Afrodit kod adlı şarkıcı Banu Alkan’ın söylediği bir şarkı vardı.

         “Nere mi, nere miii ?”

         Türk halkının müstehcen şarkılara düşkünlüğünü mükemmel bir şekilde belirleyen ve kullanan bu şarkı bir zamanlar “hit” olmuştu.

 

         Şimdi Anayasa’nın ağzı dili olsa da konuşsa…

         “Nere mi, nere miii ?

         Zavallının ellenmedik, dillenmedik bir tarafı kalmadı ki…

 

         Şarkının klibinde, Afrodit şuh bir eda ile soruyor, bir erkek sesi de baygın baygın cevap veriyor:

 

         - Nere mi, nere miii ?

          - Gözleriniii,

         - Nere mi, nere miii ?

         - Gül yüzünüüü,

         - Nere mi, nere miii ?

         - Dudaklarınııı,

         - Nere mi, nere miii ?

         - Her yeriniii.

 

         Eşitlik, özgürlük, insan hakları, sivil anayasa türküleri altında “Anayasa ile düet” yapmaya başladılar. 

 

         - Nere mi, nere miii ?

         - Değişmez maddeleriniii.

         - Nere mi, nere miii ?

         - Atatürk ilkeleriniii.

         - Nere mi, nere miii ?

         - Laik Cumhuriyetiii.

         - Nere mi, nere miii ?

         - Her yeriniii.

 

         “İlk hedef

Anayasa’nın değişmez maddeleri.

Bayrak, Millet, İstiklal Marşı, Türkçe, bölünmez birlik, demokratik, laik Cumhuriyet, Atatürk İlke ve Devrimleri, Başkent Ankara “topun ağzında.”

         “Değişmez maddeleri değiştirmek istemiyoruz ama bir Anayasa’da değişmez maddeler olmamalı masalı” ile başlayacak tekliflerle önce kıyıdan köşeden ufak değişiklikler yapılacak. Sonra gece yarısı verilen önergelerle değişiklikler genişletilecek. Bir kere delindi mi gerisi kolay.

 

         “İkinci hedef

         Vatandaşlığın tanımı.

Buradan “Türk” sözünü çıkardın mı iş bitti. Artık “alt kimlik-üst kimlik” değil “alt üst olmuş kimlik” söz konusu olacak. “Vatandaş bölünecek”.

 

Üçüncü hedef

Yerel yönetimlerin yetkilerinin artırılması ve bağımsızlığı adı altında yönetim bölünecek “ülke bölünecek”.

 

Diğer değişiklikler miii ?

Ekmek peynir.

 

- Nere mi, Nere miii ?

- Her yeriniii.

 

         Ama unutulan bir gerçek var :

 

         Atatürk : “Bugünkü Türk milleti siyasi ve içtimai camiası içinde kendilerine Kürtlük fikri, Çerkezlik fikri ve hatta Lazlık fikri veya Boşnaklık fikri propaganda edilmek istenmiş vatandaş ve millettaşlarımız vardır. Fakat mazinin istibdat devirleri mahsulü olan bu yanlış adlandırmalar, birkaç düşman aleti mürteci, beyinsizden başka hiçbir millet ferdi üzerinde üzüntüden başka bir tesir yapmamıştır.”

 

İşte bu kadar ve buraya kadar...

 

Av.A.Erdem Akyüz

Hukukun Egemenliği Derneği

Genel Başkanı