Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, Filistinlilerin BM'ye katılmaya yetkili olduğunu kabul ederek tam üye olma teklifini ezici bir çoğunlukla destekledi ve BM Güvenlik Konseyi'ne "konuyu olumlu bir şekilde yeniden değerlendirmesini" tavsiye etti.
ABD'nin geçtiğimiz ay Güvenlik Konseyi'ndeki vetosundan sonra 193 üyeli Genel Kurul'da yapılan oylama, Filistin Devleti'ni etkili bir şekilde tanıyarak Filistin'in BM'ye tam üye olma hedefine yönelik küresel bir destek gösterisi oldu.
Meclis, kararı 143 lehte, 9 aleyhte oyla kabul ederken, 25 ülke çekimser kaldı. Bu karar Filistinlilere tam BM üyeliği vermiyor, ama Filistin Devleti'nin tam üyeliğe uygun olduğunu onaylıyor.
Kararda "Filistin Devleti'nin ... bu nedenle üyeliğe kabul edilmesi gerektiği belirleniyor" ve "Güvenlik Konseyi'nin konuyu olumlu bir şekilde yeniden değerlendirmesi" tavsiye ediliyor.
Filistinlilerin BM'ye tam üyelik yönündeki baskısı, İsrail ile Hamas arasındaki savaşın yedi aydır devam ettiği ve İsrail'in, BM'nin yasa dışı olarak değerlendirdiği işgal altındaki Batı Şeria'daki yerleşimleri genişlettiği bir dönemde geldi.
Filistinli BM Büyükelçisi Riyad Mansur oylamadan önce yaptığı konuşmada "Barış istiyoruz, özgürlük istiyoruz. Evet oyu Filistin'in varoluşuna verilen bir oydur, herhangi bir devlete karşı değildir. ... Barışa yapılan bir yatırımdır" ifadelerini kullandı.
Kurucu BM Sözleşmesi uyarınca üyelik, bu belgedeki yükümlülükleri kabul eden ve bunları yerine getirebilecek kapasitede ve istekli olan "barışsever devletlere" açık.
Mansur'un ardından konuşan İsrail'in BM Büyükelçisi Gilad Erdan, diplomat arkadaşlarına şunları söyledi: "Pek çoğunuz 'Yahudi düşmanı' olduğunuz sürece, Filistinlilerin 'barışsever' olmaması umurunuzda değil." Kürsüdeyken küçük bir parçalayıcı kullanarak sözleşmenin bir kopyasını parçalarken "Yazıklar olsun size" diyerek meclisi BM sözleşmesini parçalamakla suçladı.
BM'ye tam üye olmak için yapılan başvurunun önce 15 üyeli Güvenlik Konseyi'nde, ardından da Genel Kurul'da onaylanması gerekiyor.
ABD'nin BM Büyükelçi Yardımcısı Robert Wood, BM'de ve sahada tek taraflı atılan adımların iki devletli çözüme fayda sağlamayacağını söyledi.
Wood "Oyumuz, Filistin devletine karşı muhalefeti yansıtmıyor; onu desteklediğimizi ve anlamlı bir şekilde ilerletmeye çalıştığımızı çok açık bir şekilde ifade ettik. Bu oy, devlet olmanın yalnızca taraflar arasında doğrudan müzakereleri içeren bir süreçten geleceğinin kabulüdür" dedi.
Birleşmiş Milletler uzun süredir, güvenli ve tanınmış sınırlar içinde yan yana yaşayan iki devlet vizyonunu benimsiyor. Filistinliler, 1967 yılında komşu Arap devletleriyle yapılan savaşta İsrail'in ele geçirdiği Batı Şeria, Doğu Kudüs ve Gazze Şeridi'nde bir devlet kurmak istiyor.
Cuma günü kabul edilen Genel Kurul kararı, Eylül 2024'ten itibaren Filistinlilere genel kurul salonunda BM üyeleri arasında bir sandalye gibi bazı ek haklar ve ayrıcalıklar veriyor ancak oy hakkı tanınmıyor.
Filistin 2012 yılında BM Genel Kurulu tarafından fiilen tanınan bir devlet statüsü alarak üye olmayan gözlemci devlet olarak kabul edildi. BM'de Batı Şeria'da sınırlı öz yönetim uygulayan Filistin Otoritesi tarafından temsil ediliyor.
Erdan Pazartesi günü yaptığı açıklamada, Genel Kurul'un kararı kabul etmesi halinde Washington'un Birleşmiş Milletler ve kurumlarına sağladığı fonları kesmesini beklediğini söyledi.
ABD yasalarına göre Washington "uluslararası düzeyde devlet olarak tanınan niteliklerine" sahip olmayan herhangi bir gruba tam üyelik sağlayan BM kuruluşlarına fon sağlayamıyor. Bu nedenle ABD, Filistinlilerin tam üye olarak katılmasının ardından 2011 yılında BM kültür ajansı UNESCO'ya sağlanan fonu kesmişti. (euronews)