Adli kontrol kararı verilebilmesinin şartları nelerdir?

- Öncelikle tutuklama sebeplerinden en az birisinin mevcut olması gerekir. ( kaçma / delil karartma / kuvvetli şüpheyi işaret eden somut deliller ) Tutuklama sebebi mevcut değilse, adli kontrol kararı da verilemez.

- Adli kontrol uygulanabilmesi için iddia edilen suçun belli bir alt veya üst sınırı yoktur. Tutuklama yasağı olan suçlarda dahi uygulanabilmektedir.

 Hangi adli kontrol tedbirleri verilebilir?

- Genel olarak bu tedbirler CMK 109/3 içerisinde sayılmıştır. Bunun yanında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu madde 20 içinde de çocuklar için uygulanabilecek olan başkaca tedbirler mevcuttur. Bu sayılan tedbirlerden sadece biri verilebileceği gibi birden çok tedbire de karar verilebilir.

- Yurt dışına çıkmamak

- Hakim tarafından belirlenen yerlere, belirtilen süre içinde düzenli olarak başvurmak. Uygulamada en çok başvurulan tedbirdir. Şüpheli veya sanık karakola imza atmaya gider.

- Hakimin belirttiği merci veya kişilerin çağrılarına ve gerektiğinde mesleki uğraşlarına ilişkin veya eğitime devam konularındaki tedbirlere uymak

- Araç kullanma yasağı ve sürücü belgesini teslim etme

- Hastaneye yatmak, tedavi veya muayeneye tabi olmak. Hastanede yatılan günler sonuç cezadan mahsup edilir.

- Güvence bedeli yatırmak. Bir nev’i kefalet diyebiliriz. Bedel savcının istemi ve hakimin kararı ile belirlenir.

- Silah bulundurmama, taşımama, var olanları teslim etme.

- Suç mağdurunun haklarını güvence altına almak.

- Aile yükümlülüklerine ve adli kararlar gereğince ödemeye mahkum edildiği nafaka yükümlülüğüne dair güvence vermek

- Konutunu terk etmemek. Bu yükümlülükte geçirilen her iki gün, sonuç cezadan bir gün olarak mahsup edilir.

- Belli yerleşim bölgesini terk etmeme

- Belirlenen yer veya bölgelere gitmeme

Çocuk Koruma Kanunu madde 20 Tedbirleri

- Belirlenen çevre sınırlarından çıkmamak

- Belirlenen bazı yerlere gidememe veya sadece bazı yerlere gidebilme

- Belirlenen kişi veya kuruluşlarla ilişki kurmamak, iletişime geçmemek

Hasta, engelli, gebe veya yeni doğum yapanların adli kontrole tabi tutulması

Maruz kaldığı ağır bir hastalık veya engellilik nedeniyle ceza infaz kurumu koşullarında hayatını yalnız idame ettiremediği tespit edilen şüpheli ile gebe olan veya doğurduğu tarihten itibaren altı ay geçmemiş bulunan kadın şüphelinin tutuklanması yerine adlî kontrol altına alınmasına karar verilebilir. Hakkında mahkûmiyet hükmü verilmiş ve bu hükümle ilgili olarak istinaf veya temyiz kanun yoluna başvurulmuş olması hâlinde, UYAP kayıtlarını incelemek suretiyle hükmü veren ilk derece mahkemesi de adlî kontrol kararı verebilir.

Adli kontrol kararını kim verecektir?

- Soruşturma aşamasında adli kontrol tedbirine karar verme ve kaldırma yetkisi sulh ceza hakimine ait olup, savcının adli kontrol kararı verme yetkisi ve görevi yoktur. Cumhuriyet savcısı, sulh ceza hakimliğinden tutuklama talebinde bulunmuş olsa dahi, hakim tutuklama tedbirinin çok ağır olacağına kanaat getirerek, adli kontrol kararı verebilecektir. Lakin savcılık sadece adli kontrol talep etmiş ise bu taktirde sulh ceza hakimi, adli kontrol tedbirlerinin yetersiz kalacağına kanaat getirerek kendiliğinden tutuklama kararı veremeyecektir. Yani talepten daha azına karar verilebilmesi mümkün iken, daha fazlasına karar verilmesi mümkün değildir diyebiliriz. Elbette hakim, hem tutuklama hem adli kontrol talebini reddederek şüpheli şahsın derhal serbest bırakılmasına da karar verebilecektir. Çocuklar hakkındaki adli kontrol tedbirine de çocuk mahkemesi değil, sulh ceza hakimi hükmedecektir.

- Kovuşturma aşamasında adli kontrol kararı verilebilmesi için talep şartına gerek yoktur. Yargılamayı yapan mahkeme kendiliğinden adli kontrol kararı verebileceği gibi verilmiş olan adli kontrol kararlarının değiştirilmesine veya kaldırılmasına da karar verebilir.

Adli kontrol altında geçecek süreler ne kadardır?

- Ağır ceza mahkemesinin görevine girmeyen işlerde adli kontrol süresi en çok iki yıldır. Ancak bu süre, zorunlu hâllerde gerekçesi gösterilerek bir yıl daha uzatılabilir.

- Ağır ceza mahkemesinin görevine giren işlerde, adli kontrol süresi en çok üç yıldır. Bu süre, zorunlu hâllerde, gerekçesi gösterilerek uzatılabilir; uzatma süresi toplam üç yılı, Türk Ceza Kanununun İkinci Kitap Dördüncü Kısım Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci Bölümünde tanımlanan suçlar ile Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlarda dört yılı geçemez.

- Burada öngörülen adli kontrol süreleri, çocuklar bakımından yarı oranında uygulanır.

- Özetlemek gerekirse;

Ağır ceza mahkemesinin görevine girmeyen işlerde 2+1 yıl, çocuklar için 1 yıl+ 6 ay

Ağır cezada ise 3+3 yıl, çocuklar için 1,5+1,5 yıl

İstisnai suçlarda ise 3+4 yıl, çocuklar için 1,5+2 yıldır.

Adli kontrol kararlarına itiraz ve adli kontrol kararının kaldırılması/değiştirilmesi talebi nasıl yapılır?

- Verilen adli kontrol kararlarına itiraz edilmesi mümkündür. Bu itiraz usulü CMK 268 hükümlerine tabi olan normal itiraz sürecidir. Öğrenmeden itibaren yine 7 günlük süre içerisinde itiraz edilmesi gerekmektedir. İtirazı inceleyecek merci, dikey itiraz usulüne göre belirlenecektir.

-  Adli kontrol tedbirinin kaldırılması/değiştirilmesi talebinde bulunmak istiyorsanız, istemde bulunmanız şarttır. Bu istem için herhangi bir süre şartı yoktur, ancak genellikle yukarıda bahsettiğimiz adli kontrol kararına itiraz sürecinden belli bir süre geçtikten sonra denenen bir yoldur. İlk önce verilen adli kontrol kararına 7 gün içinde itiraz edilir ve bu itiraz kabul edilmediğinde, adli kontrol tedbirlerinin kaldırılması/ değiştirilmesi talebi yoluna gidilir. Şüpheli veya sanığın kaldırma/değiştirme istemi üzerine, Cumhuriyet savcısının görüşünü aldıktan sonra hâkim veya mahkeme beş gün içinde karar verebilir. Burada itiraz talebinden farklı bir durum mevcuttur. Kaldırma/değiştirme talebinizi itiraz sürecinde olduğu gibi başka bir hakim veya mahkeme incelemeyecektir. Doğrudan adli kontrol kararı veren merci ( soruşturma aşamasında sulh ceza hakimi, kovuşturma aşamasında ise yargılamayı yapan mahkeme ) incelemek ve bir karar vermekle yükümlüdür. Keza kovuşturma aşamasında görev yapan mahkeme gözden geçirme zamanlarında veya duruşmalarda herhangi bir talep olmadan dahi kaldırma/değiştirme kararı verebilmektedir. Ama sanığın kaldırma/değiştirme talebinde bulunarak mahkemeyi harekete geçirmesi ve bir karar vermeye zorlaması bizce daha yerinde olacaktır.

Adli kontrol kararının gözden geçirilmesi nasıl yapılır?

-  Şüpheli veya sanığın adli kontrol yükümlülüğünün devamının gerekip gerekmeyeceği hususunda en geç dört aylık aralıklarla; soruşturma evresinde Cumhuriyet savcısının istemi üzerine sulh ceza hâkimi, kovuşturma evresinde ise resen mahkeme tarafından 109 uncu madde hükümleri göz önünde bulundurularak karar verilir.

Adli kontrol tedbirlerine uymama halinde ne olur?

- Adlî kontrol hükümlerini isteyerek yerine getirmeyen şüpheli veya sanık hakkında, hükmedilebilecek hapis cezasının süresi ne olursa olsun, hemen tutuklama kararı verilebilir. Hakkında mahkûmiyet hükmü verilmiş ve bu hükümle ilgili olarak istinaf veya temyiz kanun yoluna başvurulmuş olması hâlinde, UYAP kayıtlarını incelemek suretiyle hükmü veren ilk derece mahkemesi de tutuklama kararı verebilir.

- Azami tutukluluk süresinin dolması nedeniyle verilen adli kontrol tedbirinin ihlali hâlinde de uygulanabilir. Ancak, bu durumda tutuklama süresi ağır ceza mahkemesinin görevine giren işlerde dokuz aydan, diğer işlerde iki aydan fazla olamaz.

Adli kontrol kararlarının infazı süreci

- Adli kontrol kararlarının infazı, ilamat ve infaz bürosunca takip edilir. Bu kararlar denetimli serbestlik müdürlüğüne gönderilir. Ayrıca adli kontrol tedbirleri kapsamında verilen yurt dışına çıkış yasağına ilişkin kararlar, Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından derhal kolluğa da gönderilir.

- Süreci kısaca özetlemek gerekirse; mahkemece verilen adli kontrol tedbiri savcılığa gönderilecek ve savcılık da bu adli kontrol kararının infazı için Denetimli serbestlik Şube Müdürlüğüne gönderecektir. Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğü zaten gerekli işlemleri yapmaya başlayacaktır. Örneğin şüpheli/sanık hangi şartları yerine getirecek, nereye, ne zaman başvurmalı gibi hususları belirleyecektir. Adli kontrole aykırılık hâlinde şüpheli sanık uyarılmayacak ve dosya ilgili savcılığa veya mahkemesine gönderilecektir.

Adli kontrol kararları sabıka kaydına işler mi?

- Adli kontrol kararları herhangi bir mahkumiyet hükmüne veya başkaca bir kesinleşmiş mahkeme kararına dayanmadığından dolayı, kişilerin sabıka kaydına işlenmemektedir.

Av. Doğaç ÖZTÜRK