İrtikap suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 250. maddesinde yer alır. Buna göre; “Kamu görevlisinin, görevinin sağladığı nüfusu kullanarak kendisine veya bir başkasına yarar sağlamasına veya vaade bulunmasına icbar etmesi, hileli hareketlerle ikna etmesi veya bir kişinin hatasından yararlanmak suretiyle görevi gereği almaması gereken bir şeyi almasıdır.”

İrtikap suçunun konusu,  kamu görevlisi tarafından sağlanan ‘’yarar’’ veya ‘’vaad olunan’’ yarardır. Yarar kelimesi söz anlamı itibariyle; çıkar, kazanç, kâr anlamına gelmektedir. Sağlanan veya vaad olunan yararın haksız olması yeterlidir. Yarar vaadinin bir şekle tabii olması gerekmemektedir. Vaad olunan yararın sonradan oluşması irtikap suçunun oluşmasını engellememektedir[1]. Vaadin gerçekleşmemiş olması suçun oluşumunu engellemektedir. Yararın sağlanamamış olması suçun teşebbüs aşamasında kaldığını ve suçun oluşmuş olduğu kabul edilmektedir.

İrtikap suçunu dolandırıcılık suçundan ayıran en önemli özellik, irtikap suçunun özgü suç olmasıdır. Özgü suç, sadece belirli kişiler tarafından işlenen suçlardır. Suçun temel şekli bakımından failde insan olmanın dışında bazı nitelikler aranmışsa “gerçek özgü suç” söz konusudur[2]. Dolandırıcılık suçu herkes tarafından işlenebilen bir suç türü iken, irtikap suçu sadece kamu görevlisi tarafından işlenebilen bir suç türüdür.

Dolandırıcılık suçu ve irtikap suçu hukuki konu bakımından birbirinden farklıdır. İrtikap suçuyla korunan hukuki değer kamu otoritesi, kamu idaresinin güvenilirliği, kamu idaresinin  saygınlığı ve dürüst işlenişine duyulan güven iken dolandırıcılık suçunda korunan hukuki değer, yalnızca malvarlığıdır.[3]

İrtikap suçu madde metni itibariyle üç şekilde işlenebilir; icbar etmek suretiyle, hileli davranışlarla ikna etmek suretiyle ve bir kişinin hatasından yararlanmak suretiyle işlenir. İcbar sözlük anlamı itibariyle ‘’zorlama’’ demektir. İcbar suretiyle irtikap suçu suçunun icrasında temel davranış ‘zorlama’ iken dolandırıcılık suçunun icrasında temel davranış hiledir[4]. İcbar suretiyle irtikap suçunda söz konusu zorlama cebir ve tehdit boyutuna ulaşmaması gerekmektedir. İcbar suretiyle irtikap suçuna konu olan zorlama manevi anlamda bir ‘’zor’’ olması gerekmektedir İcbar suretiyle irtikap suçunda kamu görevlisi, kamu iktidarının kullanılması tehdidiyle mağduru korkutarak ödemeye rıza göstermesi sağlanırken, dolandırıcılıkta bir takım hileli davranışlar sonucunda kandırılmış olması şarttır.

İkna suretiyle irtikap suçunda kamu görevlisinin hileli davranışlarla, kendisine veya başkasına yarar sağlamaya veya bu yolda vaatte bulunmaya ikna etmesi gerekir[5]. Dolandırıcılık suçunda ise hilenin nasıl gerçekleşmesi gerektiği açısından herhangi bir sınırlama getirilmemiştir. İknanın varlığının kabulü için, mağdurun iradesinin etki altına alınmış olması gerekir. Bu itibarla sadece tavsiye, ikna sayılmaz. Mağdur, sözle veya yazıyla ya da her iki vasıtanın birlikte kullanılması suretiyle ikna edilebilir[6]. İkna suretiyle irtikap suçunda göz önünde bulundurulacak durum kamu görevlisi sıfatı değildir; kamu görevinin faile sağladığı, yapılan işlemin yasal olduğu yönündeki güven kötüye kullanılmalıdır. Fail ortaya koyduğu hileli davranış ile mağduru hata sevk etmektedir.[7] İkna suretiyle irtikap suçu hileli davranış olması yönünden dolandırıcılık suçuna yaklaşmaktadır. Ancak burada en önemli fark irtikap suçunun oluşabilmesi için kamu görevlisi tarafından işlenmiş olması gerekmektedir. Dolandırıcılık suçunda ise fail herhangi bir kimse olabilecektir.

Hatadan yararlanmak suretiyle irtikap suçu, ikna suretiyle irtikap suçunun bir işleniş biçimidir. Hatadan yararlanma olabilmesi için failin, herhangi bir icrai davranışta bulunmaması gerekmektedir. Mağdurun içinde bulunduğu hatayı düzeltmemesinin, hatasından yararlanmasının da bir hile olduğu kabul edilmektedir. Nitekim kamu görevlisinin hataya düşen mağduru aydınlatma yükümlülüğü vardır[8]. Kamu görevlisinin aydınlatma yükümlülüğüne aykırı davranması hileli davranış olarak kabul edilmektedir. Bu yükümlülüğün ihmal edilerek kendisine menfaat temin etmesi irtikap suçunu oluşturacaktır. İhmali hareketle gerçekleşecek bu suçun cezası bakımından kanunda açıkça bir düzenlenme vardır. Dolandırıcılık suçu bakımından kanunda açık bir düzenleme olamadığı için ihmali hareketle gerçekleştirilen ve hileli hareketle işlenen dolandırıcılık suçu cezalandırılmayacaktır[9].

(Bu köşe yazısı, Avukat Maşallah MARAL tarafından www.hukukihaber.net sitesinde yayınlanması için kaleme alınmıştır. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısının tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısının bir bölümü, aktif link verilerek kullanılabilir. Yazarı ve kaynağı gösterilmeden kısmen ya da tamamen yayınlanması şahsi haklara ve fikri haklara aykırılık teşkil eder.)

KAYNAKÇA

ARTUK Mehmet Emin/ GÖKCEN Ahmet , Ceza Hukuk Özel Hükümler, Adalet Yayınevi, 16. Bası, Ankara 2017.

EKİNCİ ŞAHİN Meral, Dolandırıcılık Suçu,Adalet Yayınevi , Ekim 2019, Ankara

MERAN Necati, , Zimmet Rüşvet-İrtikap Görevi Kötüye Kullanma Suçları, Seçkin Yayıncılık, 3. Baskı, Ankara 2013

ÖZGENÇ İZZET, İrtikap ve Rüşvet Suçları, Seçkin Yayınları,Ankara 2012

TURABİ Selami, İrtikap Suçları , Seçkin yayınları, Mart 2009, Ankara

YEŞİL Eyüp, Kasten Öldürme Suçlarında Bağlılık Kuralı, CHKD, 3.Cilt, 2.Sayı ,2015

DURSUN Hasan, Türk Ceza Hukukunda Dolandırıcılık Suçu, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kamu Hukuku, Ana Bilim Dalı Yayımlanmamış Doktora Tezi, Ankara 2016

----------------

[1]MERAN Necati, (2013), Zimmet Rüşvet-İrtikap Görevi Kötüye Kullanma Suçları, Seçkin Yayıncılık, 3. Baskı, Ankara s.239.

[2] YEŞİL Eyüp, (2015), Kasten Öldürme Suçlarında Bağlılık Kuralı, CHKD, 3.Cilt, 2.Sayı s. 97-98.

[3] EKİNCİ ŞAHİN Meral, Dolandırıcılık Suçu s.487

[4] EKİNCİ ŞAHİN Meral, Dolandırıcılık Suçu s.485.

[5]MERAN Necati , (2013), Zimmet Rüşvet-İrtikap Görevi Kötüye Kullanma Suçları, Seçkin Yayıncılık, 3. Baskı, Ankara s.246.

[6] ARTUK Mehmet Emin/ GÖKCEN Ahmet , Ceza Hukuk Özel Hükümler, Adalet Yayınevi, 16. Bası, Ankara 2017, s. 765 vd.

[7] TURABİ Selami, İrtikap Suçları , Seçkin yayınları,s.30.

[8] ÖZGENÇ İZZET, İrtikap ve Rüşvet Suçları, s.62,63.

[9] DURSUN Hasan, Dolandırıcılık, s.394,395.