Anayasa Mahkemesi, eşi trafik kazasında ölen kadının açtığı davanın 8 yıldan fazla sürmesi ve davada düşme kararı verilmesi nedeniyle haklarının ihlal edildiğine karar verdi.

Resmi Gazete'de yayımlanan karara göre, İzmir'de bir taksiye binen Çetin Aka, bir aracın bu taksiye çarpması sonucu hayatını kaybetti. Olayda taksi şoförü yaralandı.

Taksiye çarpan aracın şoförünün, daha önce ehliyetine el konulduğu, alkollü olduğu, hız limitlerinin üzerinde seyrettiği, kırmızı ışık ihlali yaptığı tespit edildi.

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, kaza nedeniyle resen soruşturma başlattı ve kazaya sebebiyet veren şoför hakkında, tedbirsizlik sonucu bir kişinin ölümüne ve bir kişinin yaralanmasına sebebiyet verdiği iddiasıyla kamu davası açtı.

Çetin Aka'nın eşi Filiz Aka, davanın yaklaşık 8 yıl 1 aylık süre sonunda düşme kararıyla neticelenmesi sebebiyle Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulundu.

Yüksek Mahkeme, söz konusu durumun hak ihlali olduğuna hükmetti.

Kararda, ölümle sonuçlanan olaylar nedeniyle etkili bir soruşturma yürütülmesinin, yaşam hakkının korunması kapsamındaki düzenlemelerin uygulanmasının güvencesi olduğu belirtildi.

Yaşam hakkı kapsamında yürütülecek bir soruşturmanın etkililik ve yeterliliğini sağlayabilmek için soruşturma makamlarının resen harekete geçmesi, olayı aydınlatabilecek, sorumluların tespitine yarayabilecek bütün delillerin toplanması, soruşturmaların makul süratte gerçekleştirilmesi gerektiği anlatıldı.

Kararda, yaşamı tehlikeye soktuğu açık eylemler ile maddi ve manevi varlığa yönelik ağır saldırıların cezasız kalmasına imkan verilmemesi gerektiği vurgulandı.

Yargılamanın 8 yılı aşmasının, genel olarak toplumun hukukun üstünlüğüne inancını korumaya elverişli olmadığı ifade edilen kararda, bu durumun hukuka aykırı eylemlere hoşgörü gösterildiği ya da kayıtsız kalındığı izlenimini doğurabileceği belirtildi.

Yüksek Mahkemenin kararında, şu değerlendirmelere yer verildi:

"Başvuru konusu olayda, toplam yargılama süresinin çok uzun olmasının ötesinde, yargılama sürecinin uzamasıyla doğrudan bağlantılı olmak üzere, herhangi kesin bir sonuca ulaşılmasını ortadan kaldıracak şekilde zaman aşımı nedeniyle düşme kararı verilmesi, yaşamı tehlikeye soktuğu açık olarak iddia edilen bir eylemin cezasız kalmasına neden olmuştur.

Sonuç olarak, iki dereceli yargılama sürecinde, başvurucunun davanın süratle ve etkili bir şekilde yürütülmesindeki menfaati ile karmaşık olmayan davanın başvurucudan kaynaklanmayan sebeplerle 8 yılı aşan süre sonunda düşme kararıyla sonuçlanması dikkate alınarak Anayasa'nın 17. maddesinde güvence altına alınan yaşam hakkının ihlal edildiğine karar verilmiştir."

>> KARARIN TAM METNİ İÇİN TIKLAYINIZ