Yusufeli'nin Esendal köyü Arcivan Deresi üzerinde yapılması planlanan 18 megavat kurulu gücündeki Öğdem Regülatörü ve Hidroelektrik Santrali (HES) projesi için dönemin Çevre ve Orman Bakanlığınca 9 Kasım 2010'da ''ÇED olumlu'' kararı verildi.

Bunun üzerine Mutlugün, Çıralı ve Esendal köyü muhtarları tarafından yürütmenin durdurulması ve iptali istemiyle Rize İdare Mahkemesinde dava açıldı. Rize İdare Mahkemesi, dava kapsamında kararın iptaline hükmetti.

Derelerin Kardeşliği Platformu Dönem Sözcüsü Ömer Şan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, HES yapılacak derenin günlük debisinin yanlış hesaplandığı, can suyunun hesabının doğru yapılmadığı ve bilimsel verilerin dikkate alınmadığı gerekçesiyle dava açıldığını hatırlatarak, şöyle devam etti:
''Öğdem HES projesi Çoruh Nehri kolları üzerinde yapılması planlanan 37 projeden biri. Öğdem HES projesi diğer 36 taneden çok farklı. Sarıgöl Vadisi üzerindeki Öğdem Deresi, tünellerle Barhal Vadisi'nde birleştirilmek isteniyor. Dere yatağı değiştirilerek bir vadiden alınıp başka bir vadiye aktarılıyor. Böylece vadi boyunca doğal yaşam ve köylülerin tarım arazileri tümden etkileniyordu. Hazırlanan rapor mahkemeye sunuldu. Rize İdare Mahkemesinde görülen dava sonuçlandı ve dava konusu ÇED raporunun ileride telafisi zor zararlar doğurabilecek nitelikte olması nedeniyle yürütmenin durdurulmasına karar verildi.''

Doğal dengenin yanlış HES yapılarıyla bozulduğunu ileri süren Şan, şunları kaydetti:
''Bu bölgede çok sayıda insan geçimini tarım ve hayvancılıktan sağlıyor. Yusufeli, Türkiye'nin en verimli tarım topraklarına sahip. Bölgenin ekolojik duyarlılığının ne olacağı konusunda detaylı inceleme yapılmadan çalışmalar yürütülüyor. Proje alanındaki tarımsal araziler inşaat faaliyetinden etkileniyor. Suyun taşınması dikkate alındığında bırakılacak su miktarı ile biyolojik çeşitliliğin devamı için yeterli olmayacağı bir gerçektir.''

Davanın avukatlarından Recep Akyürek, Yusufeli'nin yok olmaması için mücadele edeceklerini, HES projelerindeki hukuksuzluklarla yasa dışılıkların bir kez daha yargı kararıyla ortaya konulduğunu iddia etti.


AA