Cameron, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nde (AKPM) dün yaptığı konuşmada AİHM'nin, yargı kararlarının götürüldüğü temyiz mahkemesi konumundan bir an önce kurtulup, asli vazifesi olan "ciddi insan hakları ihlallerine" yoğunlaşması gerektiğini savundu. 
Hükümetlerin en önemli görevlerinden birinin ülkeyi terör faaliyetlerine karşı korumak olduğunu vurgulayan David Cameron, terör şüphelisi kişilere yönelik alınan mahkeme kararlarının AİHM'den dönmesinin ülke güvenliğini tehdit ettiğine dikkat çekti. 
İngiliz Başbakan, El Kaide bağlantılı olduğu iddia edilen ve İngiltere'de gözaltında tutulan Ebu Katade'yi ima ederek, "Yıllardır gözaltında tutulan bir terörist için, mahkeme tarafından ülkesine gönderilme kararı alındı. Ülkede hiçbir şekilde oturum hakkı bulunmuyor ve ülke güvenliğine zarar veriyor.

Hakkında birçok suç delili mevcut. Fakat bütün bunlara rağmen AİHM kararı bozduğu için söz konusu kişiyi ülkesine gönderemiyoruz." diyerek şikayetini dile getirdi. 
AİHM, terör şüphesiyle 6 yıldır gözaltında tutulan Ebu Katede'yi ülkesi Ürdün'e gönderme kararı alan İngiltere Yüksek Mahkemesi'nin kararını, "güvenlik şartlarının uygun olmaması" gerekçesiyle bozmuştu. 
AİHM'nin ciddi insan hakları ihlalleri yerine küçük ve önemsiz meselelerle uğraşan bir temyiz mahkemesine dönüştüğüne vurgu yapan Cameron, "Bükreş'ten Madrid'e yolculuk yapan birisi, turizm şirketinin reklamlarda tanıttığı gibi hizmet vermemesini AİHM'ye şikayet ediyor." diyerek bu duruma örnek gösterdi.

 
Gerekli gereksiz her meselede AİHM'nin ulusal yargı kararlarına müdahale ederek ülke mahkemelerinin saygınlığına gölge düşürdüğünü kaydeden İngiliz Başbakan, nihai yargı kararlarının ülkelerin kendi mahkemeleri tarafından alınması gerektiği konusunda kapsamlı bir fikir birliğine ihtiyaç duyulduğunu sözlerine ekledi. 
Cihan