T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 2023/5569
K. 2024/6883
T. 30.9.2024

İTİRAZIN İPTALİ İSTEMİ ( Davalının Şantiyesine Teslim Edilen MSL 107 Çeneli Kırıcı Makinasının Bedelinin Leasing Yolu İle Davacı Yanca Tahsil Olunduğu/Davacının Finansal Kiralama Sözleşmesi Gereğince İkinci Kez Hazırlanan Belgeyi Kullanmak Sureti İle Aynı Özelliklerde İkinci Makine Teslim Etmiş Gibi Hareket Ederek Tahsil Edilen Alacakla İlgili Olarak Kötüniyetli Takip Başlattığının Anlaşıldığı - Cevap Dilekçesi İle Talepte Bulunduğu Anlaşılan Davalı Lehine Kötüniyet Tazminatına Hükmedileceği )

FİNANSAL KİRALAMA SÖZLEŞMESİ ( Davacının Finansal Kiralama Sözleşmesi Gereğince İkinci Kez Hazırlanan Belgeyi Kullanmak Sureti İle Aynı Özelliklerde İkinci Makine Teslim Etmiş Gibi Hareket Ederek Tahsil Edilen Alacakla İlgili Olarak Kötüniyetli Takip Başlattığının Anlaşıldığı/Cevap Dilekçesi İle Talepte Bulunduğu Anlaşılan Davalı Lehine Kötüniyet Tazminatına Hükmedilmesi Gerekirken Tazminat Talebinin Reddine Karar Verilmesinin Doğru Olmadığı )

KÖTÜNİYET ( İtirazın İptali İstemi - Davacının Finansal Kiralama Sözleşmesi Gereğince İkinci Kez Hazırlanan Belgeyi Kullanmak Sureti İle Aynı Özelliklerde İkinci Makine Teslim Etmiş Gibi Hareket Ederek Tahsil Edilen Alacakla İlgili Olarak Kötüniyetli Takip Başlattığının Anlaşıldığı/Cevap Dilekçesi İle Talepte Bulunduğu Anlaşılan Davalı Lehine Kötüniyet Tazminatına Hükmedilmesi Gerekirken Tazminat Talebinin Reddine Karar Verilmesinin Bozmayı Gerektirdiği )

2004/m.67

ÖZET: Dava, davacı yanca üretilen makinenin bedelinin tahsiline ilişkin başlatılan icra takibine karşı yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.

Mahkemece, davalının şantiyesine teslim edilen MSL-107 çeneli kırıcı (mobil) makinasının bedelinin leasing yolu ile davacı yanca tahsil olunduğu kabul edilmiştir. Davacının finansal kiralama sözleşmesi gereğince ikinci kez hazırlanan belgeyi kullanmak sureti ile aynı özelliklerde ikinci makine teslim etmiş gibi hareket ederek tahsil edilen alacakla ilgili olarak kötüniyetli takip başlattığının anlaşılması karşısında cevap dilekçesi ile talepte bulunduğu anlaşılan davalı lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerekirken tazminat talebinin reddine karar verilmiş olması doğru değildir.

DAVA : Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR : I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin, davalıya ait farklı yerlerdeki şantiyeler için iki ayrı maden ekipmanı üretip teslim ettiğini, bunlardan Karaman'da bulunan şantiye için üretilen ekipmanın davalı tarafından finansal kiralama ile satın alındığını, davalı şirketin Zonguldak'ta bulunan diğer şantiyesi için üretilen ekipmanın 11.04.2011 tarihinde davalı şirkete teslim edilmesine rağmen davalı yanca Zonguldak şantiyesine teslim edilen ekipman için de finansal kiralama kullanılacağı belirtilerek, fatura kesilmesinin bekletilmesinin talep edildiğini, sonrasında ise finansal kiralama konusunda davalı tarafın gerekli prosedürü tamamlayamaması nedeni ile davacı şirketin 02.01.2012 tarihinde davalı şirket için üretip davalının Zonguldak şantiyesine teslim ettiği ekipmanın faturasını keserek ürettiği malın bedelini davalıdan talep ettiğini, ancak davalının bu fatura bedelini ödemeyip böyle bir mal almadıklarını iddia etmesi üzerine müvekkilince, faturadan kaynaklanan alacağının tahsili amacıyla Ankara 6. İcra Müdürlüğünün 2012/297 E. sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve müvekkili lehine icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasında davalı şirketin Zonguldak ve Karaman'da bulunan şantiyelerinde kullanılmak üzere sadece bu şantiyelerle sınırlı olmak üzere makine satım sözleşmeleri akdedildiğini, makinelerin bedelinin ise gerek doğrudan gerekse leasing yoluyla davalı şirkete ödendiğini, genel ilişkideki borç alacak durumunun kalmadığını, davacı şirket tarafından takibe konu edilen faturanın 02.01.2012 tarih ve 193546 sıra numaralı toplam 383.500,00 TL'lik fatura olduğunu, fatura içeriğinde "MSL-107 Çeneli Kırıcı (Mobil)" açıklamasına yer verildiğini, makinenin taraflar arasındaki genel alım satım ilişkisine konu makinelerden olduğunu, söz konusu makine bedelinin davalı tarafından davacıya ödendiğini savunarak davanın reddine ve müvekkili lehine kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince; taraflar arasındaki sözleşme uyarınca davacı tarafından davalı şirkete 2 ayrı kırıcı makina satılarak teslim edildiği, birinin davalının Karaman'daki şantiyesine diğerinin de Zonguldak'taki şantiyesine teslim edildiği konusunda taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı, ihtilaflı olan hususun davalının Zonguldak şantiyesine teslim edilen MSL-107 Çeneli Kırıcı (Mobil) makinanın bedelinin ödenip ödenmediği noktasında toplandığı, Zonguldak Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından yapılan keşif sonucu bilirkişi raporunda tespit edilen makina ve bizzat davalı tarafından hazırlanan teklif mektubunda belirtilen makinanın özelliklerinin aynı olduğu, yine takibe konu fatura ile sevk irsaliyesindeki makinanın aynı makina olduğunun da sabit bulunduğu, davacının bunun dışında davalıya ait Zonguldak şantiyesine teslim ettiği başka bir makinanın olduğunun ispatlanamadığı, ihtilaf konusu Zonguldak şantiyesine teslim edilen makina bedelinin ise Finans Finansal Kiralama A.Ş.ile davalı arasında tanzim edilen leasing sözleşmesine istinaden leasing yoluyla ödenmiş olup davacının takibe konu ve dava konusu faturada belirtilen makinadan dolayı davacıdan bedel talep etme hakkının bulunmadığı, yapılan takibin haksız olduğu, bu itibarla davanın reddinin gerektiği, yine davacının kötü niyetli olarak takip yaptığı hususunun ispatlanamadığı gerekçesi ile koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince istinaf edilmiştir.

IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

Bölge Adliye Mahkemesince, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ İNCELEMESİ

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, davacı yanca üretilen makinenin bedelinin tahsiline ilişkin başlatılan icra takibine karşı yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369. maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371. maddeleri.

2.2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 67. maddesi.

3. Değerlendirme

1.Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı Kanun'un 353. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.2004 Sayılı Kanun'un 67. maddesinde düzenlenen ve uygulamada “kötüniyet tazminatı” olarak adlandırılan tazminat türü, sadece ve ancak takibe girişmekte kötüniyetli bulunduğu borçlu tarafından açıkça kanıtlanmış olan ya da öyle olduğu ayrıca kanıtlanmasına gerek bulunmaksızın dosya kapsamından açıkça anlaşılabilen alacaklıya yönelik bir yaptırım niteliğindedir.

Mahkemece, davalının Zonguldak şantiyesine teslim edilen MSL-107 çeneli kırıcı (mobil) makinasının bedelinin leasing yolu ile davacı yanca tahsil olunduğu kabul edilmiştir. Davacının finansal kiralama sözleşmesi gereğince ikinci kez hazırlanan belgeyi kullanmak sureti ile aynı özelliklerde ikinci makine teslim etmiş gibi hareket ederek tahsil edilen alacakla ilgili olarak kötü niyetli takip başlattığının anlaşılması karşısında cevap dilekçesi ile talepte bulunduğu anlaşılan davalı lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde tazminat talebinin reddine karar verilmiş olması doğru değildir.

Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 Sayılı Kanun'un 370. maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bend uyarınca temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davalı vekilinin temyiz itirazının kabulüyle İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (2) numaralı bendinde yer alan “Davacının kötü niyeti ispatlanamadığından davalı tarafın koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine,” ibaresinin çıkartılarak yerine "Reddedilen alacağın (384.540,18 TL) %20'si olan 76.908,04 TL kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine," ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davacı yana yükletilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde davalıya iadesine, 30.09.2024 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

kazanci.com