Kitlesel katliamdan 21 yıl hapis cezasına mahkum edilen Anders Behring Breivik, insan haklarının ihlal edildiğine dair Norveç hükümetinin karşı tecrit uygulamasına son vermesi için yasal bir girişimde bulunmak üzere pazartesi günü ikinci kez hakim karşısına çıktı.

Bombalı ve silahlı bir saldırıda 77 kişiyi öldüren aşırı sağcı Breivik, 2012 yılında hapse atılmasından bu yana tek başına tutulmasının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi uyarınca insanlık dışı muamele anlamına geldiğini iddia ediyor.

Mahkemede neler yaşandı?

Siyah takım elbise, beyaz gömlek giyen ve kahverengi kravat takan Breivik'in, Oslo'nun 70 kilometre kuzeybatısındaki yüksek güvenlikli hapishanenin spor salonunda yapılan duruşmada kayıtsız bir şekilde oturduğu görüldü.

"Yaklaşık 12 yıldır izole edilmiş durumda. Tamamen kilitli bir dünyada yaşıyor." diyen avukatı Oystein Storrvik, Breivik'in sadece görevi mesafeyi korumak olan profesyonellerle temas halinde olduğunu belirtti.

Storrvik hakime "Derin bir depresyon içinde. Artık yaşamak istemiyor." dedi.

Dış dünya ile yazışma kısıtlamasının kaldırılmasını talep etti

Saldırılarından önce teorilerini ortaya koyan bir manifestonun kopyalarını elektronik posta ile gönderen Breivik açtığı dava kapsamında ayrıca mahkemeden dış dünya ile yazışmalarına getirilen kısıtlamaların kaldırılmasını talep ediyor.

Avukatı, müvekkiline uygulanan mektup gönderme yasağının bir başka insan hakkı ihlali olduğunu ifade etti.

Ancak Adalet Bakanlığını temsil eden avukatlar, Breivik'in dış dünya ile temaslarının kontrol altına alınmasının, başkalarını şiddet eylemlerine teşvik etme riski ile gerekçelendirildiğini savundu.

Avukatların sunduğu mahkeme dosyasında, "Bu özellikle, 22 Temmuz 2011'deki terör eylemlerinin bir sonucu olarak Breivik ile temas kurmak isteyen kişiler de dahil olmak üzere aşırı sağcı çevrelerle temaslar için geçerlidir" denildi.

Breivik, 2019 yılında Yeni Zelanda'nın Christchurch kentinde iki camide 51 kişiyi öldüren Brenton Tarrant'ın ilham kaynağı olarak gösterilmişti.