T.C.
Yargıtay
3. Hukuk Dairesi
2024/3875 E., 2025/759 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2023/73 E., 2023/572 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kanun Yararına Temyiz Bürosu
İlk Derece Mahkemesince kesin olarak verilen kararın kanun yararına temyizen incelenmesi Adalet Bakanlığı tarafından istenilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davacı ile davalı arasında 15.08.2016 başlangıç tarihli kira sözleşmesi düzenlendiğini, davalının 15.12.2016 tarihli tahliye taahhüdüne dayanarak başlatılan icra takibine ve imzaya itiraz ettiğini, davalının itirazının haksız olduğunu ileri sürerek; davalının itirazının iptaline, takibin devamına, davalının kiralanandan tahliyesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun (2004 sayılı kanun) 272. maddesi uyarınca yapılan takibe itiraz halinde aynı Kanun’un 275/1 maddesi uyarınca icra mahkemelerinin görevli olduğunu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı kanun) 4. maddesi uyarınca kiralanan taşınmazların 2004 sayılı kanuna göre icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere kira ilişkisinden kaynaklı davalarda sulh hukuk mahkemesinin görevli olması nedeniyle Mahkemenin görevli olmadığı gerekçesiyle; Mahkemenin görevsizliği nedeni ile davanın usulden reddine, görevli mahkemenin icra hukuk mahkemesi olduğuna karar verilmiştir.
IV. KANUN YARARINA TEMYİZ
A. Kanun Yararına Temyiz Sebepleri
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına yönelik Adalet Bakanlığınca; davacının başlatmış olduğu icra takibi ile noterlikçe tanzim veya tasdik edilmediği anlaşılan 15.12.2016 tanzim ve 15.11.2022 taahhüt tarihli belgeye dayanarak taşınmazın tahliyesini istediği, davalı borçlunun yapmış olduğu itirazında; söz konusu kira sözleşmesine ilişkin hiç bir zaman tahliye taahhüdü vermediğini, takibe dayanak yapılan taahhütnamenin ilk kira sözleşmesi ile birlikte boş olarak verilme ihtimalinin olduğunu belirterek, tahliye taahhüdündeki imzaya ve tarihlere karşı çıktığı, davalı borçlu takibe konu tahliye taahhüdündeki imzaya ve tarihlere itiraz etmiş olmakla uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiğinden, davanın icra hukuk mahkemelerinde görülemeyeceği, kaldı ki tahliye istemli takiplere vaki itiraz üzerine alacaklı tarafından seçimlik hakkın kullanılarak 2004 sayılı Kanun'un 67. maddesi uyarınca genel hükümler çerçevesinde itirazın iptali ve tahliye isteminde bulunulması halinde, 6100 sayılı Kanun'un 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi hükmü uyarınca sulh hukuk mahkemesinin görevi kapsamında olduğu dikkate alınarak, Mahkemece işin esasının incelenmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile görevsizlik kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek, kanun yararına temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, tahliye taahütnamesine dayalı olarak başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 352/1 maddesi hükmüne göre; kiracı, kiralananın teslim edilmesinden sonra, kiraya verene karşı kiralananı belli bir tarihte boşaltmayı yazılı olarak üstlendiği halde boşaltmamışsa, kiraya veren kira sözleşmesini bu tarihten başlayarak bir ay içinde icraya başvurmak veya dava açmak suretiyle sona erdirebilir. Kiraya veren, tahliye taahhütnamesine dayalı olarak doğrudan sulh hukuk mahkemesinde tahliye davası açabileceği gibi 2004 sayılı Kanun'un 272. maddesi uyarınca tahliye taahhüdüne dayalı olarak kiracıya karşı tahliye talebi ile takip de başlatabilir. Takibe kiracının itirazı üzerine, kiraya veren 2004 sayılı Kanun’un 275. maddesi uyarınca, tahliye taahhütnamesi noterlikçe resen tanzim edilmiş veya tarih ve imzası tasdik edilmiş yahut ikrar olunmuş ise icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını isteyebilir veya aynı Kanun’un 67. maddesi uyarınca itirazın iptali davası açabilir. Kiraya verenin, icra mahkemesinde itirazın kaldırılması davası açması veya sulh hukuk mahkemesinde itirazın iptali davası açması yönünde seçimlik hakkı bulunmaktadır.
Somut olayda; davacı kiraya veren, tahliye tahhütnamesine dayalı tahliye talepli olarak başlatılan icra takibine, davalı kiracının itiraz etmesi üzerine itirazın iptali davası açmıştır. Yukarıda açıklandığı üzere, davacının itirazın iptali davası açması nedeniyle Mahkeme görevli, olup icra hukuk mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan, Adalet Bakanlığının bu yöne ilişen kanun yararına temyiz talebinin kabulü gerekir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Adalet Bakanlığının 6100 sayılı Kanun’un 363/1 hükmüne dayalı kanun yararına temyiz isteminin kabulü ile kararın sonuca etkili olmamak üzere KANUN YARARINA BOZULMASINA,
Kararın bir örneğinin ve dava dosyasının Adalet Bakanlığına gönderilmesine, 11.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.