Sağlık hukuku ve sağlık turizmi hukuku, modern toplumlarda sağlık hizmetlerinin düzenlenmesi ve uluslararası sağlık hizmeti taleplerinin karşılanması açısından büyük öneme sahip iki hukuk dalıdır. Sağlık hukuku, bireylerin sağlık hizmetlerine erişimini, sağlık hizmeti sunucularının sorumluluklarını ve sağlık kurumlarının faaliyetlerini düzenlerken, sağlık turizmi hukuku, yabancı ülke vatandaşlarının sağlık hizmeti almak amacıyla başka bir ülkeye seyahat etmeleri sürecini düzenler. Bu bağlamda, sağlık hukuku, Hasta Hakları Yönetmeliği ile hastaların bilgi edinme, mahremiyet ve tedaviye katılma haklarını güvence altına alırken, 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı San’atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun ile tıbbi uygulamaların standartlarını belirler. Sağlık turizmi hukuku ise, 2017 yılında yürürlüğe giren Uluslararası Sağlık Turizmi ve Turistin Sağlığı Yönetmeliği ile sağlık turistlerine sunulan hizmetlerin kalitesini ve güvenliğini artırmayı hedefler ve sağlık turizmi aracı kuruluşlarının yükümlülüklerini düzenler.

Sağlık hukuku kapsamında, Hasta Hakları Yönetmeliği, hastaların bilgi edinme hakkı, mahremiyet hakkı ve tedaviye katılma hakkı gibi temel haklarını güvence altına alır. Örneğin, bilgi edinme hakkı kapsamında hastalar, kendilerine uygulanan tedavi yöntemleri, olası riskler ve alternatif tedavi seçenekleri hakkında detaylı bilgilendirilmelidir. Yönetmeliğin 15. maddesi, hastaların tedavi süreci hakkında bilgi alma hakkını düzenler. Mahremiyet hakkı ise, hastaların kişisel sağlık bilgilerinin gizli tutulmasını ve sadece yetkili kişiler tarafından erişilmesini sağlar. Yönetmeliğin 21. maddesi, hastaların sağlık bilgilerinin gizliliğini güvence altına alır. 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı San’atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun, tıbbi uygulamaların standartlarını belirlerken, sağlık profesyonellerinin etik kurallara uymasını zorunlu kılar. Bu kanunun 24. maddesi, sağlık profesyonellerinin mesleki uygulamalarında dikkatli ve özenli davranmalarını ve tıbbi hatalardan kaçınmalarını gerektirir. Kanun ayrıca, sağlık profesyonellerinin tıbbi hata yapmaları durumunda malpraktis davaları ile karşılaşabileceklerini ve bu tür durumların hukuki sorumluluklarını düzenler. Örneğin, bir sağlık profesyonelinin, tedavi sırasında hastanın zarar görmesine neden olan bir hata yapması durumunda, bu kanun çerçevesinde yasal süreçler başlatılabilir. Diğer ülkelerdeki uygulamalarla karşılaştırıldığında, Avrupa Birliği ülkelerinde de benzer düzenlemeler bulunmakta ve hasta hakları, sağlık hizmetlerinin kalitesi açısından önemli bir yer tutmaktadır. Örneğin, Almanya’da hasta hakları yasası, hastaların bilgi edinme ve tedavi sürecine katılım haklarını açıkça belirtir.

Kanuni Düzenlemeler ve Hasta Hakları

Türkiye'de sağlık hukuku alanında çeşitli yasal düzenlemeler bulunmaktadır. Bunlardan bazıları, 2238 Sayılı Organ ve Doku Alınması, Saklanması ve Nakli Hakkında Kanun, 3359 Sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu ve 5378 Sayılı Engelliler Hakkında Kanun gibi önemli kanunlardır. Ayrıca, Hasta Hakları Yönetmeliği de hasta haklarını detaylı bir şekilde düzenlemektedir.

1. Bilgilendirilmiş Onam (3359 Sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu):

Madde 24: "Her türlü tıbbi müdahalede hastanın rızası alınmalıdır. Rıza, hastanın tam ve doğru bilgilendirilmesi suretiyle alınmalıdır."

- Hasta Hakları Yönetmeliği Madde 15: "Hasta, tıbbi müdahaleden önce müdahalenin türü, amacı, süresi, olası riskleri ve alternatif tedavi yöntemleri hakkında bilgilendirilir ve onamı alınır."

2. Mahremiyet (Hasta Hakları Yönetmeliği):

Madde 21: "Hastanın kişisel ve sağlık bilgilerinin gizliliği esastır. Bu bilgiler, hastanın onayı olmaksızın üçüncü şahıslarla paylaşılamaz."

3. Tedaviye Erişim (3359 Sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu):

Madde 1: "Herkesin, sağlık hizmetlerine erişim hakkı vardır. Bu hizmetler, eşit ve adil bir şekilde sunulmalıdır."

4. Şikayet Hakkı (Hasta Hakları Yönetmeliği):

Madde 28: "Hasta, aldığı sağlık hizmeti ile ilgili olarak şikayet ve itiraz hakkına sahiptir. Bu şikayetler, sağlık kurumları tarafından değerlendirilir ve sonuçlandırılır."

Sağlık Çalışanlarının Sorumlulukları

Sağlık çalışanları, mesleki etik ve yasal kurallara uygun hareket etmekle yükümlüdür. Bu sorumluluklar, hastalara en iyi bakımın sağlanmasını ve tıbbi hataların önlenmesini içerir.

1- Mesleki Yeterlilik (3359 Sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu):

Madde 7: "Sağlık profesyonelleri, mesleki yeterliliklerini sürekli olarak korumak ve geliştirmekle yükümlüdür."

2. Etik Kurallar (Türk Tabipler Birliği Hekimlik Meslek Etiği Kuralları):

Madde 4: "Hekim, meslek hayatı boyunca hastalarının yararını gözetmeli, zarar vermekten kaçınmalıdır."

3. Tıbbi Hata ve Malpraktis (5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu):

Madde 257: "Görevi kötüye kullanma suçu, kamu görevlisinin görevini yerine getirirken kasıtlı olarak yetkisini kötüye kullanması durumunda oluşur."

Tıbbi Hata ve Malpraktis

Tıbbi hata ve malpraktis, sağlık hizmetlerinin sunumu sırasında meydana gelen ve hastaların zarar görmesine neden olan durumları ifade eder. Bu tür durumlar, hukuki sorumluluk doğurabilir ve tazminat davalarına konu olabilir.

1. Tanım: Tıbbi hata, sağlık profesyonellerinin standart uygulamalara uymaması sonucu meydana gelen hatalardır. Malpraktis ise, sağlık çalışanlarının mesleki ihmali veya yetersizliği sonucu hastaların zarar görmesi durumudur.

2. Hukuki Sonuçlar (6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu):

Madde 49: "Zarar gören, zarara yol açan fiilin kusurlu olduğunu ispatlamak zorundadır."

- Madde 58: "Tıbbi müdahale nedeniyle meydana gelen zararlar için tazminat talep edilebilir."

Sağlık Hukukunda Güncel Sorunlar

Sağlık hukukunda karşılaşılan güncel sorunlar arasında sağlık hizmetlerine erişim eşitsizlikleri, dijital sağlık verilerinin korunması ve sağlık hizmetlerinin finansmanı gibi konular bulunmaktadır.

1. Erişim Eşitsizlikleri: Coğrafi, ekonomik ve sosyal faktörler nedeniyle sağlık hizmetlerine erişimde yaşanan eşitsizlikler, sağlık hukukunun önemli sorunlarından biridir.

2. Dijital Sağlık Verileri (6698 Sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu):

Madde 6: "Sağlık verileri, özel nitelikli kişisel veriler olup, işlenmesi ancak kanunda öngörülen hallerde mümkündür."

3. Finansman: Sağlık hizmetlerinin finansmanı, sağlık hukukunun diğer bir önemli konusudur. Sağlık hizmetlerinin sürdürülebilirliği ve erişilebilirliği, etkili finansman modelleri ile sağlanabilir.

Sağlık turizmi hukuku ise, uluslararası sağlık hizmeti sunumunun kalitesini ve güvenliğini artırmayı amaçlar. 2017 yılında yürürlüğe giren Uluslararası Sağlık Turizmi ve Turistin Sağlığı Yönetmeliği, sağlık turistlerine sunulan hizmetlerin standartlarını belirler. Bu yönetmelik, sağlık turizmi aracı kuruluşlarının ve sağlık kuruluşlarının yükümlülüklerini tanımlar. Yönetmeliğin 5. maddesi, sağlık turizmi aracı kuruluşlarının, sağlık turistlerinin tedavi süreçlerinde karşılaşabilecekleri tüm hizmetleri koordine etmelerini ve kaliteli hizmet sunmalarını zorunlu kılar. Ayrıca, sağlık turizmi kapsamında uluslararası akreditasyon standartlarına uyulması da büyük önem taşır. Joint Commission International (JCI) gibi akreditasyon kurumları, sağlık kuruluşlarının uluslararası standartlara uygunluğunu denetler ve sertifikalandırır. Bu süreçler, hasta güvenliğini ve hizmet kalitesini artırmayı amaçlar. Sağlık turistlerinin tedavi sürecinde karşılaştıkları risklere karşı sigortalanmaları ve olumsuz durumlarla karşılaştıklarında yasal başvuru yollarına sahip olmaları da bu hukuk dalı tarafından düzenlenir. Yönetmeliğin 10. maddesi, sağlık turistlerinin sigorta kapsamlarına ilişkin düzenlemeleri içerir ve tedavi sırasında meydana gelebilecek olumsuzluklara karşı korunmalarını sağlar. Uluslararası perspektifte bakıldığında, Amerika Birleşik Devletleri'nde de sağlık turizmi hizmetleri yaygınlaşmakta ve sağlık turistlerinin hakları konusunda benzer düzenlemeler yapılmaktadır.

Uluslararası Hasta Hakları

Sağlık turizmi kapsamında hizmet alan hastalar, uluslararası düzeyde belirlenmiş hasta haklarına sahiptir. Bu haklar, hastaların tedavi süreçlerinde güvenli ve adil bir şekilde hizmet almalarını sağlar.

1. Bilgilendirilmiş Onam (Hasta Hakları Yönetmeliği):

Madde 15: "Hastalar, tıbbi müdahaleden önce müdahalenin türü, amacı, süresi, olası riskleri ve alternatif tedavi yöntemleri hakkında bilgilendirilir ve onamı alınır."

2. Hizmet Standartları (Uluslararası Sağlık Turizmi Sertifikasyonları):

JCI Akreditasyonu: Joint Commission International (JCI), sağlık turizmi hizmetlerinin uluslararası standartlara uygun olup olmadığını denetler ve akredite eder.

3. Mahremiyet (6698 Sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu):

Madde 6: "Sağlık verileri, özel nitelikli kişisel veriler olup, işlenmesi ancak kanunda öngörülen hallerde mümkündür."

Tedavi Süreçleri ve Uluslararası Anlaşmalar

Sağlık turizmi hukuku, tedavi süreçlerinin şeffaflığını ve uluslararası anlaşmaların uygulanmasını kapsar. Bu, hastaların güvenli ve etkili tedavi almasını temin eder.

1. Şeffaflık (Hasta Hakları Yönetmeliği):

Madde 22: "Hastalar, tedavi sürecinin her aşamasında bilgilendirilme hakkına sahiptir. Tedavi süreçleri ve maliyetler açıkça belirtilmelidir."

2. Uluslararası Anlaşmalar (OECD Sağlık Verileri Raporu):

OECD: Uluslararası sağlık turizmi anlaşmaları, sağlık hizmetlerinin kalitesini ve güvenliğini artırmak amacıyla düzenlenmektedir.

3. Sertifikasyon ve Akreditasyon (JCI Akreditasyonu):

JCI: Uluslararası sertifikasyon ve akreditasyon süreçleri, sağlık turizmi hizmetlerinin kalitesini ve güvenliğini artırır.

Sağlık Hizmeti Sunucularının Sorumlulukları

Sağlık turizmi hizmeti sunan kurumlar ve profesyoneller, sundukları hizmetin kalitesi ve güvenliği konusunda sorumluluk taşırlar. Bu sorumluluk, hastaların güvenliğini ve memnuniyetini sağlamak için belirlenmiş yasal ve etik standartlara uygun hareket etmeyi gerektirir.

1. Kalite ve Güvenlik (Hasta Hakları Yönetmeliği):

Madde 16: "Sağlık hizmetleri sunan kurumlar, hizmet kalitesini ve güvenliğini sağlamak için gerekli önlemleri almalıdır."

2. Etik Uygulamalar (Türk Tabipler Birliği Hekimlik Meslek Etiği Kuralları):

Madde 4: "Hekim, meslek hayatı boyunca hastalarının yararını gözetmeli, zarar vermekten kaçınmalıdır."

Sonuç olarak, sağlık hukuku ve sağlık turizmi hukuku, sağlık hizmetlerinin sunumunda ve hastaların haklarının korunmasında ortak amaçlar güder. Her iki hukuk dalı da hasta güvenliğini ve hizmet kalitesini artırmayı hedeflerken, sağlık turistlerinin özel ihtiyaçlarına da yanıt verir. Uluslararası sağlık standartlarına uygun hizmet sunumu, hasta güvenliğini sağlamada ve tıbbi hataların önlenmesinde önemli bir rol oynar. Sağlık hizmetlerinin globalleşmesiyle birlikte, sağlık turizmi hukuku, sağlık hukuku ile bütünleşmiş bir şekilde gelişmeye devam edecektir. Bu entegrasyon, sağlık hizmetlerinin kalitesini ve güvenliğini artırırken, sağlık turistlerinin haklarını korumaya yönelik önemli adımlar atılmasını sağlayacaktır. Sağlık hizmetlerinin kalitesini ve hasta memnuniyetini artırmak için hem ulusal hem de uluslararası düzenlemelerin etkin bir şekilde uygulanması gerekmektedir. Ayrıca, diğer ülkelerin sağlık hukuku ve sağlık turizmi hukuku uygulamaları ile karşılaştırmalar yapılarak, Türkiye'nin bu alandaki konumunu güçlendirmek adına yeni stratejiler geliştirilebilir. Gelecekte dijital sağlık hizmetleri ve telemedicine’in sağlık hukuku ve sağlık turizmi üzerindeki etkileri de dikkate alınarak, bu alanlarda yeni yasal düzenlemeler yapılması önem arz etmektedir. İstatistikler ve veriler ışığında, Türkiye'nin sağlık turizmi pazarının büyüklüğü, hasta sayıları ve ekonomik katkıları üzerine yapılan araştırmalar, sağlık hizmetlerinin kalitesinin artırılmasına yönelik stratejiler geliştirilmesinde yol gösterici olacaktır.

Beste AYDIN

KAYNAKÇA:

https://www.resmigazete.gov.tr/arsiv/23420.pdf

https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuatmetin/1.3.1219.pdf

https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuatmetin/1.5.3359.pdf

https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuatmetin/1.5.6098.pdf

https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuatmetin/1.5.6698.pdf

https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuatmetin/1.5.5237.pdf

https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2017/07/20170713-3.htm