Türkiye deniz turizmine giderek daha fazla önem veriyor  

Türkiye’nin turizm açısından elindeki bütün fırsatları tam olarak kullanamadığı farklı toplantılarda dile getiriliyor. Turizmin son dönemde ortaya çıkan kolları sayesinde kimi küçük bölgeler yeni yeni rağbet görmeye başladı. Ancak yine de ülkede bulunan bütün alanların turizm açısından kullanılmadığı bir gerçek.

Türkiye deniz turizmine giderek daha fazla önem veriyor  

Türkiye’nin turizm açısından elindeki bütün fırsatları tam olarak kullanamadığı farklı toplantılarda dile getiriliyor. Turizmin son dönemde ortaya çıkan kolları sayesinde kimi küçük bölgeler yeni yeni rağbet görmeye başladı. Ancak yine de ülkede bulunan bütün alanların turizm açısından kullanılmadığı bir gerçek.

Uzun yıllar İstanbul, İzmir, Antalya ve Bodrum arasında sıkışan turistik destinasyonlar son yıllarda değişim gösterdi. Karadeniz’in yayla turizmi, İç Anadolu, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu’nun kültür turizmi, ayrıca kimi bölgelerin gastronomi turizmi açısından yabancı turistler tarafından keşfi belli anlayışları yıktı.

Turizm bölgelerinin ülke geneline yayılması sayesinde yerel yemekleriyle bilinen restoranlar da dünya çapında duyulmaya başladı. Giderek daha fazla yerli ve yabancı turistin gittiği işletmeler daha iyi hizmet vermek için restoran rezervasyon sistemi kullanmakta.

Bu sistemler sayesinde restoranlar arama motorlarında ve dijital haritalarda ilk sıralarda görünme imkanı buldu. Ayrıca kimi müşterilerin masa beklemesi ya da kapıda kalmasının önüne geçiliyor.

Deniz turizmine fazla yatırım yok

Türkiye’de ekonominin en önemli kazanç kalemini turizm sağlamakta. Bu noktada da Akdeniz ve Ege’deki turistik tesislerin önemi büyük. Buna karşın Türkiye’nin son yıllara kadar mavi turizme yeteri kadar önem vermediği görülmekte.

Bu açıdan yatırımcılara yardımcı olmak ve deniz turizmine daha fazla yer kazandırmak için Turizm Bakanlığı tarafından Deniz Turizmi Yönetmeliği Uygulama Tebliği çıkarıldı. Bu sayede deniz turizm tesislerinin nasıl yapılacağı, turizm yatırım belgesi için istenenler, özel araçlar hariç deniz turizmi araçlarının gerekli belgeleri alması için yapılması gerekenler netleşti.

Türkiye’de yeni yeni büyüyen turizmin bu dalına yönelik yatırımların tebliğ sonrasında artması bekleniyor. Kimi bölgeler de ekonomik anlamda gelişme planları, mavi turizme yönelik yapılmakta.

Hatay yaralarını deniz turizmi ile sarmak istiyor

6 Şubat’ta merkez üssü Kahramanmaraş olan depremde en çok etkilenen illerden olan Hatay, deniz turizmi sayesinde sorunların üstesinden gelmeyi planlıyor. Hatay için yapılan "Yeniden İnşa ve Kent Planlaması” toplantısında bu turizminin şehir için önemine değinildi.

Hatay Turizmini Geliştirme ve Yeniden Yapılandırma Komisyonu ve Ulusal İktisadi Düşünce Kuruluşu (ULİKAD) Başkanı Ömer Niziplioğlu, deniz turizmine yönelik uzun vadeli planlar ile kentin sürdürülebilir bir ekonomik kazanca sahip olacağına dikkat çekti.

Nizipoğlu, Hatay’da tarım arazilerine atılan molozların düzgün kullanılması sonrasında cruise gemileri için limanlar yapılabileceğini ifade etti. Antalya’nın deniz turizminden yılda 15 – 20 milyar dolar kazancı olduğuna dikkat çeken Nizipoğlu, bunun Adana, Mersin ve Hatay şeklinde bütün olarak ele alınması gerektiğini aktardı.

Cruise gemilerinin Mısır, İsrail ve Lübnan’a gittiği halde Türkiye’ye genelde uğramadığını aktaran Nizipoğlu, bu durumun önüne geçilmesi halinde büyük bir kazanç elde edileceğini söyledi. Nizipoğlu ayrıca, Urfa ve Mardin’e kültür turizmine giden kimi turistleri daha sonra Hatay’ı da görmesine yönelik planlar yapılmasının iyi olacağını kaydetti.

Samandağ Plajı’ndan iki Dubai çıkar

Dubai’nin 45 kilometrelik alanda senede 30 milyon turisti ağırladığını ve 45 milyar dolar gelir elde ettiğini hatırlatan Ömer Nizipoğlu, Türkiye’nin en uzun plajı durumundaki Samandağ Plajı’nın ise 50 kilometre olduğunu aktardı.

Arsuz – Samandağ arasından iki Dubai çıkacağını belirten Nizipoğlu, bunun için gerekli yatırımların yapılması gerektiğini belirtti.

Toplantıda, deprem öncesi bir buçuk milyon nüfusa sahip olan Hatay’dan deprem sonrası bir milyon kişinin göç ettiği açıklandı. Hatay’ın yeniden inşası dışında bölgede yaşayanların da geri dönmesi için gerekli planlamaların yapılmasının önemi üzerinde duruldu.

Öğrencilere deniz turizmi tanıtımı

Türkiye’de deniz turizminin ilerleyen yıllarda daha etkin yapılması ve gençlerin bu alandaki mesleklere yönelmesi için çeşitli çalışmalar yapılmakta. Bu kapsamda Bodrum Cruise Port’ta Turgutreis Ortaokulu’ndan 30 öğrenciye deniz turizmi ile ilgili tanıtım yapıldı.

İki saatlik sunumda çevrenin ve çevreyi korumanın önemi ile deniz turizminden bahsedildi. Ayrıca öğrenciler limanda bulunan cruise gemilerini yakından inceledi.

Bu sosyal sorumluluk projesi sayesinde gençlerin kıyıların önemi ve buna bağlı meslekler hakkında daha fazla bilgi edinmesinin amaçlandığı aktarıldı.

Mavi ekonomide Akdeniz’in önemi

Deniz ekonomisinin de içinde olduğu mavi ekonomiye ise dünyadan ilgi giderek artmakta. Bu noktada Akdeniz’in özel bir yeri olduğu da vurgulanmakta. Dünya Doğayı Koruma Vakfı (World Wide Fund for Nature) tarafından yayınlanan Akdeniz Ekonomisini Canlandırmak isimli raporda bölgedeki mavi ekonominin ekonomik değeri yılda 450 milyar dolar olarak ifade edildi.

Kıyı turizmi 300 milyar dolar ile en büyük paydaş olurken onu 110 milyar dolar ile deniz turizmi izledi. Balıkçılık ve su ürünlerinden ise 2 milyar dolar gelir elde edilmekte.

Türkiye, Akdeniz özelinde mavi ekonomiye daha fazla ağırlık verirken, denize dayalı ekonominin sağladığı katma değerlerden de yararlanmakta. Gemi inşası ve gemi tamiri konusunda kazandığı deneyim ile Türkiye, denizcilik ekonomisinden giderek daha fazla kazanç elde ediyor.

Ülkenin mavi ekonomi ve özellikle deniz ekonomisine yatırımları arttırması noktasında ise bunun çok daha kazançlı dönüşleri olacağı dile getirilmekte.

Bu bağlamda pek çok uluslararası sözleşmede imzacı durumunda olan Türkiye, kimi yatırımlarını da buna göre yapmakta.

Turizmin her kolu için ideal coğrafya

Kıyı turizminde iyi bir durumda olan Türkiye son yıllarda cruiseler için yapılan limanlar sayesinde deniz turizminde ismini duyurmakta. Cruisler ile gelen turistlerin daha fazla karada kalması ve cruiseler dışında yelken ve tekne turlarına katılmalarının ise önünü açmak için çalışmalar yapılmakta.

Deniz turizminin özellikle kültür, gastronomi, eko turizmi ile birleşmesine imkan sağlanması noktasında ekonomik anlamda kazançların daha da artacağı belirtilmekte. Türkiye gibi üç tarafı denizler ile çevrili ve yılın her döneminde tatil yapılacak alanları bulunan, farklı turizm dalları için ideal yerlere sahip bir ülkenin mavi turizme daha fazla önem vermesi beklenmekte. Bunun sağlanması halinde yerel ve ülke ekonomisine büyük katkısı olacağı öngörülmekte.