Bir şekilde suça bulaşan kişilerin, özellikle nitelikli olmayan suçlarda ilk olarak akıllarına gelen şu soruyu sorarlar: Mahkeme eğer bana hapis cezası verirse acaba bunu paraya çevrilebilir mi? Basit bir soru gibi görünüyor.

Uygulamada biz hukukçulara özellikle de avukat meslektaşlara epey yöneltiliyor. Çünkü vatandaşların neredeyse hepsi de haklı olarak para cezasını hapis cezasına tercih ediyor.        Hele taksit yapma imkanı da varsa ki vardır. Doğal olarak “neden olmasın ki” diye düşünülüyor.

Konunun daha fazla anlaşılabilmesine katkı için biraz sade anlatmaya çalışacağız,

Bazı suçların karşılığı zaten hapis cezası değil adli para cezasıdır. Örneğin, çevreyi taksirle (dikkatsizlik ve tedbirsizlikle) kirletmenin genel hali, spor müsabakalarında tehdit veya hakaret içeren tezahürat, gazete veya televizyonda düzeltme ve cevabın yayınlanmaması suçları zaten adli para cezasını gerektiriyor. Dolayısıyla bu gibi cezaların paraya çevrilmesi kanun gereği icap etmez. Yine bazı suçlarda hapis cezası yanında “veya” adli para cezası öngörülmüştür. Örneğin, gürültüye neden olma, mühür bozma, taksirle yaralama, hakaret suçlarının bazı halleri hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Hapsin tercih edilmediği durumlarda adli para cezası verilmektedir. Bunların dışında hapis cezasını gerektiren hallerde verilen ceza paraya çevrilebilir mi?

Öncelikle belirtelim ki hapis cezası adli para cezasına çevrilebilir ancak şu istisnası vardır: Suç tanımında hapis cezası ile adlî para cezasının seçenek (veya) olarak öngörülmüş ve hapis cezasına karar verilmiş ise bu ceza artık adlî para cezasına çevrilmez.

Kimisinde memnuniyet kimisinde de memnuniyetsizlikle karşılanabilen bu “çevrilebilir” cümlesinden sonra yine belirtelim ki bunun için suç türü fark etmeden mahkemenin verdiği hapis cezasının “kısa süreli” olması gerekir. Verilen ceza kısa süreli hapis cezası değil ise paraya çevirme imkanı yoktur. Bu durumda kısa “süreli hapis cezası” nın ne olduğu önem kazanır. Kanun bunu tanımlamıştır. Türk Ceza Kanunu’nun (TCK’nın) 49. Maddesinin 2. Fıkrasına göre hükmedilen bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, kısa süreli hapis cezasıdır. Yani kanunda aksi belirtilmeyen hallerde bir ay ile bir yıl arası hapis, kısa süreli hapis cezasıdır.

TCK’nın kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırımlara dair 50. Maddesin 1. Fıkrası ve (a) bendine göre kısa süreli hapis cezası, suçlunun kişiliğine, sosyal ve ekonomik durumuna, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlığa ve suçun işlenmesindeki özelliklere göre adlî para cezasına da çevrilebilir.

Bu açıklamalar, kasten işlenen suçlar için geçerlidir. TCK’da bir de taksirli, yani trafik, ev, iş gibi kazalar sonucu meydana gelen olaylardan dolayı verilen cezalarda ise kısa süreli hapis cezası olmasına gerek yoktur. Yani taksirli suç durumlarında verilen hapis cezasının süresine bakılmaz. Yeter ki bilinçli taksir, yani kırmızı ışıkta geçme, aşırı hız, alkollü olarak araç kullanma gibi yoğun kusurlu eylemler olmasın. Bunlar bilinçli taksirle işlenen suçlar sayılır. Bilinçli taksirli eylemlerde bir yıl üstü hapis cezaları paraya çevrilemez ama genel taksirli suçlar nedeniyle verilen hapis cezasının miktarı önemli olmadan adli para cezasına çevirilebilir. Başka bir deyişle bilinçli taksirli suçlarda “bir yıl veya da az hapis” kuralı geçerlidir fakat normal taksirli suçlarda bir yıldan fazla hapis cezasının paraya çevrilmesinde kanuni engel yoktur.

 TCK’nın adlî para cezası hakkındaki 52. Maddesinin 1. Fıkrasına göre adlî para cezası şöyle tanımlanmıştır: Beş günden az ve kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde yedi yüz otuz günden (iki yıldan) fazla olamaz. Hesaplanan meblağ, hükümlü tarafından Devlet Hazinesine ödenir.

Çevirme hesabının nasıl yapıldığı da önem arz eder. Hapis cezası adli paraya çevrilirken bir gün karşılığı, en az yirmi ve en fazla yüz TL olarak hesap edilir. Buna göre adli para cezası en az 5x20 = 100 TL ve en çok 730x100 = 73.000 TL olabilir. Kısa süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesinde ise en alt sınır olan 1 ay (30 gün), 30x20  = 600 TL ile en üst sınır olan 1 yıl (365 gün), 365x100 = 36.500 TL olabilir. (Bu hesaplamada takdiri indirimler dikkate alınmamıştır) Verilen kararda, adlî para cezasının belirlenmesinde esas alınan tam gün sayısı ile bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ayrı ayrı gösterilir.

Bir gün karşılığı adlî para cezasının miktarı seçilirken, kişinin ekonomik ve diğer şahsi halleri göz önünde bulundurularak takdir edilir. Hakim, ekonomik ve şahsi hallerini göz önünde bulundurarak, kişiye adlî para cezasını ödemesi için hükmün kesinleşme tarihinden itibaren bir yıldan fazla olmamak üzere mehil ve bu cezanın belirli taksitler halinde ödenmesine de karar verebilir. Taksit süresi iki yılı geçemez ve taksit miktarı dörtten az olamaz. Fiili durumda, mahiyetine göre 4 ile 24 arası taksit yapılabiliyor. Kararda, taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceği ve ödenmeyen adlî para cezasının hapse çevrileceği belirtilir.

Suçun veya mağduriyetin olmadığı veya olabilecek kadar en az olduğu zamanlar dileğiyle…

Cumhuriyet Savcısı Asım EKREN