Adli para cezası, infaz sürecinde hapse çevrilme aşamasına geldikten sonra ne şekilde infaz edileceği ve zaman içinde gerçekleştirilen yasal değişikliklerin nasıl değerlendirilmesi gerektiği konusunda zaman zaman uygulama hataları olabilmektedir.

Belirtmek gerekir ki, adli para cezasının hapse çevrilme aşamasına gelebilmesi için para cezasının ödenmemesi ve kamuya yararlı bir işte çalıştırılmaya yönelik uygulamaların olumsuz sonuçlanması gerekmektedir.

Hükümlünün Kamuya Yararlı Bir İşte Çalıştırılmasına Karar Verilmesi

5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un (CGTİHK) 106/3 maddesine[1] göre; Hükümlü, tebliğ olunan ödeme emri üzerine belli süre içinde adli para cezasını ödemezse, Cumhuriyet savcısının kararı ile ödenmeyen kısma karşılık gelen gün miktarı hapis cezasına çevrilerek, hükümlünün iki saat çalışması karşılığı bir gün olmak üzere kamuya yararlı bir işte çalıştırılmasına karar verilir.

Günlük çalışma süresi

Günlük çalışma süresi, en az iki saat ve en fazla sekiz saat olacakşekilde denetimli serbestlik müdürlüğünce belirlenir.

Hükümlünün, hakkında hazırlanan programa ve denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerilerine uymaması hâlinde, çalıştığı günler hapis cezasından mahsup edilerek kalan kısmın tamamı açık ceza infaz kurumunda yerine getirilir. (CGTİHK md. 106/3)

ÇOCUKLAR HAKKINDA HAPİS CEZASINA ÇEVİRME YASAĞI

5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un (CGTİHK) 106/4 maddesine[6] göre; çocuklar hakkında hükmedilen adlî para cezasının ödenmemesi hâlinde, bu ceza hapse çevrilemez. Bu takdirde infaz kanunun 106/11 maddesi hükmü uygulanır. (CGTİHK md. 106/4; Tüzük md. 56/3)

Bu yasal düzenlemeye göre çocuklar hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde hapis cezasına çevrilemeyecektir.[2]

Nitekim 5275 sayılı Kanunun 106 ncı maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan düzenlemede çocuklar hakkında verilen adlî para cezası ile kısa süreli hapis cezasından çevrilen adlî para cezasının ödenmemesi halinde, bu cezaların hapse çevrilemeyeceği belirtilmiştir.

Bu hükmün, çocuklar dışındaki hükümlülere verilen kısa süreli hapis cezalarını da kapsayabileceği ve uygulamada tereddüde yol açabileceği düşüncesiyle, ayrıca 5237 sayılı Kanunun 50 nci maddesinin dördüncü fıkrası hükmüyle de uyumlu hale gelmesi için yasada belirtilen şekilde sadece çocuklara münhasır olarak düzenleme yapılması kanun koyucu tarafından özellikle amaçlanmıştır.

Yasal düzenlemede belirtilen hükümler gereğince, adlî para cezasının hükmünü içeren ilam kesinleştiğinde Cumhuriyet başsavcılığına verilecek ve Cumhuriyet savcısı tarafından hükümlüye bir ay içerisinde adlî para cezasının ödenmesi için ödeme emri tebliğ edilecek ve tebliğ olunan ödeme emri üzerine belli süre içinde adlî para cezası hükümlü tarafından ödenmezse Cumhuriyet savcısının kararı ile ödenmeyen kısma karşılık gelen gün miktarınca hapsedilecektir.

Mahkeme ilamında hapse çevrilmeye ilişkin bir açıklama bulunmasa dahi bu hüküm Cumhuriyet başsavcılığınca uygulanacaktır. Çocuklar hakkında verilen adlî para cezaları ile kısa süreli hapis cezasından çevrilen adlî para cezaları ödenmemesi halinde bu cezalar hapse çevrilemeyecektir.

Adlî para cezası hükümle birlikte taksite bağlanmamış ise, yukarıda belirtilen bir aylık süre içinde adlî para cezasının üçte birini ödeyen hükümlünün isteği üzerine geri kalan kısmının birer ay ara ile iki eşit taksitte ödenmesine izin verilir. Ancak, ilk taksit süresinde ödenmezse verilen bu izin geçersiz olacaktır.

İlamın Mahallin En Büyük Mal Memuruna Verilmesi

Hapse çevrilme yasağı gereğince, İnfaz Kanunu’nun 106/11 maddesi gereğince, çocuk hükümlü hakkında ödenmemesi nedeniyle geri kalan adli para cezasının tahsili için ilâm, Cumhuriyet Başsavcılığınca mahallin en büyük mal memuruna verilir. Bu makamlarca 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre kalan adli para cezası tahsil edilir.

Hapse çevirme yasağının İnfaz Savcılığınca Görev Gereği Gözetilmesi

5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un (CGTİHK) 106/5 maddesine göre; Adli para cezasının hapse çevrileceği mahkeme ilâmında yazılı olmasa bile üçüncü fıkra hükmü yani çocuk hükümlüler hakkındaki hapse çevrilme yasağı Cumhuriyet Başsavcılığınca görev gereği gözetilir ve uygulanır.

5237 sayılı TCK'nın 50/6. maddesinde seçenek tedbirin yerine getirilmemesi halinde tedbire çevrilen kısa süreli hapis cezasının tamamen veya kısmen infazına karar verileceği belirtilmiş ise de, yukarıda açıklanan düzenlemeler karşısında 5237 sayılı TCK'nın 50/6. maddesinin çocuklar yönünden uygulanamayacağı, hükmolunan seçenek tedbirin yerine getirilmemesi halinde diğer seçenek tedbirlerden birine veya adli para cezasına karar verilebileceği sonucuna varılmaktadır.

Bu itibarla kısa süreli hapis cezasından çevrilen seçenek tedbirin yerine getirilmemesi halinde hapis cezasının tamamen veya kısmen infaz edileceği ihtarı yapılamayacağı hususu gözetilmelidir.[3][8]

ÇEVRİLEN HAPİS CEZASININ ÜST SINIRI (3 ve 5 yıl)

Tek adli Para cezasında azami süre üç yıldır

Adli para cezası yerine çektirilen hapis süresi üç yıl ile sınırlandırılmıştır. Para cezasının hapse çevrilmesi sonucunda hapis cezası üç yıldan fazla olsa bile üç yıldan fazla olan süre dikkate alınmayacak, hapis cezası üç yıl olarak infaz edilecektir.

Birden Fazla Para Cezasında Azami Süre Beş Yıldır

Birden fazla hükümle adli para cezalarına mahkûmiyet hâlinde ise, bu süre beş yılı geçemeyecektir. (CGTİHK md. 106/7; Tüzük md. 56/7)

HAPİS CEZASINA ÇEVİRME İŞLEMLERİNDE GÜN KARŞILIĞI OLARAK MİKTARIN BELİRLENMESİNE İLİŞKİN ESASLAR

Özel Yasa İle İlgili Suçlar

5237 sayılı Kanun dışındaki diğer kanunlara göre; gün karşılığı olarak miktarı belirtilmeyen ilâmlardaki adlî para cezaları ödenmemesi hâlinde Cumhuriyet başsavcılığınca bir gün karşılığı yüz Türk Lirası hesabı ile hapse çevrilir. (Tüzük md. 56/11)

Başka bir söylemle, 5237 sayılı Kanun dışındaki diğer kanunlara dair suçlarda, adlî para cezaları ödenmemesi hâlinde bir gün karşılığı yüz Türk Lirası hesabı ile hapse çevirme işlemi yapılacaktır.

5237 Sayılı TCK’de Yer Alan Suçlar

5237 sayılı Kanun ile ilgili suçlarda ise, hapis cezası hangi miktar üzerinden paraya çevirme işlemi yapılmış ise aynı miktar üzerinden ödenmeyen adli para cezası hapse çevirme işlemine tabi tutulacaktır.[4]

Lehe Kanun Uygulamaları

5237 sayılı TCY'nın 50/1. maddesi uyarınca verilmiş bulunan para cezalarına ilişkin olarak Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 05.06.2007 gün ve 113-127 sayılı kararının, 01 Haziran 2005 tarihinden önceki bir suça ilişkin olarak 52. madde uyarınca doğrudan verilmiş olan adli para cezalarının ödenmemesi halinde hangi miktar üzerinden hapse çevirme işlemi yapılacağı sorununu çözüme kavuşturmuştur.

Yargıtay, 5739 sayılı Yasa ile yapılan değişikliklerin de varılan bu sonucu doğruladığını, 5275 sayılı Yasanın 106. maddesinin de 5237 sayılı Yasanın 50 veya 52. maddeye göre hangi miktar üzerinden paraya çevirme işlemi yapılmış ise aynı miktar üzerinden hapse çevirme işlemi yapılması gerektiğini bu kararında ifade etmiştir.[5]

Suç tarihi ister 01 Haziran 2005 tarihinden önce, isterse sonra olsun, 5237 sayılı TCY’nın 52. maddesi uyarınca doğrudan verilmiş olan adli para cezalarının ödenmemesi üzerine yapılması gereken hapse çevirme işleminin, bu madde ile kurulması amaçlanan sistemin ayrılmaz bir parçası olan 5275 sayılı Yasanın 106. maddesi uyarınca yapılması zorunludur.

Bunun dışında, belirtilen şekilde tayin edilmiş olan adli para cezalarının, daha lehe infaz hükümleri içerdikleri gerekçesiyle, 647 sayılı Yasa uyarınca veya 5275 sayılı Yasanın geçici 1 veya 5252 sayılı Yasanın 5/3. maddelerinden biri nazara alınarak hapse çevrilmesi olanaklı değildir.[6]

Adli para cezasının hapse çevrilmesi halinde İnfaz olunacak hapis cezasının süresine ilişkin inceleme yapılırken, kanunların zaman içinde yürürlük kuralına uygun olarak suç tarihinde yürürlükte bulunan ve sonrasında gerçekleştirilen yasal düzenlemelerdeki kurallar karşılaştırılmak suretiyle, sanığın en lehine sonuç verecek yasal düzenlemenin hangisi olduğu saptamalıdır.

ADLİ PARA CEZASI HAPSE ÇEVRİLENLERİN CEZALARININ AÇIK CEZAEVİ KURUMUNDA İNFAZ EDİLMESİ

Açık Ceza infaz kurumlarına ayrılma yönetmeliğinin 5/1-c maddesi uyarınca adli para cezası hapse çevrilenlerin cezalarının doğrudan açık kurumlarda yerine getirileceği hükmü mevcuttur. Bu nedenle, adli para cezası hapse çevrilen hükümlünün cezası, açık ceza infaz kurumlarında infaz edilecektir.[7]

DENETİMLİ SERBESTLİK TEDBİRİ UYGULANARAK CEZANIN İNFAZI

Bu konu, 11.04.2012 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 6291 sayılı Kanun’un 1. maddesiyle 5275 sayılı İnfaz Kanunu’na eklenen 105/A maddesinde düzenlenmiştir.

Bu infaz usulünden yararlanacak olan hükümlüler

5275 sayılı Kanun’un 105/A maddesinin birinci fıkrasında, hükümlülerin dış dünyaya uyumlarını sağlamak, aileleriyle bağlarını sürdürmelerini ve güçlendirmelerini temin etmek amacıyla, denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazı usulünde yararlanacak olan hükümlüler şunlardır:

1) Açık ceza infaz kurumunda cezasının son altı ayını kesintisiz olarak geçiren hükümlüler

2) Çocuk eğitim evinde toplam cezasının beşte birini tamamlayan hükümlüler

3) Koşullu salıverilmesine bir yıl[8] veya daha az süre kalan iyi hâlli hükümlüler.

İnfaz hâkimi tarafından karar verilmesi zorunluluğu

Bu şartlara haiz hükümlüler talebi hâlinde, cezalarının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına, ceza infaz kurumu idaresince hükümlü hakkında hazırlanan değerlendirme raporu dikkate alınarak, infaz hâkimi tarafından karar verilebilir.

5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un (CGTİHK) 105/A maddesinin ikinci fıkrasına göre, açık ceza infaz kurumuna ayrılma şartları oluşmasına karşın, iradesi dışındaki bir nedenle açık ceza infaz kurumuna ayrılamayan veya bu nedenle kapalı ceza infaz kurumuna geri gönderilen iyi hâlli hükümlüler, açık ceza infaz kurumuna ayrılma şartlarının oluşmasından itibaren en az altı aylık sürenin geçmiş olması durumunda, diğer şartları da taşımaları hâlinde, birinci fıkrada düzenlenen infaz usulünden yararlanabilirler.

Özel durumları olan hükümlüler

Denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infaz usulünden;

a) Sıfır-altı yaş grubunda çocuğu bulunan ve koşullu salıverilmesine iki yıl veya daha az süre kalan kadın hükümlüler,

b) Maruz kaldıkları ağır bir hastalık, engellilik veya kocama nedeniyle hayatlarını yalnız idame ettiremeyen ve koşullu salıverilmesine üç yıl veya daha az süre kalan hükümlüler, diğer şartları da taşımaları hâlinde yararlanabilecektir. (CGTİHK md. 105/A-3.f.)

Ağır hastalık, engellilik veya kocama hâlinin raporla belgelenme şartı

Ağır hastalık, engellilik veya kocama hâli, Adlî Tıp Kurumundan alınan veya Adalet Bakanlığınca belirlenen tam teşekküllü hastanelerin sağlık kurullarınca düzenlenip Adlî Tıp Kurumunca onaylanan bir raporla belgelendirilmelidir.

Adli para cezası hapse çevrilen hükümlülerin denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazı usulünden yararlanamaması

Adli para cezasının ödenmemesi nedeniyle, cezası hapse çevrilen hükümlülerin yukarıdaki fıkralardaki infaz usulünden yararlanmalarında, hak ederek tahliye tarihi esas alınır. (CGTİHK md. 105/A-4.f.)

5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un (CGTİHK) 105/A maddesinin dördüncü fıkrasına göre, göre, adli para cezasının ödenmemesi nedeniyle cezası hapse çevrilen hükümlülerin, İnfaz Kanunu’nun 105/A maddesindeki infaz usulünden yararlanmalarında hak ederek tahliye tarihinin esas alınacağı düzenlenmiştir.

İnfaz Kanunu’nun 105/A maddesinin 4. fıkrasındaki süre belirlenirken, 5739 sayılı Kanun’un 5. maddesiyle, İnfaz Kanunu’nun 106/9. maddesinde yapılan değişikliğin göz önünde bulundurulduğu anlaşılmaktadır.

Hapse çevrilme halinde erteleme ve koşullu salıverilme hükümlerinin uygulanamaması

5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 106. maddesinin dokuzuncu fıkrasına[9] göre, Adlî para cezasından çevrilen hapsin infazı ertelenemez ve bunun infazında koşullu salıverilme hükümleri uygulanmaz. Hapse çevrilmiş olmasına rağmen hak yoksunlukları bakımından esas alınacak olan adlî para cezasıdır.

ZAMAN BAKIMINDAN UYGULAMA ESASI

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun “zaman bakımından uygulama” başlıklı 7. Maddesinin 2. Fıkrasına göre; Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun “zaman bakımından uygulama” başlıklı 7. Maddesinin 3. Fıkrasına[10] göre; Hapis cezasının ertelenmesi, koşullu salıverilme ve tekerrürle ilgili olanlar hariç; infaz rejimine ilişkin hükümler, derhal uygulanması gerekmektedir.

Bu nedenle, adli para cezalarının ödenmemesi nedeniyle hapse çevrilmesi halinde, ceza infaz edilirken suç tarihi itibariyle lehe olan kanun belirlenip, bu kanunda yer alan kurallara göre infaz işlemlerinin yapılması gerekmektedir. Örneğin, 01.03.2008 tarihinden önce, adli para cezası hapse çevrilen hükümlüler, koşullu salıverilme hükümlerinden yararlanma imkânlarına sahipken, bu tarihten sonra suç işleyen hükümlülerin koşullu salıverilme hükümlerinden yararlanmaları mümkün değildir.

Örneğin; hükümlü hakkında iki ayrı ilamla verilen adli para cezalarının hapis cezasından çevrilmiş olmaları ve her iki cezaya ilişkin suç tarihlerinin de, İnfaz Kanunu’nun 106/9. maddesinde değişiklik yapan 5739 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği 01.03.2008 tarihinden öncesine ait olması dikkate alındığında, bu cezaların infazında koşullu salıverilmenin mümkün olduğu, TCK’nın 7/3. maddesi uyarınca da, koşullu salıverilme durumunda lehe olan hükmün uygulanması gerektiğinden, İnfaz Hakimliğince 5275 sayılı Kanun’un 105/A maddesinin koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanmasının hukuka uygun olduğu söylenebilecektir.[11]

Başka bir söylemle, hükümlü hakkında verilen adli para cezalarının, hapis cezasından çevrilmiş olması ve bu suçların 01.03.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5739 sayılı Kanun’un 5. maddesiyle, İnfaz Kanunu’nun 106/9. maddesinde yapılan değişiklikten önce suçun işlendiği durumlarda, bu cezaların infazında suçun işlendiği tarihte yürürlükte bulunan yasal düzenlemeye göre koşullu salıverilme hükümlerinin uygulanması yasal olarak mümkündür.

MESAİ SAATLERİ DIŞINDA ÖDEME

Adli para cezasına ilişkin ilamda yer alan cezanın infazı için hükümlüye gönderilen para cezası ödeme emri veya usulüne uygun olarak çıkarılmış olan yakalama emri üzerine ilgililerin para cezasını mesai saatleri içerisinde maliye veznesine ödemelerinin sağlanması; mesai saatleri dışında, özellikle adli para cezasının infazı için çıkarılmış olan yakalama emri üzerine yakalanan hükümlülerin para cezasını ödemek istemeleri durumunda ise, Cumhuriyet Başsavcılıkları ile Adli Yargı İlk Derece Ceza Mahkemeleri Kalem Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 92 nci maddesince yapılan atıf nedeniyle, Hukuk ve Ticaret Mahkemeleri Kalem Hizmetleri Yönetmeliği hükümlerinin kıyasen uygulanması suretiyle, ilgili Cumhuriyet savcısının bilgisi ve talimatı doğrultusunda tutanak karşılığında paranın teslim alınması ve alınan paranın mesai saatlerinde derhal Maliye veznesine yatırılması; adli para cezasına ilişkin tahsilatın UYAP ortamında yapılmasına imkân sağlanması durumunda adliyede bulunan vezneler aracılığıyla bu işlemlerin yerine getirilmesi gerekmektedir.

Bu durum daha çok para cezasının ödenmemesi ve sonuç olarak hapse çevrilmesi halinde yakalama kararlarının yerine getirilmesi açısından önem taşımaktadır. Ayrıca mesai saatleri dışında ödeme, hafta sonu veya mesai bitiminden sonraki zamanlarda gerçekleşmektedir. Yakalanan kişi hapse çevrilen para cezasını ödemesi halinde serbest bırakılmaktadır.

Para Cezasının Hapse Çevrilerek İnfaz Edilmesi Halinde Kalan Paranın Ödenmesi

5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un (CGTİHK) 106/8 maddesine[12] göre; Hükümlü, hapis yattığı veya kamuya yararlı işte çalıştığı günlerin dışındaki günlere karşılık gelen parayı öderse hapisten çıkartılır veya kamuya yararlı işte çalıştırılma sona erer. Yani Hükümlü, hapis yattığı günlerin dışındaki günlere karşılık gelen parayı öderse hapisten çıkartılacaktır. (Tüzük md. 56/8)

Para cezasının ödenmemesi üzerine hapse çevrilmesi halinde, infaz süreci içinde hükümlünün adli para cezasını ödemesi halinde ceza infaz edilmiş olur ve hükümlü cezaevinde ise tahliye edilir, hakkında yakalama çıkarılmış ise yakalama kararı kaldırılır ve hükümlü serbest bırakılır.

SONUÇ:

1. Adli para cezası hapse çevrildikten sonra çevrilen hapis cezası ertelenemez.

2. 01.03.2008 tarihinden önce, adli para cezası hapse çevrilen hükümlüler, koşullu salıverilme hükümlerinden faydalanabilirler.

3. 01.03.2008 tarihinden sonra suç işleyen hükümlüler koşullu salıverilme hükümlerinden faydalanamazlar.

4. Adli para cezası hapse çevrildikten sonra, infaz sürecinin herhangi bir aşamasında para cezasının ödenmesi mümkündür. Para cezasının ödenmesi halinde, hükümlü cezaevinde ise tahliye edilir, yakalama gerçekleşmiş ise, hükümlü ödeme üzerine serbest bırakılır. Hafta sonu veya mesai saatleri dışında ödeme yapılması mümkündür.

5. Adli para cezası hapse çevrildikten sonra hükümlü, hak ederek tahliye tarihine kadar kurumda cezasını infaz eder.

6. Tek adli Para cezasında çevrilen hapis cezası üç yılı aşamaz. Para cezasının hapse çevrilmesi sonucunda hapis cezası üç yıldan fazla olsa bile üç yıldan fazla olan süre dikkate alınmaz; Hapis cezası üç yıl olarak infaz edilir. Yani hükümlü hak ederek tahliye tarihine kadar cezaevinde cezasını infaz eder. Birden fazla hükümle adli para cezalarına mahkûmiyet hâlinde ise, bu süre beş yılı geçemez.

7. Suça sürüklenen çocuklar hakkında verilen adli para cezalarının hapse çevrilmesi mümkün değildir.

8. 5237 sayılı Kanun dışındaki diğer özel kanunlara dair suçlarda, adlî para cezasının ödenmemesi hâlinde bir gün karşılığı yüz Türk Lirası hesabı ile hapse çevrilir. 5237 sayılı Kanun ile ilgili suçlarda ise, hapis cezası hangi miktar üzerinden paraya çevrilmiş ise, aynı miktar üzerinden adli para cezası hapse çevrilir.

.

(Bu köşe yazısı, sayın Dr. Suat ÇALIŞKAN  tarafından www.hukukihaber.net sitesinde yayınlanması için kaleme alınmıştır. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısının tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısının bir bölümü, aktif link verilerek kullanılabilir. Yazarı ve kaynağı gösterilmeden kısmen ya da tamamen yayınlanması şahsi haklara ve fikri haklara aykırılık teşkil eder.

-------------------------------

[1] (Değişik Fıkra RGT: 28.06.2014 RG No: 29044 Kanun No: 6545/81) (Mülga Fıkra RGT: 28.06.2014 RG No: 29044 Kanun No: 6545/81): “Hükümlü, tebliğ olunan ödeme emri üzerine belli süre içinde adli para cezasını ödemezse, Cumhuriyet savcısının kararı ile ödenmeyen kısma karşılık gelen gün miktarınca hapsedilir.”

[2] Emsal karar için bkz.; Y.10. CD'nin 09/11/2016 Tarih ve 2015/5453 Esas Ve 2016/3675 Karar Sayılı İçtihadı.

[3] Y.2.CD, E: 2018/465, K: 2018/989, KT: 08.02.2018; Y.2.CD, E: 2017/5198, K: 2018/351, KT: 29.01.2018.

[4] YCGK, E: 2010/11-236, K: 2010/254, KT: 30.11.2010.

[5] YCGK’nun 05.06.2007 gün ve 113-127 sayılı kararı.

[6] YCGK, E: 2010/11-236, K: 2010/254, KT: 30.11.2010.

[7] Y.10. CD, E: 2014/5113, K: 2015/203, Teb: KYB - 2014/202983, KT:20.01.2015.

[8] 671 sayılı KHK’nin 32/a maddesine göre, 01.07.2016 tarihine kadar işlenen suçlar bakımından 105/A maddesinin birinci fıkrasında yer alan “bir yıl”lık süre “iki yıl”, olarak uygulanır.

[9] Değişik:26.2.2008-5739/5 md.

[10] Değişik fıkra: 29/06/2005-5377 S.K./2.md.

[11] Y.4.CD, E: 2014/4359, K: 2015/23704, Teb: KYB - 2014/14563, KT: 05.03.2015.

[12] Değişik Fıkra RGT: 28.06.2014 RG No: 29044 Kanun No: 6545/81; Mülga Fıkra RGT: 28.06.2014 RG No: 29044 Kanun No: 6545/81: “Hükümlü, hapis yattığı günlerin dışındaki günlere karşılık gelen parayı öderse hapisten çıkartılır.”