İstinaf ve temyize ilişkin parasal sınırlar Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 341. maddesinde ‘’istinaf yoluna başvurulabilen kararlar’’, HMK 362’de ‘’temyiz edilemeyen kararlar’’ başlıklı maddelere göre belirlenmektedir. 2011 yılında yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununda belirtilen parasal sınırlar sabit rakamlardı. Yani her yıl otomatik olarak artmamaktaydı. Enflasyonun artması buna karşılık parasal sınırların sabit kalması birçok sorunu da beraberinde getiriyordu.

2016 yılında 6763 sayılı Kanunla bu sorunu çözmek için HMK EK 1 maddesi getirildi. Buna göre artık parasal sınırların her yıl yeniden değerleme oranında olarak artması uygulaması getirilerek bu konudaki sorunların önüne geçilmiş oldu.

İstinaf ve temyize ilişkin parasal sınırların nasıl uygulanacağı da EK 1 maddenin 2. Fıkrasında düzenlenmişti. Buna göre istinaf ve temyize ilişkin parasal sınırların uygulanmasında ‘’hükmün verildiği tarihteki miktar esas alınır’’ denilerek karar tarihindeki miktara göre kararın istinafa ya da temyize tabi olup olmadığının belirleneceği düzenlenmişti.

Ancak Anayasa Mahkemesi, 30.01.2025 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan kararıyla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (“HMK”) Ek m. 1/2’de yer alan ve kararlara karşı istinaf veya temyiz kanun yoluna başvuruda esas alınacak parasal sınırın karar tarihine göre belirlenmesini öngören kuralın iptaline karar verdi. (AYM’nin 30.01.2025 tarihli ve 32798 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 04.12.2024 tarihli ve E. 2023/182, K. 2024/203 sayılı Kararı) Anayasa Mahkemesine başvuran ve kuralın iptalini isteyen mahkeme başvuru gerekçesi olarak davanın açıldığı tarih ile uyuşmazlığın mahkemece ve sonrasında istinaf merciince karara bağlandığı süreçte istinaf ve temyiz kesinlik sınırının her yıl yeniden değerleme oranında güncellenerek değişebildiği, bu itibarla davanın açıldığı tarihte temyiz yolu açık olan bir uyuşmazlığın istinaf merciinin karar verdiği tarih itibarıyla temyiz sınırının altında kalabildiği, bu durumun mahkemeye erişim hakkı, hükmün denetlenmesini talep etme hakkı ve kanuni hâkim ilkeleriyle bağdaşmadığını iddia etmiştir. Ayrıca itiraz konusu kurallarda temyize ilişkin parasal tutar açısından davanın açıldığı tarihin mi yoksa istinaf merciinin karar tarihinin mi esas alınacağı yönünde bir belirsizliğin olduğu, bu suretle kuralların hukuki belirlilik ve öngörülebilirlik ilkeleriyle de çeliştiği, mahkemeler arasında yargılama süreleri açısından farklılıkların olabileceği gözetildiğinde aynı tarihte açıldığı hâlde diğerine göre daha erken sonuçlanmış olan davalardan biri temyize tabi olurken yargılaması geç sonuçlanan diğer davanın temyiz denetiminin dışında kalabileceği, bu durumun ise eşitlik ilkesini ihlal ettiği belirtilerek kuralın Anayasa’ya aykırı olduğu ileri sürülmüştür. Anayasa Mahkemesi de ‘’Kanun yoluna başvuru açısından kural gereğince parasal değer (kesinlik sınırı) güncellenirken, dava konusu mal ya da alacağın değerinin güncellenmemesi nedeniyle enflasyondan dolayı oluşan külfetin tamamı davanın taraflarına yüklenmektedir. Bu yönüyle kural kapsamında tarafların kanun yoluna başvuramamaları nedeniyle katlanacakları külfet ile yargılamanın en az maliyetle ve en kısa zamanda sonuçlandırılması yönündeki kamusal yarar arasındaki dengenin taraflar aleyhine bozulduğu anlaşılmaktadır. Bu itibarla kişilere aşırı bir külfet yüklediği anlaşılan kuralla hükmün denetlenmesini talep etme hakkına getirilen sınırlamanın orantısız ve ölçüsüz olduğu sonucuna ulaşılmıştır. ‘’ gerekçesi ve kararda belirtilen diğer gerekçelerle parasal sınırın karar tarihine göre belirlenmesini öngören kuralın iptaline karar verdi. İptal hükümlerinin kararın Resmî Gazete’de yayımlanmasından başlayarak dokuz ay sonra yürürlüğe girmesine karar verilmiştir.

Anayasa Mahkemesinin iptal kararı üzerine 04.06.2025 tarihinde 7550 sayılı kanunla HMK EK 1/2 maddesi şu şekilde değiştirilmiştir.

‘’ 200 üncü ve 201 inci maddelerdeki parasal sınırların uygulanmasında hukuki işlemin yapıldığı, 341 inci, 362 nci ve 369 uncu maddelerdeki parasal sınırların uygulanmasında davanın açıldığı tarihteki miktar esas alınır. ‘’

Buna göre HMK 341. Maddesinde düzenlenen ‘’istinaf yoluna başvurulabilen kararlar’’, HMK 362. Maddesinde düzenlenen ‘’temyiz edilemeyen kararlar’’ ve HMK 369. Maddesinde düzenlenen ‘’ temyiz incelemesi ve duruşma’’ başlıklı maddelerde uygulanan parasal sınırlar karar tarihine göre değil davanın açıldığı tarihteki kararlara göre belirlenecektir.

SONUÇ

Anayasa Mahkemesinin iptal kararı sonrası yapılan düzenleme ile birlikte istinaf ve temyize ilişkin parasal sınırlar davanın açıldığı tarihe göre belirlenecektir. Örnek olarak 2024 yılında açılan ve 2025 yılında sonuçlanan davanın istinaf kanun yoluna tabi olup olmayacağı belirlenirken 2024 yılındaki parasal sınırlar dikkate alınacaktır. Temyiz kesinlik sınırında ise ilk derece mahkemesinde davanın açıldığı tarihte temyiz sınırı ne kadar ise o tarihe göre temyiz kesinlik sınırı belirlenecektir.