6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun’un 18/3. maddesine göre seyirden yasaklanma tedbirini gerektirir bir suçtan soruşturma başlatılması halinde, fail hakkında spor müsabakalarını seyirden yasaklanma tedbiri derhal uygulamaya konulur. Soruşturma ile birlikte verilen bu tedbir, koruma tedbiri olarak adlandırılmaktadır. Yargılama sonunda 6222 sayılı Kanun’da tanımlanan veya yollamada bulunulan suçlardan dolayı mahkemece hükümle birlikte verilen spor müsabakalarını seyirden yasaklanma tedbiri ise güvenlik tedbiri niteliğindedir (6222 S.K. M. 18/1). Yine 6222 sayılı Kanun’un 18/7. ve 22. maddesinde düzenlenmeler gibi idari yaptırım kararı ile verilen idari yaptırım nitelikte seyirden yasaklanma tedbirleri de bulunmaktadır. Bu tedbirin, kişinin müsabakalara katılmasını önlemenin yanında müsabaka düzeni ve güvenliğinin sağlanması, cezaların caydırıcılığı, failin tehlikeliliğini ve suç işlenmesini önlemek, suç işleyen failin ıslahı gibi amaçları da bulunmaktadır.

Spor müsabakalarını seyirden yasaklanma tedbirinin etkin uygulanmasını sağlamak amacıyla, yasaklı kişiye, yasaklanma kararının sebebini oluşturan fiilin işlendiği müsabakanın tarafı olan ve taraftarı olduğu takımın katıldığı spor müsabakalarının yapılacağı gün, yurt içinde bulunduğu takdirde, müsabakanın başlangıç saatinde ve başlangıç saatinden bir saat sonra bulunduğu yere en yakın genel kolluk birimine başvurma yükümlülüğü yüklenmiştir. Bu yükümlülüğün ihlali ise kanunun 18/9. maddesinde cezai yaptırma bağlanmıştır. Usulüne uygun şekilde kolluk birimine başvuru yapılmadığında, failin kastı ve mazereti değerlendirilerek uygulama yapılmalıdır.

Kanuni düzenlemede sadece yurt dışında bulunma hali mazeret olarak kabul edilmiştir. Bununla birlikte Yargıtay’ın haklı ve kabul edilebilir nitelikteki diğer mazeretlerin de geçerli olduğunu ve bu halde suçun oluşmayacağını belirtmektedir. Yargıtay, haklı ve kabul edilebilir mazeret için kişinin iradesi dışında gelişen, önceden öngörülmesi mümkün olmayan ve kaçınılmaz durumların varlığı ölçütlerini kullanmaktadır.

6222 sayılı Kanun’un 18. maddesinin dokuzuncu fıkrasında düzenlenen suç açısından hangi nedenlerin haklı ve kabul edilebilir bir mazeret olarak kabulü uygulamada ciddi tereddütlere sebep olmaktadır. Dairemizin de istikrar kazanmış içtihatları da göz önünde bulundurularak, bu koruma tedbirine muhatap olan kişinin, iradesi dışında gelişen, önceden öngörülmesi mümkün olmayan ve kaçınılmaz durumların varlığı halinde haklı ve kabul edilebilir bir mazeret söz konusudur.[1]

Bu bağlamda Yargıtay ilamlarına konu olmuş ve kararlarda haklı ve kabul edilebilir mazeret yönünden değerlendirme yapılmış bazı olaylar şu şekildedir;

- Kolluğa müracaat tarihinde askerde olduğuna yönelik sanık savunmasının araştırılması gerekmektedir. [2]

- Sanığın savunmasında ileri sürdüğü “mahkemeden ceza aldıktan sonra benim nerede nasıl imza atacağıma dair bir yazı gelmedi, zaten hafta sonları çalışıyorum ve maçlara da gitmiyorum” biçimindeki neden haklı ve kabul edilebilir bir mazeret değildir.[3]

- Sanığın savunmasında ileri sürdüğü “ben çalışıyorum, iş yerimden her maç olduğunda izin alamıyorum, ayrıca Dardanelspor’un maç programını takip edemiyorum ve bu sebeple de karakola gidip imza atamadım” biçimindeki nedenin haklı ve kabul edilebilir bir mazeret oluşturmaz.[4]

- Sanığın suç tarihi itibariyle maden ocağında çalıştığı, çalıştığı yerin şehir merkezine 45 km uzaklıkta olduğu, belli saatlerde servisin bulunduğu ve kendi özel aracının olmadığı, diğer sanığın, belirtilen tarihte pazarda çalıştığı ve yola mal almaya gittiği mazeretleri, haklı ve kabul edilebilir bir mazeret değildir. [5]

- Sanığın savunmasında ileri sürdüğü "kamyon şoförü olmam ve maç saatlerinde de yolda bulunmam nedeniyle müracaat edemedim zaten maçlara da gitmiyorum" biçimindeki mazereti haklı ve kabul edilebilir bir mazeret oluşturmamaktadır. [6]

Kanuni düzenlemede yurt dışında bulunma hali dışında mazeret olarak kabul edilebilecek bir neden belirtilmemiştir. Yargıtay’ın haklı ve kabul edilebilir mazeret için öngördüğü, kişinin iradesi dışında gelişen, önceden öngörülmesi mümkün olmayan ve kaçınılmaz durumların varlığı şeklindeki ölçütler gözetilerek değerlendirme yapılmalı ve ölçütleri karşılayan mazeretler kabul edilmelidir. Yukarıda belirtilen mazeretler yanında failin belgeye bağlanmış hastalık, önceden programlanmış evlenme töreni gibi mazeretleri de geçerli mazeret olarak kabul edilmelidir. Ancak, bu değerlendirilmeler yapılırken seyirden yasaklanma tedbirinin konuluş amacını bertaraf edecek, tedbirin uygulanmasını işlevsizleştirecek mazeretler kabul edilmemelidir.

________

* Bu çalışma yazarın, “Kara, Eyüp, Taraftarın El Kitabı, Adalet Yayınevi, 2025” ve “Kara, Eyüp, Spor Suçları, Adalet Yayınevi, 2025” adlı eserlerinden yararlanılarak hazırlanmıştır.

[1] Yargıtay 19. Ceza Dairesi 22/11/2017 tarih ve 2016/7978 E. – 2017/9812 K.

[2] Yargıtay 19. Ceza Dairesi 19/06/2017 tarih ve 2016/5280 E. – 2017/5852 K.

[3] Yargıtay 19. Ceza Dairesi 24/04/2018 tarih ve 2017/5590 E. – 2018/4875 K.

[4] Yargıtay 19. Ceza Dairesi 20/04/2018 tarih - 2017/5895 E. – 2018/4886 K.

[5] Yargıtay 19. Ceza Dairesi 16/04/2018 tarih ve 2018/1676 E. – 2018/4518 K.

[6] Yargıtay 19. Ceza Dairesi 27/11/2017 tarih ve 2016/1839 E. – 2017/10078 K.