Mısır'ın ilk seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin, "Ülkede düşmanca eylemler yürütmek ve Hamas hareketiyle casusluk çalışmalarında bulunmak" suçlamasıyla 15 gün hapsine karar verildi.
 
Mısır'da ordunun yönetime el koymasıyla görevinden uzaklaştırılan ülkenin seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin, ülkede düşmanca eylemler yürütmek ve Hamas ile casusluk çalışmalarında bulunmak suçlamasıyla 15 gün hapsine karar verildi.
 
Mısır Resmi Haber Ajansı'nda (MENA) yer alan habere göre, Kahire İstinaf Mahkemesi'nin atadığı Soruşturma Hakimi Hasan Semir, Muhammed Mursi'yi, "Hamas ile casusluk yaparak ülkeye yönelik düşmanca eylemlerde bulunduğu" gerekçesiyle yürütülen soruşturma tamamlanıncaya kadar 15 gün hapis cezasına çarptırdı. Semir'in, kendisine yöneltilen suçlar kapsamında Mursi'yi dinleyerek 15 gün hapsine karar verdiği belirtildi.
 
Mursi'ye yöneltilen suçlamalar arasında, "Hamas ile işbirliği yaparak ülkedeki güvenlik güçlerine ait merkezlere saldırılar düzenlemek, hapishaneleri basarak kamuya ait binaları tahrip etmek, Vadi en-Natran Hapishanesi'nde kasıtlı olarak yangın çıkarmak, hapishaneden firar etmek ve tutukluların kaçmasına yardımcı olmak, hapishane kayıtlarını imha etmek, emniyet görevlilerini öldürmek ve kaçırmak" gibi ithamlar yer alıyor.
 
Tutukluluk süresi 15 günde bir yenilenebiliyor
 
Muhammed Mursi'ye verilen 15 günlük hapis cezası, kendisine yöneltilen farklı suçlamalar gerekçe gösterilerek tutukluluk süresi bitiminde yenilenebiliyor. Mısır'ın devrik lideri Hüsnü Mübarek'in tutukluluk süresi de hakkındaki farklı suçlamalar gerekçe gösterilerek her 15 günde bir yenileniyor. Mübarek'in tutukluluk süresi, en son 1 Temmuz 2013'te, hakkında "El-Ahram gazetesinin hediyelerine el koyma" suçlamasıyla devam eden soruşturmanın tamamlanması amacıyla 15 gün uzatılmıştı.
 
BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, askeri darbeyle görevinden uzaklaştırılan Mısır'ın seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ile Müslüman Kardeşler Teşkilatı (İhvan) yöneticilerinin serbest bırakılmasını veya durumlarının şeffaf bir şekilde gözden geçirilmesini istemişti.
 
MURSİ KAHİRE'DEN DIŞARI ÇIKMADI
 
Müslüman Kardeşler Teşkilatı sözcülerinden Abdulmevcud Derdari, "Mursi, Kahire'den dışarı çıkmadı. Mursi'nin, Cumhuriyet muhafızları, ordu veya savunma bakanlığının sakladığı bir yerde olduğunu düşünüyoruz" dedi.
 
Mısır'da ordunun yönetime el koymasının ardından gelişen olaylarla ilgili AA muhabirine açıklamalarda bulunan Derdari, 25 Ocak 2011'den beri Mısır'da devam eden özgürlük ve demokrasi mücadelesinin 3 Temmuz'daki darbeyle zarar gördüğünü söyledi.
 
Ordunun, demokrasi ve özgürlük ortamını yok ettiğini anlatan Derdari, "Kanlı bir darbe oldu. Bu darbeyi Mısır kabul etmiyor. Çünkü insan haklarına, demokrasiye, özgürlüğe aykırı. Bu, dünyanın kabul etmemesi gereken bir darbe. Mısır'da Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi görevden alındı. Parlemento test edildi. Halkın oylarıyla kabul edilen Anayasa ortadan kaldırıldı. Bu bir devlet terörüdür. Devlet terörü, terörlerin en kötüsüdür" diye konuştu.
 
"Körfez ülkeleri darbeyi destekledi"
 
Mısır halkının kesinlikle var olan durumu kabul etmediğini aktaran Derdari, darbe isteyenlerin 2 yıldan beri hazırlık yaptığını söyledi.
 
Derdari, "Devrim olduğundan beri, eski rejimin kalıntıları var. Körfez ülkeleri, olayı demokrasi açısından Mısır'ın kendilerine kötü örnek olmasını istemedikleri için destekledi. ABD'nin desteklemesi ise tam bir trajedi. Bunlar da Mısır'a baskı için ellerinden geleni yapıyor. Ancak milyonlarca insan sokaklarda.darbeye karşı gösteri yapıyor" ifadelerini kullandı.
 
"Türkiye, bizim için rol model bir ülke"
 
Darbeye bazı ülkelerin de karşı çıktığını vurgulayan Derdari, demokrasiyi demokrasiye sahip olanların, darbeyi ise diktatörlerin destekleyeceğini anlattı.
 
Suudi Arabistan'la iyi ilişkiler kurmak için Mursi'nin cumhurbaşkanı seçildikten sonra ilk ziyaretlerinden birini bu ülkeye yaptığını hatırlatan Derdari, "Ancak bu son durumu anlamak mümkün değil. Birleşik Arap Emirlikleri neden Mısır'daki demokrasiye engel olmak istiyor, anlamak mümkün değil? Biz hiç kimseye 'Devrimi ihraç edeceğiz' demedik. İhraç etme gibi bir isteğimiz de yoktu. Ancak onlar milyarlarca dolar vererek bu darbeyi destekliyorlar" değerlendirmesinde bulundu.
 
Bazı hatalarının olabileceğini ancak darbeyi hiçbir gerekçenin meşru kılamayacağını anlatan Derdari, darbeyi kesinlikle kabul etmeyeceklerini vurgulayarak, şunları kaydetti:
 
"Mursi reformlarla sosyal adaleti getirmek istedi. Demokrasi getirmek istedi. Ama bunu istemeyenler vardı. Geçmişteki Mübarek rejiminin kalıntıları bunlar. Seçimlerde Mursi'yi destekleyenlerin çoğu alt, fakir kesimdendi. Orta ve üst sınıf iş adamları, ordu ve yargıda sorunlar vardı. Coğrafi, tarihsel, kültürel ve dini açıdan Türkiye ile çok ortak noktalarımız var. Türkiye'yi çok seviyoruz. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı da çok seviyoruz. Başbakan Erdoğan Mısır'da da Başbakan adayı olsa kazanır. Halkın gözünde o kadar popüler ve sevilen bir isim. Çünkü kültürel, dini başta olmak üzere pek çok ortak noktamız var. Türklere karşı müthiş bir sevgimiz var. Darbeye karşı Türkiye ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan direniş sergiledi. Mursi'ye destek oldu. Çok ortak noktamız var. Mursi, Erdoğan'la birlikte hem ABD hem de Avrupa ile ilişkilerimizi geliştirebilir. Türkiye, bizim için rol model bir ülke. Bu sevgiyi yalnız İslam dünyası için değil, tüm dünya için göstermek gerekiyor."
 
"Herkes ramazan başlayınca gösteriler bitecek sandı"
 
Gazze'ye geçişi sağlayan Refah Sınır Kapısı'nın darbenin hemen ardından kapatılmasına dikkati çeken Derdari, şöyle devam etti:
 
"Gazze'de 2 milyon insan yaşıyor. Burası Filistin'e girişin tek kapısıdır. Tıp hizmetleri başta olmak üzere bütün ihtiyaçlar buradan sağlanıyordu. Türkiye, Mısır ve Filistin olarak Filistinlilerin acısını dindirmek istiyoruz. Türkiye, Mısır'ın Avrupa dünyasına açılan kapısı, Mısır'da Türkiye'nin bütün İslam dünyasına açılan kapısıdır."
 
Darbe için tüm ordunun değil, içindeki bazı kişilerin sorumlu tutulabileceğini anlatan Derdari, direnmeye devam edeceklerini söyledi.
 
Derdari, "Darbeyi hiçbir şekilde tanımayız. Tanımak da haram olur. Bize saldırdılar, öldürdüler. İnsanları namaz kılarken katlettiler. Buna rağmen barışcıl metodlarla direneceğiz" dedi.
 
Mursi ile en son iki ay önce görüştüklerini ve darbeden iki gün önce Mursi ile görüşmek için haberleştiklerini ancak olayların şiddetlenmesi üzerine görüşmenin iptal olduğunu aktaran Derdari, "Şu an Mursi'nin nerede olduğunu bilmiyoruz. Ancak Mursi, Kahire'den dışarı çıkmadı. Mursi'nin Cumhuriyet muhafızları, ordu veya savunma bakanlığının sakladığı bir yerde olduğunu düşünüyoruz" şeklinde konuştu.
 
Ramazan'ın Mısır'da bu yıl farklı bir anlam taşıdığını anlatan Derdari, "Ramazan'ın bu yıl özel bir anlamı var. Herkes ramazan başlayınca gösteriler bitecek sandı. Halbuki ramazanla tam tersine enerji ve maneviyat arttı. Protestolar bitmek yerine daha da arttı. Büyük bir maneviyat oluştu" ifadelerini kullandı.
 
(AA)