Fenerbahçe'nin başkan adayı Ali Koç, Muğla'da

MUĞLA (AA) - Fenerbahçe Kulübünde başkanlığa aday olan Ali Koç, "FETÖ tarafından kulübümüze yapılan kumpas operasyonunda aleyhime işlem yapılmaması nedeniyle benim söz konusu kumpas operasyonunun bir parçası olduğumu iddia ederek, bu iddiaların savcılık tarafından soruşturulmasını talep ettikleri duyumunu aldım." dedi.

Koç, Muğla'nın Bodrum ilçesinde "Fenerbahçeliyiz Bodrum Buluşması" etkinliğine katıldı.

Bodrum Antik Tiyatro'da düzenlenen etkinlikte Koç, "Ali Koç başkan Fenerbahçe şampiyon", "İnanıyoruz, güveniyoruz, başkanımız ol diyoruz" tezahüratlarıyla karşılandı.

Koç, burada yaptığı konuşmada, her zaman rakiplerinin önünde olduklarını, bunun tarih boyunca da böyle devam ettiğini, ilk defa bir rakibin iki şampiyonluk gerisine düşüldüğünü belirtti.

Bu tablonun değiştirilmesi gerektiğini anlatan Koç, şampiyonluk sayılarını hızla eşitleyip rakiplerin önüne geçmek durumunda olduklarını ifade etti.

"Özlediğimiz Fenerbahçe" diye yola çıktıklarını anımsatan Koç, şunları kaydetti:

"Belki bir hayal sizler sayesinde gerçeğe dönüşecek. Biz altı aydır özlenen Fenerbahçe adına daha iyi bir Fenerbahçe için ne yapılır, ne edilir sizlerle konuştuk. Fikir alışverişinde bulunduk. Bu kutsal göreve talip oluşumuzda, özlediğimiz Fenerbahçe'yi anlatmaya çalıştık. Hasretlerimizin ortak olduğunu da gördük. Avrupa'da anılmayı özledik, stadı her şartta dolup taşan, hatta sezon açılışlarını bile 30-40 bin seyirciyle yapan, kombineleri için bekleme sırası olan, çocukların yüzlerinde mutluluk olan, her anlamda sevilen ve gurur duyulan, dostu düşmanından daha fazla halkın takımı Fenerbahçe'yi çok özledik. Bu, seçim sloganından çok daha öte."

Fenerbahçe seçimlerine bir haftalık süre kaldığını aktaran Koç, seçim öncesinde uzun süreli çok titiz çalışmalar yaptıklarına dikkati çekti.

Düşündükleri projelerin hepsinin sağlam olduğuna işaret eden Koç, "Bunlar ekonomik mali hamleler, futbolda yeniden yapılandırma, olimpik şubeler ve camiaya karşı bakış açımız. Bu camianın gerçek sahibi taraftarlardır." dedi.

Önceliklerinin mali sorunlar olduğunu anlatan Koç, göreve geldikleri takdirde, hiçbir zaman yapılmamış, karşılık beklenmeden bir sermaye koymayı düşündüklerini söyledi.

Fenerbahçe hisselerini satın alacağı şeklinde bir hava oluşturulduğunu vurgulayan Koç, şöyle konuştu:

"Böyle bir şey yok. Fenerbahçe Spor Kulübünün hisselerinin sahibi Fenerbahçe derneğidir. Bu para derneğe verilecek. Dernek de sahibi olduğu halka açık şirkette sermaye artırımını yaptıracak. Bu kadar basit. Bunu küçümsüyorlar, ben de 'Yanlış anlıyorsunuz.' diyorum. Fenerbahçe hiçbir sermaye grubunun altında olmayacaktır. Biz fedakarlık yaptıkça sizler bize daha çok inanacaksınız. Hepimizin çorbada tuzu olacak. Camiamızı hak ettiği yere kısa sürede getireceğiz. Artık Fenerbahçe Spor Kulübü çok daha rasyonel gerçekçi davranmalı, geleceğin tohumlarını bugünden atmalı, günü kurtarma politikasından ayrılmalı. Devletimizle beraber kulüplerimiz, federasyon, kulüpler birliği artık bu marka değerini omuz omuza, kafa kafaya verip hep birlikte yukarı çıkarmamız lazım. Bu iş böyle devam edemez."

- "101 kişi hakkımda suç duyurusunda bulunmuş"

Ocak ayı sonunda hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu söyleyen Koç, "Şubat ayında bana geldi, 'Deli saçması.' dedim. Ama 101 gerçek kişi sizi BİMER ve CİMER'e şikayet ediyorsa bu bir çocuk oyuncağı değil. Bizim ülkemizde 'gizli sanık' diye bir terörist kullanıldı, Genel Kurmay Başkanı cezaevine konuldu. Onun için bunlar çocuk oyuncağı değil. İki adam, iki tanık tutarsınız çık işin içinden çıkabilirseniz." ifadelerini kullandı.

Suç duyurusuna ilk aşamada önem vermediğini ancak FETÖ projesinde adının geçtiğini öğrendiğini anlatan Koç, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bize kapalı zarfta bir belge geldi. Bilgi edinme kanuna istinaden bir başvuru yaptık, önümüzdeki hafta sonuçlanacak. Bu başvuruda son dönemde bazı kişilerin BİMER ve CİMER'e de başvuruda bulunarak FETÖ savcılarının 3 Temmuz 2011'de kulübümüz yönetimine karşı açık bir operasyon yaptığı, yöneticilerimizin haksız şekilde tutuklanarak aylarca hapiste yatırıldığı, aileleri ve işleri de dahil olmak üzere tüm yaşamlarının onarılmaz yaralar aldığı ancak her ne hikmetse benim en bilinir yönetici olmama rağmen, ifademin bile alınmadığı belirtiliyor. Benim, kulübümüzü ele geçirmek amacında olduğumu, ailemin FETÖ ile bağlantılarının ayyuka çıktığını, soruşturma sürecinde sürekli şov yaptığımı, çok bilinen FETÖ yöntemlerinden olan psikolojik yöntemle FETÖ tarafından başkanlığa hazırlandığımı, hatta FETÖ tarafından gerçekleştirilen kumpas operasyonunun bizzat şahsımın talimat ve iradesiyle gerçekleştirildiğini, FETÖ'cü yargı ve emniyet mensuplarının benim talimat ve irademle hareket ettiğini, 3 Temmuz 2011'de FETÖ tarafından kulübümüze yapılan kumpas operasyonunda aleyhime işlem yapılmaması nedeniyle benim söz konusu kumpas operasyonunun bir parçası olduğumu iddia ederek, bu iddiaların savcılık tarafından soruşturulmasını talep ettikleri duyumunu aldım."

"Ondan sonraki süreçte kapalı kapılar arkasında başkanımızın, benim bir FETÖ projesi olduğumu anlatması beni inanılmaz derecede kırdı ve endişelendirdi." diyen Koç, "Ben eğer böyle bir insansam 2015'te beni neden yönetime davet ettiniz? Neden başkan olabilir, diye işaret ettiniz? Hangisi doğru, hangisi gerçek?" ifadelerini kullandı.

Fenerbahçe'nin başkan adayı Ali Koç, Muğla'da

Avukat Spor Oyunları'nda dereceye girenler kupalarını aldı

Türkiye Barolar Birliği 2024 Avukat Spor Oyunları Antalya'da başladı

Trabzonspor-Fenerbahçe Maçındaki Olayların Hukuki Boyutu-3: PFDK'ya Sevkten Tahkim Kuruluna

SPORDA ŞİDDET VE DÜZENSİZLİĞİN ÖNLENMESİNE DAİR KANUN KAPSAMINDA ŞİKE VE TEŞVİK PRİMİ SUÇU

Trabzonspor-Fenerbahçe Maçındaki Olayların Hukuki Boyutu-2: Futbolcular Yönünden Olası Süreç

Trabzonlu avukatlardan, tutuklanan taraftarlar için 'siyah çelenk'li tepki

Trabzonspor-Fenerbahçe Maçındaki Olayların Hukuki Boyutu: Futbol Sahasından Mahkeme Salonuna

Trabzon Barosu'ndan maç sonrası yaşanan olaylara ilişkin açıklama

Bakan Tunç: 38 kişinin kimlikleri tespit edildi, futbolculara yönelik soruşturma yok

HUKUKİ MAKALE YARIŞMALARININ ARKASINDAKİ GİZLİ 'AHLAKSIZLIK' ÜZERİNE