Zarar sigortalarında, sigorta sözleşmesi ile teminat altına alınan rizikonun gerçekleşmesi ile sigorta ettirenin, rizikonun gerçekleştiğini bildirme ve zararın artmasına engel olacak önlemleri alma borcu doğarken sigortacının ise sigorta sigorta bedeli veya sigorta tazminatını ödeme borcu doğar. (Çeker, Mustafa, Sigorta Hukuku, sf. 124)
Sigorta sözleşmesinin esas konusu, maddi yani ekonomik bir nitelik taşıyan ve para ile ölçülebilen bir menfaattir. (Çeker, Sigorta Hukuku, sf. 64) Sigorta konusu menfaat, sigorta sözleşmesinin kurulması sırasında mevcut olmalıdır. Eğer sözleşme kurulduğu sırada sigorta konusu menfaat mevcut değilse, bu halde sözleşme başından itibaren geçersiz olacaktır. (TTK. m. 1408/1)
Sigorta sözleşmesi ile teminat altına alınan rizikonun, sigorta süresi içerisinde gerçekleşmesi gerçekleşmesi ve tam zararın doğması halinde sigortacının sigorta bedeli veya sigorta tazminatını ödemesiyle sigorta sözleşmesi kural olarak sona erer. (Ulaş, Işıl, Uygulamalı Zarar Sigortaları Hukuku, sf. 119) Zira, zarar sigortalarında sigorta sözleşmesi ile teminat altına alınan rizikonun gerçekleşmesi ve tam zararın doğması halinde sigorta sözleşmesi ile teminat altına alınan menfaat ortadan kalkmış olacağından sigorta teminatını gerektirir bir durumun varlığından da söz edilemeyecektir. (Çeker, Sigorta Hukuku, sf. 124) Bu durumda, Sigorta menfaatinin yokluğu başlıklı TTK. m. 1408/1 uyarınca, sözleşmenin yapıldığı anda varolan menfaat, sözleşmenin süresi içinde ortadan kalkarsa, sözleşme o anda geçersiz olacaktır.
Buna karşılık zarar sigortalarında sigorta sözleşmesi ile teminat altına alınan rizikonun, sigorta süresi gerçekleşmesi ve kısmi zararın doğması halinde sigorta sözleşmesi ile teminat altına alınan menfaat tamamen ortadan kalkmayacağından sigorta, kalan menfaat için kural olarak devam edecektir. (Kender, Rayegan, Sigorta Hukuku, sf. 349) Kısacası, zarar sigortalarında kısmi zararın gerçekleşmiş olması sigorta sözleşmesini kendiliğinden sona erdiren bir sebep değildir. (Yazıcıoğlu, Emine / Şeker Öğüz, Zehra, Sigorta Hukuku, sf. 192)
Diğer bir deyişle, zarar sigortalarında kısmi zararın gerçekleşmiş olması halinde sigortacının ödediği sigorta tazminatı, sigorta bedelinden düşülür ve kalan sigorta menfaati bakımından sigortacının sorumluluğu devam eder. (Çeker, Sigorta Hukuku, sf. 124) Zira, TTK. 1428/1 uyarınca, “Sorumluluk sigortası dışındaki sigortalarda, aksine sözleşme yoksa, sigorta süresi içinde yapılan kısmi tazminat ödemeleri sigorta bedelinden düşülür.”
Ancak zarar sigortalarında kısmi zararın gerçekleşmiş olması halinde taraflara sigorta sözleşmesini feshedebilme hakkı tanınmıştır. Kısmi tazminat ödemeleri başlıklı ilgili kanun maddesine göre: “Kısmi zarar hâllerinde taraflar sigorta sözleşmesini feshedebilirler. Ancak, sigortacı fesih hakkını, kısmi tazminat ödemesinden sonra kullanabilir.” (TTK. m. 1428/2)
Zarar sigortalarında kısmi zararın gerçekleşmesi halinde sigorta sözleşmesinin kendiliğinden sona ermemesi ancak taraflara sözleşmeyi feshetme hakkı tanınması aynı zamanda Türk borçlar hukukunun temel ilkelerinden biri olan sözleşme serbestisi ilkesinin sirayeti niteliğindedir. (Gülhan, Melisa, Sigorta Sözleşmesini Sona Erdiren Haller, sf. 49)
Zarar sigortalarında kısmi zararın gerçekleşmesi halinde tarafların sözleşmeyi feshedebileceğine ilişkin bu düzenleme kapsamında gerçekleşen fesih ileriye yönelik bir fesih olup tarafların doğmuş bulunan hak ve borçlarına halel getirmemektedir. (Kaner, İnci Deniz, Sigorta Hukuku, sf. 192) İlgili düzenlemenin devamında yer alan sigortacının fesih hakkını tazminat ödemesinden sonra kullanabileceğine dair cümle ile de kanun koyucu bu hususu zımnen kabul etmiş bulunmaktadır.
Bununla birlikte şunu da belirtmek gerekir ki, sigortacının fesih hakkını ancak kısmi tazminat ödemesinden sonra kullanabilecek olması ve TTK. m. 1428/2 kapsamında gerçekleştirilen feshin ileriye yönelik hüküm ve sonuç doğurması beraber değerlendirildiğinde bu halde sigortacı, kısmi tazminat ödemesine kadar rizikonun tekrar etmesi sebebiyle gerçekleşen zarardan da sorumlu olacaktır. (Kayıhan, Şaban / Günergök, Özcan, Türk Özel Sigorta Hukuku Dersleri, sf. 237)
Sonuç olarak, zarar sigortalarında sigorta sözleşmesi ile teminat altına alınan rizikonun, sigorta süresi gerçekleşmesi ve tam zararın doğması halinde bu durum sigorta sözleşmesinin sona ermesine yol açar. Zira, sigorta sözleşmesi ile teminat altına alınan menfaat bu durumda tamamen ortadan kalkmış olacaktır. (Kender, Sigorta Hukuku, sf. 349)
Buna karşılık zarar sigortalarında sigorta sözleşmesi ile teminat altına alınan rizikonun, sigorta süresi gerçekleşmesi ve kısmi zararın doğması halinde sigorta sözleşmesi ile teminat altına alınan menfaatin tamamen ortadan kalması söz konusu olmayacağından sigorta sözleşmesi, TTK. m. 1428/1 uyarınca, kalan menfaat bakımından kural olarak devam edecektir. (Kender, Sigorta Hukuku, sf. 349) Bununla birlikte kısmi zarar hallerinde kanun koyucu, sigorta sözleşmesinin taraflarına, sözleşmeyi feshetme hakkı tanımıştır. (TTK. m. 1428/2)
Dolayısıyla zarar sigortalarında tam zararın söz konusu olduğu durumların aksine, kısmi zararın söz konusu olduğu hallerde sigorta sözleşmesi kendiliğinden sona ermeyecektir; ancak taraflar sigorta sözleşmesini feshedebilecektir.
Av. Melisa GÜLHAN
KAYNAKÇA
Çeker, Mustafa. (2019). 6102 Sayılı Yeni Türk Ticaret Kanunu’na Göre Sigorta Hukuku. Adana: Karahan Kitabevi. (Sigorta Hukuku).
Gülhan, Melisa. (2020). Sigorta Sözleşmesini Sona Erdiren Haller. Ankara: Seçkin Yayınları.
Kaner, İnci Deniz. (2018). Sigorta Hukuku. İstanbul: Filiz Kitabevi.
Kayıhan, Şaban / Günergök, Özcan. (2020). Türk Özel Sigorta Hukuku Dersleri. İstanbul: Umuttepe Yayınları.
Kender, Rayegan. (2015). Türkiye’de Hususi Sigorta Hukuku. İstanbul: On İki Levha Yayınları. (Sigorta Hukuku).
Ulaş, Işıl. (2012). Uygulamalı Zarar Sigortaları Hukuku. Ankara: Turhan Kitabevi.
Yazıcıoğlu, Emine / Şeker Öğüz, Zehra. (2019). Sigorta Hukuku. İstanbul: Filiz Kitabevi.