Genel Çerçeve

Uyuşturucu suçları, ceza yargılamasında kastın belirlenmesi, delillerin güvenilirliği ve miktarın suçun vasfına etkisi bakımından en yoğun tartışmaların yaşandığı alanlardan biridir. Uygulamada mahkemeler, çoğu zaman yalnızca miktar unsuruna dayanarak mahkûmiyet kararı vermekte; ancak Yargıtay ve öğreti, bunun yeterli olmadığını, her olayda somut delillerin bir bütün halinde değerlendirilmesi gerektiğini ortaya koymaktadır.

Kast ve Kullanım-Ticaret Ayrımı

Kast tayini, failin kişisel kullanım mı yoksa ticaret amacı mı güttüğünü belirlemek için zorunludur. Yargıtay, kastın belirlenmesinde yalnızca miktara bakılmasını yeterli görmemektedir. Failin bağımlılığı, ekonomik durumu, maddenin elde ediliş şekli, saklanma koşulları ve olayın diğer emareleri kastın tayininde dikkate alınmalıdır.

Örneğin, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 19/03/2019 tarihli, E. 2017/10-476, K. 2019/218 sayılı kararında, sanığın ele geçirilen esrarı kullanmak amacıyla bulundurduğu, tanık beyanları ve somut delillerle desteklenmiş; satış veya devir yönünde herhangi bir emare bulunmadığı için sanığın eyleminin “kullanmak için bulundurma” kapsamında değerlendirilmesi gerektiği kabul edilmiştir. Bu karar, kastın yalnızca miktara indirgenemeyeceğini göstermektedir.

Miktar Ölçütü ve Sınırlar

Yargıtay, yıllar içinde belirli sınırlar öngörmüştür. Esrar için 400-500 gram, eroin ve kokain için 20 gram, sentetik haplarda 50 adet, metamfetamin için 0,05 gramlık kullanım miktarı ölçüt kabul edilmiştir. Ancak bu sınırlar mutlak değildir. Failin uyuşturucu bağımlısı olması veya ucuz bulduğu için tek seferde yüksek miktarda alarak stok yapması ihtimalinde, miktarın yüksekliği tek başına ticaret suçunu doğurmamaktadır.

Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 16/10/2012 tarihli, E. 2012/10-325, K. 2012/1817 sayılı kararında, ele geçirilen maddenin miktarı fail sayısına bölünerek değerlendirilmiştir. Bu yaklaşım, miktar unsurunun failin konumuna ve olaya göre esnek biçimde yorumlandığını göstermektedir.

Eser Miktar ve İşlenemez Suç

Uyuşturucu maddenin kullanmaya elverişli olmayan eser miktarda olması halinde, işlenemez suç söz konusudur. Nitekim Yargıtay 20. Ceza Dairesi’nin 11/12/2018 tarihli, E. 2015/12447, K. 2018/5870 sayılı kararında, eser miktardaki kokainin TCK m. 188 veya 191 kapsamında suçun maddi konusunu oluşturamayacağı belirtilmiş ve mahkûmiyet kararı bu nedenle bozulmuştur. Bu yaklaşım, suçun maddi konusunun varlığına ilişkin titiz incelemenin önemini ortaya koymaktadır.

Delillerin Güvenilirliği

Uyuşturucu suçlarında delillerin güvenilirliği, mahkûmiyet için vazgeçilmezdir. İletişim tespitleri, içerikleri farklı anlamlara gelebilecek ise tek başına mahkûmiyet için yeterli değildir. Yargıtay 10. Ceza Dairesi’nin 07/07/2020 tarihli, E. 2015/1704, K. 2020/2925 sayılı kararında, soyut telefon görüşmelerine dayalı mahkûmiyet bozma nedeni yapılmıştır. Bu karar, şüpheden sanık yararlanır ilkesinin somut yansımasıdır.

Aynı şekilde, hassas terazi tek başına ticaret kastını göstermez. Yargıtay, kullanıcıların ölümcül doz riskinden kaçınmak veya satıcı tarafından kandırılmamak amacıyla da terazi kullanabileceğini kabul etmektedir. Dolayısıyla, terazi ancak paketleme, borç-alacak kaydı gibi başka emarelerle birlikte değerlendirilirse ticaret kastına işaret edebilir.

Nitelikli Haller ve Mekânsal Unsur

TCK m. 188/4-b’de, uyuşturucu suçunun okul veya cami gibi toplu bulunulan yerlere yakın işlenmesi nitelikli hal olarak düzenlenmiştir. Ancak Yargıtay, bu durumun uygulanabilmesi için mesafenin kesin olarak tespitini aramaktadır. Yargıtay 20. Ceza Dairesi’nin 22/11/2016 tarihli, E. 2016/2136, K. 2016/5589 sayılı kararında, kuş uçuşu ölçümlerin yeterli olmayacağı, mahallinde keşif yapılması gerektiği belirtilmiştir. Böylece nitelikli halin keyfi biçimde uygulanmasının önüne geçilmiştir.

İkram Yoluyla Kullanım

Yargıtay 20. Ceza Dairesi’nin 2017/3501 E., 2017/6386 K. sayılı kararında, failin kendi kullanımına yönelik bulundurduğu maddeyi başkasına ikram etmesi durumunda, kastın zilyetliği devretme amacı taşımadığı kabul edilmiş ve ticaret suçundan verilen mahkûmiyet bozulmuştur. Bu karar, kastın niyetle uyumlu şekilde değerlendirilmesi gerektiğini göstermektedir.

Sonuç

Uyuşturucu suçlarında adil bir yargılama için üç temel kriterin birlikte değerlendirilmesi gerekir: miktar, kast ve delil güvenilirliği. Yargıtay kararları, tek başına miktarın mahkûmiyet için yeterli olmadığını, delillerin kesin ve güvenilir olması gerektiğini ve her olayda kastın somut emarelerle belirlenmesi gerektiğini ortaya koymaktadır. Bu yaklaşım, masumiyet karinesini ve şüpheden sanık yararlanır ilkesini koruyan, aynı zamanda toplumsal menfaati de gözeten dengeli bir çözüm sunmaktadır.

Av. Furkan ÖZBEK