Bu yazımızda, askeri şahısların Askeri Ceza Kanunu’nda yer alan suçları veyahut askerlik hizmet ve görevleriyle bağlantılı suçları işlemesi durumunda işletilecek soruşturma izni prosedüründen bahsedeceğiz.

15 Haziran 1930 tarih ve 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu’nun Ek-15’inci maddesinde yer alan soruşturma izni prosedürü, Kanuna, 30 Haziran 2021 tarihinde yürürlüğe giren 7329 sayılı Askeri Ceza Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile eklenmiş olup bu Kanun değişikliği ile birlikte 25 Ekim 1963 tarih ve 353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanunu yürürlükten kaldırılmıştır.

Askeri Ceza Kanunu’nun Ek-15’inci maddesi uyarınca askeri şahısların işledikleri askeri suçların soruşturulması izne tabidir. Bunun istisnası, ağır ceza mahkemelerinin görev alanına giren suçüstü hallerinde soruşturmanın genel hükümlere göre yürütülmesidir.

Öncelikle Kanunda bahsi geçen “asker kişilerin” kimler olduğunun ve “askeri suçların” nelerden ibaret olduğunun irdelenmesi gerektiği kanaatindeyim.

Askeri şahısların kimlerden oluştuğu Askeri Ceza Kanunu’nun 3. maddesinde belirtilmiştir. Madde metni aşağıdaki şekildedir:

Askerî şahıslar; Mareşalden asteğmene kadar subaylar, astsubaylar, Millî Savunma Bakanlığı ile Türk Silahlı Kuvvetleri kadro ve kuruluşunda çalışan sivil personel, uzman jandarma, uzman erbaş, sözleşmeli erbaş ve er, erbaş ve erler ile askerî öğrencilerdir.

Milli Savunma Bakanlığı ile Türk Silahlı Kuvvetleri kadro ve kuruluşunda çalışan Devlet memurlarının asker kişi sıfatları, 4.1.1961 tarihli ve 211 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanununun 115 inci maddesinde belirtilen yükümlülükleri ile sınırlıdır.

9 Ocak 1961 tarih ve 211 sayılı TSK İç Hizmet Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca, “Türk Silâhlı Kuvvetleri : Kara (…), Deniz (…) ve Hava Kuvvetleri subay, askerî memur, astsubay, erbaş ve erleri ile askerî öğrencilerden teşekkül eden ve seferde ihtiyatlarla ikmal edilen, kadro ve kuruluşlarla teşkilâtı gösterilen silâhlı Devlet kuvvetidir.”

Askeri Ceza Kanunu m. 3 ve TSK İç Hizmet Kanunu m. 1 birlikte değerlendirildiğinde, Türk Silahlı Kuvvetleri çatısı altında bulunan Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri personellerinden subaylar, astsubaylar, MSB ile TSK kadro ve kuruluşlarında çalışan sivil memurlar, uzman erbaş, sözleşmeli erbaş ve erler, erbaş ve erler ile askeri öğrencilerin, Askeri Ceza Kanunu Ek-11’inci maddesinde tanımı yapılan askeri suçları işlemesi durumunda, Ek-15’inci maddedeki soruşturma izni prosedürü işletilecektir.

Askeri suçların tanımının yer aldığı Ek-11’inci maddenin 1. fıkrası şu şekildedir: “Bu Kanunda düzenlenen suçlar ile asker kişilerin askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak işledikleri suçlar, askerî suçtur.” Maddenin ikinci fıkrasında yapılan askeri suç ve sırf askeri suç ayrımı, soruşturma izni prosedürünün işletilmesi bakımından farklılık oluşturmamakla birlikte, ileride de bahsedeceğimiz üzere, soruşturma izni kararına itiraz aşamasında bir fark oluşturacaktır. Sırf askeri suçlarda soruşturma izni kararına itiraz edilmesi soruşturma safahatını durdurmamaktadır.

Özetleyecek olursak, askeri şahıslarca işlediği iddia edilen askeri suçların soruşturulmasına başlanmadan önce soruşturma izni verilmesi gerekmektedir. Bunun istisnası, ağır ceza mahkemelerinin görev alanına giren suçüstü halleridir ve bu suçlarda genel hükümlere göre soruşturma yürütülecektir. Soruşturma izni kararının kim tarafından verileceği Ek-15’inci maddenin 2,3,4 ve 5. fıkralarında belirtilmiştir:

Soruşturma izni, asgari tugay komutanı veya eşidi askerî kurum amiri (Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanlıklarında eşidi) olmak üzere, asker kişinin görev yaptığı birlik komutanı veya askerî kurum amiri, bu kişilerin yokluklarında ise vekilleri tarafından bizzat verilir. Genelkurmay Başkanlığı, Kuvvet Komutanlıkları ve Milli Savunma Üniversitesi hariç, Millî Savunma Bakanlığı merkez ve taşra teşkilatı ile bağlı ve ilgili kurum ve kuruluşlarda görev yapan asker kişiler hakkında soruşturma izni Millî Savunma Bakanı tarafından verilir. General ve amiraller hakkındaki soruşturma izni ise görev yeri dikkate alınarak ilgisine göre Genelkurmay Başkanının veya ilgili Kuvvet Komutanının teklifi üzerine ya da resen Millî Savunma Bakanı tarafından verilir.

Bir askerî birlik veya askerî kurumda geçici olarak görevlendirilen veya harekât komutasına verilen asker kişiler hakkında soruşturma izni, bu görevlerinin devamı süresince, geçici olarak görevlendirildikleri veya harekât komutasına verildikleri askerî birlik veya askerî kurumun bağlı bulunduğu soruşturma izni vermeye yetkili birlik komutanı veya askerî kurum amiri tarafından verilir.

Kanunlarda aksi yazılı olmadıkça, bir askerî birlik veya askerî kurum dışında görevlendirilen asker kişiler hakkında soruşturma izni, bu görevlerinin devamı süresince, Millî Savunma Bakanı tarafından verilir.

Uluslararası anlaşmalar gereğince yabancı asker kişilerin askerî suçları hakkında soruşturma izni Millî Savunma Bakanı tarafından verilir. Bunlar hakkında altıncı ve yedinci fıkra hükümleri uygulanmaz.

Soruşturma izni kararını verecek mercii, ihbar ya da şikâyetin işleme konulmasına müteakip bir ön inceleme başlatacaktır. Bu ön incelemeyi bizzat kendisi yapabileceği gibi hakkında inceleme yapılan personelin üstündeki asker kişilerden birini ya da en az üç asker kişiden oluşan bir heyeti de ön incelemeci/ön inceleme heyeti olarak görevlendirebilir. “Ön inceleme ile görevlendirilen kişi veya kişiler yaptıkları inceleme neticesinde bir ön inceleme raporu hazırlayarak kendilerini görevlendiren makama sunmak zorundadırlar. Söz konusu rapor detaylı ve gerekçeli olmalıdır (Demirtaş, 2022, s. 34).”

Ön incelemeyi yapacak olan mercii veya görevlendirilen ön incelemeci ya da ön inceleme heyeti, şüpheli sıfatında olan asker kişinin ifadesine başvurmalıdır ve ön inceleme raporu hazırlarken de personelin ifadesine yer vermelidir. AsCK EK-15’nci maddeye sonradan eklenen 9. Fıkrada (30/6/2022-7415/1 md.), “firar ve izin tecavüzü gibi hakkında ön inceleme yapılanın bulunamaması nedeniyle ifade almayı imkânsız hâle getiren zorunlu hâllerde, ilgilinin ifadesi alınmaz” hükmü geçmektedir. Bu hüküm uyarınca, firar ve izin tecavüzü gibi suçlarda personele ulaşmanın mümkün olamayacağını kanun koyucu öngörmüş ve bu suçlarda ifade alınmasını aramayacağını belirtmiştir. Kısacası, bu suçlar dışında ön inceleme raporunu tanzim edilirken personelin ifadesine mutlaka başvurulması gerekmektedir.

Yetkili mercii, soruşturma izni kararını, suçun işlendiğini öğrendiği tarihten itibaren ön inceleme prosedürü dâhil en geç otuz gün içerisinde vermesi gerekir. Bu sürenin zorunlu hallerde bir defa on beş günü geçmemek üzere uzatılması da mümkündür. Bu süre içerisinde ilgili makam, soruşturma izni verilmesi ya da verilmemesi yönünde bir karar verir ve bu kararı Cumhuriyet Başsavcılığına, hakkında ön inceleme yapılan personele ve varsa şikâyetçiye bildirir. Soruşturma izni verilmesi ya da verilmemesi yönündeki bu karara on gün içinde itiraz edilmesi mümkündür. Sırf askeri suçlarda ise soruşturma iznine itiraz edilmesi, soruşturma işlemlerini engellemeyecek, durdurmayacaktır.

Soruşturma iznine itiraz, general ve amiraller için Danıştay Birinci Dairesine, diğer askeri şahıslar için ise yetkili merciin yargı çevresinde bulunduğu Bölge İdare Mahkemesine yapılır. Yapılan itirazlar ivedilikle incelenir ve en geç üç ay içerisinde karara bağlanması gerekmektedir. Bu kararlar kesin nitelikte olduğundan verilen karara itiraz mümkün değildir.

----------------------

KAYNAKÇA

1- 1632 Sayılı Kanun. Resmi Gazete, 15/6/1930.

2- Demirtaş, C. (2022), TSK personeli disiplin ve ceza hukuku (1. Baskı), Ankara: Bilge.

3- 211 Sayılı Kanun. Resmi Gazete, 9/1/1961.