İş Mahkemeleri Kanunu’nun 4. maddesinin 1. fıkrası şöyledir; “31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile diğer sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklarda, hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talepleri hariç olmak üzere, dava açılmadan önce Sosyal Güvenlik Kurumuna başvurulması zorunludur. Diğer kanunlarda öngörülen süreler saklı kalmak kaydıyla yapılan başvuruya altmış gün içinde Kurumca cevap verilmezse talep reddedilmiş sayılır. Kuruma karşı dava açılabilmesi için taleplerin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması şarttır. Kuruma başvuruda geçirilecek süre zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin hesaplanmasında dikkate alınmaz.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)'nun 114/2. maddesindeki; "Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır." şeklindeki düzenleme ile HMK dışındaki kanunlar ile de dava şartları getirilebileceğinin kabul edildiği anlaşılmakta olup nitekim bazı kanunlarda da HMK'da sayılmayan dava şartlarının getirildiği görülmektedir. Örneğin bazı uyuşmazlıklarda dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması dava şartı olarak kabul edilmiştir.

Diğer taraftan HMK'nın 115. maddesi ise; " (1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. (2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder. (3) Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez. " düzenlemesini içermektedir.

HMK'nın 115. maddesindeki düzenleme uyarınca dava şartı noksanlığının yargılama aşamasında giderilmesinin benimsendiği açıktır. Bununla birlikte dava şartı noksanlığının sonradan giderilmesine olanak tanınmadığı düzenlemeler de bulunmaktadır. Örneğin, 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 3. maddesindeki "(1) Kanuna, bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. (2)...Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir..." düzenleme gibi.

Dolayısıyla, anılan yasal düzenlemeler karşısında dava şartı noksanlığının yargılama aşamasında giderilmesine olanak tanımayan açık bir yasal düzenleme bulunmadığı takdirde dava şartı noksanlığının giderilmesi için ilgili tarafa süre ve imkan tanınması gerekir. Aksi halde yani dava şartı noksanlığı giderilmeden esastan inceleme yapılarak karar verilmesi, kanunun dava şartı düzenlemesine ilişkin emredici hükümlerine aykırılık teşkil edeceği gibi davacıya, dava şartı noksanlığını giderme imkanı tanınmayarak hukuki yarar yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi de hukuka aykırı olur. Zira yasanın dava şartı noksanlığının giderilmesine olanak tanıyan hükümleri varken, zaten yargı organının önüne getirilmiş bulunan uyuşmazlığı, dava şartı noksanlığını gidererek çözmek yerine tekrar yeni bir dava öncesi ve dava süreci yaşatılması, uyuşmazlığın çözümünün uzamasına, zaman ve emek kaybına, gereksiz masraf yapılmasına neden olur. Bu da usul ekonomisine aykırı düşer.

Özetle; davacının, dava açmadan önce, Sosyal Güvenlik Kurumu'na müracaat etmediği dolayısıyla Kurum’un bu müracaata konu istemin reddine ilişkin bir işleminin de bulunmadığı hallerde mahkemece, davacıya 6100 sayılı HMK'nın 115/2. maddesi uyarınca, davaya konu istemi hakkında Kurum’a müracaat etmesi ve bu müracaat hakkında anılan yasal düzenleme uyarınca Kurum’un ret iradesini gösterir işlem veya eyleminin olduğunun belgelenmesi için kesin, ihtaratlı süre verilmesi; bu süre içerisinde dava şartı noksanlığının tamamlanmaması halinde, davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddedilmesi gerekir. Kuruma müracaat ve müracaatın reddine ilişkin Kurum işlem veya eylemine ilişkin dava şartının tamamlanması halinde ise davanın esasına girilerek elde edilecek sonuca göre karar verilmesi gerekecektir.

Bu yöndeki kararlar:

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi, 23.05.2017, E:2015/23508, K:2017/4409

Bursa BAM 11. Hukuk Dairesi, 16.01.2020, E:2019/479, K:2020/161

İstanbul BAM 33. Hukuk Dairesi, 24.12.2020, E:2020/164, K:2020/2068

Adana BAM 7. Hukuk Dairesi, 18.04.2019, E:2018/2184, K:2019/658

Ankara BAM 11. Hukuk Dairesi, 12.03.2019, E:2018/1889, K:2019/470

detail-photo-fancybox-0

Av. Gamze ÇELİKKOL