T.C.
YARGITAY
11. CEZA DAİRESİ
E. 2019/11004
K. 2023/4060
T. 16.5.2023

RESMİ BELGEDE SAHTECİLİK ( Ekspertiz Raporunda ve Suç Tarihi İtibariyle Tescil Plakaları Üzerinde Heyetce Yapılan Gözlemde Suç Tarihi İtibarıyla Bulunması Gereken Plaka Basım İşlemini Gerçekleştiren Kuruluşa Ait Soğuk Mühür İzlerinin Bulunmadığının Mevcut Haliyle Yapılan Sahteciliğin İlk Bakışta Fark Edilebildiğinin ve Aldatma Niteliği Bulunmadığının Belirlenmesi Karşısında Unsurları Oluşmayan Suçtan Sanığın Beraati Yerine Mahkumiyet Kararı Verilmesi Nedeniyle Sanık Hakkında Kurulan Hükmün Hukuka Aykırı Olduğu )

SAHTE PLAKA ( Karayolları Trafik Yönetmeliği Md.30'a Göre Tescil Plakalarında İşlemi Yapan Tescil Kuruluşu ile Plaka Basım İşlemini Gerçekleştiren Kuruluşun Mühürlerinin Bulunmasının ve 09.09.2011'de Resmi Gazete'de Yayımlanan Yönetmeliğin 3. Maddesiyle Yapılan Değişiklikle Bu Tarihten İtibaren Yalnızca Plaka Basım İşini Gerçekleştiren Kuruluşun Mührünün Bulunmasının Zorunlu Olduğunun Gözetilmesi Gerektiği )

ALDATMA NİTELİĞİ ( Ekspertiz Raporunda Plakalarda Tescil İşlem Birimine ve Plaka Basım İşlemini Gerçekleştiren Kuruluşa Ait Herhangi Bir Soğuk Mühür İzi Bulunmadığı ve Tescil Plakaları Üzerinde Heyetce Yapılan Gözlemde Suç Tarihi İtibarıyla Bulunması Gereken Plaka Basım İşlemini Gerçekleştiren Kuruluşa Ait Soğuk Mühür İzlerinin Bulunmadığının Tespiti ile Sahteciliğin İlk Bakışta Fark Edilebildiğinin ve Aldatma Niteliğinin Bulunmadığının Belirtilmesi Karşısında Unsurları Oluşmayan Suçtan Sanığa Mahkumiyet Kararı Verilmesinin Hatalı Olduğu )

5237/m.204

14.10.2003 T. ve 232-250 S. YCGK

09.10.2012 T. ve E. 2011/8-335, K. 2012/1804 YCGK

ÖZET : Dava, resmi belgede sahtecilik suçu iddiasına ilişkindir.

Sahtecilik suçunun oluşabilmesi için belgenin nesnel olarak aldatıcılık yeteneğinin bulunması ve aldatma keyfiyetinin belgeden objektif olarak anlaşılması gerektiği, muhatabın hatasından dikkatsizlik veya özensizliğinden kaynaklanan fiili iğfalin, aldatma yeteneğinin varlığını göstermeyeceği gözetilerek; suça konu plakalar ile ilgili İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarının ekspertiz raporunda, plakalarda tescil işlem birimine ve plaka basım işlemini gerçekleştiren kuruluşa ait herhangi bir soğuk mühür izinin bulunmadığının tespit edilmesi ve dosyada aslı bulunan suça konu tescil plakaları üzerinde Heyetce yapılan gözlemde, suç tarihi itibarıyla bulunması gereken plaka basım işlemini gerçekleştiren kuruluşa ait soğuk mühür izlerinin bulunmadığının, mevcut haliyle yapılan sahteciliğin ilk bakışta fark edilebildiğinin ve aldatma niteliği bulunmadığının belirlenmesi karşısında, unsurları oluşmayan suçtan sanığın beraati yerine mahkumiyet kararı verilmesi nedeniyle sanık hakkında kurulan hüküm hukuka aykırı bulunmuştur.

DAVA : Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 Sayılı Kanun'un 33. maddesiyle değişik 5320 Sayılı Kanun'un 8. maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 Sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun 305. maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 260. maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 Sayılı Kanun'un 310. maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun'un 317. maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

KARAR : I. HUKUKİ SÜREÇ

1. Gaziosmanpaşa 4. Asliye Ceza Mahkemesinin, 08.09.2015 tarihli ve 2014/522 Esas, 2015/355 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan, 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 204. maddesinin birinci fıkrası, 62 nci, 53. ve 58. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmiştir.

2. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca, onama görüşünü içeren Tebliğname ile dava dosyası Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

Sanığın temyiz isteği, suç ile ilgisi olmadığına, aracı kiraladığına, dolandırılanın kendisi olduğuna ve kararın bozulmasına ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR

1. Sanığın sevk ve idaresindeki ticari araçta ihbar üzerine yapılan kontrolde, üzerinde takılı bulunan plakaların şasi numarası ile örtüşmediğinin tespit edildiği, yaptırılan kriminal inceleme neticesinde söz konusu plakaların sahte olup ilk nazarda aldatıcılık niteliklerinin bulunduğu tespitinin yapıldığı anlaşılmıştır.

2. Sanık kolluk beyanında üzerine atılı suçlamayı kabul ederek paraya sıkışık olduğundan, binmek üzere aldığı aracı ticariye çevirdiğini, görse tanıyamayacağı bir kişiden 100 TL karşılığında plakaları ve taksimetreyi alarak kullanmaya başladığını ifade etmiş; kovuşturma aşamasında ise suçlamayı kabul etmediğini, iddianamede geçen aracı ... ... Otomotivden 10-15 gün önce kiraladığını, plakasının sahte olduğunu bilmediğini beyan etmiş ancak söz konusu kiralama işlemine ilişkin herhangi bir belge sunmamıştır.

3. Kriminal rapor ile, suça konu plakalarda soğuk mühür izinin bulunmadığı tespitinin yapılmış olduğu anlaşılmıştır.

4. Yapılan yargılama neticesinde, sanığın resmi belgede sahtecilik suçundan cezalandırılmasına ilişkin temyiz incelemesine konu mahkumiyet hükmü kurulmuştur.

5. Suça konu iki adet plaka ile taksimetrenin dosyada delil olarak saklanmasına karar verildiği ve denetime imkan sağlayacak şekilde dosya arasına alınmış olduğu görülmüştür.

IV. GEREKÇE

Sanığın sahte plaka kullanmak suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında; suç tarihinden önce yürürlükte bulunan 18.07.1997 tarihli ve 23053 Sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Karayolları Trafik Yönetmeliği'nin 30. maddesine göre, tescil plakalarında işlemi yapan tescil kuruluşu ile plaka basım işlemini gerçekleştiren kuruluşun mühürlerinin bulunmasının, anılan maddede 09.09.2011 tarihli ve 28049 Sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yönetmeliğ'in 3. maddesiyle yapılan değişiklikle de, bu tarihten itibaren yalnızca plaka basım işini gerçekleştiren kuruluşun mührünün bulunmasının zorunlu olduğu hususu ile belgede sahtecilik suçlarında aldatma niteliği bulunup bulunmadığının takdir ve tayini ... ait olup ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 14.10.2003 tarihli ve 232-250 sayılı, 09.10.2012 tarihli 2011/8-335 Esas ve 2012/1804 Karar sayılı kararlarında da açıklandığı üzere, sahtecilik suçunun oluşabilmesi için belgenin nesnel olarak aldatıcılık yeteneğinin bulunması ve aldatma keyfiyetinin belgeden objektif olarak anlaşılması gerektiği, muhatabın hatasından dikkatsizlik veya özensizliğinden kaynaklanan fiili iğfalin, aldatma yeteneğinin varlığını göstermeyeceği gözetilerek; suça konu plakalar ile ilgili İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarının 13.03.2014 tarihli ekspertiz raporunda, plakalarda tescil işlem birimine (E.G.M.) ve plaka basım işlemini gerçekleştiren kuruluşa (T.Ş.O.F.) ait herhangi bir soğuk mühür izinin bulunmadığının tespit edilmesi ve dosyada aslı bulunan suça konu tescil plakaları üzerinde Heyetimizce yapılan gözlemde, suç tarihi itibarıyla bulunması gereken plaka basım işlemini gerçekleştiren kuruluşa (T.Ş.O.F.) ait soğuk mühür izlerinin bulunmadığının, mevcut haliyle yapılan sahteciliğin ilk bakışta fark edilebildiğinin ve aldatma niteliği bulunmadığının belirlenmesi karşısında, unsurları oluşmayan suçtan sanığın beraati yerine mahkumiyet kararı verilmesi nedeniyle sanık hakkında kurulan hüküm hukuka aykırı bulunmuştur.

SONUÇ : Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Gaziosmanpaşa 4. Asliye Ceza Mahkemesinin, 08.09.2015 tarihli ve 2014/522 Esas, 2015/355 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 Sayılı Kanun'un 321. maddesi gereği, Tebliğname'ye aykırı olarak, oybirliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 16.05.2023 tarihinde karar verildi.

Kazancı Elektronik ve Basılı Yay. A.Ş.ne ait Kazancı Hukuk Otomasyon veritabanından alınmıştır. © Tüm Hakları Saklıdır