T.C.

Yargıtay

13. Hukuk Dairesi

2016/15164 E.  ,  2019/7244 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

K A R A R

Davacı, avukat olduğunu, ... 12. Noterliğinin 03.06.2010 tarihli 04596 yevmiye sayılı vekaletnamesi ile davalının vekalet görevini üstlendiğini ve aralarında vekalet ilişkisi kurulduğunu, ... 12. İcra Müdürlüğünün 2010/14462, 2010/14463, 2010/14464, 2010/14465, 2010/15014, 2010/15015, 2010/15016, 2010/16800, 2010/16801, 2010/23839, 2010/23840, 2010/23841, 2010/23843, 2010/14461, ... 27. İcra Müdürlüğünün 2012/2738, 2012/2741, ... 31. İcra Müdürlüğünün 2011/6437, 2011/6438, 2011/6439, 2011/6440 esas sayılı dosyaları, ... 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/649 esas, ... 50. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/349 esas, ... 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/520 esas, ... 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/356 esas, ... 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/167 esas, ... 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/21 esas, ... 1. İcra Ceza Mahkemesinin 2011/329 esas sayılı dosyalarında vekalet ilişkisi nedeni ile vekil olarak işlemler yaptığını, ... 12. İcra Müdürlüğünün 2010/23839, 2010/14461, 2010/23841 ve 2010/15014 esas sayılı dosyalarının tahsilatları bitmesine rağmen vekalet ücretinin ödenmediğini, davalının sadece gider avansı olarak 2.500,00-TL avans verdiğini, ... 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/649 esas sayılı dosyasından 1.200,00-TL, ... 50. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/349 esas sayılı dosyasından 1.200,00-TL, ... 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/520 esas sayılı dosyasından 1.200,00-TL, ... 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/356 esas sayılı dosyasından 1.200,00-TL, ... 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/167 esas sayılı dosyasından 1.200,00-TL, ... 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/21 esas sayılı dosyasından 400,00-TL, ... 1. İcra Ceza Mahkemesinin 2011/329 esas sayılı dosyasından 200,00-TL olmak üzere dava dosyalarından toplam 6.600,00-TL asgari ücret alacağı olduğunu ve bu dava dosyalarına ilişkin olarak 4.828,20-TL masraf yaptığını, takip edilen icra dosyalarında haciz ve gider avansları verilmediğinden haciz işlemlerinin yerine getirilemediğini, bu durumun davalı tarafından kasıtlı ve kötü niyetli olarak yapıldığını, davalının bu haksız davranışlarının hukuki ve fiilen azil niteliğinde bulunması nedeni ile davalı şirkete ... 17. Noterliğinin 22.11.2012 tarih ve 15278 yevmiye nolu ihtarnamesini keşide ederek hak kazandığı gider ve ücretlerinin ödenmesi talep edilmesine rağmen davalı tarafından ücretin ödenmediğini, icra dosyaları, dava dosyaları ve verdiği hukuki danışmanlık ücreti toplamın 80.368,61-TL olduğunu, teminat olarak çektiği 15.600,00-TL, gider olarak verilen 2.500,00-TL ve icra dosyasından alınan 2.391,09-TL toplamının 20.491,09-TL olduğunu, bu miktar mahsup edildiğinde davalıdan 58.857,92-TL alacaklı olduğunu ileri sürerek, 58.857,92-TL alacağın faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, aralarındaki vekalet ilişkisinin azil veya istifa ile sonlanmadığını, ancak davacının güven sarsıcı davranış içerisinde olduğunu, davacı avukata yapılan ödemelerin 76.675,00-TL olduğunu, davacının alacağı olmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.

1-Davacı avukat, vekil sıfatıyla davalı adına takip ettiği dava ve takip dosyaları nedeniyle ödenmeyen vekalet ücreti ve yaptığı masrafların tahsilini istemiş; davalı ise, aralarındaki vekalet ilişkisinin azil veya istifa ile sonlanmadığını, davacının alacağı olmadığını savunmuştur. Mahkemece, Avukatlık Kanunu 174. maddesi gereğince davacının avans almadığı yönündeki iddiasını ispatlayamadığı, masraf avansını temin edememesi halinde işe başlamaması ve devam etmemesi gerektiği, bu yöndeki iddiasını kanıtlayamadığı, haklı azil olarak kabul edilemeyeceği, davacı avukatın ücrete hak kazanamadığı, masrafları belgeyle kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Avukatlık Kanunu 171. maddesi hükmüne göre, “Avukat üzerine aldığı işi kanun hükümlerine göre ve yazılı sözleşme olmasa bile sonuna kadar takip eder”, yine aynı kanunun 174. maddesi hükmüne göre, "Üzerine aldığı işi haklı bir sebep olmaksızın takipten vazgeçen avukat hiçbir ücret isteyemez ve peşin aldığı ücreti geri vermek zorundadır”. Davalardan haklı bir gerekçe olmaksızın çekildiği anlaşılan avukat sözleşmeyi haksız fesheden avukat gibidir. Haksız fesheden avukatın hukuki durumu da haklı sebeple azledilen avukat gibidir. Haklı sebeple azile ilişkin yasal düzenlemeye göre ise; Avukatlık Kanunu 174/2. maddesinde, "Avukatın azli halinde ücretin tamamı verilir. Şu kadar ki, avukat kusur veya ihmalinden dolayı azledilmiş ise ücretin ödenmesi gerekmez." hükmü mevcut olduğundan, bu hükme göre çekilme işleminin haklı nedene dayandığının kanıtlanamaması halinde müvekkil avukata vekalet ücreti ödemekle yükümlü değildir. Dairemizin kökleşmiş içtihatlarına göre haksız çekilme halinde ya da avukat tarafından haksız fesih halinde ancak fesih tarihi itibariyle sonuçlanıp kesinleşen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edilebilir.

Zira vekalet ilişkisi bir bütün olup fesih, taraflar arasındaki tüm dava ve takiplere sirayet eder.

Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; davacının, vekil sıfatıyla takip ettiği dava ve icra dosyaları için masraf alamadığı iddiasını usulünce kanıtlayamadığı, bu durumun haksız azil olamayacağı anlaşılmakla, davacı ancak çekilme tarihine kadar takip ettiği işler yönünden ücret talebinde bulunabilir. O halde, mahkemece, davacının, davalıya vekaleten takip ettiği dosyalardan çekilme tarihi itibariyle tahsil edilerek ya da sonuçlanarak kesinleşen işlere ilişkin avukatlık kanununa göre talep edebileceği vekalet ücreti alacağının belirlenmesi için bilirkişi incelemesi yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.

2-Bozma sebebine göre, davacının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle davacının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.