10. Yargı Paketi olarak bilinen Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına dair Kanun Teklifi TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi.
>> 7550 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun için TIKLAYINIZ
AK Partili milletvekillerinin imzasıyla TBMM Başkanlığı'na 30 madde halinde sunulan düzenlemenin bayram öncesi yasalaşması için iktidarla muhalefet uzlaşmıştı.
Muhalefetin itirazları üzerine 12, 14, 15, 16, 17, 23, 24 ve 25. maddeleri tekliften çıkarıldı.
Yasayla Ceza İnfaz Kanunu'nda önemli düzenlemeler öngörülüyor.
19 bin 800 mahkuma tahliye yolunu açan yasayla konutta infaz uygulamasının kapsamı genişletiliyor.
Kanunla, Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı uyarınca İcra ve İflas Kanunu'nda da değişiklik yapıldı.
MADDE MADDE DÜZENLEME
Kanun teklifinde öne çıkan düzenlemeler şöyle:
- Doğumunun üzerinden 6 ay geçen ve 5 yıl veya daha az süre hapis cezası alan kadınların cezasını konutunda çekmesine de infaz hakimi tarafından karar verilebilecek.
- Hükümlü 1 yıllık denetimli serbestlikten yararlanmak için cezasının onda birini cezaevinde geçirmek zorunda olacak.
- 2 yılın altındaki suçlarda en az 5 gün cezaevinde kalınacak.
- Mükerrer suçlarda şartlı salıverme düzenlemede yer aldı. İyi hal koşuluyla cezasının 3/4'ünü çekecekler.
- Kadın, çocuk ve 65 yaş üstü için konutta infazın süresi 3 yıl olacak.
- 70 yaş üzerindekiler 4 yıl, 75 yaş üzerindekiler 5 yıl, 80 yaş üzerindekiler cezasının 6 yılını konutta geçirebilecek.
- Hastalık ve engellilik hali yüzünden yaşamını cezaevinde tek başına idame ettiremeyenlerin infazı Adli Tıp kararıyla konutta olacak. Bu düzenlemeden terör suçluları da yararlanacak ancak ağırlaştırılmış müebbet alan suçlular yararlanamayacak.
- Kasten yaralama suçuna verilecek hapis cezasının alt sınırı bir yıldan, bir yıl 6 aya çıkarıldı.
- Alkol veya uyuşturucu etkisiyle araç kullananlara uygulanacak hapis cezasının alt sınırı ise 3 aydan 6 aya yükseltildi.
TEKLİFTEN ÇIKARILAN MADDELER
Muhalefetin itirazları nedeniyle tekliften çıkarılan 12, 14, 15, 16, 17, 23, 24 ve 25. maddeler özetle şu düzenlemeleri içeriyordu:
- Meskun mahalde ateş etmenin cezasının 5 yıla çıkarılması. Bu suçun kişilerin toplu halde bulundukları yerlerde işlenmesi halinde cezanın 1 kat artırılması.
- Hukuka aykırı davranışla kara ulaşım aracının hareket etmesini engelleyen, veya başka yere götüren kişi 1 yıldan 3 yıla kadra hapis cezası.
- Çocuk cezaevi yerine Eğitim Evi düzenlemesi.
- Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'na yayın durdurma ve içeriği çıkarma yetkisi verilmesi.
TBMM SİTESİNDE, KANUNLA İLGİLİ YER ALAN HABER METNİ ŞU ŞEKİLDEDİR
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu'nda Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi kabul edilerek kanunlaştı.
Kanunla, Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı uyarınca İcra ve İflas Kanunu'nda değişikliğe gidiliyor.
Buna göre, istinaf ve temyiz yoluna başvuru ve incelemede, davanın açıldığı veya şikayet başvurusunun yapıldığı parasal sınırlar esas alınacak. İstinaf ve temyize başvuruda esas alınan parasal sınırda yeniden değerleme nedeniyle meydana gelen artışın, bölge adliye mahkemesinin kaldırma veya Yargıtayın bozma kararları üzerine yeniden verilen kararlar hakkında uygulanmaması ve ilk karar tarihinde geçerli olan parasal sınırların esas alınmasına yönelik hüküm yürürlükten kaldırılacak.
NOTERLİK KANUNU
Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı doğrultusunda Noterlik Kanunu'nda yapılan değişikliğe göre, noterlere, sıfat ve görevlerinin gereklerine uymayan hal ve hareketlerinin tespit edilmesi üzerine durumun niteliğine ve eylemin ağırlık derecesine göre disiplin cezalarından biri verilecek.
Noterlere yönelik uyarma, kınama, para cezası, geçici olarak işten çıkarma ve meslekten çıkarma cezalarını gerektiren fiiller ayrı ayrı gösterilerek, hangi hallerde uygulanacakları hüküm altına alınıyor. Meslekten çıkarma hariç olmak üzere disiplin cezalarında, nitelik ve ağırlık itibarıyla hükümde belirtilen eylemlere benzer eylemlerde bulunma hali de ilgili disiplin cezasını gerektirecek eylem olarak tanımlanıyor.
Kanun'daki "Eski cezaların etkisi" hükmünün başlığı, "Bir üst veya alt derece disiplin cezasının uygulanması ve zamanaşımı" olarak değiştiriliyor. Buna göre, hakkında herhangi bir disiplin cezası verilen noterin bu cezanın kesinleşme tarihinden itibaren 5 yıl içinde disiplin cezası verilmesini gerektiren yeni bir fiil işlemesi halinde, bu fiil için Kanun'da öngörülen disiplin cezasının bir derece ağır olanı uygulanacak.
İlk defa disiplin cezası verilmesini gerektiren bir fiil işleyen ve geçmiş hizmetleri sırasında çalışmaları olumlu olan notere, meslekten çıkarma cezasını gerektiren durumlar hariç olmak üzere, verilecek disiplin cezasından bir derece hafif olanı uygulanabilecek. Meslekten çıkarma cezasını gerektiren eylemler hariç olmak üzere, disiplin soruşturmasını gerektiren eylemlerin öğrenilmesinden itibaren 3 yıl geçmiş olması halinde disiplin soruşturması açılamayacak, disiplin cezasını gerektiren eylemin işlendiği tarihten itibaren 5 yıl geçmiş olması halinde ise disiplin cezası verilemeyecek. Disiplin cezasını gerektiren eylemle ilgili olarak aynı zamanda ceza soruşturması veya kovuşturması açılmışsa ceza kanunlarında belirlenen zamanaşımı süreleri uygulanacak. Disiplin Kurulu tarafından kovuşturma sonucunun beklenmesine karar verilmesi halinde mahkeme kararının kesinleşmesinden itibaren bir yıl geçmekle ceza verme yetkisi zamanaşımına uğrayacak.
Söz konusu düzenlemelere uyum sağlamak amacıyla Kanun'un "Yasaklara aykırı harekette bulunmak" hükmü yürürlükten kaldırılıyor ve noterlikler ortak cari hesabına ilişkin ortak işlemlere ait gelir tutarının ortak hesaba yatırılacak kısmını süresi içinde yatırmayan noterlere yönelik cezada değişikliğe gidiliyor.
Anayasa Mahkemesi'nin kararı doğrultusunda İdari Yargılama Usulü Kanunu'nda değişiklik yapılıyor. Buna göre, Danıştay, idare ve vergi mahkemelerinde açılan ve Kanun'da belirtilen şartları taşıyıp duruşma yapılmasının zorunlu olduğu davalar ile istinaf veya temyiz yoluna başvurulabilecek kararların belirlenmesinde, davanın açıldığı tarihteki parasal sınır esas alınacak.
SUÇA TEŞEBBÜS VE KASTEN YARALAMA
Türk Ceza Kanunu'nda yapılan değişiklikle, suça teşebbüs halinde faile ağırlaştırılmış müebbet ve müebbet hapis cezaları yerine verilecek süreli hapis cezasının alt ve üst sınırı artırılıyor. Buna göre, suça teşebbüs halinde faile, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığına göre ağırlaştırılmış müebbet yerine 13 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası verilirken, bu süre 14 yıldan 21 yıla kadar; müebbet yerine 9 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası öngören hükümdeki süre ise 10 yıldan 18 yıla kadar şeklinde düzenleniyor.
Kasten yaralama suçuna ilişkin hapis cezası sürelerinde de artışa gidiliyor. Kasten başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişiye yönelik hapis cezasının alt sınırı 1 yıldan, 1 yıl 6 aya çıkarılıyor. Kasten yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması halinde, mağdurun şikayeti üzerine hükmolunacak 4 aydan 1 yıla kadar olan hapis cezası ise 6 aydan 1 yıl 6 aya kadar şeklinde değiştiriliyor. Suçun kadına karşı işlenmesi halinde verilecek cezanın alt sınırı 6 aydan 9 aya yükseltiliyor.
Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralamaya neden olan kasten yaralamaya yönelik hapis cezaları da artırılıyor. Buna göre, kasten yaralama fiili, mağdurun duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına, konuşmasında sürekli zorluğa, yüzünde sabit ize, yaşamını tehlikeye sokan bir duruma ve gebe bir kadına karşı işlenip de çocuğunun vaktinden önce doğmasına neden olmuşsa verilecek hapis cezasının alt sınırı 3 yıldan 4 yıla; kasten yaralamanın vücutta kemik kırılmasına veya çıkığına neden olması sonucu kırık veya çıkığın hayat fonksiyonlarındaki etkisine göre uygulanacak hapis cezasının alt sınırı ise 5 yıldan 6 yıla çıkarılıyor.
Kasten yaralama fiili, mağdurun iyileşme olanağı bulunmayan bir hastalığa veya bitkisel hayata girmesine, duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesine, konuşma ya da çocuk yapma yeteneklerinin kaybolmasına, yüzünün sürekli değişikliğine ve gebe bir kadına karşı işlenip de çocuğunun düşmesine neden olması halinde verilecek hapis cezasının alt sınırı 5 yıldan 6 yıla; fiilin vücutta kemik kırılmasına veya çıkığına neden olması sonucu kırık veya çıkığın hayat fonksiyonlarındaki etkisine göre verilecek hapis cezasının alt sınırı ise 8 yıldan 9 yıla yükseltiliyor.
Kasten yaralama sonucunda ölüm meydana gelmişse verilecek hapis cezasının alt ve üst sınırı 8 yıldan 12 yıla kadar yerine, 10 yıldan 14 yıla kadar şeklinde değiştiriliyor. Vücutta kemik kırılmasına veya çıkığına neden olan kasten yaralama sonucunda ölüm meydana gelmesi halinde verilecek hapis cezasının alt sınırı 12 yıldan 14 yıla çıkarılıyor.
TEHDİT
Kanunla tehdit suçuyla daha etkin mücadele edilmesi ve caydırıcılığın sağlanması amaçlanıyor.
Buna göre, malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından veya sair bir kötülük edeceğinden bahisle tehditte, mağdurun şikayeti üzerine verilecek hapis cezasının alt sınırı 2 ay olacak.
Tehdidin silahla, kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koyması suretiyle, imzasız mektupla veya özel işaretlerle; birden fazla kişi tarafından birlikte, var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak işlenmesi halinde hükmolunacak hapis cezasının üst sınırı 5 yıldan 7 yıla çıkarılıyor.
TRAFİK GÜVENLİĞİ
Trafik güvenliğini tehlikeye sokanlara yönelik cezalar da artırılıyor. Buna göre, kara, deniz, hava veya demir yolu ulaşım araçlarını kişilerin hayat, sağlık veya malvarlığı açısından tehlikeli olabilecek şekilde sevk ve idare edenlere verilecek hapis cezasının alt sınırı 3 aydan 4 aya; alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle ya da başka bir nedenle emniyetli şekilde araç sevk ve idare edemeyecek halde olmasına rağmen araç kullananlara uygulanacak hapis cezasının alt sınırı 3 aydan 6 aya yükseltiliyor.
KOŞULLU SALIVERİLME
TBMM Genel Kurulunda kabul edilen, Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'a göre, açık ceza infaz kurumunda veya çocuk eğitimevinde bulunan ve koşullu salıverilmesine 1 yıl veya daha az süre kalan iyi halli bir hükümlünün, denetimli serbestlik tedbirinden yararlanabilmesi için 5 günden az olmamak üzere koşullu salıverilme tarihine kadar ceza infaz kurumunda geçirmesi gereken sürenin en az onda birini cezaevinde geçirmiş olması gerekecek.
İkinci defa tekerrür hükümleri uygulanan hükümlülere koşullu salıverilme imkanı getirilecek. Bu kapsamda, süreli hapis cezaları bakımından koşullu salıverilme oranı dörtte üç olarak uygulanacak.
İkinci defa tekerrür hükümlerinin uygulanması durumunda tekerrür halinde işlenen suçtan dolayı mahkum olunan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının 39 yılının, müebbet hapis cezasının 33 yılının, birden fazla süreli hapis cezasına mahkumiyet halinde en fazla 32 yılının, süreli hapis cezasının üçte ikisinin infaz kurumunda iyi halli olarak çekilmesi durumunda koşullu salıverilmeden yararlanacak.
ÖZEL İNFAZ DÜZENLEMELERİ
Kanunla, özel infaz hükümlerinin kapsamı genişletiliyor ve 80 yaşını bitirmiş hükümlüler için konutta infaz düzenlemesine gidiliyor.
İnfaz hakimi, hükümlünün talebi üzerine, kasten işlenen suçlarda toplam 3, taksirle öldürme suçu hariç olmak üzere taksirle işlenen suçlarda ise toplam 5 yıl veya daha az süreli hapis cezasının; her hafta cuma günleri saat 19.00'da girmek ve pazar günleri aynı saatte çıkmak suretiyle hafta sonları; hafta sonları hariç her gün saat 19.00'da girmek ve ertesi gün saat 07.00'de çıkmak suretiyle geceleri ceza infaz kurumlarında çektirilmesine karar verebilecek. İnfaz usulü, hükümlünün iş yaşamı ve ailevi durumu ile ceza infaz kurumlarının düzen ve işleyişine göre ceza infaz kurumu tarafından süresi aynı olmak koşuluyla hafta içi günlerde de uygulanabilecek.
Mahkumiyete konu suç nedeniyle doğmuş zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesine dair hukuki sorumlulukları saklı kalmak üzere; kadın, çocuk veya 65 yaşını bitirmiş kişilerin mahkum oldukları toplam 3 yıl, 70 yaşını bitirmiş kişilerin mahkum oldukları toplam 4 yıl, 75 yaşını bitirmiş kişilerin mahkum oldukları toplam 5 yıl, 80 yaşını bitirmiş kişilerin mahkum oldukları toplam 6 yıl veya daha az süreli hapis cezasının konutunda çektirilmesine infaz hakimi tarafından karar verilebilecek.
Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum olanlar hariç olmak üzere, hapis cezasına mahkum olan veya adli para cezası infaz sürecinde hapis cezasına çevrilen hükümlülerden, ilgili hükümde belirlenen usule göre, maruz kaldığı ağır bir hastalık veya engellilik nedeniyle ceza infaz kurumu koşullarında hayatını yalnız idame ettiremeyeceği tespit edilen ve toplum güvenliği bakımından ağır ve somut tehlike oluşturmayacağı değerlendirilenlerin cezasının konutunda çektirilmesine infaz hakimi tarafından karar verilebilecek.
Mahkumun durumu Cumhuriyet Başsavcılığı'nca birer yıllık dönemlerde belirlenen usule göre incelettirilecek. İnceleme sonuçlarına göre hükümlünün iyileştiğinin tespit edilmesi halinde infaz hakimi, cezanın konutta çektirilmesine dair kararı kaldıracak. Mahkum, denetimli serbestlik müdürlüğü ve bulunduğu yer kolluk makamlarınca izlenecek. Toplam cezası 10 yıldan fazla olan hükümlülerin elektronik cihazların kullanılması suretiyle takibi zorunlu olacak. Bu yükümlülüklere aykırı hareket edilmesi halinde cezanın konutunda çektirilmesine dair karar infaz hakimliğince kaldırılacak.
Doğurduğu tarihten itibaren 6 ay geçen ve toplam 5 yıl veya daha az süreli hapis cezasına mahkum olan ya da adli para cezası infaz sürecinde hapis cezasına çevrilen hükümlü kadınların cezasının konutunda çektirilmesine infaz hakimi tarafından karar verilebilecek. Cezanın özel infaz usulüne göre çektirilmesine karar verilenler hakkında, tabi oldukları infaz rejimine göre koşullu salıverilme ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezanın infazı hükümleri uygulanacak.
Denetimli serbestliğin uygulanmasına ilişkin olarak belirli yükümlülükleri yerine getirmeyen hükümlüler, özel infaz usullerinden faydalanamayacak.
İkinci defa tekerrür hükümleri uygulanan hükümlülere koşullu salıverilebilme imkanı tanınmasına yönelik olarak yapılması öngörülen değişikliğe uyum düzenlemesine gidiliyor.
Açık ceza infaz kurumunda veya çocuk eğitimevinde bulunan ve koşullu salıverilmesine 1 yıl veya daha az süre kalan iyi halli hükümlülerin, denetimli serbestlik tedbirinden yararlanabilmek için koşullu salıverilme tarihine kadar ceza infaz kurumunda geçirmeleri gereken sürenin en az onda birini geçirmesini zorunlu kılan hüküm, bunun yürürlüğe girdiği tarihten önce işlenen suçlar için uygulanmayacak.
HAKİMLER VE SAVCILAR KURULU'NA YÖNELİK DÜZENLEMELER
Kanunla, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı doğrultusunda Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'da değişikliğe gidiliyor.
Buna göre, iş sözleşmesinde hukuk seçimi yapılması halinde dahi, halin bütün şartlarına göre anılan sözleşmeyle daha sıkı ilişkili bir hukukun bulunması halinde işin yapıldığı yer hukukunun işin yapıldığı sırada uygulamak zorunda olduğu hükümleri hariç olmak üzere, hakimin takdir yetkisi kapsamında iş sözleşmesiyle belirlenen hukuk yerine iş sözleşmesiyle daha sıkı ilişkili olan hukukun uygulanabilmesine imkan tanınıyor.
Hakimler ve Savcılar Kurulu Kanunu'nda yapılan değişikliğe göre, yüksek mahkeme üyeliğinden seçilenlerden Kurul üyeliği sona erenler, herhangi bir işleme gerek olmaksızın ve boş kadro şartı aranmaksızın kalan görev süresini tamamlamak üzere geldikleri yüksek mahkeme üyeliği görevine geri dönecek, boşalan ilk üye kadrosu kendilerine tahsis olunacak.
AK Parti'nin kabul edilen önergesiyle, yüksek mahkeme üyeliğine seçilmeyenler bakımından uygulamada ortaya çıkabilecek tereddütlerin önüne geçilmesi amacıyla kanun teklifinin 27. maddesinde değişikliğe gidildi.
Buna göre, adli ve idari yargı hakim ve savcılığından seçilenlerden Kurul üyeliği herhangi bir sebeple sona erenler, Genel Kurul tarafından müktesepleri dikkate alınarak tercih ettikleri üç ayrı yerden birinde uygun görülecek bir göreve atanacak. Ancak görev süresini tamamlayanlardan, adli yargı hakim ve savcıları arasından seçilmiş olan üyeler Yargıtay üyeliğine, idari yargı hakim ve savcıları arasından seçilmiş olan üye Danıştay üyeliğine, boş kadro olup olmadığına bakılmaksızın Genel Kurul tarafından seçilebilecek. Boş kadro olmaması halinde ilk boşalan üye kadroları kendilerine tahsis olunacak.
Seçim veya atama işlemleri, Kurul üyeliğinin sona erdiği tarihten itibaren 30 gün içinde yapılacak. Seçim veya atama işlemi yapılıncaya kadar ilgililer izinli sayılacak ve Kurul üyeliği özlük haklarından yararlanmaya devam edecek.
Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı doğrultusunda Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda yapılan değişikliğe göre, senetle ispat zorunluluğu ve senede karşı tanıkla ispat yasağına ilişkin hükümlerdeki parasal sınırların uygulanmasında hukuki işlemin yapıldığı; istinaf yoluna başvurulabilen kararlar, temyiz edilemeyen kararlar ile temyiz incelemesi ve duruşmasına yönelik hükümlerdeki parasal sınırların uygulanmasında davanın açıldığı tarihteki miktar esas alınacak.
8 MADDE TEKLİFTEN ÇIKARILDI
Genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçunun kişilerin toplu olarak bulundukları yerlerde işlenmesi halinde verilecek cezanın yarısından bir katına kadar artırılmasını öngören teklifin 12. maddesi metinden çıkarıldı.
Trafikte yol kesme suçu kapsamında ceza artırımını öngören 13. madde ile 15. madde, maddenin uygulamada sebep olacağı olumsuz durumların ortadan kaldırılması amacıyla tekliften çıkarıldı.
Çocuk hükümlülerin cezalarının infazına çocuk kapalı ceza infaz kurumlarında başlanması akabinde çocuk eğitim evlerine gönderilmesini düzenleyen 16. madde yeniden değerlendirilmek üzere metinden çıkarıldı.
Çocuk hükümlülerin infazına önce çocuk kapalı ceza infaz kurumunda başlanmasını, ardından çocuk eğitim evlerine gönderilmesini düzenleyen 17. madde de tekliften çıkarıldı.
İnternet ortamında yapılan paylaşımlara ilişkin düzenlemeler ve mahkeme kararı olmaksızın Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'na içeriğin çıkarılması veya erişimin engellenmesi yetkisini öngören 23, 24 ve 25. maddeler de verilen önergeyle teklif metninden çıkarıldı.
İşte İnfaz Kanun teklifinden çıkarılan maddeler
MADDE 11- - 5237 sayılı Kanunun 170 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi aşağıdaki şekilde ve fıkrada yer alan "altı aydan üç yıla" ibaresi "bir yıldan beş yıla" şeklinde değiştirilmiş, birinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiş ve diğer fıkra buna göre teselsül ettirilmiştir.
"c) Ses ve gaz fişeği atabilenler dahil silahla ateş eden veya patlayıcı madde kullanan,"
"(2) Birinci fıkrada tanımlanan suçun kişilerin toplu olarak bulundukları yerlerde işlenmesi halinde verilecek ceza yarısından bir katına kadar artırılır."
Kaldırılma gerekçesi: Maddenin (1)'inci fıkrasına "ses ve gaz fişeği atabilenler dahil silahla ateş eden" ibaresi eklenerek kamuoyunda "kuru sıkı" olarak bilinen silahlar da bu suç kapsamına alınmak istenmektedir. Anayasa'nın 13'üncü maddesi uyarınca temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılması ancak ölçülülük, kanunilik ve demokratik toplum düzeninin gereklerine uygunluk ilkeleri çerçevesinde mümkündür. Kuru sıkı silahlar niteliği gereği ölümcül ya da ciddi yaralanmaya neden olabilecek silahlar değildir. Bu nedenle, bu tür araçlarla yapılan eylemleri genel güvenliği kasten tehlikeye sokmak gibi ağır cezai yaptırımlar öngören bir suç tipiyle ilişkilendirmek ölçülülük ilkesinin ihlalidir. Kabahat niteliğindeki bir eylemi ceza hukukunun ağır yaptırımlarına konu etmek ceza hukukunun son çare olma ilkesiyle de çelişmektedir.
MADDE 14- 5237 sayılı Kanunun 223 üncü maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Ulaşım araçlarının hareketinin engellenmesi, kaçırılması veya alıkonulması
MADDE 223- (1) Hukuka aykırı bir davranışla kara ulaşım aracının hareket etmesini engelleyen, bu aracı hareket halinde iken durduran veya gitmekte olduğu yerden başka yere götüren kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Suçun konusunun deniz veya demiryolu ulaşım aracı olması halinde, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
(3) Hukuka aykırı bir davranışla hava ulaşım aracının hareket etmesini engelleyen veya bu aracı gitmekte olduğu yerden başka yere götüren kişi, beş yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(4) Yukarıdaki fıkralarda tanımlanan suçların işlenmesi amacıyla veya sırasında başka bir suçun işlenmesi halinde ayrıca bu suçtan dolayı ceza verilir."
Kaldırılma gerekçesi: Maddedeki değişikliklerle suçun maddi unsurları değiştirilmiştir. Cebir ve tehdit kaldırılmış, hukuka aykırı bir davranış denilerek her türlü hareketle bu suçun işlenmesi yeterli görülmüştür. Aslında suçun işlenmesi kolaylaştırılmıştır. Bu suçla birlikte başka suçlar da işlenirse gerçek içtima uygulanacak ve her oluşan suçtan ayrı ayrı ceza verilecektir. Cebir ve tehdidin suçun unsuru olmaktan çıkartılması nedeniyle bu şekilde ceza normlarının belirliliği ve öngörülebilir olması ilkesi ortadan kaldırılmıştır. Hukuka aykırılığın yalnızca ceza hukukunu mu yoksa özel hukuku da mı kapsayıp kapsamadığı hususu açık bırakılmıştır.
MADDE 15- 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 250 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (2) numaralı alt bendinde yer alan "(madde 170)" ibaresi "(madde 170, birinci ve üçüncü fıkra)" şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 16- 13/12/2004 tarihli ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 11 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan "tutukluların" ibaresi "hükümlülerin veya tutukluların" şeklinde değiştirilmiştir
MADDE 17- 5275 sayılı Kanunun 15 inci maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
"(3) Çocuk hükümlülerin çocuk kapalı ceza infaz kurumundan çocuk eğitimevine ayrılmalarına 89 uncu madde uyarınca yapılan değerlendirme sonucunda karar verilir. Çocuk eğitimevine ayırmaya ilişkin olarak tutum ve davranışları olumsuz değerlendirilen çocuk hükümlülerin yeniden değerlendirilmeye tabi tutulma süreleri altı ayı geçemez."
"(4) Aşağıdaki hallerde çocuk hükümlüler hakkında verilen cezalar doğrudan çocuk eğitimevlerinde yerine getirilir:
a) Kasıtlı suçlardan toplam üç yıl veya daha az hapis cezasına mahküm olanlar.
b) Taksirli suçlardan toplam beş yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahküm olanlar.
(5) Doğrudan çocuk eğitimevine alınanlar dahil olmak üzere bu kurumlarda bulunan çocuk hükümlülerden;
a) Firar edenler veya başka bir fiilden dolayı haklarında tutuklama kararı verilenler idare ve gözlem kurulu kararıyla,
b) Kapalı ceza infaz kurumuna iade veya odaya kapatma disiplin cezası alıp, bu cezası kesinleşmiş olanlar veya asayiş ve düzenin sağlanması amacıyla disiplin cezası kesinleşmemiş olsa bile eylemi kurum düzeni ya da kişi güvenliği bakımından tehlike oluşturanlar idare ve gözlem kurulu kararıyla, çocuk kapalı ceza infaz kurumlarına gönderilirler.
(6) Tehlikeli halde bulunan, delil karartma tehlikesi olan, soruşturmanın veya kovuşturmanın amacını ya da tutukevinin güvenliğini tehlikeye düşüren veya suçun tekrarına olanak verecek davranışlarda bulunan çocuk tutuklular hariç olmak üzere, üst sınırı onbeş yıl veya daha az hapis cezasını gerektiren suçlarda çocuk tutuklular, idare ve gözlem kurulunun kararı ve infaz hakiminin onayıyla çocuk eğitimevlerinde barındırılabilir. Çocuk eğitimevlerinde barındırılma şartlarını kaybeden çocuk tutuklular, idare ve gözlem kurulu kararıyla kapalı ceza infaz kurumlarına gönderilirler.
(7) Çocuk hükümlülerin, suç ve ceza türlerine göre, çocuk eğitimevlerine ayrılıp ayrılmamalarına, çocuk eğitimevlerinde geçirecekleri sürelere, çocuk kapalı ceza infaz kurumlarına gönderilmelerine, doğrudan çocuk eğitimevlerine alınmalarına, doğrudan çocuk eğitimevlerine alınanların çocuk kapalı ceza infaz kurumlarına gönderilmelerine ve diğer hususlara ilişkin usul ve esaslar yönetmelikte gösterilir."
MADDE 23- 4/5/2007 tarihli ve 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunun 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (ö) ve (r) bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"ö) İçeriğin çıkarılması: İçeriğin internet ortamından çıkarılmasını,"
"r) Uyarı yöntemi: İnternet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle Kurum veya haklarının ihlal edildiğini iddia eden kişiler tarafından yapılan bildirimi,"
MADDE 24- 5651 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin dördüncü fıkrasına "ilişkin olarak" ibaresinden sonra gelmek üzere "içeriğin çıkarılması ve/veya" ibaresi eklenmiş ve fıkranın ikinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, dokuzuncu fıkrasında yer alan "yayından" ibaresi madde metninden çıkarılmış ve onbirinci fıkrasına "Başkan tarafından" ibaresinden sonra gelmek üzere "erişim sağlayıcılar ile ilgili içerik ve yer sağlayıcılara" ibaresi eklenmiştir. "Bu karar, erişim sağlayıcılar ile ilgili içerik ve yer sağlayıcılara bildirilerek gereğinin yerine getirilmesi istenir."
MADDE 25- 5651 sayılı Kanunun Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen 9 uncu maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiştir.
"Kişilik haklarının ihlal edilmesi
MADDE 9- (1) Yayın içeriği nedeniyle kişilik haklarının ihlal edildiğini iddia eden kişiler tarafından içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi amacıyla sulh ceza hakimliğine başvurulabilir.
(2) Sulh ceza hakimliğince, ayrıntılı bir inceleme yapılmasına gerek olmaksızın ihlalin ilk bakışta anlaşılabildiği hallerde yirmi dört saat içinde içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi kararı verilir.
(3) Yayın içeriği nedeniyle kişilik haklarının ihlal edildiğini iddia eden kişilerin talep etmesi durumunda sulh ceza hakimliğince, ayrıntılı bir inceleme yapılmasına gerek olmaksızın ihlalin ilk bakışta anlaşılabildiği hallerde başvuranın adının ihlale konu internet adresleriyle ilişkilendirilmemesine karar verilir. Kararda bildirim yapılacak arama motorlarına yer verilir.
(4) Ayrıntılı bir inceleme yapılmasına gerek olmaksızın ihlalin ilk bakışta anlaşılamadığı hallerde başvuru reddedilir.(5) Sulh ceza hakimi, bu madde kapsamında yalnızca ihlalin gerçekleştiği yayın ile sınırlı olarak karar verir. İnternet sitesinde yapılan yayının tümüne yönelik erişimin engellenmesine karar verilemez. Ancak, URL adresi belirtilerek içeriğe erişimin engellenmesi yöntemiyle ihlalin engellenemeyeceğine dair kanaat oluşması veya içeriğin çıkarılması kararının gereğinin yerine getirilmemiş olması halinde, gerekçesi açıkça belirtilmek kaydıyla internet sitesinde yapılan yayının tümüne yönelik erişimin engellenmesine karar verilebilir.
(6) Sulh ceza hakimi tarafından verilen karar, erişim sağlayıcılar ile ilgili içerik ve yer sağlayıcılara bildirilmek üzere doğrudan Birliğe gönderilir. Bu karar, Birlik tarafından erişim sağlayıcılar ile ilgili içerik ve yer sağlayıcılara bildirilir. Bildirim üzerine kararın gereği derhal ve en geç dört saat içinde yerine getirilir.
(7) Bu madde kapsamında verilen karara konu kişilik hakkının ihlaline ilişkin yayının başka internet adreslerinde de yayınlanması durumunda ilgili kişi tarafından Birliğe müracaat edilerek, kararın bu adresler için de uygulanması talep edilebilir. Talebin Birlik tarafından kabul edilmesi halinde mevcut karar bu adresler için de uygulanır. Talebin Birlik tarafından kabulüne karşı kararı veren hakimliğe itiraz edilebilir. İnternet sitesindeki yayının tümüne yönelik erişimin engellenmesi kararlarında bu fıkra hükmü uygulanmaz.
(8) Erişimin engellenmesine konu içeriğin çıkarılmış olması durumunda hakim kararı kendiliğinden hükümsüz kalır. İnternet sitesinin tümüne yönelik verilen erişimin engellenmesi kararına konu içeriğin çıkarılmış olması durumunda ise ilgilinin talebi üzerine kararı veren sulh ceza hakimliği tarafından karar kaldırılır.
(9) Bu madde uyarınca sulh ceza hakimliklerince verilen kararlara karşı 5271 sayılı Kanun hükümlerine göre itiraz yoluna gidilebilir. Kararına itiraz edilen hakim veya itirazı incelemeye yetkili merci gerekli görmesi halinde tarafları dinleyebilir.
(10) Bu madde uyarınca verilen kararların gereğini yerine getirmeyen erişim sağlayıcılar ile ilgili içerik ve yer sağlayıcının sorumluları bin günden beş bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
(11) Bu madde uyarınca verilen içeriğin çıkarılması kararının gereğinin Türkiye'den günlük erişimi on milyondan fazla olan yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcı tarafından yerine getirilmemesi durumunda ilgili kişi tarafından yapılan müracaat üzerine Birlik, kararın uygulanmasını sağlamak için sosyal ağ sağlayıcıya yeniden bildirimde bulunur. Bildirime rağmen kararın gereğinin yirmidört saat içinde yerine getirilmemesi durumunda ilgili kişi tarafından sosyal ağ sağlayıcının internet trafiği bant genişliğinin yüzde elli oranında daraltılması için kararı veren sulh ceza hakimliğine başvurulabilir. Başvurunun kabulüne ilişkin hakim kararının uygulanmasından itibaren otuz gün içinde içeriğin çıkarılmaması halinde ilgili kişi tarafından sosyal ağ sağlayıcının internet trafiği bant genişliğinin yüzde doksan oranına kadar daraltılması için kararı veren sulh ceza hakimliğine başvurulabilir. Hakim ikinci başvuru üzerine vereceği kararında, yüzde elliden düşük olmamak kaydıyla, sunulan hizmetin niteliğini de dikkate alarak daha düşük bir oran belirleyebilir. Hakim tarafından verilen kararlar erişim sağlayıcılara bildirilmek üzere Birliğe gönderilir. Kararların gereği, bildirimden itibaren derhal ve en geç dört saat içinde erişim sağlayıcılar tarafından yerine getirilir. İçeriğinçıkarılması kararının gereğinin yerine getirilmesi halinde ilgilinin talebi üzerine kararı veren sulh ceza hakimliği tarafından internet trafiği bant genişliğinin daraltılmasına ilişkin karar kaldırılır."