T.C.
YARGITAY
6. HUKUK DAİRESİ
E. 2022/842
K. 2023/899
T. 7.3.2023

MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT İSTEMİ ( Dosya Kapsamında İki Ayrı Bilirkişi Heyetinden Alınan Raporlara Göre Davacının Sağ Yanağında Gülümseme Halinde Çökme Durumunun Meydana Geldiği Kesinin Saçlı Deride Yapılmaması Neticesinde Kesi Yerlerindeki Dikiş İzlerinin Kaldığı Bunların Giderilmesi İçin Revizyon Ameliyatı Gerektiğinin Belirtildiği - Estetik Ameliyat İşleminin Eser Sözleşmesi Niteliğinde Bulunduğu ve Sonuç Taahhüdünü de Kapsadığı Anlaşıldığından Mahkemece Ayıplı İfa Bulunmaması Nedeniyle Davanın Reddine Karar Verilmesi Doğru Olmadığı )

ESTETİK AMAÇLI AMELİYATTAN KAYNAKLI ESER SÖZLEŞMESİ ( Estetik Ameliyat Yapılmak Suretiyle İstenilen ve Kararlaştırılan Amaca Uygun Güzel Bir Görünüm Sağlanması ve Sürecin Sağlıklı Bir Şekilde Neticelendirilmesi Hususlarının Taraflar Arasındaki Eser Sözleşmesinin Konusu Olduğu - Yüklenicinin Eseri İş Sahibinin Yararına Olacak Şekilde ve Ona Hiçbir Zarar Vermeden Meydana Getirmekle Yükümlü Olduğu/Yüklenicinin Ayıptan Sorumlu Olması İçin Kusurlu Bulunması Gerekmediği - Bu Sebeple Ayıplı İfa Bulunmaması Nedeniyle Davanın Reddine Karar Verilmesinin İsabetsiz Olduğu )

YÜKLENİCİNİN SORUMLULUĞU ( Taraflar Arasındaki Sözleşmenin Eser Sözleşmesi Olup Yüklenicinin Sonuç Taahhüdünün Olduğu ve Yine Eser Sözleşmelerinde Yüklenicinin Ayıptan TBK'nın 475. Maddesine Göre Sorumlu Olması İçin Kusurlu Bulunması Gerekmediği - Bu Sebeple Mahkemece Ayıplı İfa Bulunmaması Nedeniyle Davanın Reddine Karar Verilmesinin Hatalı Olduğu )

BİLİRKİŞİ RAPORU ( Dosyanın Üniversitelerin Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi ve Kulak Burun Boğaz Rinoplasti Uzmanı Öğretim Üyelerinden Oluşturulacak Bilirkişi Kuruluna Tevdii Edilerek Estetik Amaçlı Ameliyatın Tıbbın Gereklerine ve Taraflar Arasındaki Sözleşme Hükümlerine Uygun Şekilde Yapılıp Yapılmadığı Yapılan İşlemin Amacına Ulaşıp Ulaşmadığı Eserin Ayıplı Olarak Yapılıp Yapılmadığı Hususlarında Gerekçeli ve Denetime Elverişli Rapor Alınıp Davacının Maddi ve Manevi Tazminat İstemlerinin Değerlendirilmesi Gerektiği )

6098/m.470,486

ÖZET: Uyuşmazlık, eser sözleşmesi niteliğinde bulunan estetik ameliyat işlemine ilişkin maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.

Dosya kapsamında iki ayrı bilirkişi heyetinden alınan raporlara göre davacının sağ yanağında gülümseme halinde çökme durumunun meydana geldiği ve kesinin saçlı deride yapılmaması neticesinde kesi yerlerindeki dikiş izlerinin kaldığı, bunların giderilmesi için revizyon ameliyatı gerektiğinin belirtildiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar bilirkişi raporlarında ayıplı ifa bulunmadığı tespiti yapılmış ise de; estetik ameliyat işleminin eser sözleşmesi niteliğinde bulunduğu ve yukarıda açıklandığı şekilde sonuç taahhüdünü de kapsadığı anlaşıldığından, mahkemece ayıplı ifa bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.

Bu durumda mahkemece yapılacak iş; dosyanın üniversitelerin plastik ve rekonstrüktif cerrahi ve kulak burun boğaz rinoplasti uzmanı öğretim üyelerinden oluşturulacak bilirkişi kuruluna tevdii edilerek, taraflar arasındaki sözleşmenin eser sözleşmesi olup yüklenicinin sonuç taahhüdünün olduğu ve yine eser sözleşmelerinde yüklenicinin ayıptan TBK'nın 475. maddesine göre sorumlu olması için kusurlu bulunması gerekmediği göz önünde tutularak; estetik amaçlı ameliyatın, tıbbın gereklerine ve taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine uygun şekilde yapılıp yapılmadığı, yapılan işlemin amacına ulaşıp ulaşmadığı, eserin ayıplı olarak yapılıp yapılmadığı hususlarında gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp, davacının maddi ve manevi tazminat istemlerinin değerlendirilerek hüküm kurulmasından ibarettir. Bu hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme sonucu, yeterli olmayan bilirkişi raporuna itibar edilerek davanın reddi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.

DAVA : Taraflar arasındaki tazminat (Doktor Hatası İddiasına Dayalı Maddi ve Manevi Tazminat) davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR : I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ... ile yüz gerdirme ameliyatı yapılması için anlaştıklarını, ameliyatın davalıya ait olan ... LAZER ESTETİK PLASTİK CERRAHİ KLİNİĞİ SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.'de gerçekleştirildiğini, ameliyat yapıldıktan sonra yüzünde asimetrinin oluştuğunu, yanağında çökme meydana geldiğini, kesilerin saçlı deri içerisinden yapılması gerekirken görünür yerden yapıldığı için dikiş izi kaldığını ve kötü bir görüntü oluştuğunu, yapılan estetik ameliyatından memnun kalmadığını belirterek maddi ve manevi tazminat talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; yapılan işlemlerin yüz gerdirme ameliyatına uygun olduğunu, hekimin, hastaya verdiği tavsiye ve yönelttiği uyarılara riayet edilmemesi nedeniyle ortaya çıkabilecek zararlardan sorumlu tutulmasının yasal olarak mümkün olmadığını, kabul anlamına gelmemekle beraber her cerrahi işlem gibi davacıya uygulanan ameliyatın da belli miktarda riski ve komplikasyonlarının mevcut olduğunu, estetik operasyon geçirenlerin çoğunun sıralanacak olan komplikasyonları yaşamasa da bu hususta kendilerine bilgi verildiğini, risk ve yarar kıyaslaması yapıldığını, davacının bu problemlerin oluşabileceğinin anlayabileceği şekilde izah edilmesiyle bütün bu bilgilendirmeler sonucunda kendi isteğiyle ameliyat olmayı kabul ettiğini, hekime atfedilebilecek bir kusurun olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesi'nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında; ameliyatın ayıplı ifa olarak değerlendirilemeyeceğini, ilgili hekimin eylemlerine tıbbi hata atfedilemediğinin belirtildiği,bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen rapor ve ek rapor ve ATK raporunun usulüne uygun olduğu dolayısı ile davalı hekimin kusurunun olmadığı ve ayıplı ifada bulunmadığı, davacının davasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesi'nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; önceki tüm iddialarını da ayrıntılı şekilde tekrarla, ATK raporunda müvekkilinin fiziki muayene edilmediği ve dışarıdan gözleme yapıldığı halde raporda fiziki muayeneden bahsedildiğini, onam formunun müvekkiline alelacele ve okutulmadan imzalatıldığını, müvekkilinin ameliyat sonrasında da yeterince aydınlatılmadığını, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesi'nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında, dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara, birbirini teyit eder nitelikteki davacının bizzat muayene de edilmek suretiyle hazırlanmış olan ATK Raporu ile yine davacının bizzat muayene de edilmek suretiyle hazırlanmış olan Bilirkişi Heyet Raporlarına ve dairemizce de benimsenen gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, birbirini teyit eder nitelikteki hükme esas alınan bilirkişi raporlarının yeterli açıklıkta bulunduğu, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK'nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesi'nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri temyiz nedeni olarak ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, eser sözleşmesi niteliğinde bulunan estetik ameliyat işlemine ilişkin maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369. maddesinin birinci fıkrası ile 371. maddeleri,

6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ila 486. maddeleri.

3. Değerlendirme

Taraflar arasında 6098 Sayılı TBK'nın 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğu ihtilaf konusu değildir. Sözleşme ile davacıya estetik müdahalelerde bulunulması kararlaştırılmıştır. Davacı ile davalı arasındaki sözleşmenin niteliği itibariyle hekim ile hasta arasında tedaviye ilişkin sözleşmeden farklı olduğu ve eser sözleşmesi hükümlerinin uygulanması gerektiği anlaşılmaktadır. Eser sözleşmesini düzenleyen TBK'nın 470. maddesi uyarınca yüklenicinin edimi bir eser meydana getirmeyi; iş sahibinin edimi ise, karşılığında bedel ödemeyi üstlenmesidir.

Eser sözleşmelerini, diğer iş görme sözleşmelerinden ayıran önemli hususlardan birisi de sonuç sorumluluğu, yani tarafların iradeleri doğrultusunda yüklenici tarafından bir sonucun meydana getirilmesi taahhüdüdür. Burada, vekâlet akdindeki gibi sonuç taahhüt edilmeksizin sadece bir işin görülmesi taahhüdü bulunmamakta, bir eserin-sonucun yaratılıp teslim edilmesi borcu altına girilmektedir. Bu borcun altına giren taraf, yani yüklenici, TBK'nun 471/1 maddesi ve işin mahiyeti gereği, işi özenle yerine getirmek zorundadır. Özen borcu, yüklenicinin iş sahibinin yararına olacak şeyleri yapma ve ona zarar verecek her türlü eylemden kaçınması anlamını taşır.

Eser, yüklenicinin sanat ve beceriyi gerektiren, bir emek sarfı ile gerçekleştirilen sonuçtur. Yüklenicinin eseri iş sahibinin yararına olacak şekilde ve ona hiçbir zarar vermeden meydana getirmesi, davalı yüklenicinin hem sadakat hem de özen borcunu kapsar. Burada belli bir sonucun ortaya çıkması amaçlanır. Meydana getirilen eserin iş sahibinin beklentisini karşılamaması halinde ise, sözleşmedeki yarar dengesi iş sahibi aleyhine bozulmuş olur. Bu bakımdan eserin fen ve sanat kurallarına uygun, iş sahibinin beklentilerini karşılar özellikleri taşıması aranır. Aksi halde eserin ayıplı olduğu kabul edilir. Ayıplı eseri meydana getiren yüklenici ise, ortaya çıkan ayıp ve eksiklerden sadakat ve özen borcu nedeniyle sorumludur. Yüklenici, hangi yöntemi kullanırsa kullansın eserin ayıpsız olarak ortaya çıkması gerekmekte olup, diğer bir deyişle eser sözleşmesinin niteliği gereği yüklenici sonucu garanti etmektedir.

Davacı estetik amaçlı olarak davalıya başvurmuş olduğuna göre, estetik ameliyat yapılmak suretiyle istenilen ve kararlaştırılan amaca uygun güzel bir görünüm sağlanması ve sürecin sağlıklı bir şekilde neticelendirilmesi hususlarının taraflar arasındaki eser sözleşmesinin konusu olduğu açıktır. Burada yüklenici, eseri iş sahibinin yararına olacak şekilde ve ona hiçbir zarar vermeden meydana getirmek yükümlülüğü altındadır.

Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; dosya kapsamında iki ayrı bilirkişi heyetinden alınan raporlara göre davacının sağ yanağında gülümseme halinde çökme durumunun meydana geldiği ve kesinin saçlı deride yapılmaması neticesinde kesi yerlerindeki dikiş izlerinin kaldığı, bunların giderilmesi için revizyon ameliyatı gerektiğinin belirtildiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar bilirkişi raporlarında ayıplı ifa bulunmadığı tespiti yapılmış ise de; estetik ameliyat işleminin eser sözleşmesi niteliğinde bulunduğu ve yukarıda açıklandığı şekilde sonuç taahhüdünü de kapsadığı anlaşıldığından, mahkemece ayıplı ifa bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.

Bu durumda mahkemece yapılacak iş; dosyanın üniversitelerin plastik ve rekonstrüktif cerrahi ve kulak burun boğaz rinoplasti uzmanı öğretim üyelerinden oluşturulacak bilirkişi kuruluna tevdii edilerek, taraflar arasındaki sözleşmenin eser sözleşmesi olup yüklenicinin sonuç taahhüdünün olduğu ve yine eser sözleşmelerinde yüklenicinin ayıptan TBK'nın 475. maddesine göre sorumlu olması için kusurlu bulunması gerekmediği gözönünde tutularak; estetik amaçlı ameliyatın, tıbbın gereklerine ve taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine uygun şekilde yapılıp yapılmadığı, yapılan işlemin amacına ulaşıp ulaşmadığı, eserin ayıplı olarak yapılıp yapılmadığı hususlarında gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp, davacının maddi ve manevi tazminat istemlerinin değerlendirilerek hüküm kurulmasından ibarettir.

Belirtilen hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme sonucu, yeterli olmayan bilirkişi raporuna itibar edilerek davanın reddi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.

SONUÇ : Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, Karardan bir örneğin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 07/03/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kazancı Elektronik ve Basılı Yay. A.Ş.ne ait Kazancı Hukuk Otomasyon veritabanından alınmıştır. © Tüm Hakları Saklıdır