1) FSEK Manevi, Mali veya Bağlantılı Haklara Tecavüz

Manevi, mali veya bağlantılı haklara tecavüzle ilgili 71.maddeye göre;

1. Bir eseri, icrayı, fonogramı veya yapımı hak sahibi kişilerin yazılı izni olmaksızın işleyen, temsil eden, çoğaltan, değiştiren, dağıtan, her türlü işaret, ses veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma ileten, yayımlayan ya da hukuka aykırı olarak işlenen veya çoğaltılan eserleri satışa arz eden, satan, kiralamak veya ödünç vermek suretiyle ya da sair şekilde yayan, ticarî amaçla satın alan, ithal veya ihraç eden, kişisel kullanım amacı dışında elinde bulunduran ya da depolayan kişi hakkında bir yıldan beş yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.

2. Başkasına ait esere, kendi eseri olarak ad koyan kişi altı aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezasıyla cezalandırılır. Bu fiilin dağıtmak veya yayımlamak suretiyle işlenmesi hâlinde, hapis cezasının üst sınırı beş yıl olup, adlî para cezasına hükmolunamaz.

3. Bir eserden kaynak göstermeksizin iktibasta bulunan kişi altı aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezasıyla cezalandırılır.

4. Hak sahibi kişilerin izni olmaksızın, alenileşmemiş bir eserin muhtevası hakkında kamuya açıklamada bulunan kişi, altı aya kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

5. Bir eserle ilgili olarak yetersiz, yanlış veya aldatıcı mahiyette kaynak gösteren kişi, altı aya kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

6. Bir eseri, icrayı, fonogramı veya yapımı, tanınmış bir başkasının adını kullanarak çoğaltan, dağıtan, yayan veya yayımlayan kişi, üç aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasıyla cezalandırılır.

Bu Kanunun ek 4 üncü maddesinin birinci fıkrasında bahsi geçen fiilleri yetkisiz olarak işleyenler ile bu Kanunda tanınmış hakları ihlâl etmeye devam eden bilgi içerik sağlayıcılar hakkında, fiilleri daha ağır cezayı gerektiren bir suç oluşturmadığı takdirde, üç aydan iki yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Hukuka aykırı olarak üretilmiş, işlenmiş, çoğaltılmış, dağıtılmış veya yayımlanmış bir eseri, icrayı, fonogramı veya yapımı satışa arz eden, satan veya satın alan kişi, kovuşturma evresinden önce bunları kimden temin ettiğini bildirerek yakalanmalarını sağladığı takdirde, hakkında verilecek cezadan indirim yapılabileceği gibi ceza vermekten de vazgeçilebilir.

Bunun yanında içerik sağlayıcının sorumluluğu ile ilgili MADDE 4’e göre içerik sağlayıcı, internet ortamında kullanıma sunduğu her türlü içerikten sorumludur.

(2) 10/9/2014 tarihli ve 6552 sayılı Kanunun 126 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “ikibin Yeni Türk Lirasından onbin Yeni Türk Lirasına” ibaresi “iki bin Türk lirasından elli bin Türk lirasına” şeklinde değiştirilmiştir. (3) Bu İptal Kararı 1/1/2015 tarihli ve 29223 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır. 10104-1 (2) İçerik sağlayıcı, bağlantı sağladığı başkasına ait içerikten sorumlu değildir. Ancak, sunuş biçiminden, bağlantı sağladığı içeriği benimsediği ve kullanıcının söz konusu içeriğe ulaşmasını amaçladığı açıkça belli ise genel hükümlere göre sorumludur.

2) Karikatür, Müzik, Bilgisayar Oyunlarının Niteliği

Karikatür değindiği mevzuları mizahi ve eleştirel bir üslupla ele alarak insanlara anlatan bir çizim şeklidir. Bir nevi resimlerin mana kazanmış halidir. Karikatür sözcüğü dilimize Fransızcadan geçmiştir. Bu sanat İtalya ve Fransa’da ortaya çıkarak büyüme kaydetmiştir. FSEK md.4’e göre Karikatür eserleri Güzel Sanat Eserleri olarak nitelendirilmiştir.

FSEK m.86'da “resim ve portreler” korunmuştur. Öğretide, FSEK m.86 kapsamındaki resim ve portrelerin; eser niteliğinde olmasalar bile, gerçek bir kişinin, dış görünüşünü teşhis etmeye elverecek biçimde aksettiren, yağlı ve sulu boya, pastel yahut karakalem resimlerini, karikatür, film ve fotoğraflarını ve diğer tüm vasıtaları kapsadığı ifade edilmektedir. (Arş.Gör. Hüseyin Cem ÇÖL, FİKİR VE SANAT ESERLERİ KANUNU'NA GÖRE ESER DIŞINDA KORUMA KONULARI, syf.379,  https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/628751 )

Bir yargı kararında bilgisayar programlarının Fikir ve Sanat Eserleri Kanunuyla koruma altına alınan eser niteliğinde olmadığından bahisle, bilgisayar oyunlarının Sinema, Video ve Müzik Eserleri Kanunu kapsamında bulunmadığı yolundaki dava konusu işlem mevzuatımıza aykırı olup, davanın reddine ilişkin mahkeme kararında hukuki isabet bulunmamaktadır..." şeklinde karar vererek, bilgisayar oyunlarının 3257 sayılı Sinema, Video ve Müzik Eserleri Kanunu kapsamında bulundukları sonucuna varmıştır.

Bir yazara göre de bir müzik eserinin kafeterya, düğün salonu gibi umuma açık mahallerde alanlarda çalınması ve söylenmesi, kaset veya CD’nin mağaza içerisinde müşterilerin duyabileceği şekilde çalınması gibi hallerde eser sahibinin mali haklarından olan umuma iletimi hakkının ihlali söz konusu olacaktır.  (Savaş Bozbel, Fikir ve Sanat Eserleri Hukuku, XII Levha Yay., 1. Bası, İstanbul 2012, syf. 326)

Her ne kadar, kural olarak, eserin kamuya sunulması bir defalık hukuki eylem ise de, bu yolla eserin alenileşmesi sağlanmakta ve eser fikri mülkiyet hukukunun koruma konusu haline gelmektedir. Fikri Mülkiyet hukukunda yer alan “tükenme ilkesi” 5846 sayılı FSEK ile eser sahiplerine tanınan manevi haklar üzerinde uygulanamayacağından, eser daha önce alenileşmiş olsa bile, eser sahibinin FSEK.nun 14/1 nci maddesinde yer alan “kamuya sunma hakkı” sona ermez ve izinsiz çoğaltma, yayma vb. her türlü mali haklara tecavüz oluşturan eylemlerin gerçekleştirilmesi halinde, eser sahibine, ihlal edilen mali hak taleplerinin yanında, FSEK'nın 14/1 nci fıkrası uyarınca, kamuya sunma hakkının ihlalinden dolayı manevi hak tazminatı talep etme yetkisi de verir.

“Nitekim manevi haklara tecavüz halinde açılacak ceza davalarını düzenleyen FSEK'nun 71/1 nci fıkrasında da, "alenileşmiş olsun veya olmasın, eser sahibinin veya halefinin yazılı izni olmadan bir eserin umuma arz edilmesi veya yayımlanması" da suç sayılmıştır. Bu bakımdan, eser sahibi "eser alenileşmiş olsa dahi" FSEK'nun 14/1nci fıkrası yoluyla aynı Yasa’nın 70/1 nci fıkrasına göre, tecavüz edenden manevi tazminat talep edebilecektir.

Bu durumda, mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda FSEK.nun 14/1 nci maddesi uyarınca, davacı yararına uygun bir manevi tazminata karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. [Yargıtay Kararı - 11. HD., E. 2007/576 K. 2008/2292 T. 28.02.2008] (www.lexpera.com)

FSEK m. 71/ son’da bir etkin pişmanlık düzenlemesine yer verilmiştir. Bu hükme göre “Hukuka aykırı olarak üretilmiş, işlenmiş, çoğaltılmış, dağıtılmış veya yayımlanmış bir eseri, icrayı, fonogramı veya yapımı satışa arz eden, satan veya satın alan kişi, kovuşturma evresinden önce bunları kimden temin ettiğini bildirerek yakalanmalarını sağladığı takdirde, hakkında verilecek cezadan indirim yapılabileceği gibi ceza vermekten de vazgeçilebilir” denilmiştir. Buradaki etkin pişmanlık hükmü 71. maddede yer verilen tüm suçlar için geçerli olmayıp; sadece hukuka aykırı olarak başkası tarafından üretilmiş, işlenmiş, çoğaltılmış, dağıtılmış veya yayınlanmış bir eseri, icrayı, fonogramı veya yapımı satın alan, satışa arz eden veya satan kişileri kapsamaktadır.

Şahsen kullanma ile ilgili olarak madde 38’e göre bütün fikir ve sanat eserlerinin, (...) (2) kâr amacı güdülmeksizin şahsen kullanmaya mahsus çoğaltılması mümkündür. Ancak, bu çoğaltma hak sahibinin meşru menfaatlerine haklı bir sebep olmadan zarar veremez ya da eserden normal yararlanmaya aykırı olamaz denilmiştir.

Temsil serbestisi ile ilgili madde 33’e göre (Değişik: 21/2/2001 - 4630/17 md.) yayımlanmış bir eserin; tüm eğitim ve öğretim kurumlarında, yüzyüze eğitim ve öğretim maksadıyla doğrudan veya dolaylı kâr amacı gütmeksizin temsili, eser sahibinin ve eserin adının mutat şekilde açıklanması şartıyla serbesttir.

FSEK m. 25 umuma iletim hakkını, eser sahibinin münhasır bir hakkı olarak düzenlemesine rağmen, “umuma iletim” kavramını tanımlamamıştır. Alman Telif Hakları Kanunu m.15/III’e (UrhG § 15/III) göre “umum”, belirli bir çevre ile sınırlı olmayan, birbirine karşılıklı ilişkiler içinde bağlı bulunmayan veya belirli bir organizasyonla birbirine bağlanmayan birden fazla kimsedir.(https://dspace.ankara.edu.tr/xmlui/bitstream/handle/20.500.12575/27642/597.pdf?sequence=1 INTERNETTE FİKRÎ HAKLARIN KORUNMASI Yüksek Lisans Tezi Doğan KOCABEY) Kullanıcı eser sahibinin veya site sahibinin başka bir hakkını ihlâl etmemişse, yalnız link atma (FSEK 22 anlamında çoğaltma olsa da) çoğaltma hakkının ihlâli olarak değerlendirilemez ve yasaklanamaz. (Fikri Hukuk Bakımından İnternet Ortamında Müzik Sunumu, Ankara, 2002. Tekin Memiş)

Son dönemde gündemde olan karikatür davalarıyla ilgili konuya değinmek de gerekir. Kanunda hak ihlali durumunda bir şikayet veya dava şartı bulunması gerektiği düşüncesindeyim. Karayolları Trafik Kanunu’nda zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerektiği geçmektedir. Buraya da aynı şekilde bir madde getirilmesi düşünülebilir.

FSEK Ek madde-4 ile bir uyar-kaldır çözümü getirilmiştir. Maddeye göre eser sahibinin öncelikle internet sitelerinde kullanılmak üzere ilgili veriyi üreten ve sunan içerik sağlayıcısına başvurması ve ihlâle konu içeriğin üç gün içinde kaldırılmasını talep etmesi gerekmektedir. İçerik sağlayıcı hak sahibinin taleplerine üç günlük süre içerisinde uymaz ve ihlale konu fiillerine devam ederse, eser sahibi bu kez Cumhuriyet Savcılığı’na başvuru yapabilir ve üç gün içinde internete erişimi sağlayan hizmet sağlayıcıdan ihlâle devam eden içerik sağlayıcısına verilen hizmetin durdurulmasını talep edebilir. İhlale konu fiiller durdurulduktan sonra, içerik sağlayıcısına yeniden erişim sağlanır. Burada dikkat edilmelidir ki “Uyar-Kaldır Yöntemi”ne başvurulmuş olması eser sahibinin maddi ve manevi tazminat haklarını kullanmasına engel teşkil etmemektedir.

Av. Anıl TÜRKMEN