6494 sayılı Kanunla, adli tatilin 20 Temmuz ile 31 Ağustos tarihleri arasında olduğu kabul edilmiştir. Adli tatilde hangi işlerin görülüp görülemeyeceği ve sürelerin ne şekilde işleyip hesaplanacağı, Ceza Muhakemesi Kanunu’nda ve özellikle de Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda düzenlenmiştir.


Yazımızda, Kabahatler Kanunu kapsamına giren idari para cezalarına karşı başvuru yolu ve itirazla ilgili süreye adli tatilin etkisi hakkında açıklama yapılacaktır.


İdari para cezasının hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle iptali amacıyla öngörülen kanun yolu 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 27. maddesinde ve başvuru yoluna konu idari para cezası miktarının 3.000,00-TL’yi geçmesi durumunda da kanun yolu olarak öngörülen itiraz yolu, aynı Kanunun 29. maddesinde düzenlenmiştir. Kabahatler Kanunu’nun tümünde, bu Kanunda hüküm olmayan haller Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerinin tatbik edileceğine ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır. İdari para cezasına ve mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin idari yaptırım kararına karşı, kararın tebliği veya tefhimi tarihinden itibaren en geç on beş gün içinde sulh ceza mahkemesine yapılacak başvuru süresinin adli tatilde nasıl hesaplanacağına dair özel bir düzenleme de bulunmamaktadır. Başvuru yolunu düzenleyen Kabahatler Kanunu’nun 27 ve 28. maddelerinde bu konuda özel bir hüküm ve Ceza Muhakemesi Kanunu’na da atıf olmadığından, on beş günlük sürenin adli tatilde işlemeye devam edeceğini ifade etmek isteriz.


Bununla birlikte, başvuru yolu üzerine mahkemenin verdiği karara karşı öngörülen itiraz kanun yolunu düzenleyen 29. maddesini farklı değerlendirmek gerekir. 29. maddenin 1. fıkrasına göre, “Mahkemenin verdiği son karara karşı, Ceza Muhakemesi Kanunu’na göre itiraz edilebilir. Bu itiraz, kararın tebliği tarihinden itibaren en geç yedi gün içinde yapılır”. Benzer bir hükme, maddenin son fıkrası olan beşinci fıkrada da yer verildiği görülmektedir. Bu hükme göre, “İdari yaptırım kararının ağır ceza mahkemesi tarafından verilmesi halinde, bu karara karşı Ceza Muhakemesi Kanunu’na göre itiraz edilebilir”.


Bu hükümler karşısında, her ne kadar Kabahatler Kanunu’nun 27 ve 28. maddelerinde düzenlenen, idari para cezasının veya mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin idari yaptırım kararının iptali amacıyla sulh ceza mahkemesine on beş gün içerisinde yapılacak başvuru yolu süresi üzerinde adli tatil etkili olmayacak ise de, aynı sonuca mahkeme kararına karşı yapılacak itiraz süresinin hesabı yönünden varılamayacaktır. İtiraz yolunda Ceza Muhakemesi Kanunu’nun uygulanacağı kabul edildiğinden, itiraz süresinin adli tatile denk gelmesi durumunda, şahıs adli tatilde başvurusunu yapabileceği gibi, dilerse adli tatilin bitiminden sonraki üç gün içinde itiraz kanun yoluna başvurabilmelidir.


Sonuç olarak;
idari cezalara karşı ilk başvuru yolu, bu konuda Kabahatler Kanunu m.27 ve 28’de özel düzenleme olduğundan ve Kabahatler Kanunu’nda da “adli tatil” müessesesine yer verilmediğinden adli tatilden ve dolayısıyla başvuru süresi yönünden etkilenmemekle birlikte, başvuru yolunun kullanılması üzerine verilen yargı kararına karşı gidilecek itiraz kanun yolu ve süresi, bu konuda Ceza Muhakemesi Kanunu’na atıf yapıldığından adli tatilden etkilenecek ve yedi günlük süre adli tatilde dolsa bile, adli tatil bitiminden sonraki üç gün içinde itiraz kanun yoluna başvurulabilecektir (CMK m.331/4).


(Bu köşe yazısı, sayın Prof. Dr. Ersan Şen tarafından www.hukukihaber.netsitesinde yayınlanması için kaleme alınmıştır. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısının tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısının bir bölümü, aktif link verilerek kullanılabilir. Yazarı ve kaynağı gösterilmeden kısmen ya da tamamen yayınlanması şahsi haklara ve fikri haklara aykırılık teşkil eder.)