Boşanmanın mali sonuçlarından bir diğeri de mal rejiminin tasfiyesidir. Türk Hukuk sisteminde dört çeşit mal rejimi düzenlenmiştir. Bunlar; edinilmiş mallara katılma rejimi, mal ayrılığı, paylaşmalı mal ayrılığı rejimi ve mal ortaklığıdır. Eşler bunlardan birini seçme hakkına haizdir. Fakat bir seçim yapmadıkları takdirde Türk Hukuk sistemin de yasal mal rejimi olarak edinilmiş mallara katılma rejimi uygulanır. Bugünkü yazımız da yasal mal rejimini anlatmaya çalışacağız.

Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi

Türk Medeni Kanunun 218. maddesin de düzenlenmiştir. Anılan düzenlemeye göre “Edinilmiş mallara katılma rejimi, edinilmiş mallar ile eşlerden her birinin kişisel mallarını kapsar.” denmektedir. Madde metninde iki husus dikkat çekiyor. Birincisi edinilmiş mallar ikincisi kişisel mallar. Bildiğiniz üzere mal rejimi tasfiyesin de mal paylaşımı evlilik süresince edinilmiş malların yarı yarıya paylaşılması kuraldır. Fakat boşanmada mal paylaşımı yapılırken öncelikle eşlerin kendi kişisel malları paylaşımından ayırt edilir tasfiyeye dâhil edilmez. Aşağıda edinilmiş mallar ve kişisel malları ayrımına gireceğiz ve paylaşımı bu ayırt etmelerden sonra yapacağız.

a-) Edinilmiş Mallar

TMK 219’a göre “Edinilmiş mal, her eşin bu mal rejiminin devamı süresince karşılığını vererek elde ettiği malvarlığı değerleridir.

Bir eşin edinilmiş malları özellikle şunlardır:

1. Çalışmasının karşılığı olan edinimler, (Söz gelimi eşlerden birinin aldığı aylık maaş)

2. Sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurum ve kuruluşlarının veya personele yardım amacı ile kurulan sandık ve benzerlerinin yaptığı ödemeler, (İşsizlik maaşı, emeklilik ikramiyesi, kıdem tazminatları, emekli maaşı gibi ödemeler bu hükmün kapsamındadır.)

3. Çalışma gücünün kaybı nedeniyle ödenen tazminatlar, (Bunlar da iş kazası, trafik kazası vb. nedenlerle meydana gelen olaylar neticesinde elde edilen tazminatlar edinilmiş mallara girer.)

4. Kişisel mallarının gelirleri, (Misal evlenmeden önce edinilmiş bir taşınmazın kira geliri, bankada bulunan paranın yasal faizi vb. gibi)

5. Edinilmiş malların yerine geçen değerler. (Söz gelimi kişinin maaşından arttırmak suretiyle aldığı araç edinilmiş mal işte bu aracı satıp yerine ev alması edinilmiş mal sayılır)”

b-) Kişisel Mallar

TMK 220. Md. uyarınca “Aşağıda sayılanlar, kanun gereğince kişisel maldır:

1-Eşlerden birinin yalnız kişisel kullanımına yarayan eşyalardır. Örnek olarak cep telefonu, takılar, mücevherler(tabi mutat dışı bir değeri olmamalı) kadının elbiseleri vs. gibi,

2-Mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan veya bir eşin sonradan miras yoluyla ya da herhangi bir şekilde karşılıksız kazanma yoluyla elde ettiği malvarlığı değerleridir. (Söz gelimi bekârken aldığınız araba ya da babanızdan kalan ev vs. gibi)

3- Manevî tazminat alacakları,

4-Kişisel mallar yerine geçen değerler. (Örneğin eşlerden birine babadan miras kalan dairenin evlilik sürecin de eş tarafından satılarak yerine bir dükkân alınması durumunda bu yine kişisel mal olarak kabul edilecektir.)

Yanı sıra eşler sözleşme ile de bazı malları kişisel mal olarak kabul edebilirler şöyle ki;

TMK’nun 221. Maddesin de “Eşler, mal rejimi sözleşmesiyle, bir mesleğin icrası veya işletmenin faaliyeti sebebiyle doğan edinilmiş mallara dahil olması gereken malvarlığı değerlerinin kişisel mal sayılacağını kabul edebilirler.

Eşler, mal rejimi sözleşmesiyle kişisel malların gelirlerinin edinilmiş mallara dâhil olmayacağını da kararlaştırabilirler.” Şeklinde ifade edilmiştir.

Kanun koyucu bizlere nelerin kişisel mal nelerin edinilmiş mal olduğunu sınıflandırmıştır. Ancak taraflar bunun aksini iddia edebilirler bu doğrultuda kanun koyucu TMK 222. Maddesini düzenlemiştir. Anılan düzenlemeye göre;

“Belirli bir malın eşlerden birine ait olduğunu iddia eden kimse, iddiasını ispat etmekle yükümlüdür.

Eşlerden hangisine ait olduğu ispat edilemeyen mallar onların paylı mülkiyetinde sayılır.

Bir eşin bütün malları, aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal kabul edilir.” Görüldüğü üzere iddia eden iddiasını ispatla mükelleftir aksi takdirde hepsi edinilmiş mal sayılacaktır.

Tasfiye Aşamasında Eşlerin Birbirlerine Karşı İleri Sürebileceği Alacaklar

1- Değer Artış Payı Alacağı

Eşlerden biri diğerine ait bir malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun bir karşılık almaksızın katkıda bulunmuşsa, tasfiye sırasında bu malda ortaya çıkan değer artışı için katkısı oranında alacak hakkına sahip olur ve bu alacak o malın tasfiye sırasındaki değerine göre hesaplanır; bir değer kaybı söz konusu olduğunda katkının başlangıçtaki değeri esas alınır.

Söz gelimi kocanıza miras olarak bir bağ evi kalmıştır. Bu bağ evinin onarımı için kocanız sizden kişisel malınız olan evlenmeden önce biriktirdiğiniz 30.000 - TL’ yi onarım için istedi sizde verirseniz tasfiye anında bunu talep edebileceksiniz. Ancak değer artış payında değer kaymasının karşılığı ayni hak değil bir alacak hakkı olarak verilmek zorundadır. Misal taşınmazın yarı hissesi değil de on bin lira para verilir.

2- Denkleştirme Alacağı

Bir eşin kişisel mallara ilişkin borçları edinilmiş mallardan veya edinilmiş mallara ilişkin borçları kişisel mallarından ödenmiş ise, tasfiye sırasında denkleştirme istenebilir. Örneğin siz evlenmeden önce 25 bin TL para biriktirmişsinizdir. Evlendikten sonra kocanız ev almıştır bu ev edinilmiş maldır ancak evin banyosu kötü durumda olduğu için siz bu biriktirdiğiniz para ile banyoya tadilat yaptırırsanız. Bu tadilat masrafları denkleştirme kapsamında hesaba katılır.

3- Katılma Alacağı

Bir diğer adıyla artık değer. Artık değer, eklenmeden ve denkleştirmeden elde edilen miktarlar da dâhil olmak üzere her eşin edinilmiş mallarının toplam değerinden bu mallara ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalan miktardır. Bu demektir ki artık değeri fazla çıkan eş, diğerine karşı, artık değerin eşitlenebilmesi için verilmesi gereken rakam kadar borçlanmış olur.

Ayrıca her eş veya mirasçıları, diğer eşe ait artık değerin yarısı üzerinde hak sahibi olurlar. Alacaklar takas edilir. Zina veya hayata kast nedeniyle boşanma hâlinde ise hâkim, kusurlu eşin artık değerdeki pay oranının hakkaniyete uygun olarak azaltılmasına veya kaldırılmasına karar verebilir.

Eklenecek Değerler

Bu düzenleme de eşlerden birinin diğer eşinden mal kaçırması sonucunda kaçırılan malların geri getirilmesi adına düzenlenmiştir.

TMK’nun 229. Maddesi uyarınca Aşağıda sayılanlar, edinilmiş mallara değer olarak eklenir:

1. Eşlerden birinin mal rejiminin sona ermesinden önceki bir yıl içinde diğer eşin rızası olmadan, olağan hediyeler dışında yaptığı karşılıksız kazandırmalar,

2. Bir eşin mal rejiminin devamı süresince diğer eşin katılma alacağını azaltmak kastıyla yaptığı devirler.

Bu tür kazandırma veya devirlere ilişkin uyuşmazlıklarda mahkeme kararı, davanın kendisine ihbar edilmiş olması koşuluyla, kazandırma veya devirden yararlanan üçüncü kişilere karşı da ileri sürülebilir.

Dikkat edilecek olursa 1. bent de süre sınırı vardır ve olağan hediye olması gerekmektedir. İkinci bent de ise herhangi bir süre sınırı yoktur. Söz gelimi 20 yıllık evlisinizdir kocanız evliliğinizin 14. Senesinde 2 tane arabasını satmıştır sonra o paralara ne oldu bilinmiyordur. İşte taraflar bu satışları da ekleyebilecektir.

Mal Rejimi İle ilgili İçtihatlar

Mal rejiminin tasfiyesine ilişkin talebinin tefrik edilerek boşanma davasının sonucunun beklenmesi ve hâsıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekir. (Y2HD, E. 2010/16206, K. 2011/9656)

Mal rejiminin tasfiyesi davasında ıslah hakkı bir kez kullanabilirsiniz. (Y2HD, E. 2011/14207, K. 2011/15093)

Islah edilen miktar yönünden ıslah tarihinden geçerli olarak faiz yürütülmesi gerekmektedir. (Y2HD, E. 2015/2321, K. 2015/19308)

Katılma alacağı davalarında karar tarihinden itibaren geçerli olarak faize hükmedilmesi gerekir. (Y8HD, E. 2013/23822, K. 2015/9565)

Borçlu eş isterse borcunu ayın olarak ödeyebilecektir. Yani nakit değil de mal olarak ödeyebilir. (Y8HD, E. 2014/9624, K. 2015/1085)

Katılma alacağı talebinde bulunan eşin çalışıp çalışmaması veya herhangi bir katkıda bulunup bulunmadığının bir önemi yoktur. (Y8HD, E. 2014/15353, K. 2015/1623)

Başka benzer bir karar; katılma alacağı bakımından davacının edinilen mala maddi bir katkısının olduğunun kanıtlanmasına gerek yoktur. (Y8HD, E. 2011/4036, K. 2011/7895)

Mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan edinilmiş mallar tasfiye anındaki değerleriyle hesaplamaya katılmalıdır. Tasfiye anından kasıt karar tarihindeki değerleriyle hesaplanmalı. (Y8HD, E. 2008/896, K. 2008/2616)

Eşlerin mal rejimi tasfiyesinden kaynaklanan hakları ayni hak olmayıp şahsi hakka dayalı alacak hakkı olduğu için malın kendisi değil katılma alacağı istenebilir. Yani tapu kayıtlarının iptali ile tescili istenemez. (Y8HD, E. 2010/6851, K. 2011/3476)