TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

M. Y. F. BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2021/4651)

 

Karar Tarihi: 19/7/2023

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Kadir ÖZKAYA

Üyeler

:

Engin YILDIRIM

 

 

M. Emin KUZ

 

 

Rıdvan GÜLEÇ

 

 

Basri BAĞCI

Raportör

:

Mehmet AKTEPE

Başvurucu

:

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru, iddianamede mükerrirlere özgü infaz rejimine göre cezanın çektirilmesine ilişkin hükümlerin uygulanması talep edilmemesine karşın tekerrür hükümlerinin uygulanmasına da karar verilmesi nedeniyle suçlamayı (isnadı) öğrenme hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

2. Müşteki İ.K. satın almak amacıyla bir internet sitesinden arsa bulduğunu, ilanda bulunan 0554...68 No.lu telefonu arayarak Ö.K. isimli bir kişiyle görüştüğünü, 64.000 TL'ye anlaştığını, 250 TL'yi de kapora olarak kendisine verilen Ö.K.ye ait banka hesabına gönderdiğini ancak ilanın öğleden sonra kaldırılacağı söylenmesine rağmen kaldırılmadığını, sonradan öğrendiği kadarıyla bahse konu arsanın bir başkası adına kayıtlı olduğunu belirterek Cumhuriyet başsavcılığına şikâyette bulunmuştur.

3. Soruşturma kapsamında müştekinin sunduğu belgelerden müştekinin Ö.K. ile WhatsApp üzerinden yazıştığı, pazarlık yaptığı, Ö.K.nın WhatsApp'tan banka bilgilerini gönderdiği ve müştekinin de parayı yatırıp dekont örneğini gönderdiği, suça konu ilanın ise başkasına ait bir ilandan kopyalanarak oluşturulduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır. Ayrıca internet sitesinden gelen belgelere göre ilanın omkaya1192 isimli kullanıcı tarafından verildiği, ilana Ö.K.nın adının yazıldığı, banka kayıtlarına göre de müşteki tarafından Ö.K.nın hesabına gönderilen paranın Keçiören'deki bir ATM'den çekildiği belirlenmiştir. Soruşturmada elde edilen bilgilere göre müştekinin şikâyetinde geçen 0554...68 No.lu telefon hattı ise başvurucu adına kayıtlıdır. Bunların yanı sıra ilana ilişkin bir kısım IP başvurucunun babası adına kayıtlı 0312...55 No.lu hatta tanımlıdır ve adres itibarıyla başvurucu tarafından kullanıldığı anlaşılmıştır.

4. Diğer şüpheli Ö.K. soruşturma evresinde alınan ifadesinde, başvurucunun yanında çalıştığını, başvurucunun bir ara kendisine para geleceğini söyleyip banka hesaplarını sorduğunu, hesabına gelen parayı çekmesi için kartını ve şifresini başvurucuya verdiğini, eylemi başvurucunun gerçekleştirdiğini, kendisinin olaylarla ilgisinin olmadığını ileri sürmüştür.

5. Başvurucu; soruşturma aşamasında alınan ifadesinde müştekiyi arayan hattın kendisine ait olduğunu, suça konu ilanın verildiği internet sitesi üzerinden arsa alım satım işleri yaptığını, diğer şüpheli Ö.K.nın işyerinde asistanı olduğunu, müştekiyi arayan hattı da Ö.K.nın kullandığını, Ö.K. ile üç ay arsa alım satım işleri yaptıklarını, Ö.K.nın dolandırıcılık eylemine karıştığını anlayınca hattını kapattırdığını beyan etmiştir.

6. Başsavcılık, başvurucunun bilişim sistemlerinin banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçundan cezalandırılması talebiyle 18/9/2018 tarihli iddianameyi düzenlemiştir. İddianamede başvurucunun sahte ilan verilen internet sitesi üzerinden arsa alım satım işi yaptığı, olay tarihinde banka hesabı sahibi şüpheli Ö.K.nın başvurucuyla birlikte çalıştığı, başvurucu ve diğer şüpheli Ö.K.nın internette bulunan başka bir kişiye ait ilandaki bilgileri kopyalayıp sahte bir ilan oluşturdukları, müştekinin bu ilanı görüp ilandaki bilgilere aldandığı ve müştekinin başvurucu adına kayıtlı hattan iletişim kurduğu ileri sürülmüş; başvurucu ve Ö.K.nın eylemlerine uyan 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 158. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (f) bendi ile aynı kanunun 53. maddesi gereğine ayrı ayrı cezalandırılmalarına karar verilmesi talep edilmiştir.

7. İddianamenin kabulü ile açılan dava, Antalya 5. Ağır Ceza Mahkemesinde (Mahkeme) görülmeye başlanmıştır. Başvurucu 17/9/2019 tarihli ilk celsede yaptığı savunmasında özetle müştekiyi arayan telefon hattının şirketine ait olduğunu, Ö.K.nın yanında prim usulü çalışan bir personel olduğunu, kendi hatlarını kullanarak başkalarını dolandırdığını tespit ettiğini, Antalya 4. Ağır Ceza Mahkemesinde de Ö.K. ile birlikte yargılandıklarını, bu dosyada kendisinin beraat ettiğini, Ö.K.nın ceza aldığını, bu dosyanın getirtilmesini istediğini, bu olayda kendisine ait internet hattı üzerinden Ö.K.nın sahte ilanın verildiği "... .com" isimli internet sitesine üye olmasının mümkün olmadığını, "... emlak" ve "..." ile sözleşmesi olduğunu, bu sözleşmeleri ihlal ettiği takdirde tazminat ödeyeceğini, Ö.K.nın koyduğu ilanı muhtemelen kendi hattından kontrol ettiğini düşündüğünü beyan etmiştir. Bu celsede başvurucuya sabıka kayıtları okunduğunda, başvurucu "doğrudur, bana aittir" şeklinde cevap vermiştir. Mahkeme başvurucunun bahsettiği Antalya 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki dosyanın istenilmesine karar vermiştir.

8. İkinci celsede Antalya 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki dosya Mahkemeye getirilmiş, başvurucunun bu dosyada beraat ettiği anlaşılmıştır. Üçüncü ve son celsedebaşvurucuya ait tekerrüre esas olabilecek ilam ve bu ilama ilişkin müddetname dosya içine alınmıştır. Bu celsede iddia makamınca sunulan esas hakkında mütalaada, başvurucu ve diğer sanık Ö.K.nın iştirak hâlinde bilişim sistemleri banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunu işledikleri gerekçesiyle 5237 sayılı Kanun'un 37. maddesinin (1) numaralı fıkrası delaletiyle aynı Kanun'un 158. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (f) bendi, 53. maddesinin (1) numaralı fıkrası ve 58. maddesi gereğince ayrı ayrı cezalandırılmalarına karar verilmesi talep edilmiştir. Başvurucu mütalaaya karşı savunma yaparak suçlamayı reddetmiştir. Mahkeme, mütalaaya uygun şekilde başvurucunun atılı suçtan hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar vermiştir.

9. Mahkemenin gerekçeli kararının ilgili kısmı şöyledir:

"... katılanın baktığı arsanın ... .com sitesinde 14/11/2017 tarihinde ... .007 ada, ... parsel noda yer alan Aksu/Kemerağzı mahallesindeki konut imarlı 378 m2’lik arsanın satışına ilişkin olduğu, katılanın sanık ile whatsapp üzerinden yazıştığı, pazarlık yaptığı, sanığın whatsapptan banka bilgilerini gönderdiği ve katılanında parayı yatırıp dekont örneğini gönderdiğinin katılanın sunmuş olduğu belgelerden anlaşıldığı, ilanın omkaya1192 isimli kullanıcı tarafından [Ö.K.] adıyla verildiğinin ... .com sitesinin 25/12/2017 tarihli cevabi yazısı ile anlaşıldığı, katılanın sanık [Ö.K.nin] hesabına 250 TL gönderdiğinin dosyada mevcut banka dekontu ile anlaşıldığı, katılanın gönderdiği 250 TL’nin sanık [Ö.K.] adına Keçiören/Senatoryum şubesindeki hesabına giriş yaptığı, ATM’den hesaptaki başka bakiye ile beraber çekildiğinin ... Bankasının 15/02/2018 tarihli cevabi yazısı ile anlaşıldığı, katılanı arayan 0554 ... 68 nolu hattın sanık Mehmet Yaşar Fazlıoğlu adına kayıtlı olduğunun cep telefonu bilgileri sorgulama ekranından anlaşıldığı, bir kısım IP’nin sanık Mehmet Yaşar Fazlıoğlu’nun babası [K.F.] adına kayıtlı 0312 ... 55 nolu hatta tanımlı olduğunun Türk Telekom'un 02/04/2018 tarihli yazı cevabı ile anlaşıldığı, sanıkların birbirlerini suçlayıcı beyanlarda bulunması, sanıklar hakkında benzer suçlardan birçok soruşturma ve kovuşturma dosyasının bulunduğunun Uyap entegrasyon sisteminden yapılan sorgulama ile anlaşılması,

Katılanı arayan numaranın sanık Mehmet Yaşar Fazlıoğlu'na ait olması, ilana ilişkin IP bilgilerinin sanık Mehmet Yaşar Fazlıoğlu’nun babası [K.F] adına kayıtlı 0312 ... 55 nolu hatta tanımlı olması, sanık [Ö.K.nin] sanık Mehmet Yaşar'ı suçlayıcı beyanları, sanık hakkında benzer suçlardan bir çok soruşturma ve kovuşturma dosyasının bulunması ve tüm dosya kapsamına göre; sanığın üzerine atılı nitelikli dolandırıcılık suçunu işlemiş bulunduğu sabit görülmekle, eylemine uyan ve6763 sayılı yasa ile değişik TCK’nun 37/1 maddesi yollamasıyla TCK'nun 158/1-f-son, 62, 52/2, 53, 58 maddeleri gereğince cezalandırılmasına..."

10. Mahkûmiyet kararı Mahkeme başkanının karşıoyuyla, oyçokluğu ile alınmıştır. Karşıoy gerekçesi şöyledir:

"... Sanık Mehmet Yaşar Fazlıoğlu hakkında nitelikli dolandırıcılık suçu nedeniyle cezalandırılması talebiyle mahkememize kamu davası açılmış ise de katılan tarafından gönderilen paranın [Ö.K.] hesabına gelmiş olması ve ... .com sitesinde verilen ilanın [Ö.K.] mail adresiyle verilmiş bulunması, müşteki tarafından sunulan whatsapp görüşme kayıtlarında kişinin kendisini [Ö.K.] olarak tanıttığı ve şikayetçi tarafından [Ö.K.] ismiyle yazışmalar yapıldığı anlaşıldığından ve sanık [Ö.K.] Mehmet Yaşar Fazlıoğlu'nun yanında bir dönem çalıştığı yönündeki anlatımı da dikkate alındığında Mehmet Yaşar Fazlıoğlu'nun adına kayıtlı telefonun IP'si kullanılarak ilanın verilmiş olabileceği ve katılan ile iletişime geçmiş olabileceği mümkün görüldüğünden bu eylemin Mehmet Yaşar Fazlıoğlu'nun bilgisi dahilinde gerçekleştirildiğine dair iddia dışında delil bulunmadığı ve menfaatin birlikte temin edildiğine dair bir tespit bulunmadığından sanık Mehmet Yaşar Fazlıoğlu hakkında CMK'nun 223/2-e maddesi gereğince beraatine karar verilmesi gerektiği düşündüğümden sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum."

11. Başvurucunun istinaf talebi, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Ceza Dairesinin 22/9/2020 tarihli kararı ile esastan reddedilmiş ve Mahkemenin kararı kesinleşmiştir.

12. Başvurucu nihai kararı 8/12/2020 tarihinde öğrendikten sonra 23/12/2020 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

13. Başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına gönderilmiştir.

II. DEĞERLENDİRME

14. Ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşılan başvurucunun adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesi gerekir.

A. İsnadı (Suçlamayı) Öğrenme Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia

15. Başvurucu, iddianamede talep edilmemesine ve kendisine ek savunma hakkı da tanınmamasına rağmen hakkında 5237 sayılı Kanun'un 58. maddesinin (6) numaralı fıkrasının uygulandığını belirterek adil yargılanma hakkı kapsamında savunma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

16. Somut olayda, başvurucunun bu bölümdeki iddialarının isnadı (suçlamayı) öğrenme hakkı kapsamında incelenmesi gerektiği değerlendirilmiştir.

17. Anayasa Mahkemesi benzer iddiaların ileri sürüldüğü başvurulara ilişkin olarak birçok kararında isnadı (suçlamayı) öğrenme hakkı ile ilgili ilkeleri belirlemiştir. Buna göre suç isnadı altında bulunan kişiye, savunmasını hazırlayıp mahkeme önünde dile getirebilmesi ve böylece yargılamanın sonucunu etkileyebilmesi için isnadın bildirilmesi gerekmektedir. Bunun için bildirimde, sanığın hangi fiil ile suçlandığının ve hangi suçu işlediğinin açıklanması gerekmektedir. Diğer bir ifadeyle sanık, isnadın sebebinden ve niteliğinden haberdar edilmelidir. Sanığın hangi fiili nerede ve ne zaman işlediği (yüklenen suçu oluşturan olay/olaylar) isnadın sebebini oluşturur. Fiilin hukuki yönden vasıflandırılması ise isnadın niteliğidir. Suçlamanın niteliği hakkındaki bilgi de savunma yapmaya yeterli düzeyde olmalı ve sanığın işlemekle suçlandığı fiilin hangi normu ihlal ettiği bildirimde belirtilmelidir. Yargılama sırasında fiilin hukuki niteliğinin değişmesi durumunda da sanık bu değişiklikten haberdar edilmelidir. Böylelikle silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkelerine uygun olarak yargılamanın adilliği de sağlanmış olur (Ali Kemal Tekin, B. No: 2014/875, 2/2/2017, §§ 40-43).

18. Somut olayda, başvurucu hakkında düzenlenen iddianamede tekerrür hükümlerinin uygulanması talep edilmemiş, duruşma hazırlığı sırasında başvurucuya ait adli sicil kaydı dosya arasına alınmış ve duruşmanın ilk celsesinde başvurucuya okunmuştur. Başvurucu kayıtların içeriğine yönelik olarak herhangi bir itirazda bulunmamıştır. İlk iki celsede tekerrür hükümlerinin uygulanması yönünden başvurucuya ek savunma hakkı tanınmamıştır ancaküçüncü ve son celsede başvurucunun tekerrüre esas dosyasına ilişkin ilam ve bu ilama ilişkin müddetname dosya içine alınmıştır. Duruşma Tutanağı'nda da belgelerin dosya arasına alındığı belirtildikten sonra başvurucuya dosyaya giren bu belgelere yönelik olarak savunma hakkı tanınmıştır. Esas hakkında mütalaada başvurucu hakkında 5237 sayılı Kanun'un 158. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (f) bendi ile 53. ve 58. maddelerin uygulanması talep edilmiştir. Esas hakkında mütalaada 5237 sayılı Kanun'un 58. maddesi açıkça belirtilerek anılan maddedeki ilgili tüm fıkraları kapsayan bir anlatıma yer verildiği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla 5237 sayılı Kanun'un 58. maddesinin uygulanması talep edildiğinde anılan maddede yer alan (6) numaralı fıkrasının da mahkemece uygulanabileceğinin başvurucu açısından öngörülebilir nitelikte olduğu açıktır. Esas hakkında mütalaada anılan maddenin uygulanmasına dair talebin de başvurucuya bildirildiği, başvurucunun esas hakkında mütalaaya karşı savunma yaptığı ve duruşma sırasında buna yönelik olarak savunma hakkının fiilen ve etkili bir şekilde kullanılmasının sağlandığı görülmüştür.

19. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

B. Diğer İhlal İddiaları

20. Başvurucu, diğer sanığın çelişkili ve soyut beyanlarına itibar edildiğini, Mahkeme başkanının kendisinin beraati yönünde karşıoyu bulunduğunu, bu nedenlerle delillerin eksik ve hatalı değerlendirilerek mahkûmiyet kararı verildiğini belirterek adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

21. Başvuru, adil yargılanma hakkı kapsamındaki hakkaniyete uygun yargılanma hakkı kapsamında incelenmiştir.

22. Anayasa’nın 148. maddesinin dördüncü fıkrasında, kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlara ilişkin şikâyetlerin bireysel başvuruda incelenemeyeceği belirtilmiştir. Bu kapsamda ilke olarak mahkemeler önünde dava konusu yapılmış maddi olay ve olguların kanıtlanması, delillerin değerlendirilmesi, hukuk kurallarının yorumlanması ve uygulanması ile uyuşmazlıkla ilgili varılan sonucun adil olup olmaması bireysel başvuru konusu olamaz. Ancak bireysel başvuru kapsamındaki hak ve özgürlüklere müdahale teşkil eden, bariz takdir hatası veya açık bir keyfîlik içeren yorum, uygulama ve sonuçlar Anayasa Mahkemesinin denetim yetkisi kapsamındadır (Ahmet Sağlam, B. No: 2013/3351, 18/9/2013, § 42).

23. Mahkeme; katılanı arayan cep telefonu hattının başvurucuya ait olduğunu, verilen ilana ait bir kısım IP’nin başvurucunun babası K.F. adına kayıtlı 0312...55 No.lu hatta tanımlı bulunduğunu ve diğer sanığın başvurucuyu suçlayıcı beyanda bulunduğunu belirterek mahkûmiyet kararı vermiştir(bkz. § 9).

24. Bu durumda başvurucu tarafından ileri sürülen iddialar, mahkemelerce delillerin değerlendirilmesi ve hukuk kurallarının yorumlanmasına ilişkin olup mahkeme kararlarında bariz takdir hatası veya açık bir keyfîlik oluşturan bir hususun da bulunmadığı dikkate alındığında ihlal iddialarının kanun yolu şikâyeti niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır.

25. Açıklanan gerekçeyle başvurunun bu kısmı kanun yolu şikâyeti niteliğinde olduğundan açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

III. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Adli yardım talebinin KABULÜNE,

B. 1. İsnadı (Suçlamayı) Öğrenme Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

2. Diğer ihlal iddialarının açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

C. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca tahsil edilmesi mağduriyetine neden olacağından adli yardım talebi kabul edilen başvurucunun yargılama giderlerini ödemekten TAMAMEN MUAF TUTULMASINA 19/7/2023 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.