Dünya genelinde ve mikro bakımdan ülkemizde gelişen teknoloji ve sanayileşme, bilgiye erişmede elektronik vasıtalara olan ihtiyaç yeterli ve kaliteli enerji ile elektrik gerekliliğini zorunlu kılmaktadır. Bu bağlamda elektriğin ticari ve perakende tüketiciye kesintisiz ve kaliteli bir biçimde sağlanması, kamusal yarar niteliği kazanmasına yol açmıştır. Ülkemizde her ne kadar elektrik dağıtımı, özel elektrik tedarik firmaları aracılığı ile sağlansa da ilgili tüm firmalar Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu denetimi altında çalışmakta, faaliyetleri bakımından kuruma ve kurumun yayınladığı yönetmeliklere göre sorumlu olarak faaliyet göstermektedirler.

Türkiye’de enerji dağıtımı, enerji kalitesi ve sürekliliği, dağıtım şirketlerinin özellikleri, sorumlulukları hakları, tüketicinin hakları 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu, ,30436 Sayılı 30.05.2018 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği ile 31349 Sayılı 29.12.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Elektrik Piyasasında Dağıtım Ve Perakende Satış Faaliyetlerine İlişkin Kalite Yönetmeliğinde düzenlenmiştir. Yine konuya ilişkin tüketici hakları hususunda pek çok yargı kararı da bulunmaktadır. İşbu çalışmamızda elektrik tedarik dağıtım şirketlerinin enerji kesintilerindeki sorumluluğu, tüketicinin hakları, başvuru yolları ve emsal yargı kararlarından bahsedeceğiz.

*Elektrik Tedarik Dağıtım Şirketlerinin Sorumluluğu

Elektrik tedarik dağıtım şirketleri sorumlu olduğu dağıtım bölgesinde, gerek perakende tüketiciye gerekse de sınai tüketiciye, düzenli, sürekli ve kesintisiz elektrik sağlamakla yükümlüdür. Olası kesintileri kayıtlı internet sitelerinde yayımlamak, isteyen kullanıcılara kalıcı veri sağlayıcı ile göndermek, gerek görülmesi halinde yazılı, işitsel veya görsel kitle iletişim araçları ile ilan etmek suretiyle kesintinin tarih, başlangıç ve bitiş zamanlarını kesintinin başlama zamanından en az 48 saat önce kullanıcılara bildirmekle yükümlüdür.

Şirketler mücbir sebepler dışındaki uzun süreli kesintiler nedeniyle tüketiciye tazminat ödemekle yükümlüdür. Uzun süreli kesinti kavramı ise 31349 Sayılı 29.12.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Elektrik Piyasasında Dağıtım Ve Perakende Satış Faaliyetlerine İlişkin Kalite Yönetmeliğinin madde 3/pp bendinde üç dakikadan uzun süren kesintiyi ifade ederken, uzun süreli kesinti tazminatı ise aynı yönetmeliğin madde 3/rr bendinde ‘ Kentsel dağıtım bölgesinde 10 saati, kent altı dağıtım bölgesinde 11 saati ve kırsal dağıtım bölgesinde 12 saati aşan ve sebebi şebeke işletmecisi veya dışsal olan kesintiler için; kesintiden etkilenen her bir kullanıcıya dağıtım şirketi tarafından ödenen tazminat’ olarak tanımlanmıştır. Ayrıca yönetmeliğin madde 3/ss bendinde yıllık kesinti tazminatı tanımlanmış ve buna göre de ‘ Bir takvim yılı içerisinde meydana gelen kesintiler için Tablo 9-A’da yer alan eşik süre ve/veya eşik sayı değerlerinin aşılması nedeniyle kullanıcılara ödenen tazminat’ ödeneceği hükme bağlanmıştır. Her iki tazminatta şartların varlığı halinde şirketlerce tüketicinin talebi beklenmeksizin tüketiciye ödenecektir.

Kesintinin kaynağı ve sebebi tazminatın haklılığında önem arz etmektedir. Zira kesintinin mücbir sebepten kaynaklanması halinde şirketlerin tazminat sorumluluğu ortadan kalmaktadır. Buna ilişkin yönetmeliğin 10. Maddesinde ‘Doğal afetler ve salgın hastalıklar, savaş, nükleer ve kimyasal serpintiler, seferberlik halleri, halk ayaklanmaları, saldırı, terör hareketleri ve sabotajlar, grev, lokavt veya diğer memur ve işçi hareketlerinden kaynaklanan kesintiler ile iletim şirketi tarafından gerekli özen ve dikkatin gösterilmiş olmasına ve tüm önlemlerin alınmış olmasına rağmen önlenemeyecek, kaçınılamayacak veya giderilemeyecek mahiyette olduğu ve iletim şirketinin yükümlülüklerini yerine getirmesini engellediği gerekçesiyle iletim şirketinin başvurusu üzerine Kurul tarafından mücbir sebep olarak kabul edilen kesintilerin sebebi “mücbir sebep” olarak belirtilir. İletim şirketi mücbir sebep başvurusunu mücbir sebebe konu olayın meydana geldiği tarihten itibaren 3 (üç) ay içerisinde Kuruma yapabilir. Mücbir sebep başvurusu yapılan kesintilere ilişkin tazminat ödemesi başvuru sonuçlanana kadar bekletilir.’ Şeklinde açıkça düzenlenmiş olduğu üzere mücbir sebep varlığı öne sürülerek şirketler tazminat ödemelerinden kaçınmaktadır. Tazminat taleplerinde mücbir sebep şartlarının değerlendirilmesi bu hususta incelenmesi gereken bir konudur. Enerji piyasasında mücbir sebep genel olarak borçlar hukukundaki mücbir sebep kavramından daha geniş yorumlanmaktadır. Şöyle ki genel anlamda mücbir sebebin şartları olayın kişinin iradesi ile ortadan kaldırılamaması, öngörülemez ve önlenemez nitelikte olmasıdır. Ancak elektrik piyasasında uygulanacak mücbir sebebin unsurları, öngörülemezlik, önlenemezlik ve mücbir sebep ile normun ihlali arasındaki illiyet bağı ile sınırlıdır. Dikkat edilecek olursa borçlar hukukundaki mücbir sebebin unsurları arasında, mücbir sebep niteliğindeki durumun kişilerin iradesi dışında ortaya çıkan ve sorumluluk alanında olmayan bir hal olması gerektiği ifade edilmektedir. Elektrik sağlanmasında mücbir sebep kavramı, elektrik üretim tesislerinin kurulmasının, işletilmesinin ve dağıtım ile görevli tedarik hizmetlerinin sunulmasının elektrik sunulmasına yönelik güvenlik açısından önemli olması gereği geniş yorumlanmakta, esnetilmekte ve ihtiyaçlara cevap verir hale getirilmektedir. Enerji piyasasındaki değerlendirmelerde mevzuatta, uygulamada ve yargı kararlarında görülen insan iradesine bağlı bazı durumlar mücbir sebep kabul edilmiştir. Ancak bu durumda benzer olaylara farklı bir kararlar çıkmasına sebep olmakta ve yargıda birliğe ket vurmaktadır. Konuya ilişkin uyuşmazlıklar sınırlı olup, enerjiye ihtiyacın arttığı günümüzde içtihatlara yönelik birlik sağlanacağı kanaatindeyiz.

*Tüketicinin Hakları ve Tazminatlar Hakkında Başvuru Yolları

Yukarıda bahsedildiği üzere enerji tedarik şirketleri uzun süreli kesinti tazminatı ve yıllık kesinti tazminatını tüketici henüz bunları talep etmeden ödemekle yükümlüdür. 31349 Sayılı 29.12.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Elektrik Piyasasında Dağıtım Ve Perakende Satış Faaliyetlerine İlişkin Kalite Yönetmeliğinin madde 18 de tedarik sürekliliği tazminatlarının hesaplanma usulü ve ödenmesi şartları açıklanmıştır. Buna göre bildirimsiz kesintiler için Tablo 9-A’da yer alan eşik süre ve eşik sayı değerleri aşıldığında, dağıtım şirketi bu maddede belirlenen esaslar çerçevesinde, kullanıcının başvurusuna gerek duymaksızın kullanıcıya tazminat öder. Takvim yılı içerisinde bir kullanıcı için hem süre hem de sayı açısından tazminat oluşması durumunda, dağıtım şirketi kullanıcıya miktarı yüksek olan tazminatı öder. Yıllık kesinti tazminatının belirlenmesinde; mücbir sebeple oluşan kesintiler ile güvenlik sebebiyle yapılan kesintiler dikkate alınmaz. Dağıtım şirketi, yıllık kesinti tazminatına hak kazanan kullanıcılara ait olduğu yılı takip eden yılın Nisan ayının sonuna kadar, uzun süreli kesinti ve ticari kalite tazminatına hak kazanan kullanıcılara ait olduğu ayı takip eden ayın sonuna kadar tazminat ödemesi ile ilgili açıklamaları içeren bildirimde bulunur. .Dağıtım şirketi, tazminat ödemesine ilişkin ödeme tercihi bilgisi alınması amacıyla kullanıcılara, kalıcı veri saklayıcılarından en az birisiyle ve yazılı (okuma bildirimi vb.) olarak bildirimde bulunur. Ayrıca, dağıtım şirketi kendi internet sitesinin ana sayfasında tazminat hak edilip edilmediğine dair kullanıcıların sorgulama yapabilmesini ve ödeme talep edebilmesini sağlar. Dağıtım şirketi; tazminat ödemelerini kullanıcının tercih ettiği şekilde (banka/PTT vb. aracılığıyla) kullanıcının ödeme tercihi bildirimini takip eden 5 (beş) iş günü içerisinde defaten yapar. Dağıtım şirketi veya hizmet alımı yapılan kişiler tarafından tazminat ödemesine ilişkin kullanıcılardan herhangi bir ad altında bedel talep edilemez.

30436 Sayılı 30.05.2018 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin 52. Maddesinde özel durumdaki tüketicilerin hakları ve buna dair şirket sorumlulukları düzenlenmiştir. Dağıtım şirketleri elektrikle çalışan diyaliz destek ünitesi, solunum cihazı ve benzeri mahiyette yaşam destek cihazlarına bağımlı olan ve destekleyici belgelere sahip tüketicilerin yazılı başvurusu halinde bu tüketicilerin yaşadığı kullanım yerlerine ait perakende satış sözleşmeleri ve ikili anlaşmaları kayıt altına alır. Geçerli sağlık raporunu dağıtım şirketine ibraz eden söz konusu tüketicilerin usulüne uygun elektrik tüketimi nedeniyle oluşabilecek borçlarından dolayı elektrikleri kesilmez ve borcun ödenmesine ilişkin taksitlendirme talep edilmesi halinde taksitlendirme tedarikçiler tarafından yapılır. Taksitlendirme süresi azami dört aydır. İlgili dağıtım şirketi tüketicinin elektriğinin kesilmemesi için tüketicinin tedarikçisi olan şirkete, raporun kendisine ibraz tarihinden itibaren 3 iş günü içinde bilgi vermekle yükümlüdür. Dağıtım şirketi tüketiciye sağlık raporunun süresinin sona ereceğine ilişkin bilgilendirmeyi sağlık raporunun süresinin sona erme tarihinden en az 20 gün önce yapar. Tüketici ibraz ettiği sağlık raporunun süresinin sona erme tarihinden itibaren 30 gün içinde, geçerli raporunu dağıtım şirketine bildirmekle yükümlüdür. Söz konusu sürenin dolmasına rağmen raporunu ibraz etmeyen tüketiciler ilgili dağıtım şirketince tüketicinin tedarikçisine tüketiciye tanınan 30 günlük süreyi takip eden 3 iş günü içerisinde bildirilir ve tüketicinin elektriği mevzuatın düzenlediği hallerde kesilebilir. Planlı elektrik kesintileri söz konusu olması durumunda bu tüketiciler elektrik dağıtım şirketleri tarafından tüketicinin belirlediği iletişim aracıyla öncelikle bilgilendirilirler. Plansız elektrik kesintileri söz konusu olması durumunda bu tüketiciler kesinti ile ilgili durum hakkında elektrik dağıtım şirketleri tarafından tüketicinin belirlediği iletişim aracıyla bilgilendirilirler.

Belirtildiği üzere mevzuatımız elektriğin sağlanması hususunda şirketlere görece ağır yükümlülükler yüklemiş, bu yükümlüklerin eksik, yetersiz ve gecikmeli yerine getirilmesi, hiç yerine getirilmemesi şirketlerin tazminat sorumluluğunu gündeme getirecektir. Yönetmeliğin Tüketicilerin bilgilendirilmesi ile tüketici hakları ve zararların tazmini başlığını altında madde 56/6 ‘Bu Yönetmelik hükümleri uyarınca elektrik enerjisi hizmeti alan tüketicilerin hakları ve zararlarının tazmini konusunda, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümleri ile ilgili diğer mevzuat hükümleri uygulanır.’ Hükmüyle tüketicinin haklarını talep etme hususunda TKHK hükümlerinin amir olduğu belirtilmiş, buna göre de hakların aranması konusunda adresin zararın miktarına göre o yıl içinde belirlenecek miktara göre tüketici hakem heyetleri veya tüketici mahkemeleri olacağı belirtilmiştir. Şirketlerin sağlamakla yükümlü olduğu hizmetleri eksik yapması, geciktirmesi, yanlış uygulama ile hizmet verilmesi, eksik ve yanlış hizmet dayatılması halinde tüketiciler genel hükümler dahilinde, uygulamaların durdurulması ile uygulamanın meydana getirdiği zararlara istinaden tazminat davası açma yollarına gidebilecektir. Ancak öncelikle ilgili şirkete yazılı başvuruda bulunarak çözüm bulma yolu denenmelidir. Zira bu şekilde bir başvuru halinde uzun süren yargılama sürecine gerek kalmaksızın çözüm sağlanabilir, aynı zamanda şirket hakkında temerrüt hükümlerinin işletilmesi sağlanır. Başvuruya rağmen zarar karşılanmamış veya haksız uygulama sonlanmadıysa ve zarar miktarı tüketici hakem heyeti sınırının üzerinde ise tüketici mahkemesinde dava açılabilir. Ancak burada Tüketicinin Korunması Hakkın Kanun madde 73/A da düzenlenen ‘Tüketici mahkemelerinde görülen uyuşmazlıklarda dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.’ Hükmü gereği arabuluculuk başvurusunun yerine getirilmesi gerekliliği unutulmamalıdır. Ancak şunu da belirtmekte fayda görüyoruz sanayi alanında çalışan fabrika/işyeri/yazıhane vesair işletmelerdeki elektrik kesintilerinde işin ticari işten kaynaklanması nedeniyle görevli mahkeme ticaret mahkemeleri olup, konuya ilişkin hakların talebi ticaret mahkemelerine yapılmalıdır. Aynı şekilde TTK madde 5A ‘Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır’ düzenlemesi gereği arabuluculuk dava şartı olup dava açmadan önce bu yolun tüketilmesi gerekmektedir.

*Konuya İlişkin Yargıtay Kararı

Yargıtay 3. HD 2022/8054 E-2023/1120 K. 12.04.2023 K. Tarihli dosyasında ‘Davacılar; … İlçesi … Köyünde ikamet etmekte olup davalı şirketin mesken abonesi olduklarını, davalı şirketce köylere jeneratör dağıtılıp mazot satılarak elektrik ihtiyacını bu şekilde sağlamak amacıyla yeni bir sistem kurulduğunu, bu sistemin yönetmelik hükümlerine ve kanuna aykırı olduğunu, sistemin hayata geçirilmesi için 40 tane köyün elektriği mono faza düşürüldüğünden diğer iki hattan elektrik alan evlerin elektriğinin kesildiğini, ayrıca köyün içme suyu kaynağının üç faz elektrikle çalıştığından dolayı içme suyuna dahi ulaşılamadığı iddia ederek; davalı şirketin jeneratörle elektrik dağıtım işi yapma şeklinde yarattığı muarazanın önlenmesine karar verilmesi talep etmişlerdir.’ Davalı şirket davanın reddini talep etmişse de davanın kabulüne karar verilmiş dava temyize taşınmış ve Yargıtayca ‘6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun 1 inci maddesine göre; "Bu Kanunun amacı; elektriğin yeterli, kaliteli, sürekli, düşük maliyetli ve çevreyle uyumlu bir şekilde tüketicilerin kullanımına sunulması için, rekabet ortamında özel hukuk hükümlerine göre faaliyet gösteren, mali açıdan güçlü, istikrarlı ve şeffaf bir elektrik enerjisi piyasasının oluşturulması ve bu piyasada bağımsız bir düzenleme ve denetimin yapılmasının sağlanmasıdır." 30 Mayıs 2018 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Elektrik  Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği'nin "Tedarikçilerin yükümlülükleri" başlığı altında yer alan 38 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde; tedarikçilerin, elektirk kesintileri hariç anlaşma koşulları çerçevesinde taahhüt ettiği elektrik enerjisi ve/veya kapasiteyi kesintisiz olarak sağlayacağı hüküm altına alınmıştır. Tüketiciye kaliteli ve kesintisiz olarak sunulması gereken elektrik enerjisinin jeneratör sistemi ile sunulmaya çalışılmasının ilgili mevzuata aykırı olduğunun tespiti ile üç faz bağlantısı olarak temin edilen elektrik  enerjisinin tek faz seviyesine düşürülmesi suretiyle oluşan muarazanın menine karar verilmiş olmasına, göre, davalı tarafın temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.’ şeklinde davacıları haklı bulmuştur.