17 Nisan 2020 gün ve 31102 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7244 sayılı Yeni Koronavirüs (Covıd-19) Salgınının Ekonomik Ve Sosyal Hayata Etkilerinin Azaltılması Hakkında Kanun İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 7. maddesi ile 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu’na Geçici 24. Madde eklenmiştir. Buna göre; Covıd-19 salgınından etkilenen sigortalı işçilere, maddede yer alan şartları taşımaları neticesinde İşsizlik Sigortası Fonu’ndan ödenen yardıma “nakdi ücret desteği” denir.
Konu ile ilgili olarak 20/04/2020 tarihinde Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından “4447 Sayılı İşsizlik Sigortası Kanununun Geçici 24 Üncü Maddesi Kapsamında Yapılacak Nakdi Ücret Desteği Uygulamasına İlişkin Usul ve Esaslar” yayımlanmıştır.
Nakdi Ücret Desteğinden Kimler Yararlanabilir?
1) Maddenin yürürlüğe girdiği tarihte 4447 sayılı Kanun kapsamında iş sözleşmesine tabi olan işçiler,
2) 4857 sayılı İş Kanunu’nun geçici 10. maddesi uyarınca işveren tarafından ücretsiz izne ayrılan ve kısa çalışma ödeneğinden yararlanamayan işçiler,
3) 15/3/2020 tarihinden sonra 4447 sayılı Kanun’un 51. maddesi kapsamında iş sözleşmesi feshedilen ve bu Kanun’un diğer hükümlerine göre işsizlik ödeneğinden yararlanamayan işçiler,
4) Herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşundan yaşlılık aylığı almayan işçiler yararlanabilir.
Nakdi Ücret Desteğine Nasıl Başvuru Yapılır?
Ücretsiz izne ayrılan ve kısa çalışma ödeneğinden yararlanamayan işçiler için nakdi ücret desteği başvuruları internet üzerinden ücretsiz iznin verildiği ayı takip eden ayın 3’üne kadar işveren tarafından yapılır.
15/03/2020 tarihinden sonra iş sözleşmesi feshedilen ancak işsizlik ödeneği başvurusuna rağmen bu ödeneğe hak kazanamayan işsizlerin nakdi ücret desteği ödemeleri, ayrıca başvuru yapmalarına gerek bulunmaksızın İŞKUR tarafından re’sen gerçekleştirilir.
15/03/2020 tarihinden sonra 4447 sayılı Kanun’un 51. maddesi kapsamında iş sözleşmesi feshedilen ancak işsizlik ödeneği başvurusunda bulunmayan işsizlerin nakdi ücret desteği ödemeleri işçiler tarafından internet üzerinden, işsizlik ödeneği başvurusunda bulunmaları üzerine İŞKUR tarafından gerçekleştirilir.
Nakdi Ücret Desteğinden Yararlanma Süresi Ne Kadardır?
4857 sayılı Kanun’un geçici 10. maddesinde yer alan fesih yapılamayacak süreyi geçmemek üzere, bu süre içinde ücretsiz izinde bulundukları veya işsiz kaldıkları süre kadar maddeye sayılı şartları taşıyan işçiler nakdi ücret desteğinden yararlanır.
4857 sayılı Kanun’un geçici 10. maddesinde yer alan fesih yapılamayacak süre, maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren (17/04/2020 tarihinden itibaren) 3 aydır. Ancak Cumhurbaşkanı bu süreyi 6 aya kadar uzatmaya yetkilidir. 09/03/2021 gün ve 3592 Karar sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile işten çıkarma yasağı ve nakdi ücret desteğinin süresi 17/03/2021 tarihinden itibaren 2 ay uzatılmıştır.
Buna göre; 4857 sayılı Kanunun geçici 10. maddesi kapsamında ücretsiz izne ayrılan işçiler ve 15/03/2020 tarihinden sonra 4447 sayılı Kanun’un 51. maddesi kapsamında iş sözleşmesi feshedilen ve yine aynı Kanun’un diğer hükümlerine göre işsizlik ödeneğinden yararlanamayan işçiler 17/05/2021 tarihine kadar ücretsiz izinde bulundukları veya işsiz kaldıkları süre kadar nakdi ücret desteği almaya devam edeceklerdir.
Nakdi Ücret Desteği Miktarı Ne Kadardır?
Nakdi ücret desteği, almaya hak kazanan her bir işçi için günlük 39,24-TL olarak belirlenmiştir. 2021 yılı için ise günlük nakdi ücret desteği miktarı, 13 Ocak 2021 tarih 3423 Karar sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile asgari ücret artış oranında (%21,56) artırılarak günlük 47,70-TL’ye çıkarılmıştır.
Nakdi ücret desteği bir ay içinde en çok 30 gün olmak üzere ödeme kanalları yoluyla işçinin kendisine ödenecektir. Günlük ödenecek miktardan damga vergisi düşürüldükten sonra çıkan miktar ile hak kazanılan gün sayısının çarpılması halinde işçiye ödenecek nakdi ücret desteği miktarı bulunmaktadır.
Nakdi Ücret Desteği Hangi Hallerde Kesilir ve Yaptırımı Nedir?
Nakdi ücret desteğinden yararlanılan dönemde, işçinin aynı işyerinde veya farklı bir işyerinde çalışmaya başlaması durumunda veya herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşundan yaşlılık aylığı alınmaya başlanması halinde nakdi ücret desteği kesilir.
Fazla ve yersiz ödemeye sebebiyet veren işverenler, ödenen nakdi ücret desteğini, ödeme tarihinden itibaren işleyecek kanuni faizi ile birlikte geri ödemek zorundadırlar.
Ücretsiz izne ayrılarak nakdi ücret desteğinden yararlanan işçinin fiilen çalıştırıldığının tespiti halinde işverene, bu şekilde çalıştırılan her işçi ve çalıştırıldığı her ay için ayrı ayrı olmak üzere fiilin işlendiği tarihteki 4857 sayılı Kanunun 39 uncu maddesince belirlenen aylık brüt asgari ücret tutarında Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüklerince idari para cezası uygulanır.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Nakdi ücret desteğinden yararlanma durumu ikiye ayrılmıştır: Birincisi işçinin 7244 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihte işyerinde çalışmaya devam ediyor olması hali, ikincisi ise iş sözleşmesinin 15/03/2020 tarihinden sonra askıya alınması halidir.
7244 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği döneme kadar işverence yöneltilen ücretsiz izin teklifine muvafakat veren işçilerin nakit ücret desteğinden yararlanıp yararlanamayacağı ise belirsizdir. Kanun metninden 17/4/2020 tarihinden önce işverenlerce ücretsiz izne çıkarılan işçilerin nakdi ücret desteği alamayacağı anlaşılmakta olsa da bu konu tartışmalıdır.
7244 sayılı Kanun ile Covid-19 salgınının ekonomik ve sosyal hayata etkilerinin azaltılmasını hedeflediğinden ve İş Kanunu’nun işçi lehine yorum ilkesi ile işçilerin korunması prensibi gereğince söz konusu maddenin işçi lehine yani 15/03/2020 tarihinden sonra tarafların irade beyanları ile işçinin ücretsiz izne ayrılması halinde de (ve diğer şartları sağlaması neticesinde) işçiye nakdi ücret desteğinin verilmesi gerektiği anlaşılmalıdır.
Diğer bir değerlendirilmesi gereken konu ise nakdi ücret desteğinin miktarıdır. Anayasamızın “Çalışma, herkesin hakkı ve ödevidir.” başlıklı 49. maddesi[1] ve sosyal devlet ilkesi gereğince işçilere zorunlu nedenden ötürü çalışmadıkları süre boyunca ödenmesi gereken miktar kendilerinin ve ailelerinin geçimini sağlayacak düzeyde olmalıdır. Kaldı ki nakdi ücret desteği İşsizlik Sigortası Fonu’ndan ödenmektedir ve geçici süre ile yapılan bir ödemedir. İşsizlik Sigortası Fonu’nda bu zamana kadar toplanan parayı düşündüğümüzde kararlaştırılan günlük 39,24-TL çok düşüktür.
Nakdi ücret desteğinin en azından asgari ücret düzeyine çıkarılması doğru olacaktır. Bu nedenle işçiye verilecek nakdi ücret desteğinin insan onuruna yakışacak bir düzeye çıkarılmasına özen gösterilmelidir.[2]
7244 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemeler neticesinde; işçi ile işveren arasındaki iş sözleşmesi korunmuş, iş sözleşmesinin işverenler tarafından feshedilmeyeceğine ilişkin geçici madde getirilmiştir. Aynı zamanda fesih yasağı boyunca işverene işçiyi tek taraflı irade beyanı ile ücretsiz izne çıkarma yetkisi tanınmıştır. Yani fesih yasağı ile işçi lehine olan durum işverene tek taraflı ücretsiz izin hakkı tanınması ile eşitlenmiştir.
Ortaya çıkan bu eşitliğin iş hukukunun ortaya çıkmasındaki temel neden olan işçilerin korunması ilkesine aykırı olduğu kanaatindeyim. Zira işverene işçiyi tek taraflı ücretsiz izne çıkarma hakkı verilmesi ve akabinde şartların sağlanması halinde işçiye İşsizlik Sigortası Fonu’ndan cüzi bir miktar nakdi ücret desteği sağlanmasının işçiyi koruyucu nitelikte olmadığı aksine tamamen işvereni koruyucu nitelik taşıdığı aşikardır. Bu nedenle İş Kanunu’nun getirilme amacına uygun olacak şekilde nakdi ücret desteğine ilişkin geçici madde hem miktar hem de yararlanacak kişiler bakımından gözden geçirilmeli ve yeniden düzenlenmelidir.