Yapılan yasal düzenleme ile bu tür silahların satış usulü 5729 sayılı Kanun'un 3. maddesinde belirtilmiştir. İlgili maddede; ''ateşli silahlarla işlenen veya 6136 sayılı Kanun kapsamına giren suçlardan dolayı hükümlü bulunanlar ile kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına mahkûm olanlara veya on sekiz yaşından küçüklere satılamaz'' hükmü yer almaktadır.

Aynı madde hükmüne göre, bu silahların satışı, mermi veya av malzemesi ya da yivsiz tüfek satışı yapmak için ruhsatlandırılmış yerlerce yapılır. Bu silahları satan bayilerle, başkalarına satan veya devredenlerin ya da başkalarından satın alan veya devralanların bir ay içinde Cumhuriyet Savcılığından alacakları sabıka kaydıyla birlikte mahallî mülki amire bildirimde bulunmaları zorunludur.

Halk arasında kurusıkı olarak bilinen silah türü; iğnenin çekirdeğe vurması ile ateş almaktadır ve gerçek silah gibidir. Farkı ise gerçek silah mermilerinde çekirdek bulunur, kurusıkı tabanca mermilerinde ise sadece barut patlamaya sebebiyet verir, herhangi bir çekirdek namlu hattında yol almaz. Gösterişi seven, ateşli silah ve bıçakları kültür olarak benimseyen halkımız, özellikle kırsal alanlarda gerçekleştirilen düğün,kına ve benzeri organizasyonlarda kullanmak üzere bu tür silahları tercih etmektedir. 5729 sayılı Kanun'un 2/2. maddesine göre; '' Bu kanun kapsamındaki silahların 6136 sayılı Kanun hükümlerine tabi silahlardan rengi ve şekli belirtilerek açıkça ayırt edilmesini sağlayan bir işaret taşıyacak şekilde üretilmesi zorunludur'' hükmü yer alır. Bu silahların gerçek silah gibi namlusu mevcuttur ve yeni modellerde kapalı namlu ucunda turuncu renkte fosforlu tıpa vardır. Bu tıpanın amacı, silahı görünüş itibariyle hemen hemen aynı olan gerçek silahlardan ayırt etmektir. Fosforlu tıpanın kullanılmasının bir diğer sebebi; soygun, tehtid gibi suçların işlenmesi sırasında silahın niteliğini belirtmek amacıdır. Bu tıpayı usulsüz olarak sökmek, kurusıkı silahın müsaderesine sebep olacaktır.

5729 sayılı Kanun'un 1/2. maddesine göre; '' Bu Kanunda geçen ses ve gaz fişeği atan silah; kurusıkı silah olarak da tabir edilen ses ve gaz fişeği atabilen silahları ifade eder'' şeklinde tanımlanmıştır. Aynı kanunun 3/1-a maddesine göre bu tür silahların taşınması yasaktır. Taşıma ile nakil işlemi karıştırılmamalıdır. İki farklı kavramın ayrımı 5729 sayılı Kanun'un 3/3. maddesinde şöyle belirtilmiştir: ''Söz konusu silahlar, ancak her an kullanıma elverişli olmayacak (şarjör ve silah birleşik olmayacak ve mermiler şarjöre takılı olmayacak şekilde) ve kolay ulaşılmayacak şekilde, boş olarak kutu içerisinde nakledilebilirler. Bu silahların belirtilen şekil ve şartların dışında nakledilmesi taşıma olarak kabul edilir''. Taşıma eyleminin tespiti halinde 5729 sayılı Kanun'un 4/2 madde hükmü gereğince; 500 TL idari para cezası verilir. Ayrıca bu silahların mülkiyetinin kamuya geçirilmesine karar verilir. Bu Kanun hükümlerine göre idarî para cezasına ve mülkiyetin kamuya geçirilmesine karar vermeye mahallî mülki amir yetkilidir.

Tabancanın teknik özelliklerinde yapılan değişiklikler ile öldürmeye elverişli silah haline getirme Türkiye'de geçmiş yıllarda çokça uygulanmak ile beraber, günümüzde de hala bu yasa dışı yöntem uygulama alanı bulmaktadır. Bunun en büyük nedeni bazı av bayilerinin hala satış usulüne aykırı olarak kurusıkı satışı yapması ve maliyetinin gerçek silaha nazaran çok daha ucuz olmasıdır. Halk arasında '' açma '' olarak da tabir edilen teknik değişikliğin cezası 6136 sayılı Kanun m.13/5’e göre; '' Kurusıkı tabir edilen ses veya gaz fişeği ya da benzerlerini atabilen tabancayı, teknik özelliklerinde değişiklik yaparak öldürmeye elverişli silah haline dönüştüren kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve otuz günden yüz güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.'' Ayrıca bu tür silahları yetkili merci izni olmaksızın imal edenler, 5729 sayılı Kanun m.4/1’e göre; “Bu Kanun kapsamındaki silahları yetkili mercilerden izin almadan veya 6136 sayılı Kanun hükümlerine tabi silah vasfına dönüştürülecek şekilde imal edenler veya satanlar bir yıldan üç yıla kadar hapis ve yüz günden beşyüz güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.

TCK 106/2'de düzenlenen Tehdit suçunun silah ile işlenmesi kanunumuz tarafından nitelikli hal kapsamında sayılmıştır. Silahla tehdit suçunun oluşumu açısından silahın teşhiri, belirginleştirilmesi karşı tarafın iradesini etkileyecek nitelikte olmalıdır. Ancak burada kurusıkı tabanca her ne kadar elverişli vasıta olsa da karşı tarafın bu silahın niteliğini bilmemesi veya bilebilecek durumda olmaması önem taşımaktadır. Yargıtay 4. Ceza Dairesi E: 2010/2349 K: 2012/3464 22.02.2012 tarihli kararında '' Mağdurun sanığın elindeki tabancanın kurusıkı olduğu bildiğini beyan etmesi karşısında, söz konusu tabancanın tehdit suçu açısından silah niteliğinde olduğu kabul edilemeyeceği gözetilmeden hüküm kurulması yasaya aykırı olduğundan HÜKMÜN BOZULMASINA... '' görüldüğü üzere silahın niteliğinin belirlenebilir olduğu durumlarda Yargıtay silahın kurusıkı olmasını elverişli vasıta olarak kabul etmemektedir.

Bazı vatandaşlarımızın maalesef ''eğlence'' olarak tanımladığı havaya rastgele ateş açma eylemi her yıl yüzlerce ölümle veya yaralanma ile sonuçlanan kazalara sebebiyet vermektedir. Ateşli silah konusunda eğitim eksikliği ve kolay elde edilebilirliği, her geçen gün bu kazalara bir yenisinin eklenmesine sebep oluyor. Kurusıkı türünde silahlar ile havaya ateş edilmesi eyleminin 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 170/1-C maddesinde tanımlanan, içinde silah öğesi bulunan suç tipine uygun bulunmadığı, Yargıtay 8. Ceza Dairesi E.2007/3014 K. 2007/2677 02.04.2007 tarihli kararında; '' Genel güvenliği tehlikeye sokma suçundan yargılanan sanık, silah vasfında olmayan ( kurusıkı ) gaz tabancasıyla düğün yerinde havaya ateş etmiştir. Söz konusu eylem kişilerin hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından tehlike olacak biçimde ya da korku, kaygı veya panik yaratabilecek tarzda silahla ateş etme suçu oluşturmaz; Kabahatler Kanunu kapsamında idari para cezası yaptırımı gerektirir. Yerel mahkemece aksi kanaat ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir. Silah niteliğinde bulunmayan "kurusıkı" tabir edilen tabanca ile havaya ateş etme eyleminin 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 267/7 ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 170/I-c madde fıkrasında tanımlanan, içinde silah öğesi bulunan suç tipine uygun bulunmadığı, ancak eylemin 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 36. maddesinin (1) fıkrasında tanımlanan suç kapsamında kalmakla, CMK'nun 309. maddesi uyarınca (BOZULMASINA) ve cezanın ortadan kaldırılmasına, dosyanın mahalline iadesi için Yargıtay C.Başsavcılığı'na tevdiine ... ''. Açıkça görüldüğü üzere, Yargıtay kurusıkı tabancayı silah vasfında görmemiş, davaya konu olan olayı 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun ''GÜRÜLTÜ'' başlıklı 36. Madde kapsamında değerlendirilmiştir. 36. Madde'ye göre kurusıkı tabanca ile havaya ateş edene 50 TL idari para cezası verilir. Şahsi fikrim, ceza miktarının eyleme nazaran düşük olduğu, yapılacak yeni bir düzenleme ile caydırıcı nitelik taşıyacak şekilde yeniliğe gidilmesi yönündedir. Vatandaşlara kurusıkı da olsa atış doğrultusunda herhangi bir canlının bulunmamasına özen göstermelerini tavsiye ediyoruz. Kurusıkı fişeğin içerisinde her ne kadar çekirdek bulunmasa da, yakın mesafeden canlılara doğrultularak yapılan atışların, basınç, ses, barut gazı gibi bileşenlerle yaralanmalara sebebiyet vermesi kaçınılmazdır.



KAYNAKÇA:

1. Prof. Dr. Ersan Şen, Kurusıkı Silahlar, 08.09.2015 (https://www.hukukihaber.net/kurusiki-silahlar-makale,4247.html)

2. T.C Yargıtay 8. CD E. 2007/1043 K. 2007/1481 T.22.2.2017

2. T.C Yargıtay 4. CD E.2010/2349 K. 2012/3464  T.22.2.2012

3. Kullanılan T.C Yargıtay kararları www.hukukmedeniyeti.org adresinden elde edilmiştir.