu nedenle davalı yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili,davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece; davanın kabulü ile yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

TMK'nun 176/3.maddesine göre; irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın yoksulluğun ortadan kalkması halinde, mahkeme kararıyla kaldırılması mümkündür.

Yargıtay H.G.K.nun 07.10.1988 gün ve 1998/2-656-688 sayılı ilamı ve H.G.K.nun 28.02.2007 gün ve 2007/3-84-95 sayılı ilamların da kabul edildiği gibi, yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür, eğitim gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanları yoksul kabul etmek gerekir.

Yargıtay'ın yerleşik kararlarında da; “asgari ücret seviyesinde gelire sahip olunması” yoksulluk nafakasının bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu olarak kabul edilmemektedir. ( H.G.K 07.10.1998 gün ve 1998/2-656-688 sayılı kararı, 26.12.2001 gün ve 2001/2-1158-1185 sayılı kararı, 01.08.2002 gün ve 2002/2-397-339 sayılı kararı, 28.02.2007 gün ve 2007/3-84-95 sayılı kararı ). Ancak kaldırma talebi azaltma talebinin de içermekte olup, bu durum nafaka miktarının indirilmesinde etken olarak dikkate alınmalıdır.

Yoksulluk durumu, günün ekonomik koşulları ile birlikte tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve yaşam tarzları değerlendirilerek takdir edilmelidir. Yoksulluk nafakası ahlaki ve sosyal düşüncelere dayanır. Onun içindir ki; bilimsel öğretide, evlilik birliğinde eşler arasında geçerli olan dayanışma ve yardımlaşma yükümlülüğünün, evlilik birliğinin sona ermesinden sonra da kısmen devamı niteliğinde olduğu belirtilmektedir. ( Akıntürk Turgut : Aile Hukuku 2. Cilt İstanbul 2002.8.294 )

Adana 4.Aile Mahkemesinin 2011/519 Esas 2012/287 Karar sayılı kararı ile tarafların boşanmalarına ve davalı lehine aylık 300 TL yoksulluk nafakasına karar verilmiştir.

Somut olayımızda, davalı kadın boşanma sırasında bir işte çalışmamaktadır. Kendisine aylık 300 TL yoksulluk nafakası bağlanmıştır. Davalının çalışmaya başladığı iş, her an için sona erdirilebilecek bir iş olup, sabit ve güvenceli bir iş değildir. Geçici işlerde çalışmak yoksulluk nafakasının kaldırılmasını gerektirmez. Boşanmadan sonra SGK'lı işe girmiştir.Günümüz ekonomik koşullarında aldığı nafaka ile geçinmesi mümkün olmadığına göre; işe girip çalışması zorunluluk arzetmektedir.

O halde;mahkemece, asgari ücretin yoksulluğu ortadan kaldırmayacağı, kaldırma talebi azaltma talebini içermekte olup, bu durumun nafaka miktarının indirilmesinde etken olarak dikkate alınacağı da değerlendirilerek, sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır .

SONUÇ : Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 07.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



kazanci.com.tr