T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
YEDİNCİ HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İncelenen Kararın
Mahkemesi: Alanya Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi: 26/07/2023
Davanın Türü: Tapu İptali ve Tescil (Harici Satım)
İlk derece mahkemesince verilen karar istinaf edilmekle dairemiz üyesi tarafından hazırlanan rapor okunduktan ve dosya kapsamı incelendikten sonra yapılan müzakere sonucu gereği düşünüldü;
I. TALEP
Davacı vekili açtığı dava ile, davalılar arasında noterde kat karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, davalı yüklenicinin hak edişi olan ... , ... ve ... nolu bağımsız bölümleri davacıya sattığını, ancak tapu devri ya da temlike yanaşmadığını ileri sürerek ... ilçesi, ... mahallesi, ... ada ... parselde kayıtlı ... , ... ve ... nolu bağımsız bölümlerin davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, taşınmazlar üzerine satılmaması ve borçlandırıcı işleme konu edilmemesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
II. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesi, 06/07/2023 tarihli ara kararıyla, 1.649.833,20 TL'lik nakdi ya da kesin süresiz banka teminat mektubu karşılığı davaya konu taşınmazlar üzerine devir ve temliki önler mahiyette ihtiyati tedbir konulmasına karar vermiştir.
Davacı vekili tarafından verilen 10/07/2023 tarihli dilekçe ile, dava değerinin 10.000,00 TL olduğunu, sözleşmede belirtilen değerin %20'si oranında teminata hükmedilmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu ileri sürerek teminata itiraz etmiştir.
Davalı .... vekilince verilen 22/08/2023 tarihli dilekçe ile, davaya konu bağımsız bölümlerin tapusunun davalıya devredilmediğini, davalı ... sözleşmede taraf olmadığını, dava konusu yapılan bağımsız bölümlerin tapuya kayıtlı olmadığını, davanın dürüstlük kuralına aykırı olarak açıldığını ileri sürerek tedbirin kaldırılmasını istemiştir.
Mahkemece verilen istinafa konu 26/07/2023 tarihli ara kararıyla yazılı gerekçeyle davacı ve davalı vekillerinin itirazlarının reddine karar verilmiştir.
III. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davacı vekili, teminata itiraz dilekçesi ile benzer mahiyette istinaf dilekçesi vererek teminat miktarının yüksek olduğu, sözleşmede belirlenen değerin %20'si oranındaki teminatın belirlenemeyeceği, teminatın hakkaniyete uygun olmadığını ileri sürerek kararın kaldırılarak teminatsız ihtiyati tedbir verilmesi, aksi durumda teminat miktarının düşürülmesi gibi nedenlerle kararı istinaf etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, harici satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemi olup, davacı harici alıcı, davalı ... Şti. harici satıcı/yüklenici, diğer davalı ... ise arsa sahibidir. İstinafın konusunu teşkil eden uyuşmazlık ise, geçici hukuki korumadan kaynaklanmaktadır.
2. Ön İnceleme ve İncelemenin Kapsamı
İlk derece mahkemesi kararının; kesinlik, süre, istinaf başvuru şartları ve diğer usul konuları yönünden HMK 352. maddesine göre ön incelemesi yapılmış ve eksiklik bulunmadığı anlaşılan dosyanın incelenmesine geçilmiştir. İstinaf incelemesi de, HMK 355. maddesi göz önünde bulundurularak, kamu düzeninden olan hususlar re'sen gözetilmek suretiyle istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
3. Değerlendirme
3.1.Mahkemece davacı vekilinin ve davalılar vekillerinin itirazlarının ayrı ayrı reddine karar verilmiş, davacı vekilince verilen karar teminat miktarının fazla olması sebebiyle istinaf konusu edilmiştir. Davalıların ise istinafı bulunmamaktadır.
3.2.HMK'nun 392. maddesine göre, ihtiyati tedbir talep eden haksız çıktığı takdirde, karşı tarafın ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğrayacakları muhtemel zararlara karşılık teminat göstermek zorundadır. Somut olayda; yerel mahkeme harici sözleşme bedelini nazara almak suretiyle 3 taşınmaz için ayrı ayrı belirleme yapmaksızın toplam 1.649.833,20 TL teminat karşılığı ihtiyati tedbire karar vermiştir. Belirlenen teminat miktarı mahkemece dosya kapsamında yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporuna göre bağımsız bölümlerin belirlenmiş değeri nazara alındığında teminat miktarı yüksek belirlenmiş olup, menfaatler dengesine uygun düşmemektedir. Teminat miktarının yüksek belirlenmesi hak arama yollarını zorlaştıracağı gibi, hakka ulaşılmasını da imkansız hale getirebilir. Bu nedenle davacı vekilinin teminata yönelik itirazı bakımından itirazın kabulüne karar verilerek teminatın daha makul bir miktarda takdiri gerekirken davacı vekilinin teminata yönelik itirazının reddi doğru olmamıştır. Bu sebeple davacı vekilinin teminata yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin incelenen ihtiyati hacze itirazının reddine ilişkin kararının teminat yönünden düzeltilmesi için HMK'nun 353/1-b.2 maddesi uyarınca kısmen kaldırılarak davacının teminata itirazı yönünden yeniden aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
IV. KARAR
1)İlk derece mahkemesinin 26/07/2023 tarihli itirazın reddine dair ara kararının teminat miktarına itiraz yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,
2)Davacı vekilinin 06/07/2023 tarihli ihtiyati tedbir kararında belirlenen teminata ilişkin itirazının kabulü ile ilk derece mahkemesince belirlenen toplam 1.649.833,20 TL teminat miktarının kaldırılarak, davaya konu ... nolu bağımsız bölüm için 150.000,00 TL, ... nolu bağımsız bölüm için 200.000,00 TL, ... nolu bağımsız bölüm için 250.000,00 TL nakdi teminatın veya kesin ve süresiz banka teminat mektubunun iş bu ara kararının davacı vekiline tebliğinden itibaren bir haftalık kesin süre içerisinde davacı tarafça teminat olarak karşılanmasına, verilen kesin süre içerisinde teminat karşılanmadığı takdirde, herhangi bir karar verilmesine gerek olmaksızın ihtiyati tedbir kararının kendiliğinden kalkacağının davacı vekiline hatırlatılmasına, müteakip iş ve işlemlerin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
3)Peşin alınan istinaf karar harcının isteği halinde ilk derece mahkemesince istinaf yoluna başvuran tarafa iadesine,
4)Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 05/06/2024 tarihinde HMK'nun 362. maddesi uyarınca kesin olarak oybirliği ile karar verildi.




