Hayati faaliyetleri biten bir canlının yaşamının sona ermesi durumunda geride kalan biz yakınlara düşen bir çok sorumluluk bulunmakla beraber, kimi zaman yaşadığımız bu şokun ve akut döneminin etkisiyle neler yapacağımız noktasında maalesef yeterli bilgiye sahip olamayabiliyoruz.

Ölenin bize olan yakınlık derecesi hukuksal anlamda belki de hayatımızda hiç muhatap olmadığımız resmi kurumlarla irtibat halinde olmamızı ve birçok protokol işlerini de beraberinde getirir. Hiç beklenmedik bir şekilde hastalık veya başka sebeplerle kaybettiğimiz bir yakınımız için yapılacak ilk şey resmi kurumlarla iletişime geçmek ve ölüm belgesi almaktır. Çünkü ölenin size olan yakınlık derecesi geride kalan hayatınızı hem iyi hem de kötü anlamda değiştirebilecektir. Ölen kişiden size Malvarlığı kaldıysa, bunun intikal sürecinin takip edilmesi veya borca batıklık söz konusuyla 3 ay gibi kısa bir sürede mirası reddetmeniz gerekebilir, aksi takdirde hem aktiflerden hem pasiflerden sorumluluk doğacağı için hak sahibi olmanın dezavantajları ve avantajları hayatınızı önemli derece etkileyecektir.

Mirasçılık Belgesi bir diğer adıyla Veraset ilamı nedir peki? Bir ölüm gerçekleştiği zaman almış olduğunuz Ölüm Belgesi ve Nüfus Kayıt Örneği ile mahkemeye başvurarak alınan kararın adıdır. Mahkemeye başvurmasak da noterler veraset ilamı verebilmektedir fakat çok karışık durumlar var ise noterler vermeyebilir. Veraset ilamında kimlerin mirasçı olduğu ve miras payları gösterilir siz de mirastan kalan paylarınızı ve diğer mirasçıların pay oranlarını  bu sayede görebilirsiniz. Miras hukuku çok karmaşık gibi görülebilir çünkü değişkenlik gösterir. Her mirasçının miras hukukuna göre kombinasyonu farklıdır. Önemle vurgulamak istiyorum ki; veraset ilamında ölen yakınınıza ait malvarlıkları gözükmediği gibi borçları da yer almaz ve hatta ölen kişinin resmi kurumlarla paylaştığı veya kendi sakladığı vasiyetnamesi bile olabilir ve çokça karşılaştığımız başka bir durum olan muris muvazaası..

Ölen kişinin malvarlığı araştırması ve bunların paylaştırılması aslında miras hukukunun en can alıcı konusudur çünkü ölen kişinin e devleti ölümle birlikte kapanır ve mirasçılar ölenden kalan malvarlığı sorgusunu kendi başlarına yapmak istediklerinde, (tabi eğer murisin nerede malvarlığı olduğunu biliyorsanız) kolaydır fakat bu bilinmiyorsa hem zaman hem de ekonomik açıdan çok mümkün olmayabiliyor. Tüm ülke genelinde  sorgu yapılması  terekenin tespiti davasıyla çözümlenecek bir yoldur. Tapuda taşınmaz sorgusu, araç sorgulaması, bankalarda olan mevduatları veya borçları tek tek sorgulanır. Ölenin sağ iken yapmış olduğu maddi kazanımlar veya borca batıklık durumunun araştırılması sağ kalan mirasçılar için bir işkenceye dönüşebilir. Çünkü eğer vefat eden geride birçok borç bıraktıysa haliyle bu borçlardan da sorumlu olacaksınızdır ve kendi malvarlıklarını kaybetme noktasına gelebilirsiniz. Bu noktada acele edilmeli ve reddi miras süresi içinde yapılmalı aksi takdirde büyük sorunlar sizi bekliyor olabilir.

Malvarlığı bırakarak giden murisin, geride bıraktığı taşınır taşınmaz malların sorgusu yapıldıktan sonra bunların intikal süreci de çok sancılıdır. Çünkü elinizdeki veraset ilamıyla, sorgusunu yaptığınız taşınır taşınmaz malların üzerinize otomatik geçmesi ne yazık ki mümkün değildir. Her bir malvarlığının intikal süreci farklı olduğu gibi takibi de ayrı uzmanlık gerektiren yorucu bir iştir. Örneğin, İstanbul Sarıyer’de murise ait bir taşınmaz olduğunu öğrendiniz ve bunu kendi üzerinize geçirmek istiyorsunuz. Veraset ilamı, nüfus kayıt örneği ve araştırmasını yaptığınız murise ait taşınmaz bilgisini içeren evrakla beraber taşınmazın bağlı olduğu belediyeden vergi dairesine vermek üzere rayiç bedel yani emlak vergisi almanız gerekecek ve vergi borcu varsa onun ödenmesi gerekecektir. Vergi borcu ödendikten sonra İntikal için gereken ilişik kesme işlemi de tamamlandıktan sonra tapuda kendi üzerinize intikal süreci başlayacaktır. Bu sancılı süreç taşınır mallar içinde geçerlidir ve basit gibi görünse de araç devri ve bankaların uhdesinde bulunan paraların size aktarımı da bu ve buna benzer yollarla yapılmaktadır.

Çok önemli olduğu düşündüğüm birkaç sorunun cevabıyla beraber ,dikkat edilmesi gereken birkaç konuya değinmek istiyorum. Babanızın veya annenizin vefatından sonra üzerlerine kayıtlı birçok malvarlığı olduğunu ve aynı zamanda da borçları olduğunu öğrendiniz. Sadece borçlar konusunda reddi miras yapmak istiyorsunuz, bu mümkün mü? Kesinlikle mümkün değil. Kül halinde hem aktiflerden hem pasiflerden sorumlusunuz. Peki malvarlığı yok ama borçları çok fazla bu aşamada nasıl bir yol izlenmeli. Ölümden sonra 3 ay içinde reddi miras davası açmalısınız. Aksi takdirde borçları kabul etmiş olursunuz. Ayrıca önemle vurgulamak istediğim bir diğer konu ise siz 3 ay içinde reddi miras yaptınız ve karar kesinleşti, artık borçlardan sorumlu değilsiniz fakat bu davayı siz kendiniz için açtınız ve alt soylarınız olan çocuklarınızı dava dilekçenize eklemediniz işte en önemli konu burası geçmiş olsun tüm borçlar çocuklarınıza kaldı ve süreyi de kaçırdığınız için artık reddi miras davası da açamayacaksınız. İşte bu aşamada hem zaman hem de ekonomik açıdan sizi daha sancılı süreçler bekleyecek.

Miras hukuku çok teknik ve kendi içinde matematiği olan bir alandır ve dikkat edilmesi gerekir. Bu ve buna benzer sorunlarla karşı karşıya gelmeden önce hayatın gerçeği olan ölümün hukuksal zemindeki karşılığını, hak kaybına uğramamak için iyi araştırmalı ve bu sürecin sağlıklı geçmesi için hukuki destek almayı sakın unutmayalım.. Eksilmeyelim, çoğalalım..

detail-photo-fancybox-0

Av. Ebru ULUIŞIK