Ankara Adliyesi Dışkapı Ek Hizmet Binası'nın önündeki protestoya, Ankara Barosu Başkanı Hakan Canduran, Genel Sekreteri Aşkın Demir, Saymanı Evrim Dost, Yönetim Kurulu üyeleri Ayşe Köseyener, Şırahbil Emre Acer, Özgür Ökmen ve Çağrı Ayhan Şenel ile Baro'ya kayıtlı çok sayıda avukat katıldı.

Burada bir basın açıklaması yapan Hakan Canduran, Sıhhiye'deki Ankara Merkez Adliyesi'nde bulunan tüketici, asliye ve sulh hukuk mahkemelerinin inşaatı bitmemiş ek hizmet binasına taşınmasına ilişkin tepkilerini şöyle sıraladı:

"Ankara merkezde adalet hizmetleri, düne kadar beş ayrı binada verilmekteydi.

Ceza ve hukuk mahkemeleri Sıhhiye'deki, idare mahkemeleri Konya Yolu'ndaki, iş ve ticaret mahkemeleri Balgat'taki, icra müdürlükleri ve mahkemeleri Yenimahalle'deki, fikri ve sınai haklar mahkemeleri de yine Yenimahalle'deki adliye binalarında adalet dağıtmaya çalışıyordu.

Geçen kasım ayında, Sıhhiye'deki Ankara Merkez Adliyesi'nde bulunan tüketici, asliye ve sulh hukuk mahkemelerinin Dışkapı'ya taşınması kararlaştırıldı.
Ankara Barosu olarak, daha önceki taşınmalara olduğu gibi bu taşınma kararına da itiraz ettik. İtiraz gerekçelerimizi, Adalet Bakanı'na ve Müsteşarı'na yüzyüze; Cumhurbaşkanı'na mektupla; kamuoyuna ise 64. Olağan Genel Kurulumuzda Ankara Barosu Başkanlığı'na aday olan tüm meslektaşlarımızla birlikte düzenlediğimiz basın toplantısıyla ilettik.



Ama ne yazık ki yargının kurucu unsuru olan biz avukatları yine dinleyen olmadı.  Ankara Adliyesi dün itibarıyla bir kez daha bölündü ve tüketici, asliye ve sulh hukuk mahkemeleri, arkamda gördüğünüz bu adliye müsveddesine taşındı.

Altını çizerek bir kez daha söylüyorum; cemaat yurdundan bozma bu bina, bir adliye değil adliye müsveddesidir.

Milyonlarca lira harcanmasına rağmen tadilatı henüz bitmemiştir. İnşaat çalışmaları devam etmektedir. Altyapısı tamamlanmamıştır. Elektrik ve UYAP bağlantısı yoktur. Girişinin bile nereden olduğu belli değildir. Otoparkı bulunmamaktadır.

Bu bina, mevcut haliyle adliye personelinin, avukatların, kolluk birimlerinin ve vatandaşların hiçbir ihtiyacını karşılayacak durumda değildir.

Böyle bir binada adalet hizmeti vermek de almak da imkansızdır. Bırakın adalet dağıtmayı, bu binada duruşma yapılmasına bile olanak yoktur.

Vatandaşların en çok işinin düştüğü tüketici, asliye ve sulh hukuk mahkemelerinin alelacele bir şekilde inşaatı bile tamamlanmamış bu binaya taşınmasını anlamakta güçlük çekiyoruz.

Adalet bürokrasisi, aldığı bu kararla hukuku, avukatları, hatta bu binada hizmet verecek olan kendi meslektaşlarını bile tanımadığını açıkça göstermiştir.

Bu neyin telaşıdır? Eğer bu taşınmanın gerekçesi FETÖ davalarına yer açmak ise bilinmelidir ki Türkiye'nin tek sorunu FETÖ değildir. Türkiye'de hayat sürmektedir; vatandaşlar hukuki uyuşmazlıklar yaşamaya ve adalet aramaya devam etmektedir. Aranan adaletin, böyle bir binada bulunamayacağı ise aşikardır.

Ankara Barosu olarak, hakimine, savcısına, avukatına, adliye personeline, daha da önemlisi vatandaşına böyle bir adliyeyi reva gören zihniyeti kınıyoruz.

Bu binadaki adalet hizmetlerinin, altyapı sorunları tümüyle giderilene kadar derhal durdurulmasını talep ediyoruz.

Ankara'daki tüm mahkemeleri tek çatı altında toplayacak Başkent'te yakışır modern bir yeni adliye talebimizi bir kez daha yineliyoruz.

Adalet bürokrasisini, yeni adliye yapılana kadar alınacak geçici önlemler için yargının tüm bileşenleriyle biraraya gelmeye ve ortak çözümler üretmeye davet ediyoruz.

Bu taşınmanın, bardağımızı taşıran son damla olduğunu herkesin bilmesini istiyoruz. Taleplerimize yine kulak tıkanması halinde, hizmet üretmemek de dahil olmak üzere tüm seçeneklerin gündemimizde olduğunu adalet bürokrasisinin ve kamuoyunun dikkatine sunuyoruz."

Hakan Canduran ve protestoya katılan avukatlar, bedensel engelli Avukat Atilla Dekeli'yi, engelli girişi bulunmayan ek hizmet binasının merdivenlerinden ellerinde çıkarttılar.

Protestolarını ek hizmet binasının koridorlarında alkışlarla sürdüren avukatlar, binanın merdivenlerinde de bir süre oturma eylemi gerçekleştirdiler.

hukukihaber.net