Olaylar

Hükümlü olan başvurucu el yazısıyla kaleme aldığı bir hikâye ile mektubu Belçika'da yaşayan bir kişiye göndermek istemiştir. Ceza İnfaz Kurumu Mektup Okuma Komisyonu, söz konusu metnin içeriğinde örgütsel nitelikli yazılar bulunduğunu belirterek metnin Ceza İnfaz Kurumu Disiplin Kuruluna (Disiplin Kurulu) sunulmasına karar vermiştir. Disiplin Kurulu incelemesinin sonucunda bu metni sakıncalı görerek metnin kurum dışına gönderilmemesine karar vermiştir. Başvurucunun İnfaz Hâkimliği ve akabinde Ağır Ceza Mahkemesine yaptığı itirazlar reddedilmiştir.

İddialar

Başvurucu, ceza infaz kurumunda hükümlü olarak bulunmaktayken posta yolu ile göndermek istediği bir metnin idarece sakıncalı bulunarak gönderilmemesi nedeniyle ifade özgürlüğünün ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

Mahkemenin Değerlendirmesi

Anayasa Mahkemesi ancak temellendirilebilmiş bir bireysel başvuruyu inceler. Başvurucuların şikâyetlerini hem maddi hem hukuki olarak temellendirme zorunluluğu bulunmaktadır. Maddi dayanaklar yönünden başvurucuların yükümlülüğü şikâyetlerine konu temel olay ve olguları açıklamak, bunlara ilişkin delilleri Anayasa Mahkemesine sunmak, hukuki dayanak yönünden yükümlülüğü ise bireysel başvuruya konu temel hak ve özgürlüklerden hangisinin hangi nedenle ihlal edildiğini özü itibarıyla açıklamaktır.

Bireysel başvuru incelemesinde Anayasa Mahkemesi kamu gücü eylem ve işlemleri ile mahkeme kararlarının Anayasa'ya uygunluğunun ve müdahale gerekçelerinin denetimini kendiliğinden yapmaz. Bu sebeple başvurucunun başvurusunun esasını ve bu kapsamda kamu makamları tarafından ortaya konulan gerekçelerin ilgili ve yeterli olup olmadığını Anayasa Mahkemesine inceletebilmesi için öncelikle kendisinin ihlal iddialarını gerekçelendirmesi, buna ilişkin olay ve olguları açıklaması ve delillerini sunması zorunludur.

Anayasa Mahkemesinin başvurucunun yerine geçerek ihlal iddialarını gerekçelendirme, olay ve olguları ortaya koyma ve delil toplama görev ve yükümlülüğü bulunmamaktadır. Söz konusu yükümlülükler başvurucuya aittir.

Başvurucuların anılan yükümlülüklere uymamaları halinde 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 48. maddesi uyarınca ihlal iddialarını temellendiremedikleri için başvuruları açıkça dayanaktan yoksun bulunabilir. Anayasa Mahkemesi temellendirmeye ilişkin incelemesini her başvurunun somut koşullarında yapar.

Somut başvuruda terör suçundan Ceza İnfaz Kurumunda mahpus bulunan başvurucu hikâye metnini Belçika'da ikamet etmekte olan bir kişiye göndermek istemiştir. İdarenin engellemesi neticesinde başvurucunun mesajlarını yaymak ve toplumdaki diğer kişilere ulaştırmak için sahip olduğu bir araç elinden alınmıştır. Bu nedenle başvurucunun ifade özgürlüğüne müdahalenin varlığı konusunda bir tereddüt bulunmamaktadır.

Söz konusu müdahalenin temel hakları ihlal edip etmediği ve özellikle öykünün terör eylemlerini meşrulaştırdığı, suçu ve suçluları övdüğü, yalan ve yanlış beyanlarda bulunduğu konusunda başvurucu ile kamu makamları arasında ihtilaf vardır.

Buna karşın başvurucu, şikâyete konu öykünün içeriğine ilişkin olarak herhangi bir açıklama yapmamış; yalnızca öyküsünü bir yarışmaya katılmak üzere göndermek istediğini ifade etmiştir. Başvurucu; idarenin ve derece mahkemelerinin değerlendirmelerinin hatalı olduğunu, başvuruya konu metne kendi kastının ötesinde anlamlar yüklendiğini, öykü içeriğine ilişkin değerlendirmelerle birlikte ileri sürmemiştir. Aynı şekilde başvurucu, metni gerçekten var olan bir öykü yarışmasına göndermiş olduğunu göstermemiş; metni gönderdiği kişinin öykünün yarışmaya katılmasında ne tür bir işlevi olacağını da belirtmemiştir.

Sonuç olarak başvurucu, şikâyetlerine konu temel olay ve olgular ile bireysel başvuruya konu ettiği ve temel hak ve özgürlüklerden hangisinin hangi nedenle ihlal edildiğini açıklamak yönündeki yükümlülüğünü yerine getirmemiş; bu bağlamda ileri sürdüğü ihlal iddialarını temellendirememiştir.

Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilemez olduğuna karar vermiştir.

>> Anayasa Mahkemesinin 21/1/2021 Tarihli ve 2016/12900 Başvuru Numaralı Kararı