Yaklaşık bir aydır gündemimiz nelerden oluşuyor farkında mısınız?

Masak raporları, kedicik videoları, yargıda rüşvet, üst üste yapılan operasyonlar, dosya kaçırmalar, uzaklaştırma kararları, tedbirler, yayın yasakları..

Yargıyla rüşvet kelimelerini yan yana koymaktan, bir hukukçu olarak hicap duyuyorum.

Adaletin olduğu yerde rüşvet olmaz. Yargıya güven olur, yargıya saygı olur, yargıya bağlılık olur ama yargıda rüşvet Olmaz, olamaz..

Ricayla, parayla, tanıdıkla, dostlukla, mesleki korkularla, tehditlerle, baskılarla yargılama yapılacak ve adalet yerini bulacaksa, batsın öyle adalet..

Karakoldan, polisten, savcıdan, hakimden korkan bir toplumduk. Korkumuz, saygıdan hürmettendi.. İnsanlar karakol kapısından içeri girdiğinde korkar, savcının karşısında titrer, hakim karşısına çıktığında, önünü iliklerdi. Neler değişti, nerede yanlış yaptık, neyin bedelini ödüyoruz.

Adaletin öldüğü yerde devlet ölür, devletin öldüğü yer de insan zaten ölmüştür. Yargı şu an can çekişiyor ama hayata döndürmek, bizim elimizde  ki şu an da  kıyametler kopmuyorsa; namuslu, vicdanlı,  şerefli yargı mensuplarının huyu suyu hürmetinedir.

Türk adalet sistemi yargısıyla, basınıyla, emniyetiyle, idaresiyle bir bütün halinde kara bir leke olan güvensizliği ortadan kaldırmak için elinden geleni yapmalı çünkü yargıya güven ortadan kalkar ve insanlar adaletini kendi aramaya kalkarsa, bunun ucu hepimize dokunur..

Adalet sistemine en büyük kötülüğü yapanlar, sosyal medya üzerinden adalet sağlamaya çalışanlardır. Yargının verdiği kararlar, yorumlanabilir, eleştirilebilir, ama  asla yargı rencide edilemez, tüm yargı mensupları töhmet altında bırakılamaz. Yargıya olan güveni zedelemek, Türkiye Cumhuriyeti’nin adaletine saldırmaktır.

Yargıyı güçlendirmek, güveni sağlamak, adli süreçleri yürüten hakim ve savcılarımıza gereken değeri vermek ve makama saygı desturuna uyarak, adil kararların verilmesi noktasında destek olmak hepimizin boynunun borcudur. Dürüst, namuslu, vicdanlı ve korkusuz yargı mensupları var bu toplumda buna inanmak zorundayız.

Yargı sistemimizin kendi içinde  bazı sorunları var tabi, bunlara odaklanarak, çözüm üretmeli ve refah seviyemizi yükseltmeliyiz. Yargı, yürütmeden talimat almadan, bağımsız bir şekilde işini yapmalı, vatandaş adliye koridorlarında adalet ararken, yasalara uygun her karara,  saygı duymalı ve rüşvet teklifinde bulunan her kim olursa olsun en ağır ceza verilmeli ve bu tür insanlar, örnek olsun diye basında manşet yapılarak, toplum tarafından dışlanmalı ki böyle bir şeye yeltenenler, bir daha asla cesaret edemesin. Ne diyor Mahatma Gandhi: ‘’Adaletsizliği, adaletle yıkmak gerekir’’..

detail-photo-fancybox-0

Av. Ebru ULUIŞIK