Adli  Kontrol  Kararı  Türleri

-Tutuklama Kararı Yerine  Adli  Kontrol 

Tutuklama kişi özgürlüğünü kısıtlar. Tutuklamadan daha hafif bir tedbir olarak amaca ulaşmak mümkünse bunun uygulanması ölçülülük ilkesi gereğidir. Adli kontrol daha hafif tedbirlerden oluşan bir demettir. Ceza Muhakemesi kanunu hapis cezasını gerektiren suçlarda da tutuklamanın önüne adli kontrol engeli koymuştur. Adli kontrol uygulaması yetersiz kalacaksa, bunun hukuki ve fiili nedenleri gösterilerek hakim tarafından  tutuklama kararı verilebilecektir.

-Tutuklama Yasağı Olan Hallerde Uygulanan Adli Kontrol  Tedbiri

Sadece adli para cezasını gerektiren veya hapis cezasının üst sınırı iki yıldan fazla olmayan suçlarda tutuklama yasaktır. (CMK 100/4) Ancak adli kontrol hükümleri ihlal edilirse hapis cezasının süresine bakılmadan, yani iki yıldan az olsa bile (CMK 112) tutuklama kararı verilebilir.

-Tutukluluk Sürelerinin Dolması Nedeniyle Uygulanan  Adli Kontrol Tedbiri

Kanunda öngörülen üst tutukluluk sürelerinin (CMK 102) dolduğu durumlarda adli kontrol tedbirleri uygulanabilir. (CMK 107)

-Suça Sürüklenen Çocuklar Hakkında Uygulanan Adli Kontrol Tedbiri

Suça sürüklenen çocuklar hakkında uygulanabilen ve çocuk hakimi tarafından hükmedilebilen koruyucu ve destekleyici tedbirler vardır. Bu tedbirler adli kontrol yükümlülükleri ile bir arada uygulanabilir, fakat infaz kabiliyeti olmayan ve yasada düzenlenmeyen yükümlülük kararı verilemez.

Adli Kontrol Kararının Konusu Yükümlülükler

-Yurt Dışına Çıkamamak (CMK 109/3-a)

- Hakim Tarafından Belirlenen Yerlere  Belirtilen Süreler İçinde Düzenli Olarak Başvurmak (CMK 109/3-b)

-Hakimin Belirttiği Mercii veya Kişilerin Çağrılarına ve Gerektiğinde Mesleki Uğraşlarına İlişkin veya Eğitime Devam Konularındaki Kontrol  Tedbirlerine Uymak (CMK 109/3-c)

-Taşıt Kullanma Yasağı ve Sürücü Belgesini Teslim Etme Yükümü (CMK 109/3-d)

-Tedavi  veya Muayene Olma Yükümü (CMK 109/3-e)

-Güvence Yatırma Yükümü (CMK 109/3-f)

-Mağdurun Haklarını Veya Nafaka Borcunu Önceden Ödetme

-Silah Bulunduramamak veya Taşıyamamak

- Suç Mağdurunun Haklarını Güvence Altına Almak (CMK 109/3-h)

-Aile Yükümlülüklerini Yerine Getireceğine ve Adli Kararlar Gereğince Ödemeye Mahkum Edildiği Nafakayı Düzenli Olarak Ödeyeceğine Dair Güvence Vermek (CMK 109/3-i)

-Konutunu Terk Etmemek (CMK 109/3-j)

-Belirli  Bir Yerleşim Bölgesini Terk Etmemek (CMK 109/3-k)

-Belirlenen Yer veya Bölgelere Gitmemek Yada Ancak Bazı Yerlere Gidebilmek (CMK 109/3-l)

-Belirlenen  Kişi ve Kuruluşlarla İlişki Kurmamak

Adli Kontrol Kararının Verilmesi

Adli kontrol kararı tutuklama kararı kadar önemli bir karardır. Bu tedbire tali ceza muhakemesi yapılarak hakim tarafından verilir. Ceza Muhakemesinin temel prensibi yargılama makamının kendiliğinden karar verememesi istem üzerine karar vermesidir. Bu nedenle adli kontrol kararının verilmesi için de istem gerekir. İstem şüpheli tarafından yapılabileceği gibi Cumhuriyet savcısı tarafından da ileri sürülebilir.

Adli kontrol kararı tutuklama koşullarının oluştuğu durumlarda orantılılık ilkesi gereği verildiğinden tutuklama kararı verebilen bütün makamlar adli kontrol kararı verebilir. Soruşturma evresinde sulh ceza hakimliği  kovuşturma evresinin her aşamasında da görevli ve yetkili diğer yargı mercileri tarafından verilebilir.

Adli Kontrol Tedbirini Kaldırma Kararı

Ceza Muhakemesi  Kanunu’nun 112.Maddesinde adli kontrol kararının şüpheli veya sanığın istemi üzerine Cumhuriyet savcısının görüşü alındıktan sonra soruşturma evresinde sulh ceza hakimi, kovuşturma evresinde mahkeme tarafından kaldırılabileceği düzenlenmiştir.

Adli kontrol hükümlerini isteyerek yerine getirmeyen şüpheli veya sanık hakkında yetkili merciin tutuklama kararı verebilmesi mümkündür.

detail-photo-fancybox-0

Av. Feyzanur AVCILAR

KAYNAKÇA

-Ceza  Muhakemesi  Hukuku, Prof.Dr Feridun Yenisey-Prof.Dr Ayşe Nuhoğlu , syf:337-346

-https://dergipark.org.tr/