Çek Nedir?

TTK 780-823. Maddeleri arasında bir ödeme aracı olarak düzenlenmiş olan çek kıymetli evraktan biridir. Çekte keşideci, lehtar ve muhatap olmak üzere üç taraf vardır. Çeki düzenleyen keşidecidir. Çekin alacaklısı lehtar, çek bedelini ödeyecek olan ise muhataptır. Çekte muhatap yalnızca bankadır. Muhatap olarak banka dışında örneğin; bir gerçek kişinin gösterilmesi halinde senet çek değil, adi havale hükmünde olacaktır.

Çekin Zayi Olması

Çekin zayi olması, meşru hamilinin rızası dışında elinden çıkması, çalınması, kaybolması, yırtılması, yanması veya bir şekilde yok olması gibi muhataba ibraz edilemeyecek derecede esaslı unsurlarında tahrifat meydana gelerek kullanılamaz hale gelmesi olarak tanımlanabilmektedir.

Çek İptal Davası

TTK Madde 651:(1) Kıymetli evrak zayi olduğu takdirde mahkeme tarafından iptaline karar verilebilir.

TTK Madde 757:(2)Mahkeme, ödemeyi meneden kararında muhataba, vadenin gelmesi üzerine poliçe bedelini tevdi etmeye izin verir ve tevdi yerini gösterir.”

Çekin, çalınması, kaybolması, yırtılması, yanması veya bir şekilde kullanılamaz hale gelmesi hallerinde çekten ayrı olarak ileri sürülemeyen hakkın yeniden tesis edilebilmesi ve zararın önüne geçilmesi için çek iptali işlemi yapılmaktadır. Çekin zıyaı ve iptali TTK’de özel olarak düzenlenmemiş olup 818/1-b’de poliçenin iptaline ilişkin madde 757-763 ile madde 764’ün birinci fıkrasının çek hakkında da uygulanacaktır. Çekin iptali için belli şartların mevcut olması gerekmektedir. Bunları sıralayacak olursak maddi şartlar olarak çek zilyetliğinin tekrar alınamayacak olması, çekin zayi olması, çekteki hakkın devam ediyor olması gerekmektedir. Şekli şartlar olarak ise iptal talebinde bulunacak kişinin hak sahibi olması, çek iptal dilekçesini vermiş olması gerekmektedir.

Kimler Hak Sahibidir?

TTK Madde 651:(2) Kıymetli evrakın zayi olduğu veya zıyaın ortaya çıktığı anda senet üzerinde hak sahibi olan kişi, senedin iptaline karar verilmesini isteyebilir.”

TTK’nın 651/2 maddesi uyarınca çekin iptaline karar verilebilmesi için çekin zayi olduğu veya zıyaın ortaya çıktığı anda çekin iptali davasını çek üzerinde hak sahibi olan kişi açabilmektedir. Kıymetli evrak hukukunda “senet üzerinde hak sahibi olmak”la anlaşılan, senede malik bulunma veya senet üzerinde sınırlı bir ayni hakkın sahibi olmaktır(1). Yargıtay yerleşik kararlarında, çekin iptalin isteme yetkisinin lehdar ve hamile ait olduğunu, keşidecinin iptal davası açma hakkının bulunmadığını belirtmektedir. Bu sebeple çek keşidecisi çekin iptalini talep etme hakkına haiz değildir. Aşağıya derç edilen Yargıtay kararı ile de durum izah edilmiştir.

11. Hukuk Dairesi 2017/5203 Esas, 2019/1679 Karar

Hasımsız olarak görülen davada ... ... 6. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 18/03/2016 tarih ve 2015/1308-2016/207 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, dava konusu ... T.A.Ş şubesi muhataplı, 1990 yıllarına ait 11 adet çek yapraklarının hiç kullanılmadığı ve bankaya ibraz edilmediğini, söz konusu çeklerle ilgili dava dışı bankanın ödeme talebinin hukuka aykırı olduğunu belirterek müvekkilinin zarara uğramaması için dava konusu çeklerin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, zayi nedeniyle çek iptali davasının, işin niteliği ve meydana getireceği hukuki sonuçları itibariyle bu tür davayı açma yetkisinin hamile ait olduğu, keşidecinin bu yasal yükümlere dayanarak çek iptal davası açma hakkının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.

11. Hukuk Dairesi2016/9861 Esas, 2018/3112 Karar

Hasımsız olarak görülen davada ....... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 14/01/2016 tarih ve 2015/258-2016/9 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ...tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı, müşterisi bulunduğu ... Şekerbank Şubesinin 17102552 müşteri hesap numarasına ait çek karnesinden, çok sayıda çeki kaybettiğini, çeklerin tanımadığı kişiler tarafından piyasaya sürülme ihtimali olduğunu ileri sürerek çeklerin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, Şekerbank’a yazılan müzekkereye verilen cevapta davaya konu çeklerin henüz şubeye ibraz edilmemiş bedellerinin ödenmemiş olduğunun bildirildiği, boş çek yapraklarının kıymetli evrak vasfını taşımadığı, bu nedenle zayi nedeni ile iptal davasına konu edilemeyeceği, çekin zayi nedeniyle iptal davası açma hakkının lehdar ve hamile tanınmış bir hak olduğu, keşidecinin bu yasal hükümlere dayanarak iptal davası açma hakkı bulunmadığı, somut durumda davaya konu kılınabilecek çekin çek vasfını kazandıktan sonra rıza hilafına elden çıkan çek olması gerektiği, bu hali ile davanın açılması şartının oluşmadığı, davacının dava açmasında hukuki menfaatinin bulunmadığı, hukuki menfaatin dava şartı olduğu, dava şartının varlığı veya yokluğunun mahkemece re'sen araştırılması gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacının tüm temyiz itirazları yerinde değildir.

Görevli ve Yetkili Mahkeme

TTK Madde 757:(1) İradesi dışında poliçe elinden çıkan kişi, ödeme veya hamilin yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesinden, muhatabın poliçeyi ödemekten menedilmesini isteyebilir.

TTK 757/2 fıkrası çeklerde davanın nerede açılacağını düzenlemiştir. İlgili hükümce kendi iradesi dışında bir takım sebeplerle çek elinden çıkan ve zayi olan kişi asliye ticaret mahkemesine başvurarak kaybolan çek için ödemeden men yasağı talepli çek iptali davası açacaktır. Bu karar bir nevi tedbir niteliğinde olup bu imkânın kullanılabilmesi için mahkeme söz konusu miktarın belirli bir oranını teminat olarak talep ederek bu miktarı depo etmektedir. Bunun amacı, iyiniyetli müktesepleri korumaktır(2). Yetkili mahkeme ise ödeme yeri yani bankanın yerleşim yeri mahkemesi ya da hamilin yerleşim yeri asliye ticaret mahkemeleridir.

5. Hukuk Dairesi 2021/10196 Esas 2021/13170 Karar

Kıymetli evrakın iptali istemine ilişkin olarak açılan davada ... 1.Asliye Hukuk Mahkemesi ve ...Batı Asliye Ticaret Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik ve yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:Dava, kıymetli evrakın kaybı nedeni ile iptaline istemine ilişkindir.... 1.Asliye Hukuk ( ticaret mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesince, talebin çekişmesiz yargı işi olan zıyaı nedeniyle çek iptali istemine ilişkin olduğu, çekişmesiz yargı işlerinde yetkinin kesin nitelikte olduğu, zıyaı halinde borçlunun yerleşim yerindeki Asliye Ticaret mahkemesinden talepte bulunulacağı, borçlunun yerleşim yerinin Cumhuriyet mahallesi, ... caddesi, No:15 İç kapı No:4 ... / ... olduğu ve mahkemenin yetkisiz olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine , HMK 20. maddesi gereğince kararın kesinleşmesine müteakip iki hafta içerisinde talep halinde dosyanın yetkili ve görevli ... Batı Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.... Batı Asliye Ticaret Mahkemesince, davacının talebinin dayanağı TTK'nın 757 vd. Maddeleri olup iradesi dışında çek/bono elinden çıkan kimse, ödeme veya hamilin yerleşim yerindeki Asliye Ticaret Mahkemesine müracaatla davayı açabilir. Somut uyuşmazlıkta, davacının (çeki kaybeden hamilin) yerleşim yeri (adresi) .../... olarak bildirilmiştir.İptali istenen çek yönünden muhatap bankanın da ...Bankası ... ... Şubesi olması karşısında, ödeme yerinin de burası olacağı anlaşılmıştır. Bu durumda davanın, davacının TTK 757. maddesine göre hamilin yerleşim yeri olan yetkili ... Mahkemelerinde davayı açmış olduğu görülmekle, kesin yetki kuralı re'sen gözetilerek yetkisizlik kararı verilmiştir.Dava tarihinden önce 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 818/I-s. maddesi, poliçenin iptale ilişkin 757 ilâ 763. madde hükümlerinin çek yönünden de uygulanacağı yönünde düzenleme sevk etmiş olup, aynı Kanunun 757/I. maddesi ve 30.06.2012 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren ve 6102 sayılı TTK'nın 4 ve 5. Maddelerinde değişiklik öngören 6335 sayılı Kanun gereğince kıymetli evrakın zayii nedeniyle iptali isteminde görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu düzenlenmiştir. Aynı Kanunun 757/1. maddesinde iradesi dışında poliçe elinden çıkan kişinin, ödeme veya hamilin yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesinden, muhatabın poliçeyi ödemekten menedilmesini isteyebileceği, 759/1. maddesinde ise poliçeyi eline geçiren kişi bilinmiyorsa, poliçenin iptaline karar verilmesi istenebileceği hususu düzenlenmiştir.Somut olayda davacı vekilinin, iptali istenen çekin davacının elinde iken zayi olduğunu beyan etmesine ve talepte bulunanın yerleşim yerinin de .../ ... olmasına göre, uyuşmazlığın ... 1.Asliye Hukuk (ticaret mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesince görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir.

Çekin İptali Davası Süreci

TTK Madde 759:(2) İptal isteminde bulunan kişi, poliçe elinde iken zıyaa uğradığını inandırıcı bir şekilde gösteren delilleri mahkemeye sağlamak ve senedin bir suretini ibraz etmek veya senedin esas içeriği hakkında bilgi vermekle yükümlüdür.”

TTK Madde 760: (1)Mahkeme, dilekçe sahibinin, poliçe elinde iken zıyaa uğradığına dair verdiği açıklamaları inandırıcı bulursa, verilecek ilanla, poliçeyi eline geçireni, poliçeyi belirli bir süre içinde getirmeye davet ve aksi takdirde poliçenin iptaline karar vereceğini ihtar eder.

Çek iptal davasının mantığı çekin kimde olduğunun bilinmiyor oluşundan çek iptali davası hasımsız olarak açılmaktadır. Hasım gösterilebildiği durumda istirdat ya da menfi tespit davası açılması gerekmektedir. Çek iptali davasında öncelikle iptal talebinde bulunan hak sahibinin çekin rızası hilafına elden çıktığını ispatlaması gerekmektedir. Bu durumu ispatta kesin ispat aranmayıp çekin kaybolmuş olmasının kuvvetle muhtemel olduğunun gösterilmesi yeterlidir. Bunun yanında kıymetli evrakı yetkili olmayan hamiller tarafından evrak bedelini tahsil edememesi, hak kaybının önlenmesi için davanın “ödemeden men talepli” olarak açılması gereklidir. Uygulamada mahkemeler tarafından ödemeden men tedbir kararı için genellikle kıymetli evrakın (Çek, Bono v.s.) değerinin %15 oranında teminat talep edilmektedir. Mahkeme teminatın yatırılması ile tedbiren ödemeden men yasağı kararı vermektedir. Akabinde çeki ele geçireni çekin muayyen bir süre içinde mahkemeye getirilmesi için ilan yoluyla davet olunur. TTK madde 818/1 – atfı ile TTK madde 762/1 gereğince çekin getirilmesine ilişkin bu ilan Ticaret Sicil Gazetesi’nde ve en az üç kere yapılmaktadır(3). Bu davette çekin ferdileştirilmesiyle ilgili bilgiler açıklanır ve poliçenin kıyasen uygulanan TTK 760 hükmü gereğince belirtilen süre içinde davete uyulmadığı takdirde çekin iptaline karar verileceği de mutlaka ihtar olunur.

TTK Madde 761: (1) Poliçeyi getirme süresi en az üç ay ve en çok bir yıldır. (3) Süre, vadesi gelen poliçeler hakkında birinci ilan gününden, vadesi gelmeyen poliçeler hakkında vadenin gelmesinden itibaren işler.”

Çekin mahkemeye tevdii edilmesi için yapılacak ilanın süresi ise TTK 761’de düzenlenmekte olup mahkemece bu aralıkta bir süre takdir edilecektir. Ancak TTK 761 hükmü poliçe vasfına göre tayin edilmiş olduğundan poliçe için vadesi gelmiş senet ifadesi kural olarak çekin görüldüğünde ödenecek türde olmasından dolayı değiştirilerek uygulanmaktadır. Dolayısıyla çeki getirme süresi ilk ilan gününden itibaren başlamaktadır.

TTK Madde 795:(1) Çek görüldüğünde ödenir. Buna aykırı herhangi bir kayıt yazılmamış hükmündedir.(2) Düzenlenme günü olarak gösterilen günden önce ödenmek için ibraz olunan çek, ibraz günü ödenir.

Kural olarak 6102 sayılı TTK 795. Maddesinde yer alan bu hükümlere göre düzenleme gününden önce ödenmek için ibraz olunan çekin ibraz günü ödeneceği düzenlenmiş olsa da bu kural 6/11/2021 tarihinde yürürlüğe giren 5941 sayılı Çek Kanununun geçici 3.maddesinin beşinci fıkrasınca 31.12.2023 tarihine kadar ileri tarihli keşide tarihi olan çeklerin üzerinde yazılan tarihten önce muhatap bankaya ibraz edilmesi yasaklanmıştır. Dolayısıyla çek genellikle üzerine ileri tarih yazılarak tedavüle çıkarılmaktadır ve 5941 sayılı Çek Kanunu’nun geçici madde 3/5 fıkrası ile düzenleme tarihinden önce ibrazı yasaklanmıştır.

TTK Madde 814:Hamilin, cirantalarla düzenleyene ve diğer çek borçlularına karşı sahip olduğu başvurma hakları, ibraz süresinin bitiminden itibaren üç yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.

Çeklerde zamanaşımı süresi ibraz süresinin bitiminden itibaren 3 yıl içinde dolması sebebiyle yapılan ilan sonrasında ibraz süresinin 3 yılı aşmaması gerekmektedir. Yine belirtmekte fayda var ki ödemeden men edilmiş muhatap ilandan bu süre içerisinde çeki meşru hamile karşı ödemesi halinde söz konusu borcundan kurtulamamaktadır.

TTK Madde 762- (1) Senedin ibrazına ilişkin ilanın 35 inci maddede yazılı gazetede üç defa yapılması gerekir.(2) Mahkeme gerek gördüğü takdirde, ayrıca uygun göreceği diğer şekillerde de ilanlar yapılmasına karar verebilir.”

Çekin getirilmesine ilişkin ilan, Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nde üç defa yapılabileceği gibi mahkemece başka bir ilan yöntemlerine de karar verilebilmektedir. Bu sürenin dolmasından sonra çekin elinde bulunduran herhangi birisi çıkmaz ise çekin iptaline karar verilmektedir. Ancak ilan süresinden sonra çeki elinde bulunduran kişi belirlenirse bu sefer mahkeme çek hamiline istirdat davası açması için süre vermektedir. Açılacak istirdat davasında davacı yukarıda da belirttiğimiz üzere çekin rıza dışı elinden çıktığını ispatla yükümlüdür. İstirdat davasının süresi içerisinde açılmaması halinde ise mahkeme çeki ibraz edene geri verecektir.

11. Hukuk Dairesi 2018/1083 Esas 2019/2952 Karar

Hasımsız olarak görülen davada ... ... 3. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 12/04/2016 tarih ve 2015/1201-2016/248 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin talep eden vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Talep eden, Garanti bankası ...Şubesine ait 8030133 nolu 21.804,00 TL’lik çekin kaybolarak zayii olduğunu, bu nedenle söz konusu çekin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece tüm dosya kapsamı doğrultusunda, çek hakkında ödenmeme yönünde tedbir uygulanmış ve Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilanlar yaptırılmış; dava dışı Halsa Metal San. ve Tic. Ltd. Şti. yetkilisi tarafından mahkemeye sunulan 22.02.2016 tarihli dilekçe ve dava dışı Bankanın cevabi yazısı üzerine çekin zayi olmadığının anlaşılması üzerine talep edene istirdat davası açması için süre verilmiş, talep eden tarafından ...4. Asliye Ticaret Mahkemesinde istirdat davası açılarak işbu dosya ile birleştirilmesi istenmiş mahkemece birleştirme talebinin reddine ve dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Kararı, talep eden vekili temyiz etmiştir.

Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, talep eden vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.

Hakkın Zamanaşımına Uğraması

Senet üzerinde yer alan hakkın zamanaşımına uğraması yahut hakkın kaynağı olan hukuki ilişki görülmekte olan bir yargılamaya konu edilmiş olsa dahi çek iptali davasına etki etmemektedir.

11. Hukuk Dairesi 2016/12638 Esas, 2018/4213 Karar

Hasımsız olarak görülen davada ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 13/06/2016 tarih ve 2016/765-2016/626 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ...tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili; müvekkilinin hamili olduğu 31/07/2009 keşide tarihli ve 5.150,00 TL bedelli çekin zayi olduğunu ileri sürerek anılan çekin zayi nedeniyle iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; iptali talep olunan çekin keşide tarihinin 31/07/2009 olduğu, bu hali ile çekin zamanaşıma uğradığı ve kambiyo senedi vasfını yitirmiş olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, zayi nedeniyle çek iptali istemine ilişkin olup, mahkemece, yazılı şekilde, iptali istenen çekin zamanaşımına uğradığı ve kambiyo senedi vasfını yitirdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Oysa, 6762 sayılı TTK'nın 563. maddesinde senet üzerinde hak sahibi olan kişinin, zayi olması halinde senedin iptalini mahkemeden isteyebileceği düzenlenmiştir. Zayi nedeniyle kıymetli evrakın iptalini isteyebilmek için gerekli olan şartlardan birisi de senette mündemiç olan hakkın varlığını sürdürmesidir. Bununla birlikte senetteki hakkın zamanaşımına uğramış olması iptal kararı verilmesine engel değildir. (Prof. Dr. Fırat Öztan, Kıymetli Evrak Hukuku, 1997, s.270) O halde mahkemece, iptali istenen çekin, zamanaşımına uğramış olmasının başlı başına çekin iptal edilmesini engellemeyeceği gözetilerek iptal için diğer şartların bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.

Keşide Edilmemiş Boş Çek Yaprağının İptali

TTK ve 5941 sayılı Çek Kanunundaki şart ve özellikleri taşıyarak, usulüne uygun olarak doldurulmuş çeklerin zayii nedeniyle iptali kararı verilebilecektir. Boş çek yaprakları çekin zorunlu unsurlarını taşımadığından kıymetli evrak niteliğinde değildir. Bu sebeple boş çek yaprakları iptal davasına konu edilemez çekin ödenmesinin yasaklanması talep edilemez.

11. Hukuk Dairesi 2017/1179 Esas 2018/6853 Karar

Hasımsız olarak görülen davada ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 22/06/2016 tarih ve 2016/291-2016/300 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ...tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı, ... Bankası ... Şubesi'ne ait 7078375 numaralı boş olan şahıs çekini zayii ettiğini ya da çalındığını ileri sürerek ödeme yasağı konulması ve çekin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, boş çek yapraklarının kambiyo senedi vasfında olmadığı, çek iptali davasını ancak yetkili hamilin açabileceği, davacının keşidecisi olduğu çekler yönünden dava açma (aktif husumet) ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacının tüm temyiz itirazları yerinde değildir.

KAYNAKÇA

[1] ÖZTAN, s. 56-57.

[2] ÖZTAN, s. 62; CEBECİ, s. 90.

[3] ÖZTAN, s. 63.